turunçgil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
turunçgil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Nisan 2024 Salı

Gucci – Guilty Pour Homme (2011)

Tom Ford yönetimindeki Gucci’nin harika parfümleri Envy For Men ve Gucci Pour Homme gibi hafızalarımızdan silinmeyen sanat eserlerinden sonra 2010’lu yılların başlarında piyasaya sürülen Guilty serisi, ilk çıktığı günlerde ilgi çekse de ilerleyen yıllarda unutulmaya yüz tuttu. Özellikle erkekler için Guilty Pour Homme parfüm severler için hayal kırıklığı oldu.

Sonrasında çokça Guilty isimli devam parfümü çıkarıldı. İlk Guilty Pour Homme, Gucci tarafından aromatik fujer olarak sınıflandırılmış. Ayrıca yeni nesil koku severlerin özgür ruhunu temsil ettiğinden bahsedilmiş.

Guilty Pour Homme’nin açılışı tatlı ve ferah turunçgillerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında İtalyan limonundan bahsedilmiş. Buruk ve modern narenciyelerden sonra orta kısımda yeşil sabunsu tarafa yakın lavanta ve pudralı baharatlar dikkat çekiyor. Limonsu yapı devam ederken orta kısımda tatlılık giderek artıyor. Sonlarda tatlımsı sedir ağacıyla tene veda ediyor.

Guilty Pour Homme, pek ilginç davranmayan ana yapısıyla kimi kullanıcılar için sıkıcı ve jenerik olarak yaftalanıyor. Kokusal anlamda pek benzerine rastlamasam da kalite ve gerçekçilik bağlamında problem görüyorum. Burada burun tırmalayan yapaylıktan ziyade hangi karakterin üzerinde yükseleceğini bilemeyen itici koku yapısı dikkatimi çekiyor. Kötü kokmuyor ama onu üzerimde taşımaktan zevk alamıyorum. Bir kullanıcının onun kokusunu kavuna benzetmesini anlayabiliyorum.

Kullandığım Guilty Pour Homme Eau de Toilette versiyonuydu. Kalıcılığı kumaş üzerinde gayet iyiyken tende zayıf kalıyor. Etrafa yayılımı güçlü sayılmaz. İlkbahar-yaz dönemi için düşünülebilir. Kokusunu Jacques Huclier tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

5 Nisan 2024 Cuma

Montale – Red Vetiver (2008)

Montale’nin 2008 yılında piyasaya sürdüğü Red Vetiver’in kısa süreliğine de olsa sektörde dikkat çekmesinin sebebi kuşkusuz Hermes’in Terre d’Hermes’ine fazlasıyla benzemesiydi. Terre d’Hermes’ten iki yıl sonra pazara sürülmesinden de anlaşılacağı üzere Montale, bu ünlü erkek parfümünün kopyasını yapıp, ismini de Red Vetiver koymuştu.

Bazı çok başarılı parfümlerin niş markalar tarafından benzerlerinin yapılması şaşırtıcı değil. Aventus’un da benzerini yapan niş markalar var. Montale ise bunu pek gizli yapmadığını kokusal anlamda ortaya koymuş.

Red Vetiver’in resmi tanıtımında her Montale parfümünde olduğu gibi uzun yazılardan ziyade 1-2 cümlelik nota bilgisi verilmiş: “Haiti'den gelen vetiverin odunsu derinliği, Fas’taki Atlas Dağları'ndan sedir ağacı ve paçuli yaprakları, Madagaskar'dan elemi ve karabiberin canlandırıcı kalbi etrafında greyfurtun taze notalarını ortaya çıkarıyor.”

Parfümün açılışı tuzlu ve asidik portakal kabuğu ve geri planda azıcık limonla gerçekleşiyor. Ferah turunçgilli açılıştan sonra orta kısımda partiye vetiver ekleniyor. Portakallı vetivere sonlarda sedir ağacı eşlik ediyor.

Red Vetiver oldukça düz çizgide ilerleyen, sürpriz yapmayan, başından sonuna aynı hissettiren bir arkadaş. Kaliteli tuzlu portakal kabuğu efekti, saatler geçse de teninizden ayrılmıyor. Eau de Parfum formundaki Red Vetiver’in kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyelerde.

Montale markasının görünen yüzü Pierre Montale iyi iş çıkarmış ve gerçekten de Terre d’Hermes’e şaşırtıcı derecede benzeyen Red Vetiver’i tasarlamış. Böylesi başarılı bir parfüme çok benzer koku formu piyasaya sürmek hem iyi fikir hem de risklidir. Marka imajınız zedelenebilir diğer taraftan da Terre d’Hermes sevenler için farklı bir seçenek olarak düşünülebilir.

Burada asıl soru şu ki Terre d’Hermes varken Red Vetiver almaya gerek var mı? Bu sorunun cevabı herkese göre değişebilir olsa da bence bir şeyin orijinali her zaman daha iyidir. Onun içindir ki elinizde bir şişe Terre d’Hermes varsa tadını çıkarabilirsiniz.

Ilık ilkbahar ve serin yaz akşamlarında daha güzel kokacağını düşünüyorum. Hem kadınlar hem de erkekler kullanabilir.

Koku Güzelliği:10/7.5 

18 Haziran 2023 Pazar

Creed - Millesime Imperial (1995)

Creed'in 1990'lı yılların ortalarında çıkardığı Millesime Imperial, özellikle 2000'li yılların başlarında oldukça popüler niş parfümlerdendi. Tabii o zamanlar böylesine büyük niş parfüm rekabeti yaşanmayan yıllardı ve Creed'in her yeni parfümü büyük ilgi uyandırırdı. Tıpkı Erolfa ve Silver Mountain Water gibi.

Millesime Imperial, Creed'in internet sitesinde yumuşak çiçeksi, taze ve sucul olarak sınıflandırılmış. Parfümün resmi tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: "Kokuda altın standart olan bu ferahlatıcı ve canlandırıcı koku, narenciye bahçelerini ve yemyeşil sahil saraylarını çağrıştırır. Zengin olduğu kadar çok yönlü olan Millesime Imperial, güneşte öpülmüş narenciye ve zengin miskin tuzlu-tatlı karışımını takdir eden hem erkekler hem de kadınlar tarafından giyilir. Kraliyet ailesi için uygun olan bu narenciye/taze koku, kendine özgü altın rengi şişe görünümüyle ünlüdür."

Parfümün açılışı ferah bergamot ve menekşeyle gerçekleşiyor. Orta kısımda menekşenin o yeşil havası daha da artıyor. Orta bölümde geri planda deri algılıyorum. Buradaki derinin orris olabileceği de uzak ihtimal değil. Sonlarda miskli orris ve sandal ağacı, parfümün en güzel tarafını oluşturuyor.

Millesime Imperial için yeşil menekşeli bir parfüm diyebilirim. Başlardaki tuzlu turunçgillerden sonra orta kısımdaki parlak menekşe onun uniseks dengede durmasını sağlıyor. Onun hem kadınlar hem de erkekler için pazarlandığını görsek de erkek kullanımına bir parça yakın duruyor. İçeriğindeki menekşe pek kadınsı hissettirmiyor.

