safran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
safran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ocak 2017 Çarşamba

Parfums MDCI – Cuir Garamante (2013)

Ağırlıklı olarak Kuzey Afrika’da yaşayan Berberiler, bölgenin en kadim halklarındandır muhtemelen. Libya, Fas ve diğer ülkelere dağılmış haldeki Berberilere, Arapların Mağrib dedikleri biliniyor. Çöllerde hala yaşamaya devam eden bu egzotik halk, parfüm üreticilerinin bir şekilde ilgisini çekiyor. Muhtemelen bu halkı gizemli ve kendine özgü buluyor Batı merkezli zihin dünyası.

Fransa kökenli niş parfüm evi MDCI, Berberi halkından ilham alarak Cuir Garamante’yi 2013 yılında piyasaya sürdü. İsminden de anlaşılacağı üzere deriyi merkeze aldığını düşündürten Cuir Garamante’i, bir süredir kullanıyorum. Kendi sitelerinde Arabistan, Afrika, çöl ve baharat temalarını öne çıkarmışlar.

Cuir Garamante’ın açılışı yüksek kaliteli gülle gerçekleşiyor. Mayhoş ve tatlı meyvelerin eşlik ettiğini söyleyebilirim. Açıklanan notalarında göremedim ama erik veya böğürtlen olabilir. Başlangıcı gayet güzel. Orta kısımda gül bir parça geri çekilirken, öd ve safran ortaya çıkıyor. Bu iki notanın dengede verildiği orta kısımda sıcak baharatlar da mevcut. Kapanışta gül tekrar kendisini gösteriyor. Tütsüyle verilmiş gül ve derinin uyumunu beğendim.

Cuir Garamante, gül-safran-öd üzerine kurgulanmış bir parfüme benziyor. Başlangıçtaki baskın gül kadınsı değil. Üst notaları muhtemelen parfümün en güzel kısmı. Orta bölümdeki öd ve safranı kendime yakın bulamadım. Zaten safran konusunda düşüncelerim belli. Orta notalardaki hoş baharatlar bile bence durumu kurtaramıyor. Son bölüm kaliteli ve yeterli.

cuir-garamante-sotd-club yen
Fotoğraf sotdclub sitesinden alınmıştır.

Yazının buraya kadar ki kısmında bir eksilik olduğunu hissettiğinizi sanıyorum. Hiç deriden bahsetmedim. Oysa parfümün ismi deri üzerine ve kendi sitelerinde de deriden bahsedilmiş. Açıkçası Cuir Garamante’de son bölüm dışında baskın deri algılayamadım. Varsa bile geri planda kalmış veya özellikle öyle konumlandırılmış. Bu anlamda benim için de sürpriz oldu. Büyük oranda deri beklerken, gül ile karşılaşmak biraz şaşırtıcı.

Sonuç olarak orta kısmı dışında bence fena değil Cuir Garamante. Ama işin kötü tarafı şu ki orta kısım, parfümün en uzun süren bölümü. Orta kısmı, biraz Montale parfümlerindeki öd kullanımına benzettim. Benim sevdiğim tarzda değil öd kullanımı. Sıcak baharatların verilişini beğendim ödün yanında. Son bölümde oldukça zayıfladığını belirtmem gerekiyor.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

EDP formundaki Cuir Garamante’in kalıcılığı normal, fark edilirliği yüksek değil. Kokusunun tasarımını Richard Ibanez yapmış. Sonbahar-kış mevsimlerinde kullanılabilir. Kendi sitelerinde erkek parfümü bölümünde yer alıyor Cuir Garamante. Bence de erkek kullanımına daha yakın. Bir öd-gül parfümü, günlük kullanıma ne kadar uyarsa, Cuir Garamante’de o kadar uygun olacaktır.

