5 Mayıs 2015 Salı

Guerlain – Idylle (2009)


Guerlain – Idylle (2009)

"Her parfüm farklı ülkelerde farklı algılanabilir. Idylle, Rusya'da şaşırtıcı bir başarı yakaladı. Zaten Shalimar hala Fransa'nın en çok satan on parfümünden birisi. Idylle ise bizim dünya çapındaki en güçlü parfümümüz. Shalimar ve Idylle, müthiş başarılı parfümlerimiz."

Bir söyleşisinde Guerlain'in baş parfümörü Thierry Wasser'in cümleleri olarak karşıma çıktı yukarıdaki satırlar. Şüphesiz ki Guerlain'in gösterişli tarihinde şahane kadın parfümleri mevcut. Koku dünyasının mihenk taşı gibi hala yerinde duran bu ikonik parfümler, kolay kolay unutulacağa benzemiyor. Baksanıza Shalimar hala Fransa'nın ve muhtemelen dünyanın en çok tercih edilen kadın parfümlerinden birisi.

Her ticari marka bir yerden sonra geleceğe bakmak zorunda. Geçmişin başarılı servetini tüketmek çok kolay. Sanırım Guerlain'da kendisini 21. yüzyılın dünyasına hazırlıyor. Yeni parfümleriyle ve farklı koku formlarıyla sektörde güçlü rakipleriyle her zaman kolaylıkla rekabet edebileceklerinin öz güveni içerisindeler. 2009 yılında bu yönde iddialı adımlarını attılar ve ortaya Idylle çıktı.


Söz konusu Guerlain gibi müthiş kadın parfümlerine imza atmış bir marka olunca, gözlerin yeni parfümleri Idylle'e çevrilmemesi beklenemezdi. Markanın yeni nesil parfümlerini temsil eden Idylle, büyük kampanyalar ile görücüye çıktı. Idylle kelimesinin saf-temiz bir aşk/sevgiyi temsil etmesi, kokusunun romantik mi olacağı sorularını akla getirmişti. Benim açımdan aklımdaki sorular büyük oranda cevaplandı. Bakalım Idylle'in içimdeki yansımalarına.

Kendi sitelerinde çiçeksi şipre olarak sınıflandırılmış Idylle'i üzerime sıktığımda beni çiçeklerin coşkusu karşılıyor. Harika bahar çiçekleri adeta mutluluk aşılıyor ruhunuza. Beyaz çiçekler, sarı çiçekler ve diğerleri geçit töreni gibi burnunuzun önünden geçip gidiyor. Ferah ve canlı üst notalar enfes. Orta kısımda beyaz çiçeklerin etkisi devam ediyor. Bu kısımda tatlılık artıyor. Başlangıcıyla en büyük farkı neredeyse akuatik-ozonik hale gelen yapısı. Hafiften yapaylık barındıran orta kısım hala ferah ama durağan ve sabunsu/pudralı. Gül, orta bölümde daha fazla rol alıyor ama yüksek kaliteli değil. Çok farklı olmayan orta bölüm için eh işte denebilir. Son kısımda ana yapı değişmiyor. Kadınsı beyaz çiçekler etkin. Pek sevmediğim şekilde kullanılmış paçuli benim için rahatsız edici. Misk böylesine çiçeksi bir parfümün kapanışında olmazsa olmazlardandır. Alt notalarda misk paçuliye ve sabunsu beyaz çiçeklere eşlik ediyor. Sonları da hiç bana göre değil.

Idylle, tam ve her şeyiyle kadın parfümü. Daha ilk saniyelerdeki çiçeksi patlama onun amacı hakkında ip ucu veriyor bize. Yasemin, zambak, leylak, gül, şakayık ve eminim ki ylang ylang. Hangi çiçeği ararsanız onun bir yerlerinde bulabilirsiniz. Başlangıcı gerçekten harika ve şiirsel. İnsana yaşam sevgisi aşılayan başlangıç, uzak ara parfümün en sevdiğim yeri oldu. Orta kısımda devreye giren şipre karakter ne yazık ki iyi sonuç vermiyor. Bu andan itibaren sıradan meyveli-çiçeksi kadın parfümüne dönüşüyor. Açıkçası oldukça şaşırdım bu negatif değişime. Örneğine yüzlerce kadın parfümünde ve deodorantında rastlayabileceğimiz sabunsu beyaz çiçekler Guerlain'in ismine ve tarihine yakışmayacak kadar vasat ve sıkıcı. Sonlarında ise koku çok zayıflıyor ve neredeyse hissedemez oluyorsunuz. Gerçi hissetseniz de sonuç pek olumlu olmuyor.

Idylle, dişi tarafını fazlasıyla öne çıkaran, tatlı, çiçeksi ve meyveli bir kombinasyon. Beyaz çiçekler, gül, kırmızı meyveler ekseninde denebilir. Genel olarak düz çizgide ilerliyor. Büyük değişimler yaşamıyor. Sürpriz yapmıyor ve sizi şaşırtmıyor. Standart piyasa kadın parfümü nasıl kokarsa aşağı yukarı böyle kokuyor. En üzücü tarafıysa kalite anlamında vasatın üzerine çıkamıyor.


Bilemiyorum belki de bu tür kadın parfümlerini sevmiyorumdur. Evet olabilir ama Guerlain gibi markanın, son yıllarda en fazla bel bağladığı parfümünün Idylle olması bence işin acı kısmı. Beğenmediğiniz parfümler hakkında ne bir şey söylemek ne de bir şey yazmak içinizden gelmez ya. İşte aynen o durumdayım. Eğer çiçeksi meyveli kadın parfümlerini seviyorsanız şans verin kendisine. Belki sizin aranız daha iyi olur Idylle ile.

Parfümün tasarımını ünlü isim Thierry Wasser yapmış. Benim kullandığım EDT olanıydı. Umarım EDP'si çok daha ilginç ve güzeldir. Parfümün şişesini ünlü tasarımcı Ora Ito’nun, altın korse giymiş bir kadının kıvrımlarından esinlenerek yarattığı söyleniyor. Kalıcılığı idare eder. Fark edilirliği başları dışında düşük. Ferah yapısından dolayı ilkbahar-yaz kullanımına biraz daha yakın. Günlük kullanım için gayet uygun bir arkadaş.

Koku Güzelliği:10/5.5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder