çiçek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çiçek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Mart 2024 Cumartesi

Calvin Klein – Beauty (2010)

Calvin Klein’in 2010 yılında dünyaya sunduğu kadın parfümü Beauty, hiç de fena işler yapmadı. Markanın eski ünlü klasik parfümleri kadar büyük ses getiremese de geniş kitlelere hitap eden Beauty, Calvin Klein’in iyi becerdiği işi tekrarlıyor: Çok satan parfümler üretmek.

Parfüm üstatları tarafından yeni Calvin Klein parfümleri pek ciddiye alınmaz ve fazlaca piyasa işi bulunur. Oysa biliriz ki hiçbir markayı veya parfümü küçümsememek gerekiyor çünkü hiç beklemediğiniz markalardan gayet başarılı eserler gelebilir.

Beauty, Calvin Klein tarafından şu cümlelerle tanıtılmış: “Zarafet, incelik, zamansızlık ve güzellik ön plandadır. Beauty, Calvin Klein koleksiyonlarının stilinden ve ruhundan keyif alan olgun kadınlar için idealdir. Beauty, 40'lı yaşlarındaki kadını, güzelliğini, olgunluğunu ve özgüvenini temsil eder. Beauty, bir kadının iç güzelliğini, gücünü ve ruhunu anlatır. Koku, Sophie Labbe tarafından, üst kısımda ambrette tohumu, kalpte yasemin ve alt notalarda sedirden yaratılmıştır.”

Parfümün açılışı kadınsı ekşi çiçeklerle gerçekleşiyor. Şekerli çiçekler gayet tanıdık derken orta kısımda sabunlu yasemin devreye giriyor. Parfümün büyük kısmında pürüzsüz yasemin hakimiyet kuruyor.

Yasemini bıktırıcı kullanan çoğu kadın parfümünü kendime yakın bulamıyorum. Beauty’nin başlangıcını vasat bulsam da orta ve alt kısımlarını beğendim. Harika, çok katmanlı ya da sıra dışı kokmuyor fakat herkesin sevebileceği pozitif, temiz ve basit yasemin fikri kötü işlenmemiş. Birçok kadın parfümünü çağrıştıran tanıdık aromasını deneyen çoğu kişi beğenecektir. Uygun fiyatıyla ve güvenli kokusuyla 35 yaş üzeri kadınlara hoş bir hediye olarak da düşünülebilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Ilık ilkbahar günlerinde kullanmak iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/7

10 Kasım 2023 Cuma

Amouage – Opus III (2010)


İnsanlık tarihinin kesintisiz olarak en karmaşık coğrafyalarından Ortadoğu’nun şaşırtıcı derecede istikrarlı ve problemsiz ülkesi Umman çöllerine yolumuz düşüyor. Dünyanın en zengin ülkelerinden Umman’ın niş parfüm sektörüne armağan ettiği Amouage markasının Opus III isimli parfümünü günlerdir kullanıyorum.

Opus serisi yüksek ihtimalle 2010 yılında başlatıldı. İlk üç Opus o yıllarda büyük ses getirmese de Amouage, devamını getirdi. 2023 yılının sonları itibariyle on beşten fazla Opus isimli Amouage parfümü mevcut.

Opus’ların kutuları kitaba benziyor. Amouage, Opus serisini kütüphaneyle ilişkilendiriyor. Opus’ların geneli hiçbir koku trendini dikkate almıyor ve cinsiyetsiz olarak sunuluyor.

Opus III, Amouage tarafından şu cümlelerle tanıtılmış: “Hayal kırıklığının en karanlık anlarından aydınlanmanın ve keşfin parlaklığına kadar, sanat ve bilimin yaratıcı sürecinden ilham alan ışıltılı çiçeksi oryantaldir.”

Opus III’ün ilk saniyeleri yoğun kadınsı çiçekler ve pudralı hissiyatla gerçekleşiyor. Menekşe, ylang ylang ve geri planda portakal çiçeğinin destek verdiği ilk saniyeler yağlımsı Arabik kadın parfümlerine yakın duruyor. Orta kısımda sakinleşen kokusunda pudralı hissiyat azalıyor. Orta bölüm daha unisekse ve genel beğeniye yakın. Orta bölümde kokunun sıcaklığı ortaya çıkıyor. Bu durumun sebebi karanfil ve küçük Hindistan cevizi gibi keskin baharatların kullanılması denebilir. Orta bölüm baharatlar ve çiçeklerin harika uyumunu akla getiriyor. Sonları en güzel yeri. Fazlaca şekerli olmayan vanilya, hafiften çikolatamsı hissiyat veren benzoin, gerilere saklanmış paçuliyle benzersiz kapanış yapıyor.

Opus III, ağır ve zorlayıcı başlayıp, derin ve lüks sona eren sanat eseri gibi. Onu 1-2 defa kullanıp yargılarsanız hata edersiniz. İlk günlerde bıktırıcı Arap kadın parfümü havası veren Opus III, ilerleyen zamanlarda karmaşık bir müzikale dönüşüyor. Onu üzerime giydiğim zamanlar Bentley kullanan orta yaşlı bir Arap soylusu aklıma geliyor. Parfümün detaylı ve her katmanda değişmesi, onun sıradan bir eser olmadığını akla getiriyor.

Herkesin sevemeyeceği ve kullanamayacağı Opus III, kimi zaman fazlaca sabunsu hissettiriyor bazen de eski bir kütüphaneye giden yaşlı Arap hanımefendisini çağrıştırıyor.

Opus III’ün dirençli olduğunu düşünüyorum. Kalıcılığı kıyafet üzerinde günlerce rahatlıkla hissediliyor. Etrafa yayılımı ilk yarım saat oldukça güçlü, sonrasında normale dönüyor. Çok kullanmanız halinde burnunuzu ve etrafınızdaki insanları yorma ihtimaliniz var. Uniseks olarak sınıflandırılsa da yoğun çiçeksi-pudralı yapısı nedeniyle kadın tarafına yakın duruyor. Kokusunu Karine Vinchon Spehner tasarlamış. Eau de Parfum formunda.

Koku Güzelliği:10/8

10 Haziran 2023 Cumartesi

Amouage - Love Tuberose (2018)

Umman merkezli niş parfüm evi Amouage'nin 2018 yılı çıkışlı kadın parfümü Love Tuberose, markanın internet sitesinde çiçeksi olarak sınıflandırılmış. Parfümün resmi tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: "Kremsi ve meyvemsi sümbülteber, şeffaf gardenya ve ballı yasemin çiçekleri, eşsiz pürüzsüzlükteki güneş buketi gibi açar. Bu gurme tarzındaki parfüm, sümbülteberin şiirsel romantizmini, karşılıksız aşkın hikayesini anlatıyor.

