25 Mart 2014 Salı

Montale – Roses Elixir (2010)


Montale – Roses Elixir (2010)

"Doksan dört!"

Hayır bilemediniz uğurlu sayım değil doksan dört. 1994 yılından da bahsetmiyorum. Normalde hiç birimiz için fazlasıyla önemi olmayan doksan dört sayısı, Fransız niş parfüm evi Montale'in şimdiye kadar çıkardığı kokuların toplamı.

2003 yılından itibaren parfüm ürettiği söyleyen Montale, 11 yılda 94 parfüme imza atabilir mi? Tabii ki yapabilir. Fakat yılda ortalama dokuz parfümü, ismi Pierre Montale olduğu rivayet edilen bir parfümör nasıl meydana getirebilir? Ana akım markalar bile bu hızda parfüm üretmezken, hakkında neredeyse hiç bir bilgi olmayan Pierre Montale bu kadar işi nasıl beceriyor?

Bu garip firma, genellikle gül-öd-tütsü kokuları üzerine çalışıyor. Zaten bir çok parfümünün ismini Aoud olarak koyuyor. Gerek parfümlerin isimlerinde gerekse kokularında fazla özenli davranmadığı görülen Montale'in bir gül parfümüne göz atalım bugün. Gül, son yıllarda yeniden revaçta ve bir çok marka bu yönde hamleler yapıyor. Genellikle niş markaların eserler verdikleri gül teması, Montale parfümlerinin vazgeçilmezlerinden birisi.


Madem bu kadar iddialılar gül kokularında, o zaman Roses Elixir isimli kadın parfümüne geçelim artık. 2010 yılında çıkarılan Roses Elixir hakkında her zamanki gibi kendi sitelerinde iki satır yazı dışında hiç bir şey yok. Fragrantica'da çiçeksi meyveli olarak sınıflandırılmış. Üzerime ilk sıktığımda keskin bir gül ve kırmızı meyveler algılıyorum. Gül tahmin edeceğiniz üzere çok daha baskın. Onu kırmızı meyveler (çilek) takip ediyor. Başlangıcı kadınsı ve ferah diyebilirim. Orta kısma geçildiğinde kokuda fazlaca değişiklik olmuyor. Sadece çiçeksiliğin oranı artıyor. Bu kısım çiçeksi meyveli gül şeklinde gerçekleşiyor. Eh işte. Geçeyim alt notalara. Kokusunda bir değişim bekliyorum fakat nafile bir çaba benimkisi. Aynı meyveli-çiçeksi gül devam ediyor. Farklı olarak yapay amber ve misk ekleniyor. İşte bu hiç de hoş olmamış. Çünkü parfümün en sevmediğim yeri sonları oluyor.

Roses Elixir, isminden de anlaşılacağı üzere gülü merkeze almış. Meyveli (çilekli) gül tanımı yanlış olmasa gerek. Oldukça kadınsı ve parlak gül, Noir de Noir'deki gibi karanlık ve depresif değil. Hepimizin bildiği gül sularını andırıyor. Kırmızı meyvelerin katkısıyla canlı ve pozitif yapıya sahip. Çok sıkılmamak şartıyla dört mevsimde kullanılabilir.

Gülden sonra ikinci aktör çiçekler. Kadın parfümlerinde sıklıkla rastladığımız türden diyebilirim. Muhtemelen yasemin, ylang ylang ve portakal çiçeği. Bu çiçeksiliği sevdiğimi söyleyemem. Fazlaca numarası olmayan bu çiçekler, bir çok vasat ana akım markanın parfümünde de karşımıza çıkabilir.


Üçüncü ana öge meyveler. Şimdi kırmızı meyveler dedim fakat ağırlık çilekte. Normalde çileğin kokusunu ve tadını çok severim. Fakat çilek esansı parfümlere girdiğinde nedense bir tuhaf oluyor. Bu durumun sebebi parfümörlerin baştan savma iş çıkarmaları mı bilemiyorum. Fakat bu kadar güzel kokan ve lezzetli bir meyvenin, parfümlerde neden bu kadar vasat durduğunu anlayabilmiş değilim. Burada da çilek çok rafine ve lezzetli değil.

Görüleceği üzere Roses Elixir, ortalama ve sıkıcı bir gül-çiçek-misk kokusu. Derinliksiz, tek düze, hiç bir yaratıcı yanı olmayan kokusu benim için fazlasıyla kadınsı ve yapay. Hatta son kısımdaki yapaylık, her seferinde baş ağrısına sebep oldu ne yazık ki. Onun içindir ki yıldızımız hiç barışmadı. Ve zihnimde hiç de iyi anılar bırakmadı. Pas geçiyorum kısacası bu arkadaşı.

Evet isim güzel, şişeler şekilli, konsept Arap-Orta Doğu mistisizmi, EDP (Eau de Parfum) konsantrasyonu, güçlü kuvvetli  falan ama bu nasıl bir kalite anlayışıdır? Şöyle zevkle ve severek kullanacağım bir Montale parfümüne rastlayamayacak mıyım?


Roses Elixir, yüzlerce örneğine rastlanabilecek bir kadın parfümü olarak tarihteki yerini aladursun, bizler yeni bir kokuya yelken açalım. Yoksa bir kutu Arveles bitireceğim bu parfüm yüzünden.

Koku Güzelliği:10/5

1 yorum:

  1. Sanki bu marka farkedilirlik açısından süper parfümler yapmak isteyen çok zengin biri tarafından kurulmuş gibi. Yeni ürünlerdeki hızı ise patronun çabuk sıkılıp kendine yeni kokular yaptırmak içinmiş geliyor hep.

    YanıtlaSil