Menekşe merkezli parfümlere pek ısınamıyorum ve Millesime Imperial'de bu durumu değiştiremiyor. Kimi Creed severlerin bu parfümde kavun kokusu alması ilginç çünkü bence pek de kavun gibi davranmıyor. Onun yüksek kaliteli olduğunu görüyoruz ve özellikle 1990'lı yılların koku karakterini yansıtıyor. Günümüzün modern bol şekerli turunçgil parfümlerine yakın durmuyor.

Millesime Imperial'i yıllar önce kullanmış oldukça beğenmiştim. Bu sefer ki deneyimimde ona aşık olduğumu söyleyemem. Genel olarak Creed'lerin oldukça yüksek fiyat etiketlerini düşündüğümde Millesime Imperial'in büyük boy şişesini almaya değer mi emin değilim.

Kimi Creed parfümlerindeki her partinin farklı kokması durumu Millesime Imperial'de geçerli olabilir. Denediğim partide yeşil menekşenin önde olması şaşırtıcı çünkü ilk kullandığım partide tatlı kavun temasını algılayabiliyordum.

Millesime Imperial'in metalik kokusu tıpkı sarı metalik şişesini hatırlatıyor. Eau de Parfum formunda. Ne yazık ki performansı yüksek değil. Kalıcılığı normal seviyede olsa da etrafa yayılımı zayıf. Çoğu Creed kullanıcısının bu yüzden Millesime Imperial'i kıyasıya eleştirdiğini görüyoruz.

Kullanıcılar genellikle yazlık dese de bence ılık ilkbahar ve serin yaz akşamları için daha uygun. Kokusunu Olivier Creed ve Pierre Bourdon birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

2 Haziran 2023 Cuma

By Kilian - Woman in Gold (2017)

 "Notalar, kokuda, tablonun narin altın varakları ve ışık ile gölge arasındaki oyunu çağrıştırıyor. Parfümör Calice Becker, "dokulu ve parlak, zengin ve şehvetli" olarak tanımladığı tablonun yüzleri arasındaki büyüleyici kontrasttan ilham aldı. Taç yaprağı andıran kalp notaları, gülün tüm yönlerini tasvir eder. Son olarak, özel bir paçuli molekülü olan Akigalawood ile süslenmiş vanilya özütünün saflığı, kuruma aşamasında cömertçe görünür."

By Kilian'ın 2017 yılı çıkışlı kadın parfümü Woman in Gold'un resmi tanıtımı yukarıdaki cümlelerle yapılmış. By Kilian, Woman in Gold'u Narcotics serisinin üyesi olarak lanse ediyor. Kokusunu çiçekli vanilya olarak sınıflandırmış. Parfümün başlangıcı şekerli turunçgiller ve bal benzeri pürüzlü yapıyla gerçekleşiyor. Pek sevemediğim üst notalarından sonra bu sefer şekerli, pudralı, kadınsı çiçekler karşımıza çıkıyor. Gülü anımsatan çiçeklerden sonra kapanışta paçuli-tonka fasulyesi benzeri notalar pek değişim olmasına izin vermiyor.

Woman in Gold, pudralı-şekerli çiçeksi-vanilyalı arkadaşa benziyor. Modern turunçgilli başlangıcı benim için bıktırıcıyken, orta kısımdaki pudralı çiçekler de hiç bana göre değildi. Tatlılık yeni nesil parfümlerdeki gibi fazlaca öne çıkıyor. Vanilya bile parfümü kurtaramıyor.

Bu tanıdık aroma benzersiz ya da ilginç değil. Böylesi niş markanın bu kadar sıkıcı ve ana akım benzeri parfüme imza atması iyiye işaret gibi görünmüyor. Woman in Gold'un kokusunu kimi kullanıcılar bebek pudrasına bazı yorumcular da ıslak mendillere benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Woman in Gold, bana da ucuz ıslak mendillerin kokusunu anımsattı. Bu anlamda böylesine yüksek satış etiketini hak ediyor mu emin değilim.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ilk patlama dışında yüksek sayılmaz. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Calice Becker tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/5

24 Mayıs 2023 Çarşamba

Guerlain - Shalimar Souffle de Parfum (2014)

"Bir zamanlar, dört asır önce, Hindistan'da sınır tanımayan bir aşk yaşanmış. İmparator Shah Jahan, sevgili eşi prenses Mumtaz Mahal için aşklarının ölümsüzlüğü adına Shalimar'ın en lüks bahçelerinin yaratılmasını emretti. Daha sonra tüm dünyanın hayranlık duyduğu bir mucize olan Tac Mahal'i inşa ettirdi. Bu muhteşem hikaye, Jacques Guerlain için son derece baştan çıkarıcı bir koku, dünyanın ilk kehribar kokusu olan Shalimar'ı yaratmasına ilham verdi.

Shalimar Souffle de Parfum parfümlü bir okşama gibidir. Narenciye, yasemin, beyaz miskler ve vanilya notaları içeren efsanevi Shalimar'ı modern şekilde yeniden ziyaret eden hafif ve büyüleyici bir Eau de Parfum."

Guerlain'in efsanevi kadın parfümlerinden Shalimar'ın yıllar içinde birçok aynı isimli devam parfümü piyasaya sürüldü. 2014 yılında mavi şişesiyle karşımıza çıkan Shalimar Souffle de Parfum versiyonu, çok ilgi çekti. Yukarıdaki tanıtım cümlelerinden de anlaşılacağı üzere Shalimar Souffle de Parfum çiçekler üzerine inşa edilmiş kadın parfümü olarak dikkat çekiyor.

Parfümün başlangıcında narenciye kokusu bizi karşılıyor. Mandalina ve portakalı anımsatan ilk saniyelerden sonra kremsi çiçekler kendisini gösteriyor. Tatlı ve modern yasemine sonlarda vanilya eşlik ediyor.

Guerlain'in internet sitesinde Shalimar Souffle de Parfum'un kokusunun sırrı için şunlar yazılmış: "Portakal çiçeğine bal notalarını vermek için Thierry Wasser portakal çiçeği özütü kullandı. Bu özüt, çok özel bir sürecin sonucudur. İlk adım, portakal çiçeği suyunu elde etmek için damıtma, ardından değerli özütleri toplamak için ekstraksiyon. Bu güçlü özüt, kokunun çiçeksi izini vurgular."

Shalimar Souffle de Parfum, turunçgilli, kremsi vanilyalı çiçekleri merkeze almış. Kokunun belirgin oranda kadınsılık hissettirdiğini söyleyebilirim. Etrafa yayılımında hissedilen tema hafiften paçulili kadın parfümlerini de andırıyor. Kokusal olarak benzersiz değil. Kalitesi Guerlain ortalamasının biraz altında. Genele hitap ediyor ve onu deneyen çoğu kadının seveceğini tahmin ediyorum.

Shalimar Souffle de Parfum, biliyoruz ki ünlü klasik Shalimar'ın devam eserlerinden birisi. Kokusal anlamda ilk Shalimar ile Shalimar Souffle de Parfum arasında büyük benzerlik bulunmuyor. Belki başlangıcındaki turunçgiller birbirine benziyordur. Klasik Shalimar benim için fazlaca ağır ve pudralıydı. Shalimar Souffle de Parfum ise daha çiçekli ve kullanması kolay modern bir eser haline gelmiş. Bu bağlamda ilk Shalimar'ın ismi kullanılarak modern zaman kadınları için hoş bir parfüm yaratılmış.

Shalimar Souffle de Parfum, ilkbahar-yaz kullanımına yakın duruyor. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı başlarda fena değil, sonlarda epey zayıflıyor. Eau de Parfum formunda. Kokusunu Thierry Wasser tasarlamış.

Koku Güzellliği:10/6.5

5 Ocak 2023 Perşembe

Paco Rabanne – 1 Million (2008)

Dünya parfüm sanatına popüler kokular armağan etmek konusunda uzman markalardan birisi hiç şüphesiz Paco Rabanne’dir. 2000’li yıllardan itibaren çok satan popüler parfümler üretmek konusunda zorlanmadılar. Çok sevilen Black XS’ten üç yıl sonra 1 Million isimli erkek parfümü raflardaki yerini aldı. Herkese hitap eden ana akım markaların gözü, altın külçesine benzeyen sarı şişesiyle parıldayan 1 Million’a çevrildi.

Paco Rabanne’nin internet sitesinde 1 Million şu cümlelerle tanıtılmış: “Hakiki derinin güzel aromaları. Baharatlı ve ferah. İlk notalardan itibaren gösterişli bir koku. Tatlı, sulu mandalina ve naneyi birleştiren karmaşık bir Eau de Toilette. Canlı pembe tarçın ile entrika ve tazelik yaratmak. Bir erkeğin ruhunu ve tutkusunu sergilemek için şık bir koku.”

1 Million’un ilk saniyelerinde tatlı ve modern portakal-mandalina ikilisi canlı ve leziz davranıyor. Dinamik başlangıcından sonra meyvelere tatlı deri ve tarçın ekleniyor. Buradaki derinin hafiften yapay olduğunu anlamakla birlikte tarçınla uyumu başarılı. Sonlarda vanilyalı deriyle kapanış yapılıyor.

Narenciyeli deri ve tatlı sıcak baharatlardan oluşan 1 Million olabilecek en hoş aromalardan birisi. Hem benzersiz hem de herkesin sevebileceği gibi yumuşak ve tatlı bir arkadaş. Onu kullanıp beğenmeyecek çok az kişi olacaktır.

Kokusal olarak güzel ve kullanmaktan zevk alabileceğiniz bu eser, fazlaca popüler olduğundan biraz küçümsendiğini görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde rastladığım 2022 yılının Amerika’da en çok satılan erkek parfümleri listesinin onuncu sırasında 1 Million’u görüyoruz. On beş yaşına gelen 1 Million’un hala sevildiğini söyleyebiliriz.

Benim açımdan haberler iyi. Deri parfümlerini severim ve 1 Million her ne kadar biraz fazla tatlı olsa da ve derisi hafiften plastiğimsi koksa da kullanması kolay bir arkadaş diyebilirim. Onu ara ara kullanmaktan keyif alacağımı sanıyorum. Kalite anlamında harikalar yaratmadığını düşünüyorum.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Tam bir kış parfümüne benziyor. Kokusunu Christophe Raynaud, Olivier Pescheux ve Michel Girard birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

27 Ekim 2022 Perşembe

Guerlain – L’Instant de Guerlain (2003)

Guerlain’in 2000’li yılların başında piyasaya sürdüğü kadın parfümü L’Instant, markanın tarihi geri planına küçük bir baş kaldırı olarak düşünülebilir. 2000’li yıllar dünyada birçok şeyi değiştirirken, parfümlerin bundan etkilenmemesi düşünülemezdi. Guerlain’in efsanevi ve nostaljik parfümleri yerini L’Instant gibi modern tatlı kokulara bırakıyor denebilir.

L’Instant’ın kadın versiyonu Guerlain’in internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Büyük bir final. Her şeyin değişebileceği bir an. İki ruh ve iki beden bir araya geldiğinde, zaman aniden durmuş gibi hissettiğinde… Yeni koku ailesini başlatan samimi, güneşli, şehvetli bir koku olan L’Instant de Guerlain’in arkasındaki hikaye: Kristal amber ailesi. L’Instant, Guerlain’in ünlü Guerlinade’si narenciye balı, manolya akorları ve yoğun, şehvetli amberle kaplıdır. Kadifemsi ve gurme, yeni kadınlığın sembolü olan L’Instant de Guerlain, sonsuza kadar parıldamak için yalvaran ışıkla dolu cilt kokusudur.”

L’Instant de Guerlain’in açılışı pudralı ve şekerli turunçgillerle gerçekleşiyor. İlk dakikalarda fazlaca tatlı mandalina-portakal-limon üçlüsü kısa süre içinde yerini pudralı kadınsı çiçeklere bırakıyor. Orta kısımda manolya, yasemin ve iris çiçeğini andıran şekerli çiçekler, onu günümüzün modern kadınsı parfümlerine yaklaştırıyor. Sonlarda lezzetli çikolatamsı vanilyayla kapanış yapılıyor.

Karşımızda 2000’li yıllardan itibaren bolca rastladığımız meyveli-çiçekli-şekerli-vanilyalı yapı bulunuyor. Burada meyveler az yer kaplarken pudralı çiçekler daha baskın diyebilirim. Birçok ana akım markanın fazlaca derinliğe sahip olmayan bu koku formunu tekrarladığını biliyoruz. Şekerli turunçgilli çiçekler pek yaratıcı değiller ve benim için aşırı dozda pudralılık içeriyor. Kullanım döneminde kendime yakın bulamadığım L’Instant de Guerlain, birçok hanımefendinin ilgisini çekebilir.

Bu popüler koku formunu çoğu parfüm sever Guerlain’in tarihi köklerine yakıştıramasalar da ana akım trendlerle rekabet etmeye çalışan bir markadan beklenebilecek hamle gibi görünüyor. İlginç ya da sıradışı davranmıyor. Açıkçası çok yapay ve bıktırıcı da değil. Bana biraz ağır ve orta yaş kadın kokusu gibi geldi. Onu koklattığım kimi hanımefendiler de bu yönde düşündüler.

Yüksek olan beklentimi karşılayamayan L’Instant de Guerlain, Maurice Roucel tarafından tasarlanmış. Sonbahar-kış döneminde kullanmak iyi fikir olabilir. Kalıcılığı yeterliyken etrafa yayılımı normal seviyenin biraz altında.

Koku Güzelliği:10/6

15 Ekim 2022 Cumartesi

Paco Rabanne – Phantom (2021)

Ana akım markaların arasında önemli yere sahip Paco Rabanne’nin parfümleri genellikle başarılıdır ve popüler olur. Kokusal trendler oluşturmakta ve genel yönelimlere göre parfümler meydana getirmekte uzmanlaşmış markalardan birisidir. Bu anlamda Paco Rabanne’nin her yeni parfümü ilgiyle karşılanır. 2021 yılında çoğu parfüm severi şaşırtan garip şişe tasarımıyla Phantom isimli koku, çoğumuzu küçük çaplı şoka uğrattı.

Erkekler için tasarlanan Phantom’un şişesi öylesine çocukça ve kötü görünüyordu ki, birçok parfüm sever sadece bu berbat şişe için onu denemeyi erteledi. Açıkçası benim de pek kullanmaya niyetim yoktu. Şişesinin verdiği önyargılarla birlikte biraz zoraki olsa da kullanmaya karar verdim. Phantom’un resmi tanıtımında parfüm, yüksek teknolojiyle özdeşleştirilmeye çalışılmış. Hatta bazı kaynaklarda dört ünlü tasarımcının, bu koku formunu yapay zekayla oluşturduğu bile yazılıyor.