Koku Güzelliği:10/6

13 Ocak 2017 Cuma

Dunhill – Icon Absolute (2015)

İngilizlerin sevilen markası Dunhill’in, 2015 yılında piyasaya sürdüğü Icon, yurtdışında oldukça ilgi görmüş ve övgülere mazhar olmuştu. Geçtiğimiz aylarda bende kullanmış ve çok başarılı bulmamıştım Icon’u. Yine 2015 yılı içinde Icon’a hemencecik kardeş geldi. Icon Absolute, kardeşi Icon’dan farklı olarak EDP formunda ve koku anlamında aralarında büyük benzerlik bulunmuyor. Icon Absolute, kendisine Ortadoğu pazarını hedeflemiş anlaşılan.

Nereden mi biliyorum? Hem içeriğindeki oud notasından hem de pazarlama cümlelerinden. Birçok ana akım markanın koleksiyonlarına oud temalı parfümler eklediğini düşünürsek, Dunhill’in, bu trendi kaçıracağını sanmak saflık olabilir. Gerçi Icon kadar ilgi görmemişe benziyor Icon Absolute. Yine de merak ettim oud temasının Dunhill yorumunu.

Parfümün başlangıcı koyu, karanlık ve acımsı öd ağacıyla gerçekleşiyor. Kimilerinin ilaç kokusuna kimininse plastiğe benzettiği başlangıcı konusunda haklı olabilirler. Evet biraz zorlayıcı ama ilginç ve kuru açılışa sahip Icon Absolute. Yüksek kaliteli değil ama garip şekilde çekici. Orta kısımda acımsı kuru öde, safran ve kuru baharatlar ekleniyor. Safran, baharattan bir parça önde. Ne yazık ki safranla uzun zamandır yıldızımız barışamıyor. Orta notalar pek bana göre değil. Son bölümde öd geri çekilirken, misk kendisini ortaya çıkarıyor. Orta bölümün sonlarında karşımıza çıkıveren kuru, karanlık deri, alt notalarda da var. Ancak alt notalarda o kadar zayıflıyor ki kokusu, algılamak neredeyse imkansız.

Fani burnuma dayanarak söyleyebilirim ki, Icon Absolute öd-deri-safran üçlüsü üzerine oynamış. Tabii öd başrolde. Tatlı olmayan ve acımsı öd, hem zorlayıcı hem de gizemli. Öde destek veren deri de kuru ve plastiğimsi ama rahatsız edici yapaylığa sahip değil. Safran ve misk ise üçüncü karakter olmayı aralarında paylaşıyorlar.

resmi icon1 yen

Şimdi biliyorum ki öd temalı parfümlere hayran değilim. Son yılların en trend içeriği olan ödü, çoğu zaman kendime yakın bulamıyorum. Icon Absolute’da durum pek değişmiyor. Parfümün genelinde hafiften kaba bir zorlama var. Oldukça erkeksi aromaya sahip olduğunu söylemeliyim. Tatlılığın olmaması sevindirici. İlacımsı öd ve plastiğimsi deri ise şaşırtıcı ve kafa karıştırıcı. Karanlık ve koyu karakteri ilginç ama performansı ve oturmamış yapısı hayal kırıklığı. Adeta zıtlıkların parfümü.

Sonuç olarak çok sevdiğimi söyleyemesem de, eğer Arap-Ortadoğu esintisini yaşayabileceğiniz uygun fiyatlı öd parfümü arıyorsanız Icon Absolute’ya şans verebilirsiniz. Günlük kullanıma pek uymayacak, genç arkadaşların hoşuna gitmeyecek, sıcak ve ılık mevsimleri sevmeyecek bir parfüm Icon Absolute.

Kokusunun tasarımını Carlos Benaim yapmış. EDP formunda. Kalıcılığı eh işte. Fark edilirliği zayıf.

Koku Güzelliği:10/6

4 Aralık 2016 Pazar

Davidoff - Leather Blend (2014)

Zino Davidoff isminin ortalama dünya insanının zihninde çağrıştırdığı imge purodur bana göre. Zino Davidoff’un ilk işi olan tütün ticareti, onun isminin dünya çapında marka haline gelmesini sağlamıştı. Zamanla işlerin büyümesi, Zino Davidoff’un farklı sektörlere girmesine sebep olmuştu. Bu alanlardan birisi de lüks deri ürün imalatıydı.

Zino Davidoff isminin gücüyle üretilen aksesuvarlardan olan deri ürünleri, markanın 2014 yılında piyasa sürdüğü parfüme ilham kaynağı oldu. Güçlü bir parfüm geçmişi olan Davidoff’un 2014 yılında hayata geçirdiği “Blend Collection” serisi, 2016 yılının sonları itibariyle üç üyeye ulaştı. Serinin ilk çıkan üyesi Leather Blend, 2014 çıkışlı. 2015 yılında Agar Blend, 2016 yılındaysa Amber Blend görücüye çıktı. Davidoff’un özel serisi denebilecek Blend Collection’ın ilk üyesi Leather Blend’i kullanıyorum bir süredir.

İsminden de anlaşılacağı üzere deriyi merkeze alıyor Leather Blend. Parfümün başlangıcı kuru sayılabilecek çiçeksilikle gerçekleşiyor. Nötr ve soyut çiçeklere kısa süre içinde belli belirsiz kuru meyveler eşlik etmeye başlıyor. Açılıştaki deri, tatlı değil, neredeyse acımsı. Orta kısımda çiçeksi deri devam ederken sıcak baharatlar ekleniyor kompozisyona. Orta bölümden itibaren tozlu havaya bürünüyor Leather Blend. Koku daha sıcak hale geliyor orta notalarda. Son bölümde büyük değişim yok. Aynı çiçeksi deri yapısı devam ediyor. Egzotik sayılabilecek amber kapanışta ve sıradan vanilya deriye eşlik ediyor. Çok çarpıcı değil alt notalar.

Leather Blend, isminin hakkını verircesine deriyi merkeze alıyor. Geneline bakarsak derinin çok tatlı kullanılmadığını görürüz. Yeni nesil bol şekerli deri parfümlerinden ziyade kuru, tozlu, eski ve olgun havası var. Deriden sonraki önemli öğe çiçekler. Kimi yorumcular gülden bahsediyor ki haksız sayılmazlar. Fakat gülden daha baskın verilmiş safranı atlamamak gerekiyor. Bence bu parfüm safranlı deri düzleminde ilerliyor.

deri leather yen

Kimi kaynaklarda uniseks olarak verilmesine rağmen, erkeksi nüanslar baskın. Çiçeklerin verdiği kadınsılık, sert ve sağlam duran derinin verdiği erkeksilikten daha az. Ayrıca baharatların sıcak verilişini de es geçmemeliyim. Onun içindir ki ibre erkek kullanımından yana.

Şimdi geleyim benzerlik kısmına. Kimi yorumcuların onu Tuscan Leather’a benzetmesi gayet anlaşılabilir. Aslında Tuscan Leather’ın piyasaya çıkmasıyla, benzer tarzda kokular gelmeye başladı. Bu tür eskiyi çağrıştıran kuru ve safkan deri parfümleri nedense Tuscan Leather’la bağdaştırılıyor. Oysaki parfüm tarihi harika deri parfümleriyle dolu ama son yıllarda erkeksi kuru deri tarzının en dikkat çeken üyesi Tuscan Leather olduğu için ilk akla o geliyor. Leather Blend, biraz Tuscan Leather’ı andırıyor. Kuru ve yeni alınmış deri ceket etkisi sınırlı olsa da Leather Blend’de var fakat farklı olarak daha çiçeksi ve tozlu Tuscan Leather’a göre. Tuscan Leather daha sert ve acımsı deriye sahip. Ayrıca daha meyvemsiydi.