Love Tuberose'un açılışı kadınsı, tatlı beyaz çiçeklerle gerçekleşiyor. İlk saniyelerde kremsi gardenya, yasemin ve tabii ki parfüme ismini veren sümbülteber size merhaba diyor. Orta kısımda tatlılık ve vanilyamsı kremsi yapı devam ediyor. Leziz vanilyanın yanındaki tropikal beyaz çiçeklerden kapanışa geçiliyor. Sonlarda bir parça sandal ağacı partiye ekleniyor.

Love Tuberose, baştan sona pek değişmeyen, düz çizgide ilerleyen yüksek kaliteli kadınsı bir eser. Parfümün merkezini kremsi, vanilyamsı, sütsü ve hatta hindistan cevizini andıran tarzda devam ediyor. Yasemin ve gardenya büyük yer tutuyor. Parfümün yıldızı sümbülteber, kuru verilmemiş ki iyi ki böyle yapılmış. Buradaki sümbülteber kullanımı Carnal Flower'daki kadar kuru ve rahatsız edici değil.

Orta kısımdan itibaren üzerimden yayılan kremsi, hindistan cevizli sütleri andıran kısmı çok sevdim. Başlangıcı da güzel. Sümbülteber merkezli kadın parfümleriyle genel olarak pek anlaşamam ama Love Tuberose'u sevdim. Hem kalitesi hem de kullanan çoğu kişinin sevebileceği modern tavrıyla iyi iş çıkartıldığı izlenimi veriyor.

Eğer Versace - Crystal Noir tarzı parfümleri seviyorsanız ve onun daha kaliteli ve niş versiyonunu merak ediyorsanız Love Tuberose sizleri bekliyor. Yine de bu kadar yüksek fiyatlara satılan bir parfümün biraz daha derinliğe sahip olmasını umardım.

Eau de Parfum formundaki Love Tuberose'un kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ilk yarım saat güçlü sayılır. Sonrasında normal yayılımla devam ediyor. İlkbahar-yaz günleri için uygun olacaktır. Hele ki serin yaz akşamlarında harika olacağını düşünüyorum. Kokusunu sektörün önemli isimlerinden Nathalie Lorson tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8

2 Haziran 2023 Cuma

By Kilian - Woman in Gold (2017)

 "Notalar, kokuda, tablonun narin altın varakları ve ışık ile gölge arasındaki oyunu çağrıştırıyor. Parfümör Calice Becker, "dokulu ve parlak, zengin ve şehvetli" olarak tanımladığı tablonun yüzleri arasındaki büyüleyici kontrasttan ilham aldı. Taç yaprağı andıran kalp notaları, gülün tüm yönlerini tasvir eder. Son olarak, özel bir paçuli molekülü olan Akigalawood ile süslenmiş vanilya özütünün saflığı, kuruma aşamasında cömertçe görünür."

By Kilian'ın 2017 yılı çıkışlı kadın parfümü Woman in Gold'un resmi tanıtımı yukarıdaki cümlelerle yapılmış. By Kilian, Woman in Gold'u Narcotics serisinin üyesi olarak lanse ediyor. Kokusunu çiçekli vanilya olarak sınıflandırmış. Parfümün başlangıcı şekerli turunçgiller ve bal benzeri pürüzlü yapıyla gerçekleşiyor. Pek sevemediğim üst notalarından sonra bu sefer şekerli, pudralı, kadınsı çiçekler karşımıza çıkıyor. Gülü anımsatan çiçeklerden sonra kapanışta paçuli-tonka fasulyesi benzeri notalar pek değişim olmasına izin vermiyor.

Woman in Gold, pudralı-şekerli çiçeksi-vanilyalı arkadaşa benziyor. Modern turunçgilli başlangıcı benim için bıktırıcıyken, orta kısımdaki pudralı çiçekler de hiç bana göre değildi. Tatlılık yeni nesil parfümlerdeki gibi fazlaca öne çıkıyor. Vanilya bile parfümü kurtaramıyor.

Bu tanıdık aroma benzersiz ya da ilginç değil. Böylesi niş markanın bu kadar sıkıcı ve ana akım benzeri parfüme imza atması iyiye işaret gibi görünmüyor. Woman in Gold'un kokusunu kimi kullanıcılar bebek pudrasına bazı yorumcular da ıslak mendillere benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Woman in Gold, bana da ucuz ıslak mendillerin kokusunu anımsattı. Bu anlamda böylesine yüksek satış etiketini hak ediyor mu emin değilim.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ilk patlama dışında yüksek sayılmaz. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Calice Becker tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/5

28 Nisan 2023 Cuma

Blend Oud – Mazyon

Blend Oud’un oryantal odunsu olarak sınıflandırılmış parfümü Mazyon’un resmi tanıtımında şu ifadelere yer verilmiş: “Mazyon özgünlüğün ve yaratıcılığın simgesidir. Heykel ve resim, müzik veya dansla ifade edilen sanatsal dehadan ilham alan bir koku. İlginçlik, ruhundaki neşenin, yaratıcılığın ve güzelliği kendine çekme ve yaratma yeteneğinin işaretidir.”

Mazyon’un açıklanan notalarında yasemin, okaliptüs, kaşmir, gri amber ve beyaz misk bulunuyor. Parfümün ilk saniyelerinde sabunlu kadınsı çiçeklerle karşılaşıyorum. Yasemini andıran beyaz ve yoğun çiçeksiliğin izleri orta kısımda da devam ediyor. Naneyi andıran okaliptüsü orta bölümde yaseminin yanında algılayabiliyoruz. Sonlarda sabunlu yüksek kaliteli sakin çiçeklere misk eşlik ediyor.

Mazyon, baştan sona kadınsı sayılabilecek beyaz çiçeklere eşlik eden mentollü okaliptüs temasına ağırlık vermiş. Uniseks olarak sunulsa da erkeklere pek uyacağını sanmıyorum. Kimi kullanıcıların Mazyon’u Mugler’in ünlü kadın parfümü Alien’e benzettiklerini okuyorum. Muhtemelen haklılar. Mazyon, Alien’in daha rafine hali denebilir.

Benim için fazlaca çiçekli ve aşırı dozda yasemin barındıran Mazyon, kalitesini hissettiriyor ama severek kullandığımı söyleyemem. Doğru kadında güzel kokacağını düşünüyorum.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ilk dakikalarda güçlü, kısa süre sonra normale dönüyor. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/6.5

19 Mart 2023 Pazar

Lancome – Poeme (1995)

Kozmetik tarihinin en popüler küresel markalarından Lancome’nin parfümleri genel olarak iddialıdır. Yüksek pazarlama bütçelerine sahip modern parfümlerini biliyoruz fakat Lancome’nin şöhretli eski klasik parfümleri de önemlidir.

