9 Ekim 2022 Pazar

Roberto Cavalli – Florence (2017)

Roberto Cavalli’nin son yıllarda birbiri ardına parfümler ürettiğini görüyoruz. Ana akım moda markalarının amansız rekabetine elinden geldiğince katılıyor. Yine de büyük çıkış yapan parfümlere imza attıklarını söyleyemem.

Florence, Roberto Cavalli’nin yeni nesil kadın parfümlerinden birisi. Florence, markanın internet sitesinde şöyle tanıtılmış: “Nazik portakal çiçeği ve lezzetli greyfurt yapraklarını harmanlayan parlak ve çiçek açan bir buket. Bu hassas kombinasyon, egzotizm ve gizem katan hafif miskli ebegümeci tohumlarıyla vurgulanır. Tatlı frenk üzümü ve hafif keskin mandalina özünün zıt notaları, yaşam ve enerji patlaması yaratır. Sonları lüks şipre akoru üzerine kuruludur: duyusal misk ve ışıltılı kehribar, büyüleyici paçuli için ideal kontrpuan sunar.”

Florence’nin ilk saniyeleri çarpıcı ve modern meyvelerle çiçeklerin birleşmesini akla getiriyor. Açıklanan notalarında siyah frenk üzümü var ki muhtemelen başlangıçtaki şekerli meyveli hissiyat üzümden geliyor. Orta kısımda kadınsı ve cazibeli çiçekler ağırlığını arttırıyor. Tatlı beyaz çiçeklere benzettiğim orta bölümde ne gariptir ki tütün de algılıyorum. Sonlarda tatlı leziz vanilya ve çikolatamsı paçuliyle kapanış yapılıyor.

Florence, olabilecek en kadınsı koku formlarından birisini sunuyor. Kimi kullanıcılar onu uniseks olarak değerlendirse de feminen yönü ağır basıyor. Koku karakteri genel olarak tatlı ve modern çiçeklere yakın duruyor.

Başlangıcını pek sevemediğimi ve yapaylığa yakın bulduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Orta kısımda bir parça vanilyalı paçuli yoluna giren Florence, sonlarda harika diyebilirim. Thierry Mugler – Angel’ı andıran sonları parfümün en güzel kısmı olarak dikkat çekiyor.

Thierry Mugler – Angel, Chanel – Coco Mademoiselle ve Miss Dior’u şişeye doldurup çalkalayın. Florence’ye yakın koku formu elde edebilirsiniz. Bir taraftan çok tanıdık, diğer taraftan kendine özgü. Parfümdeki paçuli yapısı baskın denebilir. Çiçeklerle paçulinin dansı kimi zaman ağır ve zorlayıcı gelse de neyse ki çok saldırgan doğası yok. Eau de Parfum olmasına rağmen etrafa yayılımı ilk patlamayı saymazsak yüksek değil. Kalıcılığı yeterli. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Marie Salamagne tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder