29 Mayıs 2022 Pazar

Jean-Charles Brosseau – Ombre Bleue (1987)

Fransız tasarımcı Jean-Charles Brosseau’nun 1980’li yıllara kadar uzanan parfümlerinden Ombre Bleue’nun çok popüler olduğunu söyleyemeyiz. Markanın yeni parfümleri birbiri ardına raflara çıkarken, Ombre Bleue’nun zamanla isminin değişip, Fleurs d’Ombre Bleue’ya dönüştüğünü görüyoruz.

Jean-Charles Brosseau’nun internet sitesinde Ombre Bleue şu cümlelerle tanıtılmış: “Ombre Bleue tatillerin, kumsalların ve uzak yolculukların parfümüdür. Güneş dolu anılar, adaların saflığına ve daha birçok kokuya karışıyor; bu parfüm yaprakların kanat çırpışını veya hafifçe sallanmasını andırıyor.

Mutlu çocukluk zamanlarımızdaki sahilin ve denizin kokularını unutmak hepimiz için zor. Her kıyı kendi kokusunu sunar. Portakal ağacı, mimoza ve begonvil Akdeniz’i, gül, vanilya ve erik Atlantik Okyanusu’nu, tiare çiçeği Pasifik’i temsil eder.”

Ombre Bleue’nun ilk saniyelerinde sabunlu beyaz çiçeklerle gerçekleşiyor. Kadınsı sayılabilecek ilk dakikalarda leylak, zambak, manolya veya yasemin gibi çiçeklerin varlığından söz edilebilir. Yüksek kaliteli başlangıçtan sonra orta bölümde kadınsı çiçeklerin hakimiyeti devam ediyor. Tatlılık biraz artıyor ama bıktırıcı derecede şekerli değil. Sonlarda yumuşacık vanilyaya eklenen çiçeklerle harika kapanış yapıyor.

Ombre Bleue, ismindeki maviyi ve şişesinin rengini baz alırsak sucul, deniz temasını merkeze alacağını hissettiriyor. Oysa ki kullanım döneminde su veya deniz temasına rastlamadım. Genel olarak yüksek kaliteli düz devam eden, sürprizsiz, sakin, barışçıl, sabunlu yumuşak çiçeklerle pamuk gibi vanilyanın karışımından oluştuğunu iddia edebilirim.

Kadın kullanımına yakın durduğu sır değil. Kimi kullanımlarda hafiften baş ağrısına sebep oldu ki bu durumu engellemek için az kullanmak iyi fikir olabilir. Ilık ilkbahar günlerinde en iyi sonucu vereceğini düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5

23 Mayıs 2022 Pazartesi

Issey Miyake – Fusion d’Issey (2020)

Başarılı Japon markası Issey Miyake’nin ünlü erkek parfümü L’Eau d’Issey Pour Homme’den sonra büyük ses getiren eserler tasarlayamadığını söyleyebiliriz. L’Eau d’Issey Pour Homme’nin büyük başarısının ardından birçok aynı isimli devam kokusu çıkarmakla yetindiler. 2020 yılında yine benzer şişe ve isimle Fusion d’Issey raflara çıktı.

Issey Miyake parfümlerini sevenleri heyecanlandıran erkek kokusu Fusion d’Issey, markanın internet sitesinde anlayamadığım şekilde yanardağla bağdaştırılmış. Bir yanardağın gücünü, enerjisini ve canlılığını Fusion d’Issey’e verdiklerini iddia etmişler ki kokunun bütünüyle bu bağdaştırmayı pek yerine oturtamadım.

Parfümün ilk saniyelerinde limonu andıran turunçgiller ve bir parça aromatik otlar karşımıza çıkıyor. Açıklanan notalarında biberiye var ki otsuluğun sebebi bu muhtemelen. Orta kısımda kremsi hindistan cevizi teması öne çıkıyor. Tatlılık tabii ki mevcut ama çok baymıyor. Sonlarda modern parfümlerin değişmez içeriklerinden dinamik ama yapay hissettiren ambroksanı görüyoruz. Ambroksana bir parça paçuli ve sandal ağacı eşlik ediyor.

Fusion d’Issey, basit, ferah, saldırgan olmayan hoş, modern parfüm denebilir. Sanatsal ya da çok ilginç olmasa da kremsi hindistan cevizi temasını sevenlerin ilgisini çekecektir. Sonlarını pek sevemesem de ortalama kokusunun sıcak günlerde rahatsız etmeyeceğini düşünebiliriz.