1995 yılında çıkan Poeme, kadın parfüm severlerin oldukça iyi bildiği bir eser. Markanın eski yüzünü yansıtan eserlerden Poeme şu cümlelerle tanıtılmış: “Bu baştan çıkarıcı kokuyla tek bir kelime etmeden her şeyi söyleyin! Coşkulu mavi Himalaya gelinciği kokusuyla, boru çiçeğinin sihirli kokusunun eşsiz zıtlığı… Bu ikilinin etrafında beyaz çiçeklerle sarı çiçeklerin neşeli dansı. Poême’de her söz bir çiçektir ve her çiçek söylenmeyeni söyleyen bir şiirdir. Gölge ve ışığın Doğulu kokusuyla, Poême zıtlık sanatında bir numaradır. Güneşli ya da buzlu, mavi ya da sarı, heyecanlı ya da sakin; onun kokusu şiirsel bir koku şöleni sunar.”

Poeme’nin başlangıcı yoğun kadınsı çiçeklerle gerçekleşiyor. Portakal çiçeğini andıran biraz meyvemsi ilk dakikalardan sonra orta kısımda kremsi çiçeklerin etkisi artıyor. Orta bölümde tatlı sümbülteber ve farklı beyaz-sarı kır çiçekleri karşımıza çıkıyor. Sonlarda vanilya biraz daha etkin hale geliyor.

Poeme baştan sona kadınsı, anaç, temiz, sabunsu çiçekleri merkeze alıyor. Şekerli değil de baldan gelen tatlılığa sarmalanmış beyaz ve sarı çiçekler genel olarak tek düze ilerliyor. Parfümde büyük değişim görülmüyor. Kalite anlamında gayet iyi. Bu tür baskın çiçekli parfümleri pek sevemiyorum ama Poeme’i beğendim.

Onun 1990’lı yılların ortasından çıkıp geldiğini biliyoruz. Kokusal anlamda modern parfümlerden ziyade 1980’li yılların eski tip kokularını andırıyor. Biraz tozlu, buğulu ve nostaljik hissettiriyor. Eğer yaşınız kırkın üzerindeyse Poeme size hitap edebilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Serin ilkbahar günleri için gayet uygun. Kokusunu Jacques Cavallier tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

17 Ocak 2023 Salı

Chanel – Coco (1984)

Estee Lauder’in efsanevi Youth Dew’i ve Yves Saint Laurent’in şöhretli kadın parfüm klasiği Opium’dan sonra Chanel muhtemelen rakiplerine cevap vermek istedi. Matmazel Gabriel Chanel’in takma ismi olan Coco’yu Jacques Polge parfüm haline çevirdi. Sonuçta harika bir Eau de Parfum 1984 yılında dünyaya geldi.

Chanel’in internet sitesinde Coco şu cümlelerle tanıtılmış: “Coco, Gabrielle Chanel’in kişiliğinin yoğunluğunu ve barok olan her şeye duyduğu sevgisini ifade eder. Kontrast notalarını yavaş yavaş ortaya çıkaran lüks ve oryantal bir senfonidir. Gabrielle Chanel paradoks sanatını geliştirmiştir. Kadın modasında devrim yaratan sade, eşsiz bir tarzın arkasında, Barok tarzını eşit derecede seven bir kadındı. Bu sevgisi Rue Cambon’daki dairesinin dekorasyonuna ve onun Bizans takı koleksiyonlarına ilham verdi. Lakabından ilham alan Coco parfümü, onun kişiliğinin büyüleyici ve ışıltılı yüzünü yansıtan oryantal etkiye sahip bir kokudur.”

Coco’nun başlangıcı bir parça eski tarz turunçgillerle gerçekleşiyor. Kısa süre sonra mandalina benzeri narenciyelere keskin baharatlar ve kadınsı çiçekler ekleniyor. Orta kısımda bir çok kadın parfümünün aksine çiçeklerden ziyade baharatlar öne çıkıyor. Karanfil ve biberi andıran baharatlardan sonra kapanışta benzer yapının devam ettiğini görüyoruz.

Coco, ilginç şekilde yoğun baharatlı bir kadın parfümü. Baharatlar genellikle erkek parfümlerinde büyük oranda kullanılır. Coco’nun farkı, keskin baharatlara yasemin benzeri çiçekleri eklemesi denebilir. Kimi kullanıcıların Coco’yu erkeklere de önermesinin sebebi muhtemelen bu durum.

Coco, geri planda meşe yosununu andıran 1970 ve 1980’li yılların eski tarz parfümlere benziyor. Genel yapısının modern olmadığını söyleyebilirim. Onun nostaljik tavrı tabii ki fazlaca tatlı-şekerli kokmasına izin vermiyor. Arada gülü andıran yapısıyla Coco, denediğim en güzel Chanel kadın parfümlerinden birisi diyebilirim.

Kullandığım Eau de Parfum formuydu. Kalıcılığı ve etrafa yayılımı çok güçlü sayılmaz. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/7.5

11 Ocak 2023 Çarşamba

Franck Boclet – Cocaine (2017)

Moda tasarımcısı Franck Boclet’in kıyafetleri kadar piyasaya sürdüğü parfümler de konuşuluyor. Özellikle 2016 yılından itibaren birçok yeni parfüm üretmeye başlayan markanın Rock & Riot Black serisinin en popüler üyesinin Cocaine olduğunu söyleyebilirim.

Gerek isminin dikkat çekmesi gerekse kokusunun oldukça çarpıcı olmasıyla Cocaine yükselen yıldız gibi diyebilirim. Franck Boclet’in internet sitesinde Cocaine şu cümlelerle tanıtılmış: “Cocaine güneşli, çiçeksi ve oryantal notalara sahip bir koku. En üstte pembe meyveler, turunç, tütün ve karamel sıcak ve cömert açılış sağlar. Orkide, zambak ve sümbülteber içeren çiçeksi kalp, tazelik getirirken, alt notadaki paçuli, vanilya ve monoi, egzotik yolculuk için oryantal uyum sağlar.”

Cocaine’nin tuhaf ve tartışmalı açılışını tanımlamakta zorlanıyorum. Garip çiçeklerin ve buruk olgun meyvelerin birlikteliğine benzetiyorum ama emin değilim. Açıklanan üst notalarında tütünden bahsedilmiş ama bence pek tütün yok. Orta kısımda neyse ki bu acayip tema geride kalırken yoğun kadınsı çiçekler bizi karşılıyor. Kremsi, tatlı ve iddialı sümbülteberin yanında bir parça yasemin de var. Sonlarında sümbülteber devam ederken vanilya ve paçuli ön plana çıkıyor.

