26 Eylül 2021 Pazar

Initio – Atomic Rose (2019)

Fransa merkezli niş parfüm evi Initio’nun ismi gün geçtikçe daha fazla duyuluyor. 2021 yılının eylül ayı itibariyle on beşten fazla parfüme imza atan Initio’nun koleksiyonu genişleyeceğe benziyor. Atomic Rose, markanın en ilgi çeken eserlerinden birisi olmayı başardı. Parfümün açıklanan notaları arasında Türk gülü olması da enteresan denebilir.

Initio, Atomic Rose’u romantik bir koku olarak tanımlıyor. Parfümün temelini Türk gülünün oluşturduğunu öğreniyoruz. Ayrıca Hedium adındaki özel bileşenin de parfümde önemli yer kapladığını söylüyorlar. İlk saniyelerde bir parça bergamot ve kremsi gülle karşılaşıyoruz. Ferah sayılamayacak ve Arap etkilerini hissettiren başlangıcı kaliteli ve hafiften kadınsı tarafa yakın duruyor. Orta kısımda gülün ağır etkisi devam ediyor. Yağlımsı ve kremsi güle geri planda çiçekler ve sıcak baharatlar (pembe biber) ekleniyor. Sonlarda gülün kanatlarının altına şekerli sayılamayacak vanilya giriveriyor.

Atomic Rose, ismi gibi atomik bir gül parfümü diyebilirim. Ağır, baskın ve güçlü gül teması baştan sona etkisini kaybetmiyor. Buradaki gül pudralı-kremsi ve tatlı güle yakın duruyor. Gül, hafiften kimyasal davranıyor. Kimi kullanıcıların orta kısımdan itibaren amonyak kokusu aldıklarını söylemeleri anlamsız değil. Gerçekten de garip bir metalik-çamaşır suyu efekti var. Bu anlamda Montale’nin bazı zorlayıcı parfümlerini andırıyor. Kokusal olarak Mancera Roses Vanille’nin daha az şekerli haline benziyor. Bazı kullanıcıların Atomic Rose’u Baccarat Rouge 540’a benzetmesini ise pek anlayamıyorum.

Atomic Rose’u ilk kullandığımda bana ne hissettirdiğini düşündüm. Aklıma ilk gelen gül kokulu el kremleri veya pembe renkli vazelinleri anımsattı. Malzeme kalitesi olarak kötü değil ama verdiği hissiyat olarak şekerli Montale tarzı gül temasını aklıma getiriyor. Bu anlamda çok severek kullanmasam da gül kokusu meraklılarının ilgisi çekeceğini anlıyorum.

Atomic Rose ile ilgili en dikkat çekici durum, kokusunun Delina’ya benzetilmesi. Parfums de Marly’nin popüler eseri Delina’yı ben de çok seviyorum ve onu koklamaya bayılıyorum. Atomic Rose ile Delina’nın çok benzediğini ise söylemem mümkün görünmüyor. İki parfümün benzer tek tarafı gül kokması, onun dışında ayrı dünyadalar. Delina ekşimsi leziz meyvelerle canlı ve dinamik bir genç kızken, Atomic Rose daha olgun, kadınsı, kremsi ve tematik denebilir.

Eau de Parfum formundaki Atomic Rose’un kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Sonbahar-kış döneminde daha iyi sonuçlar vereceğini sanıyorum. Kimi platformlarda uniseks olarak tanıtılsa da kadın kullanıma uygun.

Koku Güzelliği:10/6.5

21 Eylül 2021 Salı

Burberry - Her (2018)

Ana akım markaların sevilen isimlerinden Burberry’nin parfümleri genellikle talep görür fakat çok büyük hitlere imza attıkları söylenemez. London’lar dışında iz bırakan parfümleri olmasa da her yeni Burberry kokusu merak uyandırır.

2018 yılında piyasaya sürdükleri kadın parfümü Her, dikkat çekici bir parfümörün imzasını taşıyordu: Francis Kurkdjian. Kendi markasıyla dünya niş parfüm sektörüne büyük hareket getiren Francis Kurkdjian’ın ara ara tasarım evlerine kokular tasarladığını görüyoruz. Tabii böylesine önemli parfümörün tasarladığı eserleri koku severler hemen dikkatle incelemeye başlıyorlar.

