16 Ekim 2021 Cumartesi

Prada – Infusion d’Iris (2015)

Prada’nın 2007 yılında çıkan kadın parfümü Infusion d’Iris, ilk çıktığı dönemde parlamış, sonrasında yıldızı sönmeye başlamıştı. Prada, 2015 yılında Infusion d’Iris’i reformüle edip tekrardan piyasaya sürdü.

2015 yılı çıkışlı Infusion d’Iris, Prada’nın internet sitesinde turunçgil çiçeksi olarak sınıflandırılmış. Resmi tanıtımında “Değerli ve bulunması zor Les Infusion De Iris, İtalyan mandalinası, tunus nerolisi, galbanum, orris, sedir ağacı, benzoin ve tütsü temel notalarının karışımıyla irisin şehvetli yorumudur” cümlesiyle lansmana çıkmış. Açıklanan notalarında en ilgi çekici öğe sakız ağacı teması denebilir.

Parfümün ilk saniyelerinde sabunsu ve damla sakızını andıran tozlu turunçgiller bizi karşılıyor. Açıklanan notalarında mandalina ve neroli var ki ilk saniyelerdeki ferah sayılamayacak turunçgillerin kaynağı muhtemelen bu notalar. Orta kısımda sabunsuluk devam ederken bu sefer tozlu iris çiçeği partiye katılıyor. Geri planda yüksek ihtimalle vetiver bulunuyor ama açıklanan notalarında yer verilmemiş. Sonlarda odunsu yapıyla kapanış yapılıyor.

Infusion d’Iris, basit, sakin, yumuşak ve barışçıl bir parfüm. Derin değil, karmaşık davranmıyor, rahatsız etmiyor. Fazlasıyla durgun, iddiasız, uysal ve hatta huzurlu denebilir. Onun hareketsiz ve pasif kokusu bir süre sonra konforlu hale de gelebilir uyuşuk da hissettirebilir. Bu anlamda düz çizgide devam eden sabunsu-çiçeksi kadın parfümü arıyorsanız şık ve kaliteli seçim olacaktır.

Kimi kullanıcıların yeni yıkanmış kıyafet kokusuna benzettiği Infusion d’Iris, temizlik hissi veren genel yapısıyla beyaz gömlek üzerine sıkılabilecek en hoş eserlerden birisi.

Eau de Parfum olmasına rağmen performansı kötü ne yazık ki. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı zayıf. Ilık ilkbahar günlerine daha çok yakışacağını sanıyorum. Kokusunu Daniela Andrier tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

11 Ekim 2021 Pazartesi

Ralph Lauren – Safari For Men (1992)

Modacı Ralph Lauren’in Afrika kıtası için “Bazen orada bulunmamış olmak daha iyidir” dediği rivayet edilir. Ralph Lauren’in kurduğu moda imparatorluğunda yine de Afrika kıtasına özgü tasarımlar ve esinlenmeler vardı. Ralph Lauren’in 1980’li yıllarda piyasaya sürdüğü Afrika safari tarzı kıyafetleri ve kol saatlerinin yanında 1990 yılında Safari isimli kadın parfümü de yer almıştı.

Ralph Lauren için Safari koleksiyonu, sömürgeci batı medeniyetlerinin Büyük Beyaz Avcı olarak kendilerini tanımlayıp, Afrika çöllerinde kurdukları kibirli Safari çadırlarında, nesli tükenmekte olan bir türün vizyonuydu belki de: Serengeti Ovalarında gümüş çay servisiyle piknik yapan türden bir kadının portresi… 1990 yılındaki kadınlar için ilk Safari’den sonra 1992 yılında erkek versiyonu raflara çıkmıştı.

Gerek Safari’nin kadın versiyonu gerekse Safari erkek, deri benzeri kutusu ve kristal kesime benzeyen vintage şişeleriyle 2020’li yılların parfüm şişesi tasarımlarının oldukça dışında yer alıyor. Basit ama kesimli şişenin içindeki açık sarı sıvı, 1980 hatta 1970’li yılların çok kullanılan öğesiydi. Bir şipre çoğu zaman sarı renge sahiptir, bu durum adeta yazılı olmayan kuraldır.

 

Safari For Men, 1990’lı yılların en sevilen erkek koku klasiklerindendi. Tabii aradan geçen yılların ardından onun tarzı, modern parfümlerden oldukça uzakta kaldı. Safari For Men’in açılışı bergamot, artemisya, aldehit ve aromatik yeşil notalarla gerçekleşiyor. Ferah sayılamayacak tanımlanması zor erkeksi baharatlı-meyveli nostaljik yapı, orta bölümde de devam ediyor. Orta kısımda erkeksi çiçekler de partiye katılıyor. Gül, karanfil ve yasemin, garip hüzün dalgasına katılıyor. Sonlarda bir parça deri, meşe yosunu ve paçuliyle kapanış yapılıyor.

1990’lı yılların ve daha öncesinin kokusal referanslarına ait bir parfüm Safari. Gayet erkeksi ve onu koklayan kadınlar yüksek ihtimalle beğenmeyecekler ve övgüler alamayacaksınız. Z kuşağının kafası karışık gençleri Safari’ye kolayca burun kıvırıp, onu dede kokusu ya da modası geçmiş olarak tanımlayabilir. Evet, o nostaljik hatta retro kokuyor. 2020 ve 2030’lı yılların kokusal trendlerine uymayacağı kesin gibi. Zaten Safari’nin popüler delikanlı olmak gibi derdi yok.

Erkeksi çiçekler terimi günümüzde anlamsız olarak düşünülebilir fakat 1980 yıllarda çoğu erkek parfümünde maskülen şekilde çiçekler kullanılıyordu. Safari, bergamotlu, neredeyse sabunsu aromatik baharatlı meyvemsilikle hüzünlü çiçekleri bir araya getiriyor ve bunu da yüksek kaliteyle yapıyor. Eski dost meşe yosunu tabii ki oralarda bir yerde. Tatlı-şekerli vanilya bombası modern parfümlerden sıkılan erkekler için iyi bir kaçış seçeneği Safari, tabii yaşınız kırkın üzerindeyse.

Herkese uymayacak yapısı ve koleksiyoner seviyesindeki kullanıcılara yönelik kokusal sınıfıyla, unutulmaya yüz tutmuş Safari’nin temsil ettiği maço erkek kalıbı, hoş bir anı olarak hafızalarımızda kalacaktır. Safari konfor parfümü değil, erkekler kulübünün esaslı üyesidir.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı güçlü değil. Onun buruk-hüzünlü yapısını, ılık-serin sonbahar döneminde kullanmaya yakıştırıyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5

6 Ekim 2021 Çarşamba

Montale – Intense Roses Musk (2015)

“Montale’nin tüm zamanların klasik kokularından birinin yoğunlaştırılmış versiyonu olan Intense Roses Musk, şehvetli, değerli misk ile zarif bir şekilde uyumlu gül buketi içerir. Derin, sıcak amber ve yoğun seksi yasemin dokunuşuyla vurgulanan bu özel ekstrait versiyon, zarif, güçlü ve uzun ömürlü yayılıma sahiptir.”

Montale’nin internet sitesindeki bu cümleler, Intense Roses Musk’un, markanın önem verdiği parfümlerden Roses Musk’un devam kokusu olduğunu anlatıyor. Intense kelimesiyle, parfümler dünyasında neyin kast edildiğini artık biliyoruz. Intense Roses Musk’un Extrait formunda olması, onun iddiasını ortaya koyduğunu gösteriyor.

Parfümün açılışı canlı, dinamik ve kadınsı gül kokusuyla gerçekleşiyor. İlk dakikalarda etrafa uçuşan gül, yeni nesil modern şekerli gül parfümlerini çağrıştırıyor. Orta bölümde gülün ağırlığı daha da artıyor. Tatlılığı artan güle, beyaz çiçekler eşlik ediyor. Açıklanan notalarındaki yaseminin, orta bölümden itibaren kendisini gösterdiğini söyleyebilirim. Sonlarda büyük değişim olmuyor. Gül suyu hatta öd ağacını anımsatan miskli kırmızı gül teması, son saatlere imzasını atıyor.

Güzel başlayan, ilerleyen saatlerde ağır Montale tarzı tatlı gül kokusuna dönüşen Intense Roses Musk, kıyafet üzerinde alt notalarında öd ağacının güle yakın kullanımını akla getiriyor. Ten üzerinde değil de kıyafette daha hoş duruyor. Genel Montale yapısına sahip ve çok derin kokmuyor. Tek düze ilerliyor ve gül sularını anımsatıyor.

Bir başka Montale ve bir başka bu fiyata değer mi tartışmasına daha girmeye gerek yok. Intense Roses Musk, oldukça güçlü ve yoğun karaktere sahip. Bileğinize sıktığınızda adeta yağlı bir tabaka kalıyor teninizde. Parfümün yüksek konsantrasyona sahip olduğu belli. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz üzerinde. Anlaşılacağı üzere güçlü bir parfüm. Eğer kokunuzu etrafa duyurmak istiyorsanız muhtemelen doğru seçeneklerden birisi.