Cocaine uniseks olarak pazarlansa da kadın parfümü gibi davranıyor. Kadınsı çiçekler parfümün büyük kısmını oluşturuyor. En büyük oyuncu kremsi, tatlı sümbülteber gibi görünüyor. Beyaz çiçekler geri planda sümbültebere destek veriyor. Baştan sona tütün notasına rastlamadım. Geneline baktığımda turunçgil ve odunsuluk da yok.

Peki ne var? Çiçeksi vanilyalı paçuli kokusuna yakın duruyor. İlk bir saati gerçekten tuhaf ve itici diyebilirim. Çoğu kullanıcı özellikle başlangıcını eleştiriyor ki haklılar. Eğer ilk 1-2 saate tahammül edebilirseniz sonrasında sizi çok güzel sümbülteber bekliyor.

Normalde sümbülteber kokusu bana göre değildir. Ne Carnal Flower ne de Fracas gibi iki efsane sümbülteber parfümünü sevemedim. Cocaine’yi orta kısmından itibaren ise başarılı buldum. Evet, kadınsı ve iddialı ama yine de koklamaktan zevk aldım. Bazı kullanıcılar Cocaine’yi naftaline benzetmişler ki biraz abartmışlar. Başlangıcı naftaline benzeyebilir ama 1-2 saat sonra çekici bir çiçeksiye dönüşüyor.

Cocaine ya sev ya nefret et tarzında bir arkadaş sanki. Biraz uçlarda dolaşıyor ve herkese hitap etmeyeceği aşikar. Onun için denemeden almak iyi fikir değil. Extrait de Parfum formunda. Performans anlamında gayet iyi. Kalıcılığı çok yüksek, etrafa yayılımı ortalamanın biraz üstünde. Sonbahar-kış kokusuna benziyor.

Koku Güzelliği:10/6.5

22 Aralık 2022 Perşembe

Montale – Roses Elixir (2010)

Montale’nin kadın parfümlerinden Roses Elixir, markanın yıllar içinde oluşturduğu tuhaf estetiği çağrıştırıyor: Güllü misk.

Montale parfümlerinin neredeyse değişmez notaları gül ve oud çoğu eserde büyük yer kaplar. Bu iki temayı genellikle burnu zorlayan saldırganlıkta ve algıları şaşırtan özensizlikte sunar. Bu anlamda Roses Elixir de tipik Montale parfümüdür ve denemeden alınması asla tavsiye edilmez.

Bizzat Montale’nin, Roses Elixir’i manyetik gül olarak tanımlaması tabii ki abartılıdır. Resmi olarak açıklanan notalarında çilek yaprakları, yasemin, amber, portakal çiçeği, misk ve vanilya görülüyor. Bu notalardan gül, çilek, yasemin ve misk ön planda diyebilirim.

Roses Elixir baştan sona kadar düz çizgide ilerleyen meyveli-çiçekli temaya sahip. Gül ve çileğin birleşimi rafinelikten uzak ve yapay hissettiriyor. Yasemin geri planda kadınsı vurguyu arttırıyor. Sonlarda tabii ki bu tür parfümlerin değişmez üyesi misk yerini alıyor.

Gül ve çileğin birleşimi güzel fikir ve bunu yüksek kaliteyle yapabilen pek örnek yok. Montale bu alana her zaman ki özensizliği ve aceleciliğiyle girmiş. Parfümdeki burun tırmalayan çiçeksilik bir süre sonra baş ağrısı yapmaya doğru evriliyor. Kompozisyonun geneli ultra kadınsı ve bir erkek için hafiften bıktırıcı. Kalite hissiyatı böylesi niş marka için düşük. Performansıysa tatminkar.

Eğer Christian Dior’un ünlü Miss Dior’unu seviyorsanız ilginizi çekebilir. Miss Dior’un çiçekleri Roses Elixir’deki kullanıma oldukça benziyor.

Bu yapay, canlı ve pozitif arkadaş, çok kalıcı ve etrafa yayılım anlamında ortalama seviyede geziniyor. Eau de Parfum formunda. Serin ilkbahar döneminde iyi iş çıkarabilir. Kokusunu Pierre Montale tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/5

16 Aralık 2022 Cuma

Givenchy – Organza (1996)

Givenchy’nin 1990’lı yılların ortasında çıkardığı kadın parfümü Organza büyük başarı yakalayamasa da kimi kadınlar için özel olmayı sürdürüyor. Organza pek ortalarda görünmeyen ama bence gayet başarılı kadın parfümlerinden birisi.

Organza’nın resmi tanıtımında çiçeksi olarak sınıflandırılmış. Şu cümlelerle pazarlanmış: “Organza, şehvetli kadınlar için sıcak, çiçeksi Eau de Parfum’dür. Zamansız güzelliğin özü, Givenchy Organza, zarafet ve duygusallığın mükemmel karışımıdır. Vanilya ile zenginleştirilmiş beyaz çiçeklerden oluşan bu cazibeli koku, kadınların duygusallığını zarafetle ortaya koyuyor.”

Organza’nın açılışında keskin ve yüksek kaliteli beyaz çiçeklerle karşılaşıyoruz. Pürüzsüz ve kadınsı başlangıcından sonra kuru beyaz çiçeklere kremsi vanilya ve iris ekleniyor. Sonlarda fazlaca şekerli davranmayan vanilyanın varlığına tanık oluyoruz.

Organza basit bir kompozisyona sahip. Yasemin, iris ve vanilyadan oluşan ana yapı baştan sona devam ediyor. Büyük değişim yaşanmıyor ve sürprizler yapmıyor. Düz çizgide ilerliyor.

Bu şık ve zamansız parfüm, yapaylık veya uyumsuzluk barındırmıyor. Beyaz çiçeklerin etkisiyle kadınsı tarafa yakın duruyor. İçeriğindeki vanilya ve irisin verilişini çok beğendim. Yeni nesil parfümlerdeki bıktırıcı şekerli vanilya burada daha kuru verilmiş. Yasemin benzeri çiçekler fazlaca burun tırmalamıyor. Eğer bu tür yumuşak ve kremsi parfümlere ilginiz varsa deneme listenize almanızı önerebilirim.

Eau de Parfum formundaki Organza’nın performansı fena değil. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyede. Sanki otuz yaş üzeri kadınlara daha çok yakışacaktır. Sonbahar-kış döneminde kullanmak iyi fikir. Kokusunu Sophie Labbe tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7.5

22 Kasım 2022 Salı

Tom Ford – White Patchouli (2008)

Tom Ford’un imza koleksiyonunda yer alan White Patchouli, ilk çıktığı zamanlardaki popülaritesini bir parça kaybetmiş gibi görünüyor. Tom Ford parfüm biriminin güçlü şekilde pazarladığı White Patchouli, isminden de anlaşılacağı üzere paçuli temasını merkeze alıyor. Buradaki paçuli daha önce rastladığımız kullanımlara pek benzemiyor.

