böğürtlen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
böğürtlen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Mart 2022 Cuma

Giorgio Armani – Because It’s You (2017)

Giorgio Armani’nin Emporio Armani ismi altında çıkardığı parfümlerden birisi de Because It’s You idi. 2017 yılı çıkışlı bu kadın parfümünün resmi tanıtımında en sevdiğim meyvelerden böğürtlene yer verildiği gördüğümde oldukça ilgimi çekti. Giorgio Armani’nin internet sitesinde Because It’s You şu cümlelerle tanıtılmış: “Bağımlılık yaratan, eğlenceli ve çekici parfümün keyfini çıkarın. Because It’s You mutlu, lezzetli ve ışıltılıdır. Neroli ve olgun ahududunun mükemmel, karşı konulmaz birleşimidir. Vanilya misk ile karışırken, koku, baştan çıkarma gücüyle oynuyor, karmaşık ve inanılmaz derecede derin şehvet ortaya çıkarıyor.”

Parfümün ilk saniyelerinde bizi leziz ve ağız sulandıran kırmızı mayhoş meyveler karşılıyor. Canlı ve neşeli ahududuya bir süre sonra kadınsı çiçekler ekleniyor. Orta bölümde şekerli gül temasına geçiş yapılıyor. Çok ilginç ya da kaliteli olmayan güle sonlarda yapay ve sucul sayılabilecek misk eşlik ediyor.

Because It’s You, modern ve basit şekerli meyveli-çiçek temasını tekrarlıyor. Parfümün genelinde radikal değişim olmuyor. Ana yapı baştan sona belli gibi. Son yıllarda onlarca bu tür kadın parfümüne rastlıyoruz ve çoğu sıradışı olmaktan uzak. Ana akım koku trendlerine uyan bu arkadaş, koklayan çoğu kişinin sevebileceği vasatlığa sahip. Onu koklayıp çok kötü bulacak kişi sayısı az olacaktır. Bu anlamda ticari davranıyor ve ticari kokuyor. Parfüm sanatına bir katkısı yok. Basit ve klişe meyveli çiçek tekrarı denebilir.

Parfümlerde ve hatta hayatın içinde böğürtleni severim. Çoğu böğürtlen merkezli parfüm genellikle yapay verilir ve gerçekçi kaliteye sahip değildir. Burada da muhteşem rafineliğe rastlayamıyoruz ve yine küçük çaplı hayal kırıklığı yaşıyorum. Parfümün sonları gayet özensiz ve neredeyse ozonik calone yapaylığını çağrıştırıyor. Bu haliyle giriş seviyesi genç hanımefendi parfümünü andırıyor.

Eau de Parfum formundaki Because It’s You’nun performansı fena değil. İlk yarım saat etraftan güzel tepkiler alıyorsunuz. Onu koklayan kimi hanımefendilerin çok güzel bulduğunu kimilerinin ise fazla şekerli olduğunu söylediğini işittim. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Ilık ilkbahar günlerine daha çok yakışacağını sanıyorum. Çoğu kişinin sevebileceği tarzı sayesinde hem günlük hem de özel kullanımlarda sırıtmayacaktır.

Kokusunu sektörün tanınmış isimlerinden Anne Flipo tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

30 Kasım 2021 Salı

Burberry – Her Intense (2019)

Burberry’nin 2018 yılı çıkışlı kadın parfümü Burberry Her, oldukça ilgi çekti. Çoğu kullanıcının Maison Francis Kurkdjian’ın ünlü parfümü Baccarat Rouge 540’a benzettiği Burberry Her’in başarısının ardından bir yıl sonra Intense versiyonu raflardaki yerini aldı. İlk Her’de olduğu gibi Her Intense’yi de Francis Kurkdjian tasarladı ve Her’lerin bu kadar ilgi görmesinin sebebi muhtemelen bu durum.