Her, Burberry’nin internet sitesinde “yaratıcı ve eklektik metropol Londra şehrinin genç ruhunu yakalamak için tasarlandığı yazılmış. Londralıları kalbinde hisseden kadınlar için yapıldığı vurgulanmış. Kompozisyonun, Francis Kurkdjian tarafından, çiçeksi-meyveli temanın gurme alt tonlarıyla yorumlanması olarak imzalandığı da belirtilmiş.

Her’ün açılışı modern, leziz ve ekşi kırmızı meyvelerle gerçekleşiyor. Çilek, vişne ve diğer yabani böğürtlen benzeri meyveleri andıran başlangıcı çok güzel. Orta bölümde mayhoş meyveler yola devam ediyor. Ağız sulandıran çilek benzeri meyvelere bir parça çiçek ekleniyor. Muhtemelen yasemin ve menekşe orta bölümde bulunuyor. Sonlarda meyvemsi karakter devam etse de şekerli olmayan vanilya kendisini gösteriyor.

Her, Burberry’nin resmi açıklamasına göre meyveli-çiçeksi gurme tarafa yakın duruyor. Çiçekler var fakat çoğu kadın parfümündeki gibi kompozisyonu ezmiyor. Burada çilek-vişne benzeri ekşi meyvelerin payının, çiçeklerden daha fazla olduğunu görüyoruz.

Gerek kadın gerek erkek parfümlerinde kolay kolay harika ve yüksek kaliteli çilek-vişne-kırmızı meyve kokusuna rastlanmıyor. Var olanlar ya çok yapaylar ya da badem-menekşe gibi öğelerin baskısı altında kalıyor. Burada Francis Kurkdjian doğru olanı yapmış ve kaliteli meyveli-çiçeksi yapıya imza atmış. Tatlılık var ama bıktırıcı değil. Ekşi meyveler araba kokusu gibi davranmıyor. Çiçekler burun tırmalayıcı biçimde verilmemiş. Bu yanlışlar yapılmadığı için iyi bir parfüm ortaya çıkmış.

Meyveleri severim. Kokularını severim. Parfümlerde verdikleri canlılığı severim. Her’de basit, leziz, modern, gerçekçi ve neredeyse uniseks vurgulanmış çilek-vişne benzeri yapıyı, bu tarza meraklı koku bağımlıları deneme listesine almalı.

Her’in en öne çıkaran tarafı, yine Francis Kurkdjian tasarımı ünlü Baccarat Rouge 540’a fazlasıyla benzemesi denebilir. Her, meyveli tarafa yakınken, Baccarat Rouge 540 lüks, çarpıcı ve şık denebilir. Tahmin edileceği üzere, Baccarat Rouge 540’ın kalitesi ve sanatsallığı, Her’den birkaç seviye yukarıda. Yine de Baccarat Rouge 540’ın çılgın fiyatını göze alamayanlar için hoş bir benzeri denebilir Her.

Her, Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında ne yazık ki. Ilık ilkbahar günlerinde kullanması daha keyifli olacağa benziyor. Dinamik ve giymesi kolay yapısıyla, günlük kullanım için gayet uygun diyebilirim.

Koku Güzelliği:10/7.5

16 Eylül 2021 Perşembe

Guy Laroche – Drakkar Noir (1982)

Moda tasarımcısı Guy Laroche’nin çok az parfüm ürettiğini ama Fidji ve Drakkar Noir gibi iki önemli klasiğe imza attığını söyleyebiliriz. 1982 yılı çıkışlı ve simsiyah şişeye sahip Drakkar Noir’in erkek parfümleri tarihine geçtiğini söylemek abartılı olmaz. Guy Laroche’nin internet sitesinde Drakkar Noir’in güç temasıyla bağdaştırılması rastlantı olmasa gerek.

Drakkar Noir’in duyguyu, küstahlığı ve gücü aynı anda barındırdığı iddia ediliyor ki kokusal anlamda durum pek öyle sayılmayabilir. Parfümün ilk saniyelerinde ferah ve yeşil lavanta ile artemisya/aromatik Akdeniz otları sizi karşılıyor. Orta kısımda lavantanın payı azalsa da devam ediyor. Sonları en sevdiğim yeri oluyor. Paçuli ve meşe yosununun harika uyumuyla kapanış yapılıyor.