Phantom’un başlangıcı şekerli turunçgiller ve lavantayla gerçekleşiyor. Kremli limona eşlik eden lavanta orta kısımda da etkisini gösteriyor. Şekerli vanilyayla birlikte modern lavanta-anason, sonlara kadar ilerliyor. Kapanışta odunsu vanilya teması noktayı koyuyor.

Phantom, bolca şekerli, modern, kremsi vanilyalı, lavantalı turunçgil parfümüne benziyor. Kokusal olarak yeni nesil şekerli erkek parfümlerini akla getiriyor. İlk aklıma gelenler Versace – Eros, Chanel – Allure Homme Sport ve diğerleri. Kimi kullanıcılar Phantom’u Allure Homme Sport Edition Blanche’ye bile benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Parfümün genelindeki kremsi limon teması ferah hissiyat vermiyor. Onun odunsu vanilyası dinamik ve canlı. Kimi zaman fazlaca genç işi bazen de orta yaş grubu erkeklere yakın. Yine de onun genç erkeklere yakın durduğu söylenebilir.

Çoğu zaman zihnimizdeki önyargılarla düşünürüz ve hareket ederiz. Çoğu parfüm sever gibi bu çocuksu ve saçma şişeden iyi koku çıkacağını düşünmeyerek ona şans verdim. Beklediğim kadar kötü kokuyla karşılaşmadım. Standart ana akım parfümü nasıl olur, Paco Rabanne bize yine bunun dersini vermiş. Kullanan çoğu kişinin sevebileceği koku formu benim için bıktırıcı derecede şekerli ama onun berbat olduğunu söyleyemem. Denemeden almanın iyi fikir olmadığını düşünüyorum.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ilk patlama dışında zayıfa yakın denebilir. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Anne Flipo, Dominique Ropion, Juliette Karagueuzoglou ve Loc Dong gibi sektörün tanınmış dört ismi birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

2 Ekim 2022 Pazar

Bulgari - Terrae Essence (2021)

Bulgari’nin 2010 yılında piyasaya sürdüğü erkek parfümü Bulgari Man ailesi giderek genişliyor. 2021 yılında Bulgari Man Terrae Essence dünyaya geldi. Ünlü parfümör Alberto Morillas tarafından tasarlanan Terrae Essence, ufak çaplı ilgi çekti. Bunun iki sebebi vardı. İlki parfümün isminin Terre d’Hermes’e benzemesi ve ikincisi de açıklanan tanıtımında dünyasal notalar bulunması.

Parfümün resmi açıklamasında şu cümlelere rastlıyoruz: “Dünyanın eşsiz cömertliğini kapsayan, sıcak ve içgüdüsel odunsu vetiver imzalı bir koku. Bvlgari Man Terrae Essence, doğal elementlerin gücüne adanmış Bvlgari Man koleksiyonunu zenginleştiriyor. Ateş, odun ve havadan sonra Bvlgari erkeği dünyayı keşfediyor. Bvlgari Man Terrae Essence, dünyanın gücüne, özgün zenginliğine ve doğurganlığına saygılarını sunar. Çağdaş ve orijinal vetiver yorumu, özel erkeksi dumanlı Terrae akorduyla birleştirildi.”

Terrae Essence’in başlangıcı pek parlak olmayan turunçgillerle gerçekleşiyor. Açılışa hafiften plastiğimsi ve dumanlı vetiver eşlik ediyor. Kaliteli ve benzersiz ilk dakikalardan sonra orrisi andıran plastiğimsi vetiver daha da güçleniyor. Orta kısımda turunçgiller bulunmuyor. Sonlarda reçinemsi-odunsu vetiverle kapanış yapılıyor.

Terrae Essence, 2000’li yılların popüler koku temalarına hiç yüz vermiyor. Gayet farklı ve kendine özgü tasarıma sahip. Kokusunda fazlaca tatlılık yok. Baharat bulunmuyor. Vanilya ise tabii ki yer almıyor. Onun tarzı erkeksi sayılabilecek deriyi andıran dumanlı vetiver tarafına yakın duruyor. Parfümün ismindeki Terrae kelimesi bize Hermes’in ünlü erkek kokusu Terre d’Hermes’i hatırlatıyor. Dünyasal bir anlamı çağrıştıran Terrae kelimesi parfümün açıklanan resmi notalarında vurgulanmış. Kimi kullanıcılar bu parfümü Terre d’Hermes’e benzetse de büyük yakınlık bulamadım. Terrae Essence bence Lalique’nin sıradışı eseri Encre Noire’yi çağrıştırıyor. Terrae Essence, Encre Noire gibi karanlık ve mürekkebimsi kokmuyor. Daha açık ve anlaşılabilir davranıyor.

Terrae Essence, yıllardır birbirinin neredeyse aynı kokan parfümleri üreten ana akım markalar için oldukça ilginç deneme diyebilirim. Genel olarak belli kalitenin üstünde hissiyat veriyor. Burun tırmalayan yapaylık veya uyumsuzluk görülmüyor. Üstat Alberto Morillas ismine yakışır bir parfüm tasarlamış. Genel olarak tek düze ilerliyor. Pek değişim yaşanmıyor. Eğer yeni nesil bol şekerli çocuksu erkek parfümlerinden sıkıldaysınız, hoş bir alternatifle karşı karşıyasınız. Yine de denemeden almanın iyi fikir olmadığını söyleyebilirim. Kokusal anlamda herkesin sevebileceği tarzı olmadığını düşünüyorum.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ilk patlama dışında yüksek sayılmaz. Tene yakın duruyor. Günlük kullanıma da resmi kıyafetlere de uyum sağlayacaktır. Serin ilkbahar-sonbahar döneminde iyi iş çıkarabilir.

Koku Güzelliği:10/7

5 Eylül 2022 Pazartesi

Chanel – Bleu Eau de Parfum (2014)

Chanel’in 2010 yılı çıkışlı erkek parfümü Bleu’nun dünya çapındaki başarısı göz kamaştırıyor. Çok satan modern eserlerden birisi haline gelen Bleu de Chanel’in beklendiği üzere aynı isimli devam kokuları geliyor. İlk Blue de Chanel Eau de Toilette formundaydı. 2014 yılında Eau de Parfum Bleu ile tanıştık.

Chanel’in internet sitesinde Bleu de Chanel Eau de Parfum şöyle tanıtılmış: “Büyüleyici aromatik-odunsu kokuyla ifade edilen erkeksi özgürlüğe övgü. Derin ve gizemli mavi şişeye yerleştirilmiş zamansız bir koku. Bleu de Chanel, kurallara bağlı olmayı reddeden adamın kokusudur. Bağımsızlık ve kararlılıkla kendini gösteren karakter ortaya koyuyor. Kaderini seçen erkeğin ruhu.”

Parfümün ilk dakikalarında ferah ve canlı turunçgilleri görüyoruz. Biraz deniz hissi veren narenciyelere orta kısımda aromatik baharatlar ve ambroksan benzeri yapı ekleniyor. Sonları, orta bölümün paralelinde ilerliyor. Dinamik baharatlara metalik-ekşi ambroksan eşlik ederek kapanış yapılıyor. Alt notalarda sedir ağacı da kendisini gösteriyor.