Her Intense’in tanıtımında Londra şehrinin olağanüstü enerjisini yakalayan canlı bir koku olduğundan bahsedilmiş. Ayrıca yoğun, zarif, zengin, güçlü ve sofistike tarafı öne çıkarılmış. Üç öğe özellikle vurgulanmış: böğürtlen, yasemin ve benzoin.

Her Intense’nin ilk dakikalarında tatlı, lezzetli, harika kırmızı meyveler karşımıza çıkıyor. Çilek veya böğürtlen benzeri modern meyveleri sevdim. Orta kısımda meyvemsi yapı devam ederken, geri plana burun tırmalamayan yasemin yerleşiyor. Sonlarda fazlaca şekerli olmayan vanilya kapanışa imza atıyor.

Onun baştan sona meyveli-çiçekli-vanilyalı ana yapı üzerinde yükseldiğini düşünüyorum. Çoğu meyveli parfümdeki o plastiğimsi veya öksürük şuruplarını andıran bıktırıcı yapaylık Her Intense’de bulunmuyor. Orta kısımdaki yasemin benim için biraz kadınsı dursa da sonlardaki yumuşak vanilya onu genel olarak sevmeme sebep oluyor. Kalite anlamında ana akım markaların üzerinde denebilir. Kokusal olarak ise herkesin sevebileceği çok hoş, ağız sulandıran yapısı insanı mutlu ediyor.

Canlı, pozitif ve neşeli tavrı, genç hanımefendilerin ilgisini çekecektir. Kimi kullanıcıların onu böğürtlen-çilek reçeline benzetmesi gayet anlaşılabilir. Meyveli sakızlara da benzetilen Her Intense, hafiften Baccarat Rouge 540’ı andırıyor.

Her Intense Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli olsa da etrafa yayılımı yüksek sayılmaz. Sonbahar-kış döneminde kullanmak iyi fikir olabilir.

Koku Güzelliği:10/7

17 Nisan 2020 Cuma

Gucci Eau de Parfum II (2004)

Gucci’nin 2002 yılında piyasaya sürdüğü Gucci Eau de Parfum isimli eseri, markanın 2000’li yıllarla birlikte yeni nesil modern parfümlerinin habercisiydi. Artık üretimi bitirilen Gucci Eau de Parfum’den iki yıl sonra 2004 yılında yine kadınlara yönelik olarak Eau de Parfum II raflara çıkmıştı. Ne yazık ki Eau de Parfum II’de ablasının kaderini yaşayarak, üretimi bitirilen parfümler kervanına katıldı.

Oysa Gucci Eau de Parfum II kadınlar tarafından oldukça sevilmişti. Son 15-20 yıldır, Gucci’nin, harika parfümlerinin üretimlerini bitirip, yerine daha vasat kokular çıkarmak gibi anlaşılmaz tavrı var. Gucci Eau de Parfum II’yi ablam çok severek uzun yıllar kullanmıştı. Tabii onun sürekli kullandığı ve adeta eve sinen kokusu, zihnime kazınmıştı ve bende oldukça beğenirdim. Yıllar içinde üretimi bitirilince artık bulunamaz oldu. Değerli bir parfümsever arkadaşımız, Gucci Eau de Parfum II’yi bana ulaştırınca ise bu parfümle ilgili olan anılarım tabii ki canlanıverdi. Biraz da bu duygularla kullandım ve yine oldukça beğendim.

Gucci Eau de Parfum II’nin açılışı canlı, neşeli ve pozitif gerçekleşiyor. Etrafa mutluluk saçan ilk saniyelerde turunçgiller (ağırlık portakalda), feminen çiçekler ve mayhoş meyveler kendisini gösteriyor. Meyveli-çiçeksi gerçekleşen ve neredeyse ferahlık seviyesindeki ilk dakikalardan sonra orta bölümde büyük değişim olmuyor. Ekşi meyvelerin biraz daha gücünü arttırdığını görüyoruz. Açıklanan orta notalarında böğürtlen var ki güzel kullanılırsa bayılıyorum böğürtlenli parfümlere. Orta kısımda leziz kırmızı meyvelere kadınsı çiçekler (şakayık ön planda, menekşe ve yasemin) eşlik ediyor. Misk orta bölümden itibaren geri planda hoş bir dengeleyici olarak varlığını sürdürüyor. Kapanış odunsu gerçekleşiyor. Aynı meyveli çiçekler zayıflayarak alt notalara ulaşırken, misk, amber ve sedir ağacının ağırlığını arttırdığına şahit oluyoruz.