Tom Ford’un internet sitesinde White Patchouli şu cümlelerle tanıtılmış: “Paçulinin duyusal kalbiyle lüks zarif beyaz çiçeklerin şık ahşap notalarla çevrelenmesiyle oluşmuştur. Retro-klasik etkili bu modern koku, bohem şıklığının sofistike yorumudur.”

White Patchouli’nin ilk saniyeleri tuzlu bergamotu andıran turunçgiller ve çiçeklerle gerçekleşiyor. Orta kısımda daha sakinleşiyor ve kuru beyaz çiçeksi tarafa dönüyor. Orta bölümde yasemini andıran keskin yasemin ve geri planda gül hoş ikili olmuş. Sonlarda odunsu paçuli tarafı öne çıkıyor.

Karşımızda eski tarz kadın şipre parfümlerini andıran yapı var. Hafiften tozlu ve kuru hissiyat, onun yeni nesil şekerli paçuli parfümleriyle bağını koparıyor. Aslında çok da köhne ve modası geçmiş davranmıyor. Geçmişi ve şimdiki zamanı bir şekilde içinde birleştiriyor. Tende koklaması konforlu değil. Oysa kıyafette ve etrafa yayılan aurada çarpıcı ve neredeyse seksi yol izliyor.

Tom Ford, imza koleksiyonunda çoğu kişinin ulaşabileceği fiyat politikası uyguluyor. Bunun içindir ki kokular büyük kitlelere hitap etmek durumunda. White Patchouli’yi işyerimdeki kadınların neredeyse tamamının pek sevemediklerini söyleyebilirim. Bu parfüm adeta erkekleri kısa sürede çarpmak ve dikkatlerini çekmek için üretilmiş.

Kalite anlamında kullandığım en sorunlu Tom Ford parfümlerindendi. Kokuda kimi yerlerde plastiğimsi yapaylık var ve üst-orta kısmı yüksek kalite hissi vermiyor. Kullanması ve sevmesi kolay arkadaşa benzemiyor. Onun içindir ki denemeden büyük boy şişesini almak iyi fikir değil.

Bir parfüm platformundaki şu ilginç ve esprili yoruma katılıyorum: “Mineralli ve kuru, büyük, ıslak, küflü bir kayaya gül parfümü sıkmış gibi neredeyse tozlu kokuyor. Ama aynı zamanda, boya hatta bir miktar çamaşır suyu gibi, plastiğimsi veya mumsu bile denebilir. Gereksiz yere karanlık ve karmaşık ama yine de sıcak, tıpkı seksi siyah bir kadının süt dolu antika bir küvette çıplak şarkı söylediği müzik videolarından biri gibi. Bu nedenle, sanatsal ifadesini takdir ediyorum, ancak yine de seksi tuhaflığının kişiliğimle yeterince çatıştığını ve bundan gerçekten zevk almadığımı hissediyorum.”

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ilk dakikalarda oldukça yüksek. Saldırgan ilk patlamanın ardından ortalama derecede üzerinizde hissediliyor. Bu kompozisyona yaş sınırı koyamıyorum deneyin ve size uygun mu görün. Yaz sıcakları için biraz keskin kalabilecek ana yapı, ilkbahar-sonbahar döneminde iyi iş çıkarabilir.

Koku Güzelliği:10/6

27 Ekim 2022 Perşembe

Guerlain – L’Instant de Guerlain (2003)

Guerlain’in 2000’li yılların başında piyasaya sürdüğü kadın parfümü L’Instant, markanın tarihi geri planına küçük bir baş kaldırı olarak düşünülebilir. 2000’li yıllar dünyada birçok şeyi değiştirirken, parfümlerin bundan etkilenmemesi düşünülemezdi. Guerlain’in efsanevi ve nostaljik parfümleri yerini L’Instant gibi modern tatlı kokulara bırakıyor denebilir.

L’Instant’ın kadın versiyonu Guerlain’in internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Büyük bir final. Her şeyin değişebileceği bir an. İki ruh ve iki beden bir araya geldiğinde, zaman aniden durmuş gibi hissettiğinde… Yeni koku ailesini başlatan samimi, güneşli, şehvetli bir koku olan L’Instant de Guerlain’in arkasındaki hikaye: Kristal amber ailesi. L’Instant, Guerlain’in ünlü Guerlinade’si narenciye balı, manolya akorları ve yoğun, şehvetli amberle kaplıdır. Kadifemsi ve gurme, yeni kadınlığın sembolü olan L’Instant de Guerlain, sonsuza kadar parıldamak için yalvaran ışıkla dolu cilt kokusudur.”

L’Instant de Guerlain’in açılışı pudralı ve şekerli turunçgillerle gerçekleşiyor. İlk dakikalarda fazlaca tatlı mandalina-portakal-limon üçlüsü kısa süre içinde yerini pudralı kadınsı çiçeklere bırakıyor. Orta kısımda manolya, yasemin ve iris çiçeğini andıran şekerli çiçekler, onu günümüzün modern kadınsı parfümlerine yaklaştırıyor. Sonlarda lezzetli çikolatamsı vanilyayla kapanış yapılıyor.

Karşımızda 2000’li yıllardan itibaren bolca rastladığımız meyveli-çiçekli-şekerli-vanilyalı yapı bulunuyor. Burada meyveler az yer kaplarken pudralı çiçekler daha baskın diyebilirim. Birçok ana akım markanın fazlaca derinliğe sahip olmayan bu koku formunu tekrarladığını biliyoruz. Şekerli turunçgilli çiçekler pek yaratıcı değiller ve benim için aşırı dozda pudralılık içeriyor. Kullanım döneminde kendime yakın bulamadığım L’Instant de Guerlain, birçok hanımefendinin ilgisini çekebilir.

Bu popüler koku formunu çoğu parfüm sever Guerlain’in tarihi köklerine yakıştıramasalar da ana akım trendlerle rekabet etmeye çalışan bir markadan beklenebilecek hamle gibi görünüyor. İlginç ya da sıradışı davranmıyor. Açıkçası çok yapay ve bıktırıcı da değil. Bana biraz ağır ve orta yaş kadın kokusu gibi geldi. Onu koklattığım kimi hanımefendiler de bu yönde düşündüler.

Yüksek olan beklentimi karşılayamayan L’Instant de Guerlain, Maurice Roucel tarafından tasarlanmış. Sonbahar-kış döneminde kullanmak iyi fikir olabilir. Kalıcılığı yeterliyken etrafa yayılımı normal seviyenin biraz altında.

Koku Güzelliği:10/6

9 Ekim 2022 Pazar

Roberto Cavalli – Florence (2017)

Roberto Cavalli’nin son yıllarda birbiri ardına parfümler ürettiğini görüyoruz. Ana akım moda markalarının amansız rekabetine elinden geldiğince katılıyor. Yine de büyük çıkış yapan parfümlere imza attıklarını söyleyemem.