Aromatik meyvemsi yapısı çok erkeksi hissettirmiyor. Kadınların da kullanabileceğini sanıyorum. Kimi zaman yapay sucul parfümleri andırması can sıkıcı olabiliyor. Kimi kullanıcıların duş jeli kokusuna benzetmelerini anlayabiliyorum.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı güçlü sayılmaz. Günlük ve rahat yaz kıyafetlerine uyabilecek yapısıyla plaj parfümü olarak düşünülebilir. Kokusunu sektörün tanınmış isimlerinden Nathalie Lorson tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

18 Mayıs 2022 Çarşamba

Blend Oud – Oud Zanzibar (2018)

Sihirli parfümeri sanatının 2000’li yıllardaki popüler içeriği oud, bir markaya isim babalığı yapıyor. Orta Avrupa’nın sevilen ve Rönesansı başlatan ülkesi İtalya’dan çıkan Blend Oud markası, isminden de anlaşılacağı üzere egzotik oud temasını merkeze alıyor. Genellikle Arap-Ortadoğu coğrafyasına ait olduğu varsayılan oud öğesinin ilginç şekilde batılı bir niş parfüm markasına ilham vermesi oryantalist eğilimlerle açıklanabilir mi emin değilim.

Blend Oud’un şimdiye kadar denediğim parfümlerinin çoğunun ağır, yoğun ve oud teması barındırdığını gördüm. Oysa markanın Voyage koleksiyonuna ait Oud Zanzibar, farklı bir yerde duruyor. Gerek şişesinin gerekse kutusunun turkuvaz rengi, bize denizi-suyu-okyanusu-tropikal adaları çağrıştırıyor. Blend Oud’un internet sitesinde Oud Zanzibar şu cümlelerle tanıtılmış: “Oud Zanzibar, okyanus ve ufuk arasındaki kucaklaşmayı anlatıyor, iki dünyanın birleşmesi, denizde iken gökyüzüne dokunan suya bakan genç bir Masai’nin gözleri ve ruhu aracılığıyla. Koku, Zanzibar adasının kokularına ve renklerine bir ilahidir. Denizin sonsuz ve değişmez kokusu.”

Parfümün açılışı leziz, ferah, tatlı meyvelerle gerçekleşiyor. Kavunu andıran ağız sulandıran tatlı ve modern meyvemsiliğe bir parça limon ve bergamot eşlik ediyor. Hoş başlangıcından sonra orta bölümde meyveler biraz geride kalırken fazlaca kadınsı davranmayan çiçekler merkeze geçiyor. Hafiften sabunlu ve temiz yasemine eşlik eden meyvemsilik, onu uniseks tarafa taşıyor. Sonlarda parfümün genel karakterine uygun sakin ve ağır olmayan paçuli ve sandal ağacıyla kapanış yapılıyor.

Oud Zanzibar meyveli-çiçekli esere benziyor. Bu tür koku yapısı genellikle kadın parfümlerinde karşımıza çıkar. Burada ana yapı pek kadınsı davranmıyor. Temiz, barışçıl, stabil, huzurlu tropikal parfüm hissi veriyor. Parfümün egzotik Zanzibar adasından ilham aldığını düşünürsek önümüze çıkan koku formu bütünlük içinde denebilir. Başlangıcındaki tropikal meyveleri andıran tavrıyla adeta okyanusun ortasında ve hiç kış yaşanmayan bir ada devletine ışınlıyor bizi. Yurtdışı merkezli bir parfüm platformundaki yorumcunun şu cümleleri Oud Zanzibar’ı özetliyor: “Bu parfüm, sandal ağacından yapılmış bir kütükte oturup, çiçeklerle çevriliyken, okyanusu seyredip tatlı kavun yemek gibidir.”

Parfümün ismindeki diğer vurgu oud temasına yönelik. Evet, Zanzibar gibi tropik bir adayı çağrıştırıyor ama oud kokusuna güçlü şekilde rastlayamadım. Parfümün sucul ve ferah oud kokusuna sahip olacağını düşünmüştüm ama oud varsa bile geride planda verilmiş.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı yüksek sayılmaz. İlkbahar-yaz döneminde kullanmak iyi fikre benziyor. Hem kadınlar hem de erkekler rahatlıkla kullanabilir.

Koku Güzelliği:10/6.5

13 Mayıs 2022 Cuma

Cartier – Pasha de Cartier (1992)

Ünlü saat ve mücevher markası Cartier’in ürünlerini kullanmak çoğu kişi için bir ayrıcalık. Rastgele baktığım bir Cartier saatinin 22 bin dolarlık fiyat etiketi nasıl bir markayla karşı karşıya olduğumuzu anlatıyor. Böylesi bir markanın parfüm sektörüne girmemesi düşünülemezdi.

