Tom
Ford – Noir (EDP) (2012)
Bu adamda ne var bilmiyorum. Bazı insanların
“yaşam enerjileri” yüksek olur. Sanırım Tom Ford tam da böyle birisi. Proaktif,
çalışma delisi, şeytan tüylü ve gözü kara. Hangi işe el atsa altından başarıyla
kalkan Tom Ford, markasını her geçen gün yukarılara taşımaya devam ediyor. Onun
etiketiyle piyasaya çıkardığı her ne varsa talep görüyor ve seviliyor.
Anlaşılan insanların ne istediğini gayet iyi biliyor ve onlara arzu ettiklerini
sunmak konusunda tereddütü yok.
Beauty biriminin altında faaliyet gösteren
parfümlerin, Tom Ford markasının yükselişine büyük katkı sağladığı
söylenebilir. Özellikle Black Orchid isimli kadın parfümleri, şimdiden kült
kokular arasına girmiş durumda. Hatta Tom Ford markası ile ismi özdeşleşmiş
durumda bu siyah orkidenin. İlerleyen yıllarda "Private Blend" olarak
bir çok parfüme imza atan marka, iki farklı kulvarda ilerletiyor stratejisini.
İlk grup parfümlerini "Signature" olarak isimlendiriyor. İkinci grup parfümleri
de niş markalarla yarışan "Private Blend" olarak geçiyor.
Signature serisi, ana akım markalarla
rekabet için tasarlanıyor. Fiyatlandırma olarak rakiplerinden bir parça yüksek
olan Tom Ford parfümlerine 2012 yılında yeni üye eklendi. Noir isimli erkek
parfümleri, şatafatlı reklam kampanyaları ile tanıtıldı ve her zamanki gibi
ilgi çekmeyi başardı. Sadece yurt dışındaki parfüm severlerin değil ülkemizde
de oldukça merak edilen ve kullanılan bir parfüm olduğunu düşünüyorum. Henüz
iki yıl önce piyasaya sürülmesine rağmen, bir çok kişiden Noir hakkında övgü
dolu sözler duydum. Ve sürekli bu parfümü yazmam isteniyordu. İşte o gün geldi
de çattı.
Signature serisine ait Noir'in orijinal formülasyonu EDP (Eau de
Parfum) olarak tasarlandı. 2013 yılında da EDT versiyonu piyasaya sürüldü. Noir
EDP, kendi sitelerinde oryantal olarak sınıflandırılmış. Noir EDP'yi üzerime
ilk sıktığımda tozlu/eski turunçgiller ve menekşe ile karşılaşıyorum.
Turunçgillerden kastım bergamot. Adeta bir patlama şeklinde etrafa yayılıyor
bergamot ve menekşe. Üst notaları için ferah diyebilirim. Her ne kadar
menekşeyle aram iyi olmasa da bergamot güzel kullanılmış. Orta bölüme geçeyim.
Burada sardunya, iris (süsen), tatlı baharatlar ( karabiber, zencefil, küçük hindistan
cevizi) ve civetten gelen hayvansallık mevcut. Hatta gerilerden deri bile
hissediliyor. Noir'in orta bölümü için baharatlı iris ve biraz da
hayvansallıktan bahsedilebilir. Orta notaları başlangıcından daha çok beğendim.
Alt notalarda pudralı vanilya ve egzotik amber ile kapanışı yapıyor. Paçuliyi
de unutmamak lazım. Buradaki paçuli kremsi değil daha kuru kullanılmış.
Sonlarını sevdim Noir'in. Böylece tenden ayrılıyor.
Noir nasıl bir parfüm? Bence tatlı
baharatlı, çiçeksi, azıcık hayvansal, pudralı, vanilyalı, amber/paçuli kokusu.