Florence, Roberto Cavalli’nin yeni nesil kadın parfümlerinden birisi. Florence, markanın internet sitesinde şöyle tanıtılmış: “Nazik portakal çiçeği ve lezzetli greyfurt yapraklarını harmanlayan parlak ve çiçek açan bir buket. Bu hassas kombinasyon, egzotizm ve gizem katan hafif miskli ebegümeci tohumlarıyla vurgulanır. Tatlı frenk üzümü ve hafif keskin mandalina özünün zıt notaları, yaşam ve enerji patlaması yaratır. Sonları lüks şipre akoru üzerine kuruludur: duyusal misk ve ışıltılı kehribar, büyüleyici paçuli için ideal kontrpuan sunar.”

Florence’nin ilk saniyeleri çarpıcı ve modern meyvelerle çiçeklerin birleşmesini akla getiriyor. Açıklanan notalarında siyah frenk üzümü var ki muhtemelen başlangıçtaki şekerli meyveli hissiyat üzümden geliyor. Orta kısımda kadınsı ve cazibeli çiçekler ağırlığını arttırıyor. Tatlı beyaz çiçeklere benzettiğim orta bölümde ne gariptir ki tütün de algılıyorum. Sonlarda tatlı leziz vanilya ve çikolatamsı paçuliyle kapanış yapılıyor.

Florence, olabilecek en kadınsı koku formlarından birisini sunuyor. Kimi kullanıcılar onu uniseks olarak değerlendirse de feminen yönü ağır basıyor. Koku karakteri genel olarak tatlı ve modern çiçeklere yakın duruyor.

Başlangıcını pek sevemediğimi ve yapaylığa yakın bulduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Orta kısımda bir parça vanilyalı paçuli yoluna giren Florence, sonlarda harika diyebilirim. Thierry Mugler – Angel’ı andıran sonları parfümün en güzel kısmı olarak dikkat çekiyor.

Thierry Mugler – Angel, Chanel – Coco Mademoiselle ve Miss Dior’u şişeye doldurup çalkalayın. Florence’ye yakın koku formu elde edebilirsiniz. Bir taraftan çok tanıdık, diğer taraftan kendine özgü. Parfümdeki paçuli yapısı baskın denebilir. Çiçeklerle paçulinin dansı kimi zaman ağır ve zorlayıcı gelse de neyse ki çok saldırgan doğası yok. Eau de Parfum olmasına rağmen etrafa yayılımı ilk patlamayı saymazsak yüksek değil. Kalıcılığı yeterli. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Marie Salamagne tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

20 Eylül 2022 Salı

Prada - La Femme (2016)

Prada’nın 2016 yılı çıkışlı yeni nesil kadın parfümlerinden La Femme büyük çıkış yapamasa da ilgi çekmeyi başardı. Tabii bu duruma Prada’nın marka değerinin yüksekliği rol oynamışa benziyor. Prada’nın internet sitesinde parfümün tanıtım yazısında frangipan çiçeğine özellikle vurgu yapılmış.

Parfümün tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Prada La Femme, frangipan çiçeğine saygılarını sunar. Balmumu ve vanilya ile yumuşatılmış , sümbülteber ve şaşırtıcı derecede kadınsı vetiverle zenginleştirilmiş, pozitif enerji veren aşırı şehvetli bir çiçeksi parfüm.”

Üzerime sıktığımda beni armut benzeri şekerli meyveli-çiçekli yapı karşılıyor. İlk dakikalarda modern ve tatlı beyaz çiçeklerin varlığından söz edebilirim. İlerleyen saatlerde kadınsı beyaz çiçeklerin arttığını görüyorum. Orta kısımdan itibaren tatlılık azalıyor. Yasemin benzeri kuru çiçekler iyice öne çıkıyor. Sonlarda yumuşak vanilyaya tabii ki beyaz çiçekler eşlik ediyor.

La Femme, gayet kadınsı, temiz, sabunsu, yapaylık barındırmayan bir arkadaş. Kalite anlamında ana akım markaların arasında iyi yerde durduğu söylenebilir. Bir kadın için sevmesi ve kullanması kolay sabunlu beyaz çiçek teması daha önce yüzlerce defa kullanılmıştır. Bu anlamda çok ilginç ya da sıradışı kokmuyor. Basit, değişim göstermeyen, stabil bir parfüm. Sürprizlere sahip olduğu söylenemez.

Diğer taraftan işini iyi yapan, hoş ve kadınsı davranan, burun tırmalamayan eser gibi değerlendirilebilir. La Femme dünyayı sarsmayacaktır fakat çoğu kadının sevdiği çiçeksi parfüm duruşuyla burunlarda güzel anılar bırakacaktır.

Eau de Parfum formundaki La Femme’nin kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı güçlü sayılmaz. Serin ilkbahar günlerine yakışacağını sanıyorum.

Koku Güzelliği:10/7

30 Ağustos 2022 Salı

Jean Charles Brosseau – Jasmin Lilas (2006)

“Parlaklık ve ışıltı, Jasmin-Lilas’ın iki ana özelliğidir. Işıltılı beyazlığı sayesinde bu çiçek, bizi tamamen büyülemek için doğuştan gelen gücüne güvenir. Bahçe enfes esanslar sunuyor ve tatlı portakal dalları, yasemin, zambak, leylak ve mevsimin ilk güllerinin yanı sıra yeni, taze yeşil yapraklara öykünüyor.

İspanyol kavunu, şeftali ve ananasla dolu meyve kaselerinin yanında büyük bir beyaz çiçek buketi hayal edin: Jasmin-Lilas sizi bir bahar bahçesinin aydınlık atmosferine sürükleyecek.”

Jean Charles Brosseau’nun Fleurs d’Ombre serisine ait Jasmin Lilas’ın resmi tanıtımı yukarıdaki cümlelerle yapılmış. Markanın pek öne çıkamayan parfümü Jasmin Lilas hakkındaki güzel yorumlar, ilgimi çekmesine yetti. Beyaz çiçekli olarak sınıflandırılan parfümün açılışı tatlı armut benzeri meyvelere eşlik eden zambakla gerçekleşiyor. İlk dakikalardaki sabunlu kadınsı hissiyat orta bölümde de devam ediyor. Orta kısımda beyaz çiçeklerin hakimiyeti artıyor. Yasemin daha baskın hale geliyor. Sonlarda büyük değişim görülmüyor.

Jasmin Lilas büyük resimde sabunlu beyaz çiçekli (yasemin, leylak ve zambak) kadın parfümü havasında ilerliyor. Baştan sona büyük değişim görülmüyor. Kaliteli sayılabilecek pürüzsüz feminen çiçekler onu safkan kadın parfümü haline getiriyor. Niş parfüm kalitesindeki ana yapı fazlasıyla düz ve bir erkek için kısa süre içinde sıkıcı olma ihtimalini barındırıyor. Bu tür kadın parfümleri genellikle sevilir ve onu üzerinde taşımaktan zevk alacak hanımefendiler muhakkak olacaktır.

Şık ve asil koktuğunu düşünüyorum. Genç kız parfümünden ziyade otuz yaş üzeri kadınlara yakışacağını sanıyorum. Bu tür sabunlu saf beyaz çiçekler ya anaç hissiyat verir ya da iddialı davranır. Jasmin Lilas iki duygunun ortasında duruyor.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı idare eder. Etrafa yayılımı ortalamanın altında. İlkbahar döneminde kullanmak iyi sonuç verebilir. Kokusunu ünlü burunlardan Pierre Bourdon tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

12 Haziran 2022 Pazar

Dolce&Gabbana – Light Blue (2001)

Dolce&Gabbana’nın sevilen ve popüler parfümler yaratmak konusunda çok becerikli olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. The One serisi müthiş başarı yakalarken diğer tarafta Light Blue isimli kokular da oldukça sevildi. Light Blue’nin kadın versiyonunun, erkek olandan daha popüler hale geldiğini düşünüyorum. 2001 yılı çıkışlı ilk Light Blue kadınlar içindi ve hala oldukça seveni var.

Light Blue for Women, Dolce&Gabbana’nın internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Dolce&Gabbana’nın yaşam sevinci ve baştan çıkarmanın özü. Güneşli bir yaz gününün tüm özü, Akdeniz kadınının şehvetini uyandıran bu canlı, taze, çiçeksi ve meyveli kokuda saklı.”

Light Blue for Women’in başlangıcı leziz, canlı ve ferah meyvelerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında elma ve çan çiçeği vurgulanmış. İlk dakikalarda elma ve bir parça turunçgillerden bahsedebiliriz. Orta bölümde meyvemsi yapı devam ederken bir parça çiçeksilik devreye giriyor. Ağır ve bıktırıcı olmayan ferah çiçeklerden sonra kapanışta ortalama odunsuları görüyoruz.

Light Blue for Women, basit ve derinliği olmayan vasat meyveli-çiçeksi-odunsu parfüme benziyor. Meyveler çiçeklerden daha ön planda. İlk kullandığımda çileğe benzettiğim meyvelerin elma ağırlıklı olduğunu düşünebiliriz.

Kullanması ve sevmesi kolay, hoş, temiz, düz çizgide ilerleyen bu sıradan koku formunu kadınlar çok beğeniyor ki kullanım döneminde bizzat şahit oldum. Onun başarısının sebebinin basit ve güzel kokmak olduğu iddia edilebilir. Orta kısımda hafiften yapaylık hissettiriyor ve kalite anlamında iyi iş çıkardığını söylemek zor. Eğer bu tür bir yaz parfümü arıyorsanız iyi seçim olabilir. Benim için bir şişesi alınmaya değer mi, pek sanmıyorum.

Eau de Toilette formunda. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı zayıf denebilir. Bu anlamda performansı sorunlu ne yazık ki. Aşırı kadınsı davranmaması nedeniyle erkekler bile şartları zorlayıp kullanabilir. Yaz sıcaklarında, günlük kullanımda ve deniz kenarında üzerinizde onu koklayanlardan övgüler alabilirsiniz. Kokusunu ünlü isimlerden Olivier Cresp tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

 

 

29 Mayıs 2022 Pazar

Jean-Charles Brosseau – Ombre Bleue (1987)

Fransız tasarımcı Jean-Charles Brosseau’nun 1980’li yıllara kadar uzanan parfümlerinden Ombre Bleue’nun çok popüler olduğunu söyleyemeyiz. Markanın yeni parfümleri birbiri ardına raflara çıkarken, Ombre Bleue’nun zamanla isminin değişip, Fleurs d’Ombre Bleue’ya dönüştüğünü görüyoruz.

Jean-Charles Brosseau’nun internet sitesinde Ombre Bleue şu cümlelerle tanıtılmış: “Ombre Bleue tatillerin, kumsalların ve uzak yolculukların parfümüdür. Güneş dolu anılar, adaların saflığına ve daha birçok kokuya karışıyor; bu parfüm yaprakların kanat çırpışını veya hafifçe sallanmasını andırıyor.

Mutlu çocukluk zamanlarımızdaki sahilin ve denizin kokularını unutmak hepimiz için zor. Her kıyı kendi kokusunu sunar. Portakal ağacı, mimoza ve begonvil Akdeniz’i, gül, vanilya ve erik Atlantik Okyanusu’nu, tiare çiçeği Pasifik’i temsil eder.”

Ombre Bleue’nun ilk saniyelerinde sabunlu beyaz çiçeklerle gerçekleşiyor. Kadınsı sayılabilecek ilk dakikalarda leylak, zambak, manolya veya yasemin gibi çiçeklerin varlığından söz edilebilir. Yüksek kaliteli başlangıçtan sonra orta bölümde kadınsı çiçeklerin hakimiyeti devam ediyor. Tatlılık biraz artıyor ama bıktırıcı derecede şekerli değil. Sonlarda yumuşacık vanilyaya eklenen çiçeklerle harika kapanış yapıyor.

Ombre Bleue, ismindeki maviyi ve şişesinin rengini baz alırsak sucul, deniz temasını merkeze alacağını hissettiriyor. Oysa ki kullanım döneminde su veya deniz temasına rastlamadım. Genel olarak yüksek kaliteli düz devam eden, sürprizsiz, sakin, barışçıl, sabunlu yumuşak çiçeklerle pamuk gibi vanilyanın karışımından oluştuğunu iddia edebilirim.

Kadın kullanımına yakın durduğu sır değil. Kimi kullanımlarda hafiften baş ağrısına sebep oldu ki bu durumu engellemek için az kullanmak iyi fikir olabilir. Ilık ilkbahar günlerinde en iyi sonucu vereceğini düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5

3 Mayıs 2022 Salı

Estee Lauder - Sensuous Nude (2011)

Estee Lauder’in 2008 yılı çıkışlı kadın parfümü Sensuous büyük çıkış yakalayamasa da kısa süre içinde aynı isimli devam kokuları geldi. Sensuous’un en bilinen devam parfümü Sensuous Nude olarak göze çarpıyor. 2011 yılında çıkan Sensuous Nude, en az Sensuous kadar ilgi gördü.

Parfümün tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Kendinden emin ve zarif. Duygusallığın yeni ve modern tanımı. Bir kadının en sıcak ve feminen yönlerini ortaya çıkarmak için ferahlatıcı çiçeklerle sarılı odunsular ve amberin bal ile buluşmasından ilham aldı. Kendine olan güvenin göstergesi.

Sensuous Nude’un ilk saniyeleri modern, ferah ve tatlı turunçgillerle gerçekleşiyor. Şekerli mandalinayı andıran açılıştan sonra kremsi beyaz çiçeklerin varlığını arttırdığını görüyoruz. Pudralı sayılabilecek beyaz çiçeklerden yasemin öne çıkıyor. Sabunlu yasemine bir parça hindistan cevizi eşlik ediyor. Balı andıran tatlılık orta kısımda oldukça hissediliyor. Sonlarda sandal ağacı, vanilya ve miskle kapanış yapılıyor.

Sensuous Nude, kremsi beyaz çiçeklerin hakimiyetindeki bir arkadaşa benziyor. Sabunlu hatta pudralı yapısı tabii ki kadınsılığı artırıyor. Vanilyamsı hindistan cevizi parfüme hoş bir hava veriyor. Kalite anlamında fena iş çıkarmıyor. Lezzetli sayılabilecek kokusu pozitif mesajlar veriyor. Eğer kremsi, vanilyamsı, çiçeksi hindistan cevizi kokusu arıyorsanız, hoş bir örnekle karşı karşıyasınız.

Onun sanatsal sayılamayacak düz kokusu dünyayı değiştirmeyecektir fakat güzel, temiz ve çoğu kişinin sevebileceği yapısıyla günlük kullanıma rahatlıkla uyacaktır.

İlkbahar-yaz döneminde kullanmanın iyi fikir olduğunu düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5

14 Nisan 2022 Perşembe

Nicolai Parfumeur Createur – Baikal Leather Intense (2019)

Başarılı parfümör Patricia de Nicolai’nin niş markası küçük bir isim değişikliğiyle Nicolai olarak anılıyor. Parfümlerinin çoğunu kendisinin tasarladığını bildiğimiz Patricia de Nicolai, koleksiyonunu genişletmeyi sürdürüyor. Baikal Leather Intense’nin 2019 yılında, Nicolai markasının otuzuncu kuruluş yıl dönümü sebebiyle tasarlandığı gibi bir bilgi dolaşıyor internette. Ayrıca Rusya’daki Baykal gölü yöresini çağrıştıran ismiyle Rus derisine de gönderme yaptığını söyleyebiliriz.

Nicolai’nin internet sitesinde Baikal Leather Intense’nin deriyi çağrıştırmasına rağmen iki kuru odunsu temanın harmanlanmasıyla oluşturulduğu vurgulanmış. Gaiac ağacı ve çam ağaçlarının özlerinden meydana geldiği söylenen Baikal Leather Intense’nin arka planında tonka fasulyesi ve beyaz misk bulunuyormuş.

Parfümün açılışı tatlı ve pudralı çiçeklerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında yuzu isimli meyve bulunsa da ilk dakikalarda pudralı sayılabilecek menekşe ve iris çiçeğiyle karşılaştım. İlerleyen saatlerde pudralı hissiyat biraz azaldı. İris ve menekşeye eklenen yumuşak deri hoş ama çok ilginç değil. Sonları en sevdiğim bölümü oluyor. Pudralı ve çiçeksi hissiyat yok denecek kadar az kapanışta. Güzel odunsu notalar, kaliteli deri ve misk son kısmı sevmeme sebep oluyor.

Baikal Leather Intense, kendi internet sitesinde deri, baharat, odunsu olarak sınıflandırılmış. Bana göre çiçeksi deri parfümü. Kadınsı sayılabilecek modern çiçeklerin çekingen ve sert olmayan deriyle birleşmesi benim için ilgi çekeci değil. Buradaki çiçeklerin biraz fazla verilmiş olması onu kadın parfümü sınıfına koymama yeterli oluyor. Her ne kadar uniseks olarak geçse de erkek kullanımına yakın durmadığını düşünüyorum.

İris ve deri birleşimini severim ama araya karışan şekerli, pudralı menekşenin çekici tarafını bulamıyorum. Açıklanan notalarında gül mevcut. Baskın gül kullanımına rastlamıyoruz. Yine de geri planda gül var gibi.

Sonuç olarak niş parfüm kalitesini veriyor ama kokusal anlamda kendime yakın bulamadım. İsminden dolayı ağır ve sert deri kokusu beklerken, yumuşacık feminen yapıyla karşılaştım.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı normal seviyede. Serin havalarda kullanmak iyi sonuç verebilir. Kokusunu Patricia de Nicolai tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

30 Mart 2022 Çarşamba

Blend Oud - Hour (2015)

İtalya merkezli niş parfüm evi Blend Oud’un Original serisine ait parfümlerden Hour, markanın internet sitesinde oryantal odunsu olarak sınıflandırılmış. Parfümün resmi açıklaması şu cümlelerle yapılmış: “Hour baştan çıkarmanın özüdür. Aşık olan iki kişiden esinlenen çiçeklerin hoş bir kombinasyonu. Bu kokudaki tüm elementler mükemmel bir denge içinde olduğunda, bu kıvılcım ve kimya anının bir göstergesidir.”

Hour’un açıklanan notalarında ananas, iris ve pembe biber gibi sevdiğim öğeler bulunuyor. Parfümün ilk saniyelerinde saydam meyveler karşımıza çıkıyor. Açıklanan üst notalarda ananas var ki burada Aventus benzeri ananas bulunmuyor. Hour’un meyvemsiliği çiçeksi, olgun meyveliliğe yakın duruyor. İlerleyen saatlerde meyveli çiçekli yapı devam ediyor. Bir parça iris ve yaseminle hafiften sabunlu hale geliyor. Sonlarda ana yapı fazlaca değişmiyor.

Hour, duru, sade, dingin, temiz, düz çizgide ilerleyen bir parfüm. Sevmesi ve kullanması kolay denebilir. Ferah sayılabilecek meyveler ve kaliteli çiçeklerle süslenen ana aks, yapaylık barındırmıyor. Uniseks olarak sunulsa da kadın kullanımına yakın duruyor.

Hour’un en ilginç tarafı Chanel’in sevilen parfümü Chance’ye benzetilmesi. Kullanım döneminde ben de Chance’ye benzettim. Hour daha nötre yakın dururken, Chance daha kadınsı ve ekşi kokuyordu. Hour için Chance’nin niş benzeri denebilir.

Sonuç olarak hoş ve duru bir eser. Dünyayı sarsmayacağı bir gerçek. Benzersiz ya da sıra dışı değil. Performans anlamında sınıfı geçemiyor. Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı eh işte, etrafa yayılımı düşük sayılabilir. Ilık ilkbahar-yaz günleri için fena olmaz.

Koku Güzelliği:10/6.5