İlk parfümlerini 1980’li yılların başında piyasaya süren Cartier’in eserleri 1990’lı yıllarda da raflardaki yerini aldı. Markanın 1985 yılında üretmeye başladığı kült saat serisi Pasha ismiyle parfümler de piyasaya sürülmeye başlandı. 1992 yılında çıkan Pasha de Cartier erkekler için bir parfümdü. Markanın internet sitesinde Pasha de Cartier şu cümlelerle tanıtılmış: “Oryantal bir kokunun eşsiz tazeliğini galbanumun yeşil notasıyla birleştiren, zarif fougere akorduyla koku dünyasını büyüleyen Cartier’in ilk parfümü.”

Pasha de Cartier’in ilk saniyelerinde mandalinayı andıran buruk ve eski turunçgiller ile nane-anason benzeri yapıyı görüyoruz. 1980’li yılların o garip turunçgillerini nerede duysam tanırım ve tabii ki aklıma Ralph Lauren’in Safari’si geliyor. Orta kısma gelindiğinde ana yapıda büyük değişim olmuyor. Tuhaf turunçgillere biraz lavanta ve yumuşak baharatlar ekleniyor. Sonlarda sandal ağacı ve meşe yosunu etkili denebilir.

Pasha de Cartier, tipik 1980-1990’lar dönemi aromatik fujerlerine benziyor. Burada iki tip fujerden bahsedilebilir. Birincisi Brut-Sartorial ekolü egzotik ve alfa fujerler, ikincisi de daha yumuşak turunçgilleri andıran tanımlaması zor fujerler. İkinci ekolün en güçlü ismi Ralph Lauren’in Safari’si ve tabii ki arkadaşı olarak Yves Saint Laurent’in ünlü Jazz’ı. Pasha de Cartier, bu iki parfümün hemen hemen aynısı gibi davranıyor.

Özellikle Safari’ye çok benziyor Pasha de Cartier. Pasha’yı ilk kullandığımda acaba yanlış parfüm mü geldi diye düşündüm. Safari’nin yumuşak turunçgilleri eski ve nostaljik ki Pasha’nın başlangıcında da aynı etki var. Pasha’nın biraz daha tatlılığı fazla Safari’ye göre. Tabii yeni nesil bol şekerli erkek parfümleriyle ilgisi yok buradaki tatlılığın. Bu anlamda modern ve yenilikçi kokmuyor Pasha ve onu kullanan çoğu kişi modası geçmiş bulabilir.

Bu tür parfümler erkeksi olarak tanımlanır ki yanlış diyemeyiz. Böylesi beyefendi parfümleri çoğu zaman üst yaş gruplarına yakıştırılır ki 18 yaşındaki genç erkeklerin Pasha de Cartier’den pek keyif alamayacağını söylemek anlamsız olmaz.

Eski tarz parfümleri severim ve beni geçmişe götürür. Özellikle Chanel Pour Monsieur tarzı aromatik turunçgilli şiprelere bayılırım. Oysa Safari ve Pasha de Cartier’in temsil ettiği tarzdaki fujer tarzı hiç bana göre değil. Kalite anlamında iyi yerde duruyor fakat kokusal anlamda kendime yakın bulamadığım için severek kullanamadım. Yine de bu tür eski-nostaljik erkek parfümlerine meraklı kişilerin denemesinde fayda var.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı idare ediyor, etrafa yayılımı yüksek değil. İlkbahar-sonbahar dönemlerinde kullanmak işe yarayabilir. Kokusunu sektörün en ünlü burunlarından Jacques Cavallier’in tasarladığını söylemeliyim.

Koku Güzelliği:10/6

8 Mayıs 2022 Pazar

Creed – Bois du Portugal (1987)

Popüler niş parfüm evi Creed’in yakın zamanda piyasaya sürülen Aventus, Millesime Imperial, Himalaya, Silver Mountain Water gibi ünlü ferah kokularının büyüsüne kapılanlar Creed’in çok sağlam eski klasiklere sahip olduğunu bilmeyebilir. Bois du Portugal, muhtemelen Creed’in en sevilen erkeksi ve eski tarz parfümlerinden birisi olarak tarihteki yerini çoktan aldı.

Creed’in internet sitesine göre Bois du Portugal, gizemli, iddialı bir odunsu-baharatlı parfüm. Yine Creed’e göre parfümün yaratım sürecinde Olivier Creed’in ormanlık İber Yarımadası’na yaptığı seyahatlerden ilham alınmış. Portekiz’in yaylalarındaki gezintiyi hatırlatan kokusuyla, lavantanın gizemli yanını sergilediği vurgulanmış. Ayrıca zarif ama aynı zamanda güçlü erkeksi kokusunun, aromatik kişilik ve dünyevi canlılıkla dolup taşan ormanın davetkar ruhunu ustaca yakaladığı belirtilmiş.