Bleu de Chanel Eau de Parfum, 2010’lu yıllardan sonra moda haline gelen yapay deniz hissi veren metalik baharatlara yer vermiş. Parfümün ismindeki mavi vurgusu ve şişesinin renginin koyu mavi oluşu ilk anda su-deniz-okyanus temasını aklımıza getiriyor. Bleu de Chanel’de yoğun deniz kokusundan ziyade sahte yosun kokusuna yer verilmiş.

İlk Eau de Toilette formundaki Bleu de Chanel için bir hayli eleştiri gündemdeydi. Benim de pek sevemediğim ilk Bleu de Chanel erkek traş sonrası kolonyalarına benzetilir. Basit ve sıradan hissettiren ilk Bleu de Chanel’e göre Eau de Parfum versiyonu daha olgun, daha kaliteli, daha derin ve kokusal anlamda daha başarılı diyebilirim. Eau de Parfum’e aşık olmadım ve büyük boy şişesini alacağımı sanmıyorum. Yine de ikisi arasında seçim yapmak durumunda kalsam Eau de Parfum versiyonu tercih ederdim.

Genele hitap eden tarzıyla herkesin sevebileceği Bleu de Chanel Eau de Parfum övgüler alabileceğiniz vasat ulaşılabilir lüks parfüm hissi uyandırıyor. Yaratıcılık olmayan genel yapısı kısa süre içinde unutulup gitmeye yakın duruyor.

Kalıcılığı fena değil, etrafa yayılımı ne yazık ki zayıf. İlkbahar-sonbahar dönemine uyum sağlayacaktır. Kokusunu ünlü burun Jacques Polge tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

25 Ağustos 2022 Perşembe

Dolce&Gabbana – K Eau de Parfum (2020)

Dolce&Gabbana’nın 2019 yılı çıkışlı erkek parfümü K’nın King kelimesinin kısaltması olduğunu biliyoruz. Şişesinin kapağının kral tacına benzemesi sebebiyle krallara layık parfüm hissiyatı vermiyor değildi. Oysa 2019 yılı çıkışlı ilk K’yı (Eau de Toilette) kullanmış ve oldukça vasat bulmuştum.

Beklendiği üzere bir yıl sonra K’nın Eau de Parfum versiyonu çıktı. İlk K’ya oranla daha olumlu yorumların yapıldığı K Eau de Parfum’u bir süredir kullanıyorum. Dolce&Gabbana’nın internet sitesinde K Eau de Parfum şu cümlelerle tanıtılmış: “Dolce&Gabbana K Eau de Toilette’in mirası üzerine inşa edilen Dolce&Gabbana K Eau de Parfum, kaderini tutku ve güvenle seçen erkeğin ruhunu temsil eden şehvetli yeni bir koku. Toskana’nın topraklı, engebeli manzarasından ilham alan orijinal koku, günlük yaşamın bu kralının yoğun ve çekici yanlarını uyandırmak için yeniden yorumlandı.”

K EDP’nin ilk saniyelerinde ferah ve canlı turunçgilleri görüyoruz. Portakal ve limonu andıran narenciyelere bir parça aromatik Akdeniz otları eşlik ediyor. Orta bölümde turunçgillerin etkisi azalırken, ağır olmayan aromatik baharatlara rastlıyorum. Sonlarda sedir ağacı ve vetiverle klasik kapanış yapıyor.

K EDP, yeni nesil aromatik baharatlı, ferah turunçgilli onlarca erkek parfümünün benzeri denebilir. Burada formül basit. Leziz ve canlı limon-portakal-greyfurt-mandalinaya eklenmiş sucul yapay baharatlar ve sonlarda sıradan odunsu kapanış. 2010 yılı sonrası ferah erkek parfümlerinde bu formül sıkça uygulanıyor ve alıcısı da çok. Dolayısıyla ana akım markalar bu alana fazlasıyla yatırım yapıyor. Rochas L’Homme, Burberry – Hero, Polo Blue EDP, Kenzo Homme EDP, Prada L’Homme, YSL – Libre vb gibi parfümler çoğunlukla benzer kokar. K EDP’de bu kervana katılıyor. Yenilik yok, ilginçlik yok, eski Dolce&Gabbana karakteri yok, sanatsallık yok. Ne var derseniz, yapaylık var, suculluk var, vasatlık var, herkese hitap etme popülizmi var.

K EDP dolabınızda yer almasa hayatınızda büyük eksiklik hissedeceğinizi sanmıyorum. Eau de Parfum olmasına rağmen performansı vasatı aşamıyor. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı zayıf. İlkbahar-yaz döneminde kullanılabilir.

Koku Güzelliği:10/6

20 Ağustos 2022 Cumartesi

Givenchy – Gentlemen Only (2013)

Givenchy’nin erkek parfümü klasiklerinden 1974 yılı çıkışlı Gentlemen’in birçok devam kokusu gelmeye devam ediyor. Hemen hemen hepsi ilk Gentlemen şişe formuna sahip devam parfümlerinin bir tek şişesinin rengi değişiyor. Tabii ki kokuları da…

2013 yılında raflara çıkan Gentlemen Only, bu serinin en sevilen modern parfümlerinden olmayı başardı. Açık mavi şişesiyle sucul, deniz esintili ferah parfümleri anımsatan Gentlemen Only, Givenchy’nin internet sitesinde odunsu neo aromatik olarak sınıflandırılmış. Tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Beyefendi olmak tamamen tavırla ilgilidir. Bu bir yaşam biçimidir. Gentlemen Only, rahatsız edici olmadan duygusallık yayan zengin yeşil, baharat ve ahşap notalarla aşılanmış modern, zarif odunsu neo-aromatik Eau de Toilette’dir. Günümüz beyefendileri için tasarlanmıştır.”

Parfümün başlangıcı canlı, ferah ve neşeli turunçgillerle gerçekleşiyor. Mandalina ve biraz sucul tema ilk dakikalarda dikkat çekiyor. Orta kısma geçildiğinde sucul turunçgiller devam ederken ferah baharatlar oyuna dahil oluyor. Orta kısımda tatlılık biraz artıyor ve kalite hissi düşüyor. Sonlarda bu tür parfümlerin değişmez alt notası sedir ağacı bizi karşılıyor ve uğurluyor.

Gentlemen Only, Givenchy’nin dediği gibi ferah, aromatik, turunçgilli odunsu esere benziyor. Meyvemsi ilk bir saat çekici, koklaması zevkli ve fazlasıyla genele hitap ediyor. Hemen herkesin sevebileceği koku formu sanatsallıktan ve özgünlükten uzak. Kalite vasata yakın ve pek sürpriz yapmıyor.