Bence mutlaka bir şeylere benzetmek gereksiz. Leather Blend, yeni nesil deri parfümlerine örnek olarak gösterilebilir. Zaten bu aralar ana akım markalar özel seri çılgınlığı yaşamaya başladı. Birçok marka piyasaya sürdüğü özel seri koleksiyonlarda deri kokusuna yer veriyor. Yakın zamanda Yves Saint Laurent’in özel serisine mensup Noble Leather’i kullanmıştım. Ayrıca Giorgio Armani’nin Prive serisindeki Cuir Amethyste’i de uzun zaman önce denemiştim. Yani ana akım markaların bu tür özel serilerinde deriye yer vermeleri devam edecek gibi görünüyor. Davidoff, Leather Blend ile bu kervana katılmış gibi görünüyor.

Sonuç olarak çok sevdiğimi söyleyemem Leather Blend’i ama nefret de etmedim. Biraz araftayım sanki. Kendime yakın bulamasam da, bu taz kokuları sevenler deneyebilir. Kalite anlamında yeni nesil vasat Davidoff’lardan daha iyi yerde olduğunu söyleyebilirim ama orta kısmın sonlarından itibaren biraz sıkıcı hale geliyor.

parfumo.net sitesinden alınmıştır.
parfumo.net sitesinden alınmıştır.

Parfümün tasarımını Christophe Raynaud yapmış. Soğuk ayların kokusu Leather Blend. EDP formunda. Kıyafette kalıcılığı çok iyi. Tende idare eder. Biraz yaş istiyor kokusu. Genç arkadaşları hedeflemediğini düşünüyorum. Resmi ve ciddi karakteri var. Takım elbise kokusu olarak rahatlıkla düşünülebilir.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6

18 Kasım 2015 Çarşamba

Parfums de Marly – Godolphin (2011)

1724 yılları. Yemen’deyiz. Günümüzün modern safkan atlarının en ünlüsü ve belki de atalarından biriydi Godolphin Arabian isimli tay. Daha bilinen ismiyle Godolphin Barb’ın doğum yeri, Yemen’de bulunan Aden körfezi civarıydı. Godolphin atı, 14.3’lük ayak yüksekliği ve topuklarındaki hafif beyazlıkla diğer taylardan ayrılıyordu. O zamanlardaki Yemen’in önemli ihracat kalemlerinden (Suriye’den Tunus’a kadar) birisini oluşturuyordu bu safkan atlar. Hatta dönemin Fransa Kralı’na da Tunus’tan dört adet safkan Arap atı hediye edilmişti.

Paris’e getirilen bu dört attan birisini zamanla İngiliz Edward Coke satın aldı ve onu İngiltere’ye götürdü. İşte ünlü Godolphin atı, 1753 yılında, 29 yaşında ölümüne kadar İngiltere’de yaşadı. Godolphin’in ölümünden sonra, onun soyundan gelen safkan atlar, modern yarış atlarının en önemli ailesini oluşturdu. Onlarca yarış kazanan bu müthiş atlar, 2011 yılında niş parfüm evi Parfums de Marly’e ilham oldu. Bu markanın kullandığım ilk parfümü Herod, yine ünlü bir attan ilhamını almıştı. Şimdi Parfums de Marly’nin ikinci parfümünü kullanıyorum. Bu sefer Godolphin’le birlikteydim bir süredir.

 

Kendi sitelerinde erkeksi, benzersiz, sofistike yönüne vurgu yapılmış Godolphin’in. Karmaşık ve derin aromasından, güçlü cazibesinden, rafine yapısından bahsedilmiş. Parfümün başlangıcı erkeksi safranla gerçekleşiyor. Safrana aromatik otlardan kekik eşlik ediyor ama çok gerilerde. Üst notalarda azıcık da kuru meyveler var fakat safran baskın. Başlangıcı pek bana göre değil. Orta kısmında safran geri çekilirken, onun yerine deri bütün gücüyle ortaya çıkıyor. Buradaki deri hafif yağlı ve çok tatlı değil. Deriye eşlik eden safran hala hissediliyor. Orta kısmı, başlangıcına göre daha sevilebilir buldum. Geleyim kapanışa. Deri, alt notalarda var ama etkisi az. Safran neyse ki ortalarda yok. Kapanışta harika vetiver ve azıcık tütsü algılıyorum. Parfümün en sevdiğim yeri oluyor sonları.