Bois du Portugal’ın ilk dakikalarında eski tarz tozlu turunçgiller karşımıza çıkıyor. Aromatik otların desteklediği nostaljik bergamot ile limon yüksek kaliteli ve müthiş diyebilirim. Orta bölüme geçildiğinde aromatik otsu kısım, lavantaya dönüşüyor. Kuru baharatlar güçlü şekilde kendisini gösteriyor. Baharatlardan karanfil buradayım diyor ve adeta parfümü domine ediyor. Sonlarda hafiften gizemli ve dumansı paçuli ve meşe yosunuyla kapanış yapılıyor.

Creed’e göre bu parfüm bir beyefendi kokusu ki bence de durum tam olarak böyle. 2000’li yılların modern, şekerli, vanilyalı parfümleriyle hiç ilgisi olmayan ana yapı bizi 1980 hatta 1970’li yılların tipik erkeksi şaheserlerine götürüyor. Onun tozlu ve eski kokusu hem nostaljik hem de dumansı, bir taraftan da lavantalı ve sabunlu. Müthiş bir eskiye dönüş ve nefis bir klasik demek abartılı olmayacaktır.

Bois du Portugal, şöhretli erkeksi baba parfümlerine benziyor. Chanel Pour Monsieur ve Nicolai – New York gibi efsane parfümleri andırıyor. Kalite anlamında çok iyi yerde duruyor. Kapsayıcılık anlamındaysa herkese hitap etmiyor. Eğer erkeksi, şık, aristokrat, olgun bir parfüm arıyorsanız, olabilecek en iyi seçimlerden birisi denebilir. Resmi kıyafetlere ve kırklı yaşlarındaki erkeklerin toplantı salonlarında giyebileceği bu sağlam karakterli parfüm size bol bol övgüler sağlamayabilir ama maskülen evrenin yıldız geçidini size açacaktır. Z kuşağı erkeklerinin bu parfüme pek yaklaşmaması, Eros-Invictus ile zaman geçirmesi çok daha mantıklı olabilir.

Eau de Parfum formunda ve şükür ki performansı gayet iyi. Kalıcılığı yüksek, etrafa yayılımı iyi. Dirençli ve gün içinde ara ara üzerinizden yayılan dumansı karanfil kokusunu içinize çekmek mutluluk verici. Sonbahar-kış döneminde kullanmanın iyi fikir olduğunu düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/8.5

3 Mayıs 2022 Salı

Estee Lauder - Sensuous Nude (2011)

Estee Lauder’in 2008 yılı çıkışlı kadın parfümü Sensuous büyük çıkış yakalayamasa da kısa süre içinde aynı isimli devam kokuları geldi. Sensuous’un en bilinen devam parfümü Sensuous Nude olarak göze çarpıyor. 2011 yılında çıkan Sensuous Nude, en az Sensuous kadar ilgi gördü.

Parfümün tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Kendinden emin ve zarif. Duygusallığın yeni ve modern tanımı. Bir kadının en sıcak ve feminen yönlerini ortaya çıkarmak için ferahlatıcı çiçeklerle sarılı odunsular ve amberin bal ile buluşmasından ilham aldı. Kendine olan güvenin göstergesi.

Sensuous Nude’un ilk saniyeleri modern, ferah ve tatlı turunçgillerle gerçekleşiyor. Şekerli mandalinayı andıran açılıştan sonra kremsi beyaz çiçeklerin varlığını arttırdığını görüyoruz. Pudralı sayılabilecek beyaz çiçeklerden yasemin öne çıkıyor. Sabunlu yasemine bir parça hindistan cevizi eşlik ediyor. Balı andıran tatlılık orta kısımda oldukça hissediliyor. Sonlarda sandal ağacı, vanilya ve miskle kapanış yapılıyor.

Sensuous Nude, kremsi beyaz çiçeklerin hakimiyetindeki bir arkadaşa benziyor. Sabunlu hatta pudralı yapısı tabii ki kadınsılığı artırıyor. Vanilyamsı hindistan cevizi parfüme hoş bir hava veriyor. Kalite anlamında fena iş çıkarmıyor. Lezzetli sayılabilecek kokusu pozitif mesajlar veriyor. Eğer kremsi, vanilyamsı, çiçeksi hindistan cevizi kokusu arıyorsanız, hoş bir örnekle karşı karşıyasınız.

Onun sanatsal sayılamayacak düz kokusu dünyayı değiştirmeyecektir fakat güzel, temiz ve çoğu kişinin sevebileceği yapısıyla günlük kullanıma rahatlıkla uyacaktır.

İlkbahar-yaz döneminde kullanmanın iyi fikir olduğunu düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5