2010’lu yıllardan sonra ana akım markalarda moda haline gelen ve otel havuzu gibi kokan modern parfümlere rakip gibi görünüyor. Eğer Invictus, Yves Saint Laurent – L’Homme Libre, Versace Pour Homme, Kenzo Pour Homme Eau de Parfum gibi parfümleri seviyorsanız Gentlemen Only’e dolabınızda yer açabilirsiniz.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı normal, etrafa yayılımı ilk yarım saati saymazsak düşük denebilir. İlkbahar-yaz dönemi için uygun gibi duruyor. Kokusunu Jean Jacques tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

10 Ağustos 2022 Çarşamba

Burberry – Hero (2021)

Ünlü tasarımcı Riccardo Tisci’nin Burberry’de çalışmaya başlamasının ardından yaratılan ilk parfüm Hero 2021 yılında raflardaki yerini aldı. Başarılı modern klasiklere sahip Burberry’nin uzun zamandır ilgi çekemeyen parfümlerine yeni soluk getirmeye çalışacak Hero, kendi internet sitelerinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Gizemli ve maceracı Burberry Hero, kuvvet ve incelik, güç ve şefkat, atletizm ve yaratıcılığın büyüleyici evliliğidir. Dualitenin kodlarını ve hayvanlar aleminin gücünü keşfeden yeni erkeksi ruh. Dönüşüm ve metamorfoz arayışında olan bir adam; yeni bir modern kahramanlık. Vizyonumuz, erkekliğin geleneksel klişelerine meydan okuyarak, gerçekte kim olduğunuzu kucaklama cesaretini bulmak için dönüşmenizi sağlamak.”

Yine Burberry tarafından taze, ışıltılı ve cesur olarak tanımlanmış. Ayrıca içeriğinde Appalachians, Atlas Dağları ve Himalayalar olmak üzere üç farklı sıradağdan gelen sıcak sedir ağacı yağı kullanılmış. Parfümün başlangıcı aromatik ferah turunçgillerle gerçekleşiyor. Bergamota benzeyen ilk dakikalar hafif ve hoş diyebilirim. Orta kısımda turunçgiller geride kalırken odunsu yapı karşımıza çıkıyor. Hafiften plastiğimsi davranan sedir ağacına ferah baharatlar eşlik ediyor. Sonlarda tamamen sedir ağacına yöneliyor.

Hero, modern, basit, çekingen aromatik odunsu parfüme benziyor. Çoğu kişinin sevebileceği güvenli sayılabilecek güzel forma sahip. Çok ilginç ya da sıradışı olmasa da günlük kullanıma uyabilecek sakin, gösterişsiz, iddiasız, temiz arkadaş gibi davranıyor.

Kimi kullanıcıların fazlaca eleştirdiği Hero’nun başarısız olduğunu düşünmüyorum. Bir şişesini almaya elim gitmeyecek olsa da nice vasat parfümün göklere çıkarıldığı parfüm platformlarına pek itimat edilmemesi gerektiğini anlayabiliriz. Başlangıç seviyesindeki genç erkeklerin alıp, kullanabileceği Hero’nun performansı pek parlak değil. Kalıcılık normale yakın olsa da etrafa yayılımı iddialı sayılmaz. İlkbahar-yaz döneminde kullanmak iyi fikre benziyor.

Kokusunu son yılların başarılı tasarımcısı Aurelien Guichard yaratmış.

Koku Güzelliği:10/6.5

26 Temmuz 2022 Salı

Christian Dior – Higher Energy (2003)

Christian Dior’un 2001 yılı çıkışlı parfümü Higher’ın büyük başarı yakaladığını söyleyemeyiz. Higher’dan iki yıl sonra Higher Energy isimli devam parfümü geldi. Sonrasında bu serinin fazla ileri gidemediğini gördük.

Higher Energy, Dior’un internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Taze, odunsu ve baharatlı greyfurt, biber ve vetiver notalarının uyumu etrafında oluşan, her zaman yeni bakış açılarına ve ufuklara açık olan erkek için yaratılmış genç, şehirli bir koku. Aydınlık ve canlı.” Parfümün tanıtımında greyfurt, biber ve vetivere özellikle vurgu yapılmış.

Parfümün başlangıcı turunçgilleri andıran meyvelerle gerçekleşiyor. Greyfurt-mandalinaya benzeyen meyveler hafiften ananası da çağrıştırıyor. Canlı ve güzel başlangıcından sonra aromatik baharatlar hissediliyor. Meyvemsi baharatlara sonlarda plastiğimsi sedir ağacı ve vetiver ekleniyor.

Higher Energy, tatlı ve ferah başlayan sonrasında aromatik fujerlere benzeyen yapıda ilerliyor. Bu tarz parfümler pek yazlık koku hissiyatını vermez. Burada da parfümün fazla tatlılığı yaz sıcakları için ufak bir engel teşkil edebilir. Ilık ilkbahar dönemine uyacak karakteriyle dikkat çekiyor. Modern bir kokuya sahip fakat çok ilginç ya da yaratıcı değil. Hafiften Platinum Egoiste’yi anımsatıyor.

Kullanması ve sevmesi kolay yapıda olması avantajı denebilir. Sonlarıysa hafiften yapaylık hissettiriyor. Bu parfümün dolabınızda olmaması büyük kayıp sayılmayacaktır.

Kokusunu Natalie Gracia-Cetto ve Carlos Vinals birlikte tasarlamış. Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterliyken etrafa yayılımı yüksek değil.

Koku Güzelliği:10/6.5

21 Temmuz 2022 Perşembe

Hermes - Le Jardin de Monsieur Li (2015)

Hermes’in ünlü Jardin serisi parfümlere yenileri eklendikçe, bahçe serisi sevenler olarak daha da mutlu oluyoruz. Harika Nil ve enfes Mediterranee’i tabii ki çok seviyoruz. 2015 yılında Jardin serisi yeni üye kazandı. Diğer Jardinler gibi uniseks kullanıma yakın duran Le Jardin de Monsieur Li açık sarıya yakın şişesiyle çekici arkadaşa benziyor.

Hermes’in internet sitesinde Le Jardin de Monsieur Li’nin tanıtımı şöyle yapılmış: “Le Jardin de Monsieur Li, gerçeklik ve hayal gücü arasında dengelenmiş Çin bahçesini anlatıyor. Gezinmenin düşünceyle birleştiği ve her adımın hayal gücünü özgürleştirdiği bir meditasyon yeri.” Parfümün tasarımcısı Jean Claude Ellena yarattığı bu eser için şunları söylemiş: “Parfümün tasarım sürecinde göletlerin, yaseminin, ıslak taşların, erik ağaçlarının, kamkatların ve dev bambuların kokusunu hatırladım.”

Le Jardin de Monsieur Li’nin açılışı ferah ve leziz tropik meyvelerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında kamkat isimli tropikal meyve var. İlk dakikalardaki tuzlu sayılabilecek kaliteli meyveler ilerleyen kısımda devam etmeye çalışıyor. Orta bölümde çiçeksiliğe doğru kayan Le Jardin de Monsieur Li, neyse ki fazlaca kadınsı davranmıyor. Kapanışta taze ve ıslak odunsuluğu çağrıştıran yapı pek sıra dışı değil.

Başlangıcındaki tuzlu meyvemsilikle kendisini rahatlıkla sevdirebiliyor. Parfümün en güzel yeri açılışı diyebilirim. Canlı, neşeli ve enerjik turunçgillerle tropik meyveler onun Jardin karakterini temsil ediyor. Orta bölümde Ellena’nın uzmanı olduğu tuzlu, ıslak taşları andıran yapı gayet güzel ve benzersiz. Her ne kadar sonlara doğru durağanlaşsa da hoş ve herkesin sevebileceği, kolay kullanılabilecek yapısıyla başarılı bir yazlık denebilir.