Oysa kokusal anlamda yine bir Montale klasiği diyebilirim. Gül kullanımı özensiz ve yapaylığa yakın. Montale’nin çoğu parfümü gül kokar ve hemen hemen hepsi birbirini andırır. Aralarında küçük farklar vardır. Yine bu hissi yaşıyorum. Ağır ve Arabik gül kullanımı herkese göre olmayabilir. Sevmesi ve kullanması kolay sayılamayacak bir eser. Denemeden almak tabii ki iyi fikir değil.

Bu parfümle Montale’nin Ortadoğu pazarını hedeflediğini düşünüyorum. Bizim gibi gül kokularının içinde büyümüş insanlar için çok özel değil Intense Roses Musk. Neredeyse yağlımsı gül kullanımıyla kadınlara yakın durduğu açık. Kokusunu Pierre Montale tasarlamış. Sonbahar-kış kullanıma uyacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/5

1 Ekim 2021 Cuma

Dolce & Gabbana – The One Eau de Parfum (2015)

Dolce & Gabbana’nın, 2008 yılında piyasaya sürdüğü erkekler için The One, büyük beğeni topladı ve en çok satanlar listelerine girmekte zorlanmadı. Benim de sevdiğim eserlerden olan ilk The One, Eau de Toilette formundaydı. Yıllar içinde parfümün başarısının ardından The One isimli devam kokuları çıkmaya başladı.

Son yıllarda ünlü Eau de Toilette formundaki erkek parfümlerinin Eau de Parfum versiyonlarının çıkarılması furyasına yeni bir oyuncu daha eklendi. 2015 yılında The One’ın Eau de Parfum formundaki kardeşi raflara çıktı. The One sever birisi olarak oldukça merak ediyordum yeni Eau de Parfum’u. Markanın resmi açıklamasına göre The One Eau de Parfum erkeksi ve çekiciymiş. Ayrıca yoğun, karizmatik ve inceliği temsil ediyormuş.

Parfümün ilk saniyelerinde ferah sayılamayacak modern, leziz ve tatlı turunçgiller bizi karşılıyor. Açılışta leziz ve çarpıcı greyfurdun olduğunu düşünüyorum. Başlangıcı çok güzel. Orta bölümde turunçgiller hafiften geriye çekilirken sıcak baharatlar hakimiyeti ele geçiriyor. Zencefilin sıcaklığı dikkat çekiyor. Ayrıca kakule de orta bölüme ayrı burukluk veriyor. Sonlarda tütün vurgulanıyor tanıtımlarda fakat kuru sedir ağacının rolünü görmezden gelemeyiz. Şekerli olmayan tütün ve odunsularla kapanıyor.

The One Eau de Parfum ile ilgili akla gelen ilk soruyu sizin yerinize sorayım. İlk çıkan The One’a benziyor mu? Eau de Parfum versiyonu, devam parfümü olduğu için tabii ki ilk The One’a benziyor. Hatta iki parfümün başlangıcı oldukça birbirine yakın. Orta bölümde ufak ayrışmalar gerçekleşiyor. Bu anlamda Eau de Parfum versiyonu biraz daha az tatlı, olgun ve resmi denebilir. İlk The One EDT çok daha cana yakın, yakışıklı, leziz ve ağız sulandırıcıydı. Onun enerjisi adeta kendinizi iyi hissettiriyordu. Eau de Parfum ise o kadar sosyal ve dinamik değil. Şaşırtıcı şekilde Eau de Parfum’un performansı düşük. Etrafa yayılımı sınırlı. Neyse ki kalıcılığı yeterli.

The One Eau de Parfum’u koklayan hanımefendilerin sevdiklerini gözlemledim. İlk The One EDT’nin de kadınlar tarafından çok sevildiğini görüyordum. Dolce & Gabbana karşı cinsi kokusal anlamda etkileme konusunda muhtemelen Giorgio Armani ile en iyi birkaç ana akım markadan birisi denebilir. Onu koklayan hanımefendilerden övgüler almanız sürpriz olmaz.

Gerçek bir parfüm sever, kadınlardan ya da erkeklerden övgü almak için değil, kendisini mutlu ettiği için parfüm kullanır diye genel kanı vardır. The One Eau de Parfum’u kullanım döneminde hiç yadırgamadım. Kalite anlamında harikalar yaratamasa da onu koklaması zevk veriyor. Yine de ilk The One EDT’yi daha çok sevdiğime karar verdim.

The One Eau de Parfum’un kokusunu ünlü burun Olivier Polge tasarlamış. Sıcak baharatlı kokusuna istinaden sonbahar-kış döneminde kullanmak yerinde olacaktır.

Koku Güzelliği:10/7