Drakkar Noir, genel kanıya istinaden aromatik fujer olarak sınıflandırılabilir. 1980’li yılların erkeksi maço parfümlerinin genel yapısını koruyor. Tatlılık ve vanilya yok. Onun yerine yeşil erkeksi çiçekler ve aromatik otsular mevcut. Büyük resimde çok sert ve kullanması zor bir maskülen değil. Eski kafa erkeksi parfümleri sevenlerin ilgisini çekeceği aşikar. Genç erkeklerin onu çok sevebileceğini düşünmüyorum. Bu tarz aromatik lavantalı fujerler pek bana göre değil fakat sonlarını deneyimlemek için bile kullanılabilir.

Bu yeşil sayılabilecek eserin siyah şişeye sahip olması yeterince garip veya uyumsuz bir durum. Erkekler kulübü üyelerinin veya kadınlara yer olmayan centilmen toplantılarının kokusu adeta Drakkar Noir. Kalite anlamında iyi yerde duruyor. Performansıysa zayıf ne yazık ki.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı normal seyrinde olsa da etrafa yayılımı zayıfa yakın yerde duruyor. Serin havaların parfümüne benziyor. Kokusunu Pierre Wargnye tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

11 Eylül 2021 Cumartesi

Christian Dior – Miss Dior Rose N’Roses (2020)

Christian Dior’un ünlü Miss Dior parfümünün çok sayıda devam kokusu çıktı. 2020 yılı itibariyle Miss Dior isimli parfümler gelmeye devam ediyor. Miss Dior Rose N’Roses, markanın internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Bir kucak dolusu renkli yaprağın tazeliği, turunçgillerin canlandırıcı enerjisi. Miss Dior Rose N’Roses, bergamotun lezzetiyle yenilenen ve beyaz misk notasının yoğunluğu ile artan bir Grasse gülü bolluğu ile ışıldayan çiçek kokusudur. Sardunya’nın canlı özü, sonsuz çiçek bahçesinin karşı konulmaz kokusunu sadık bir şekilde yeniden yaratmak için kokuyu limon aromalarıyla rafine eder. Seni tutan ve asla bırakmayan bir koku haline gelen parlak pembe renk tonu.”

Rose N’Roses’ın ilk saniyeleri lezzetli ve canlı turunçgiller ile gül kokusunun birleşimiyle gerçekleşiyor. Ferah sayılabilecek başlangıcı hoş, çarpıcı, dinamik ve eğlenceli diyebilirim. Orta kısımda gül teması ağırlığını arttırıyor. Serin-soğuk gül gibi davranan orta bölümün yapaylık barındırdığını düşünebiliriz. Sonlarda miskli ve odunsu gülle kapanış yapılıyor.

Rose N’Roses, ismindeki gülü, başından sonuna kadar hissettiriyor. Gülün her formu verilmiş adeta. Meyveli gül, serin-sucul gül ve odunsu miskli gül. Harika başlayan ama orta kısımda baş ağrısı yapmaya müsait burun tırmalayan hale gelen Rose N’Roses, tabii ki kadınsı, çekici ama benim için fazlaca zorlayıcı.

İlk saniyelerine aldanıp, onu satın almanız küçük çaplı hayal kırıklığı yaşatabilir. Belki de benim erkek tenime uymadı. Katmanlı sayılabilir ama orta kısımdaki caloneyi andıran soğuk temayı sevebileceğimi sanmıyorum. Belki de doğru kadının teninde daha güzel tepkiler verebilir.

Tatlımsı ve modern gül, yeni nesil birçok rakibinin benzeri gibi. Kimi niş markların da bu tür koyu kırmızı gül kokan eserleri bulunuyor. Rose N’Roses’un büyük başarı sağlayacağı konusunda şüphelerim var. Yine de Miss Dior’un soğuk güle batırılmış halini merak ediyorsanız ona şans verebilirsiniz.

Birçok kadın parfümünün aksine Eau de Toilette formunda. Kokusunu ünlü burun Francois Demachy tasarlamış. İlkbahar dönemine yakışacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/5