Gucci Eau de Parfum II, hiç şüphesiz meyveli-çiçeksi karaktere sahip. Bu tarzın en sevdiğim örneklerinden birisi ilan edebilirim onu. Mayhoş meyveler ve feminen çiçeklerin eğlenceli dengede durduğunu söyleyebilirim. Böğürtlen, kırmızı meyveler ve siyah üzüm teması; şakayık, yasemin ve menekşeye bir parça üstün geliyor ana yapıda. Bu durum benim için iyi haber, fazlaca kadınsı çiçekler barındıracağına lezzetli meyveler kokmayı tercih ederim. Tabii onun safkan kadın parfümü olduğunu da aklımın bir köşesinde tutuyorum.

Sadece bana mı oluyor bilmiyorum ama onu kokladığımda hep iyimserlik aşılıyor Gucci Eau de Parfum II. Onda garip şekilde hayat enerjisi var. Karanlık, durağan ve sıkıcı değil, her an değişebilen kadınsı ruh hali var sanki onda. İlk bakışta genç hanımefendi parfümlerini hatırlatsa da genç-yaşlı herkes, günlük kullanımda tercih edebilir. Onu kullanan çoğu kadının rahatlıkla seveceğini düşünüyorum. İmza parfümü olarak bile düşünülebilir.

Her güzelin kusurları olduğu gibi onun da eksik tarafları var tabii ki. İlk olarak kokusu yapaylık sınırında ve yüksek kalite vaat etmiyor. Kimi bünyelerde, çiçeklerin veriliş tarzı bakımından baş ağrısı yapmaya müsait gibi. İkinci eksik tarafı performansı. Kalıcılığı iyi ama etrafa yayılımı biraz zayıf. Üçüncü en büyük problem ise üretiminin bitirilmiş olması. Bu parfümü artık bulmak çok zor ve daha da bulunmaz hale gelecek ilerleyen yıllarda.

Eau de Parfum formundaki kokusunu sektörün tanınmış isimlerinden Antoine Maisondieu tasarlamış. İlkbahar-yaz dönemine uyacaktır. Çok sıcak yaz günlerinde biraz ağır kaçabilir.

Koku Güzelliği:10/7

31 Temmuz 2019 Çarşamba

Baldi – Ametista (2013)

İtalya merkezli iç tasarım markası Baldi için 2013 yılında hazırlanan dört parfümlük koleksiyonunun geçtiğimiz haftalarda ilkini yani Lapislazzuli’yi denemiştim. Sıra Baldi’nin diğer parfümü Ametista’ya geldi. Baldi için tasarlanan dört parfüme de Enzo Galardi imza atmıştı. Enzo Galardi, İtalya’nın önemli niş parfüm markalarından Bois 1920’den tanıdık geliyor bize. Bois 1920’nin 2005 yılından itibaren piyasaya sürdüğü birçok parfümün geri planında Enzo Galardi bulunuyor. Ayrıca Odori markasıyla da farklı koku deneyimleri sunuyor niş parfüm meraklılarına. Arada da Baldi gibi firmalara dışarıdan parfüm üretimi yapıyor anladığımız kadarıyla.

Ametista’nın resmi numunesinin üstündeki tanıtım cümlelerine göre parfümün içeriğinde daha önce hiç duymadığım bir nota olan Litsea Cubeba var. Tam Türkçe karşılığı var mı emin olmamakla birlikte bazı yerlerde dağ biberi olarak geçen Litsea Cubeba’nın, Lauraceae familyasında 5-12 metre yüksekliğinde yaprak dökmeyen bir ağaç veya çalı olduğu ve Çin, Endonezya, Tayvan ve Güneydoğu Asya’nın diğer bölgelerinde yetiştiğini öğreniyoruz. Bu çalıdan yapılan May Chang yağının, hafif, tatlı ve şerbetli kokusu ile güçlü bir meyve aromasına sahip olduğunu modern aromaterapide moral ve motivasyonu arttırmak, gerginliği ve sinirleri yatıştırmaya yardımcı olmak amacı ile kullanıldığını da bilmiyordum tabii ki. Bakalım parfümün genelinde bu duruma rastlayacak mıyım?

Ametista’nın açılışı tatlı ve neredeyse şekerli meyvelerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında yeşil limon, bergamot, portakal gibi ferah notalar olmasına rağmen, üst notalar şeftali-erik gibi olgun meyveleri hatırlatıyor. Lezzetli ve kaliteli üst notalarını sevdim. Orta bölümde şekerli meyveler konsepti devam ediyor. Orta kısmında pudralı hissiyat biraz artıyor. Her ne kadar resmi olarak açıklanan notalarında menekşe varsa da iris çiçeği algısı hissediyorum ciddi anlamda. Orta notalar pudralı, şekerli meyveler ve iris çiçeği ekseninde ilerliyor sanki. Kapanışta kremsi vanilya ve odunsu notalarla tenden ayrılıyor Ametista.

Karşımızda modern, lezzetli, şekerli, meyveli, kremsi, vanilyamsı menekşe-iris kompozisyonu var gibi. Şekerli kremsi vanilya ve pudramsı hissiyatla birlikte kadın kullanımına yakın duruyor. Parfümün tekdüze ilerleyişiyse pudralı, rujumsu meyveleri andırıyor. Bu tarz parfümlerin en müthiş örneklerinden Dior Homme ilk anda aklıma geliyor. Ametista ile Dior Homme’nin büyük benzerlik taşıdığını söyleyemesem de “ruj, kozmetik ürünü, makyaj malzemesi çantasının içi” teması anlamında yakın kurgu taşıdığını düşündürtüyor. Dior Homme oldukça karanlık ve deri kokusuna sahip. Ametista ise tatlı şeftali-böğürtlen meyvelerini merkeze almış gibi. İki parfümün de pudralı yapısı benziyor. Ametista en çok Putain des Palaces’e benziyor sanki. Gerçi Ametista’da deri yok ama benzer meyveli-pudralı tema Putain des Palaces’e ışınladı beni adeta. Ha bir de Histoires de Parfums’ün 1889 Moulin Rouge’sini ciddi anlamda akla getiriyor kokusal bakımdan.

Ametista, kadın kullanımına yakın, modern bir arkadaş. Kimi kaynaklarda meyveli şipre olarak sınıflandırılmış. Şipre kısmına katılamasam da bu leziz meyveli parfüm, hem gayet kaliteli hem de ne yazık ki tatlılığı ilerleyen günlerde bıktırıcı oluyor. Son yıllarda fazlasıyla şekerli parfümlere maruz kaldım. Sanırım artık bu tür parfümler itici oluyor zihnimde. Keşke tatlılığı biraz daha az olsaymış ve mayhoş meyvemsi tarafı öne çıkarılsaymış müthiş bir eser ortaya çıkabilirmiş. Bu hali bile gayet güzel Ametista’nın.

EDP formundaki parfümün kalıcılığı fena değil fakat etrafa yayılımı ilk on beş dakikadan sonra oldukça zayıflıyor ve konforlu ten kokusuna dönüşüyor. Çok sıcak yaz günleri dışında her zaman kullanılabilir.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran Dinçer beye teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/7