Le Jardin de Monsieur Li bana göre serinin diğer harika parfümleri Nil ve Mediterranee kadar şahane değil. Monsieur Li diğer Jardinler kadar etkileyemedi beni. Kötü değil ama ortalama meyvemsi parfüm hissiyatı verdi. Kavunu andıran meyveleri seviyorsanız Monsieur Li’yi denemenizde fayda var.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterli sayılsa da etrafa yayılımı düşük denebilir. İlkbahar-yaz kullanımına yakın duruyor. Hem kadınlar hem de erkekler rahatlıkla üzerinde taşıyabilir. Günlük kullanıma, rahat kıyafetlere yakışacaktır.

Koku Güzelliği:10/7

16 Temmuz 2022 Cumartesi

Givenchy – Xeryus (1986)

1980’li yıllar parfümler tarihinin en zengin ve başarılı dönemi olarak değerlendirilebilir. Parfüm çeşitliliğinin 2020’li yıllar kadar fazla olmadığı 1980’lar Altın Dönem olarak görülüyor. Gerek kalite gerekse yaratıcılık anlamında eşine az rastlanan 80’ler parfüm ekolünden günümüze gelen Xeryus, Givenchy’nin şöhretli klasiklerindendi.

Koku bağımlılarının yakından bildiği Xeryus, erkeksi parfümlerin öne çıkan isimlerinden birisi. Givenchy’nin koyu lacivert ilk şişenin üretimini bitirdiğini görüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda şeffaf şişeyle tekrardan raflara çıkan Xeryus’un kokusunun yeni şişeyle reformüle olduğunu düşünmek falcılık sayılmaz.

Bendeki eski koyu lacivert şişedeki Xeryus’un açılışı antik turunçgil meyvelerini andırıyor. Hüzünlü bergamota aromatik Akdeniz otları eşlik ediyor. İlk dakikalar ferah sayılabilecek nostaljiyle gerçekleşiyor. Orta kısımda büyük değişim görünmüyor. Buruk vintage aromatik otlara yuvarlak hatlı baharatlar ekleniyor. Sardunya, lavanta, ardıç ve yumuşak odunsularla sonlara geliniyor. Kapanışta odunsu ve amberli yapı dikkat çekiyor.

Xeryus, anlatması zor aromatik fujerlerden birisi denebilir. Buruk, aromatik ve nostaljik davranan turunçgil-lavanta-aromatik otlardan oluşan ana yapı 2020’li yılların koku trendlerinin çok uzağında. Xeryus kendine has erkeksi klasiklerin yolundan gidiyor. Xeryus’un ana omurgası bizi Drakkar Noir, Ralph Lauren – Safari, Hugo Boss – Number One, Gucci – Nobile gibi maskülenlerin zaman dilimine ışınlıyor. Onu sevmek ve kullanmak, 2000 yılı sonrası doğan erkekler için pek mümkün görünmüyor. Belki 40 yaşından sonra onun mesajını anlayabilirler.

Temiz, hafiften sabunsu kokan Xeryus, bana yakın olmasa da bu tarzın en iyi örneklerinden olarak kokular tarihindeki yerini alıyor. Eğer olgun ve baba parfümü arıyorsanız Xeryus emrinize amade bekliyor.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı yüksek sayılmaz. İlkbahar-sonbahar günleri için gayet uygun. Hatta dört mevsim kullanılsa hiç sorun yaratmaz.

Koku Güzelliği:10/6.5

10 Temmuz 2022 Pazar

Dolce&Gabbana – Light Blue Pour Homme (2007)

Dolce&Gabbana’nın sevilen kadın parfümü Light Blue’nun başarısının ardından altı sene sonra erkek versiyonu raflardaki yerini aldı. Light Blue Pour Homme’nin genel konsepti, kadın versiyonundaki gibi ferah ve hafif yaz parfümü temasına yakın denebilir.

2008 yılında FIFI tarafından yılın en iyi lüks erkek parfümü ödülünü alan Light Blue Pour Homme, Dolce&Gabbana’nın internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Dolce&Gabbana’dan yaşam sevincinin ve baştan çıkarmanın özü. Dolce&Gabbana erkeği için üretildi: Sağlıklı vücudunu sporla geliştiren, kendine bakmayı seven, şehvetli ve modern biri. Parfüm, baştan çıkarmak için mükemmel bir oyun alanı olduğunu düşündüğümüz Akdeniz’in taze, baharatlı ve şehvetli kokularını yakalar.”

Parfümün açılışında ferah ve yeşil temaya yakın turunçgillerle karşılaşıyoruz. Mandalina ve greyfurtun karışımını andıran leziz meyvelere orta kısımda sucul yapı ve ferah baharatlar ekleniyor. Sonlarda çok farklı davranmayan miskli odunsu notalarla kapanış yapılıyor.

Light Blue Pour Homme, ismi gibi hafif ve deniz temasını burnunuza sunuyor. Hoş turunçgil meyveleri hafiften yeşil davranıyor. Bu taze ve giymesi kolay arkadaşı kadın-erkek kim koklasa beğenecektir. İşlevsel ve güvenli kokusu yaz sıcakları için ferahlatıcı olabilir.

Tabii hayat hiçbir zaman toz pembe değil. Light Blue Pour Homme’nin genel yapısı çok tanıdık. Uzun süreli kullanımlarda sıkıcı olacağa benziyor. Kokusu yüksek kalite hissiyatı vermiyor. Eğer Polo Blue EDP, Acqua di Gio, Versace Pour Homme, L’eau d’Issey Pour Homme gibi parfümleri seviyorsanız, Light Blue Pour Homme’yi de sevebilirsiniz.

Bu taze ve yeşil meyvemsi arkadaşın performansı zayıf diyebilirim. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı başarılı değil. Eau de Toilette formunda. Tam bir yaz parfümü.

Koku Güzelliği:10/6.5

4 Temmuz 2022 Pazartesi

Tom Ford – Costa Azzura (2021)

Müthiş başarı hikayesine dönüşen Tom Ford’un moda yolculuğu, parfümleriyle de taçlanmaya devam ediyor. Dünya çapında ses getiren ve sevilen parfümleriyle Tom Ford markası onlarca yeni kokusuyla rakiplerini ürkütürken, bizleri de merak içinde bırakıyor. Her yeni Tom Ford parfümü neredeyse arzu nesnesi haline dönüşüyor.

İlk olarak özel seride karşımıza çıkan Costa Azzura, bir süre sonra Tom Ford’un normal koleksiyonunda aynı isimle yerini aldı. Bu garip durumu Tom Ford ara ara yapsa da Costa Azzura yine de ilgi çekmeyi başardı. Tom Ford’un internet sitesinde Costa Azzura şöyle tanıtılmış: “Deniz havası, taze aromatik notalar, yeşil ağaçlar, narenciyenin güçlendirici havası sahneyi belirler ve derin odunsu kokuları karıştırır.” Narenciye olarak sınıflandırılmış. Üç öğe öne çıkarılmış: selvi, limon ve meşe ağacı.

Costa Azzura’yı ilk sıktığınızda yeşil lavantayı andıran keskin turunçgillerle karşılaşıyoruz. Aromatik otların eşlik ettiği ilk dakikalar ferah ve neredeyse eski kafa bergamotlu fujerleri andırıyor. Orta kısımda ferah sucul baharatlar ve odunsular merkeze geçiyor. Hafiften tuzlu davranan orta bölümün ardından sonlarda sakin odunsu tema öne çıkıyor.

Costa Azzura’yı kimileri St. Tropez adasında tatil yapan zengin iş adamı kokusuna benzetmiş, kimisi de paranın kokusuna yakın bulmuş. Parfümün genelindeki lüks hava algılanabiliyor. Tom Ford çoğu eserinde bu kalite hissini vermeyi başarıyor. Bana göre Costa Azzura, lavantamsı eski tarzı andıran aromatik odunsu bir arkadaş. Genel yapısını kendime yakın bulmasam da bu tip kokulardan hoşlanan erkeklerin seveceğini düşünüyorum.

Tatlılık ve şekerlilik az. Modern parfümlerin tekrar ettiği şekerli narenciyeyi gündemine almamış. Bu anlamda çok genç işi koktuğu söylenemez. Deniz kenarındaki tatil yöresinden ilham almış ve ara ara tuzlu yosun temasını size veriyor.

Costa Azzura erkek kullanımına yakın duruyor. Performansı ne yazık ki iyi değil. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı ilk patlama dışında zayıf denebilir. İlkbahar-yaz döneminde kullanmak iyi fikre benziyor.

Koku Güzelliği:10/6.5

28 Haziran 2022 Salı

Acqua di Parma – Arancia di Capri (1999)

İtalya’nin ünlü adalarından ve sevilen sayfiye yerlerinden Capri, Napoli şehrinin karşısında yer alıyor. İtalya merkezli niş parfüm evi Acqua di Parma, popüler İtalyan şehirlerine ve adalarına parfümlerinde yer vermeye devam ediyor. Capri adası, Acqua di Parma’nın Arancia di Capri parfümüne isim babalığı yapıyor.

Acqua di Parma’nın internet sitesinde Arancia di Capri şu cümlelerle tanıtılmış: “Capri adasının portakal, mandalina ve limondan oluşan imza kokularını içeren rahatlatıcı ve parlak meyveli koku. Arancia di Capri, Acqua di Parma tarafından yaratılmış rahatlatıcı bir eau de toilette. Bu meyveli koku, portakal, mandalina ve limon kokularının parlak ve ışıltılı üst notalarıyla karakterize edilmiştir. Kalbinde, yoğun kakule aromasıyla, kokunun tabanı hafif karamello dokunuşu ve şehvetli misk notalarıyla tamamlanır.”

Parfümün açılışında hafiften mayhoş, tatlı, leziz ve gerçekçi narenciyelerle karşılaşıyoruz. Açıklanan üst notalarında mandalina var ki en baskın öğe diyebilirim. Mandalinayı soyduğunuzda elinize bulaşan mandalina kokusunun böylesine başarılı verildiği örnek azdır. İlerleyen dakikalarda asidik denebilecek mandalina teması devam ediyor. Sonlarda bu tür parfümlerin vazgeçilmez alt notası misk bizi karşılıyor.

Acqua di Parma’nın Blu Mediterraneo serisine ait Arancia di Capr’si, bu serinin diğer üyeleri gibi harika başlıyor, sonlarda biraz sıradanlaşıyor ve tekdüze ilerliyor. Yine de kalite anlamında olabilecek en iyi mandalina parfümlerinden olduğu iddia edilebilir. Çoğu turunçgil parfümü yapay kokar, fazlaca şekerlidir ve birbirine benzer. Arancia di Capri, Blu Mediterraneo serisinin ilk eserlerinden ve kalite anlamında gayet iyi yerde duruyor. Yaz sıcakları için hoş bir kolonya olarak düşünülebilir.

Neden kolonya diyebilirsiniz. Arancia di Capri’nin en üzücü tarafı performansının oldukça zayıf olması. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı çok az. Bir Eau de Toillette için kabul edilemeyecek kadar çekingen davranıyor. Bu da parfümlerde performans severlerin ondan rahatlıkla uzaklaşmasını sağlayacaktır.

Hem kadınlar hem de erkekler kullanabilir. Günlük kıyafetlere, deniz kenarında ve sıcak yaz döneminde rahatlıkla üzerinizde taşınabilir.

Koku Güzelliği:10/6.5

23 Haziran 2022 Perşembe

Hermes – Concentre d’Orange Vert (2004)

“1979’da Françoise Caron tarafından yaratılan ve sabah çiyiyle nemlenmiş çalıların kokusundan ilham alan Eau d’orange verte, o zamandan beri Hermes’in kendine özgü tazeliğiyle amblem gibi öne çıktı. Narenciye notalarının patlaması olarak tasarlanan portakal, yapraklar, limon, mandalina, nane ve frenk üzümü tomurcuğu ile desteklenir. Koku, meşe yosunu ve paçuliden oluşan eşsiz bir yayılımla karmaşıklığını ortaya koyuyor.

Kolonya koleksiyonu, Hermes’in yaşam sanatını yansıtır. Basit, ışıltılı zevklerin cömert, mecazi ifadeleri olan her Hermes kolonyası, koku almanın enstantane görüntüsüdür.

Concentre d’Orange Vert, odunsu imzayla bir portakal patlaması ile desteklenen tazelik.”

Hermes’in 2004 yılında çıkan Concentre d’Orange Vert isimli parfümü, kökleri eskilere dayanan kolonya serisinin üyesiydi. İlk Eau d’Orange Vert müthiş bir narenciye kolonyası kıvamındaydı fakat kalıcılığı ve etrafa yayılımı çok zayıftı.

Bu şikayetleri dikkate alan Hermes, Concentre d’Orange Vert’i çıkararak, orijinalin biraz daha güçlü versiyonunu dünyaya getirmiş oldu. Hermes’in internet sitesinde kuru-baharatlı olarak sınıflandırılmış. Üç öğe öne çıkarılmış: portakal, paçuli, sedir ağacı.

Concentre d’Orange Vert’in ilk saniyeleri asidik ve biraz nostaljik davranan narenciyelerle gerçekleşiyor. Yüksek kaliteli ve ekşi portakala geri planda tozlu bergamot ve limon destek veriyor. Orta kısımda turunçgil ana yapı devam ediyor. İlerleyen saatlerde yeşil ve naneyi andıran taraf öne çıkıyor. Sonlarda o kadar zayıf ki, onu algılamak oldukça güç.

Concentre d’Orange Vert, asidik limon-portakal tazeliğini burnumuza taşıyor. Kompozisyonun tamamı Hermes kalitesini yansıtıyor. Gerçekçi ve ferah koku formu, yaz kullanımı için gayet uygun. Temiz, hafiften nostaljik ana yapı, kimi zaman rom-votka kokusunu çağrıştırıyor. Muhtemelen naneden gelen soğuk hissiyat nedense içki temasını aklıma getiriyor.

Eğer Dior – Eau Sauvage, Annick Goutal – Eau de Sud, Guerlain Homme tarzı parfümleri seviyorsanız, size uygun olabilir.

Yüksek kaliteli ve gerçekçi form güzel ama fazlaca tekdüze ilerliyor. Eau de Toilette olmasına rağmen performansı yüksek değil. İki versiyon arasında seçim yapacak olsaydım ilk Eau de Orange Vert’i tercih ederdim.

Hem kadınlar hem de erkekler kullanabilir. Kokusunu Jean Guichard tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5