Godolphin, bana göre acımsı/buruk/yağlı bir deri parfümü. Nasıl anlatsam yeni alınmış kösele ayakkabı ya da deri montlar gibi kokuyor. Deri, baskın ve neredeyse diğer notaları eziyor. Derinin en önemli arkadaşı safran denebilir. Çoğu kişi meyvelerden bahsetse de bence öne çıkamıyor meyveler.

Şu haliyle gerçekçi deri kokusu Godolphin. Evet bu parfüm için anahtar kelimeler şunlar olmalı: “Gerçekçi deri.” Doğallık ve gerçekçilik anlamında müthiş bir örnek Godolphin. Buradaki deri ne plastiğimsi, ne şekerli, ne de hayvansal. Eğer “saf ve pürüzsüz” deri parfümü arıyorsanız, olabilecek en iyi eserlerden birisiyle karşı karşıyayız. Bu konuda mütevazi değil Parfums de Marly.

 

Amma geleyim benim açıma. Şimdi Godolphin, safran-deri birlikteliğinin en sağlam örneklerinden birisi. Fakat kullanılabilir mi? Yani derinin bu kadar acı, gerçekçi ve neredeyse sert verilmesi, kullanım açısından sorun oluşturuyor. Şunu demek istiyorum ki kim yeni deri kemer gibi kokmak ister? Muhakkak vardır böyle arkadaşlar fakat yine de deri gibi zor temanın, başka aromatik notalarla yumuşatılması daha mantıklı. Yoksa sonuç fazlasıyla acımsı ve rahatsız edici olabiliyor.

Godolphin, çok rahatsız edici olmasa da benim için konforlu ve harika deri parfümü değil. Özellikle safranla birleşen deriyi pek kendime yakın bulamadım. Zaten safranı bir türlü sevemiyorum parfümlerde. Bu durumum, Godolphin için de değişmiyor. Evet yüksek kaliteli ama kullanım anlamında biraz sorunlu. En azından benim için böyle.

Şimdi geleyim en tartışılan konuya. Godolphin, çoğu kullanıcı tarafından Tom Ford’un ünlü parfümü Tuscan Leather’a benzetilmiş. Kimisi bunu olumlu anlamda değerlendirmiş kimisi ise eleştirmiş. Tabii bir niş markanın böylesine popüler parfümü taklit etmesi hoş olmaz. Gördüğüm kadarıyla Godolphin, bariz şekilde Tuscan Leather’a benziyor. Hatta tesadüf olamayacak kadar andırıyor. Yani Parfums de Marly’nin, Tom Ford’dan küçük çaplı konsept araklaması yaptığı söylenebilir. Peki bu durum yanlış mı? Bence değil. İnsan insana, parfüm parfüme benzeyebilir. Hatta bana göre Godolphin, Tuscan Leather’a göre daha kullanılabilir. Yani ikisi arasında seçim yapacak olsam, az farkla Godolphin’i seçerdim. Amma bir niş markadan taklit konsept değil, daha yaratıcı olmasını beklemek hakkımız. Çünkü şişesi 150 Euro’ya satılan markadan bahsediyoruz. Bu anlamda Parfums de Marly’e ufak bir sitem edebiliriz ama abartılı şekilde eleştirmenin anlamı yok.

 

Godolphin’i, çok fazla popüler olmayan ve pek işe imza atmamış burunlardan Michele Saramito tasarlamış. Kalıcılığı kıyafet üzerinde gayet iyi. Fark edilirliği yüksek değil, biraz çekingen kalıyor. Kimi yerlerde uniseks olarak sunulsa da erkek kullanımına daha yakın olduğunu söylemem gerekiyor. Kadın kullanımı için pek uygun görünmüyor. Tam bir sonbahar hatta soğuk kış parfümü. Genç arkadaşlara tavsiye etmem Godolphin’i. Biraz daha üst yaş guruplarına ve koku deneyimi olan arkadaşlara önerebilirim. Resmi giyime, takım elbiseye ve özel zamanlara uyacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/7