Genel anlamda günümüzün modern parfümlerine benziyor. Gerek baharatların
kullanımı gerek vanilya ve gerekse tatlılığın verilişi, onun yeni nesil
parfümlerle rekabet etmesi için tasarlandığını düşündürtüyor. Simsiyah şişesine
bakıp da çok karanlık ve koyu bir parfüm beklemeyin. Bence gayet açık ve net
bir kokusu var. Kalite hissiyatı ana akım bir parfüme göre fena değil. Bariz ve
rahatsız edici bir yapaylığa rastlamadım.
Noir, başlangıçta menekşenin marifetiyle
fazlaca erkeksi çiçeklerin etkisinde. Sonrasındaki tatlı baharatların verilişi
biraz alışıldık. Fakat yine de güzel. Parfümün vurgulanan ögelerinden olan
hayvansallık yoğun değil bence. Yine de civet, arkalardan bir yerden sürekli
kendisini hissettiriyor. Fakat baharatların arkasında kalıyor çoğu zaman. İris
(süsen) çiçeği parfümün sevdiğim taraflarından birisi. Kimilerinin Noir'i, Dior
Homme yada Dior Homme Intense'e benzetmeleri bu yüzden büyük ihtimalle. Pudralı
vanilya ve amberli kısmın Shalimar'a benzetilmesiyse kısmen anlaşılabilir.
Noir, neye benziyor sorusuna cevap arayalım
o zaman. Noir'in benzetildiği parfümler arasında Dior Homme, Dior Homme
Intense, Shalimar, Obsession For Men ve Musc Ravageur bile var. Soğukkanlı bir
bakış açısıyla Dior Homme ve Dior Homme Intense'e çok fazla benzediğini
söyleyemem. Shalimar'a da çok benzemiyor. Fakat bir parça Obsession For Men'i
andırdığı söylenebilir. Obsession benzerliğinde, Noir'in barındırdığı
baharatların rolü var muhtemelen. Fakat ilginç olan benzetmeyse Frederic
Malle'in fenomeni Musc Ravageur. Şimdi Noir, onun kadar hayvansal değil. Fakat
ikisinin de orta kısımları ve sonları ufak benzerlikler taşıyor. Özellikle alt
notalardaki pudralı vanilya ve amber, iki parfümü birbirine yaklaştırıyor. Başlangıçları
ise hiç benzemiyor.
Kıyafet üzerinde kullandığım Noir, tendeki
hali ile paralellik gösteriyordu. Fakat kumaşta daha tek düze kokuyordu.
Montumun üzerinde karanlık çikolatamsı paçuli ve yeşil çiçeklerin hakimiyeti
daha fazlaydı. Bu anlamda kıyafette biraz Spicebomb’un yarattığı auraya
benzettim Noir’i. Ten üzerinde Obsession ve Musc Ravageur kombosunu hatırlatan
Noir, kıyafet üzerinde daha tatlı ve piyasa işi yönünü gösterdi. Bu haliyle
Noir’i kumaş üzerine uygulamak çok daha iyi fikir gibi görünüyor. Eğer ki
amacınız karşı cinsten övgüler almak ise.
Noir, günümüzün modern, tatlı baharatlı, pudralı/vanilyalı,
hayvansal parfümleriyle rekabet etmek için piyasaya sürülmüş sanki. Tatlılık
her daim var. Kokusu çok yaratıcı yada farklı değil. Onun devrimci olduğu söylenemez.
Yeni bir şey vaat etmiyor bize. Kendi segmentinde ortalama bir deneme olmuş. Başlangıcı
dışında parfümü beğenmemde bu tür kokuları sevmemin de payı var şüphesiz. Eğer
bu tarz kokuları seviyorsanız denemeniz gereken arkadaşlardan olduğunu söylemek
durumundayım.
Noir, muhteşem bir parfüm olmasa da yine de
şans vermeye değer. EDP olmasına rağmen kalıcılığı çok iyi olmadı tenimde.
Kimileri uniseks olarak kullanılabileceğini söylese de bence erkeksi yanı ağır
basıyor. Tam bir soğuk kış mevsimi kokusu. Sıcak günlerde bıktırıcı olabilir.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran
www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/7