4 Nisan 2023 Salı

Mancera – Cedrat Boise (2011)

Montale’nin kardeş niş markası Mancera’nın, 2011 yılında çıkardığı Boise Cedrat, en popüler parfümleri arasında sayılabilir. Her ne kadar yeni bazı Mancera parfümleri niş sektöründe dikkat çekse de benim için Mancera denilince ilk akla gelen parfüm Cedrat Boise’dir.

Mancera’nın internet sitesinde Cedrat Boise şu cümlelerle tanıtılmış: “Canlı ve ışıltılı Cedrat Boise, narenciye, frenk üzümü ve baharat notalarıyla açılır. Yasemin ve paçuli yapraklarının şehvetli kalbinde dinlenir. Uzun süre kalıcı odunsu, vanilya, deri ve misk notalarıyla sizi büyüler.”

Cedrat Boise’nin ilk dakikaları ekşi, tatlı, kremsi meyvelerle gerçekleşiyor. Modern sayılabilecek bergamota ananas benzeri mayhoş meyveler eşlik ediyor. Orta kısımda meyvemsi hissiyat biraz geri çekilirken deri ve kadınsı sayılamayacak yasemin geri planda kendisini hissettiriyor. Sonlarda odunsu, miskli temayla kapanış yapılıyor.

Cedrat Boise’nin ilk çıktığı yıllarda oldukça popüler hale gelmesinin sebebi Creed’in şöhretli eseri Aventus’a benzetilmesiydi. Gerçekten de ilk dakikaları Aventus’a fazlasıyla benziyor. Kimi kullanıcılar Cedrat Boise’nin Aventus’a benzemediğini iddia etse de durum pek öyle değil. İlk iki saat Cedrat Boise Aventus’un klonu gibi davranırken orta kısmın sonlarında deri Cedrat Boise de ana öğe hale geliyor. Sedir ağacı ve misk de sonlarda Aventus’tan ayrılan yönleri denebilir.

Cedrat Boise’nin ilk dakikaları oldukça canlı, dinamik ve leziz ama biraz tatlılığı fazla geldi bana. Hafiften çiçeksi hissettiren başlangıcının soğuk havalarda fazlaca ekşi koktuğunu algıladım. Ilık ve sıcak havalarda daha güzel davrandığını düşünüyorum. Bu anlamda sonbahar-kış mevsiminden ziyade ılık ilkbahar ve serin yaz akşamları için daha iyi seçenek denebilir.

Gelelim can alıcı soruya. Aventus gibi kült eser dururken Cedrat Boise’yi almaya gerek var mı? Aventus’un daha dolgun ve güçlü hali gibi hissettiren Cedrat Boise, Aventus severlere daha fazla deri vaat ediyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı ve etrafa yayılımı yeterli. Kokusunu Pierre Montale tasarlamış. Uniseks olarak sınıflandırılmış. Hem kadınlara hem de erkeklere uyacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/7

27 Mart 2023 Pazartesi

Amouage – Epic Man (2009)

“Epic Man, Çin’den Arabistan’a uzanan eski İpek Yolu yolculuğunun birçok efsanesini çağrıştıran odunsu oryantal kokudur. Mistik yolculuğun yol gösterici ışığı olarak o, doğanın her şeyi bilen gücüdür, efsanenin koruyucusudur.”

Amouage’nin 2009 yılında çıkan erkek parfümü Epic Man’in ilgi çektiğini görüyoruz. Birçok niş markanın rekabete katılmasıyla Epic Man’in biraz geri planda kaldığını görsek de markanın başarılı erkek parfümlerinden diyebiliriz.

Yukarıdaki tanıtım cümlelerine ek olarak Epic Man, Amouage’nin internet sitesinde odunsu amber olarak sınıflandırılmış. Epic Man’in tasarımcı burnu Randa Hammami için Amouage şunları söylemiş: “Suriyeli kadın parfümörlerden Randa Hammami, levanten mirasını sıcak, rahatlatıcı ve kararlı şekilde şehvetli koku tarzı yaratmak için kullandı.”

Epic Man’in ilk saniyeleri yeşil sayılabilecek galbanum ve kuru baharatlarla gerçekleşiyor. İlk saniyelerdeki odunsu dumanlı tütsü benzeri yapı orta kısımda da devam ediyor. Orta bölümde odunsu tarafa geçen Epic Man’in sonları reçineli tütsü ve bir parça deriyle tenden ayrılıyor.

Epic Man’in yeşil şişesine bakarak onun keskin yeşil davranacağını tahmin ediyoruz. Başlangıç ve orta kısımda yeşil odunsu izlenim verdiğini anlıyorum. Onun ana damarı reçineli, dumanlı tütsü ve sedir ağacı/deri benzeri yüksek kaliteli yapıdan oluşuyor.

Kalite anlamında iyi yerde duruyor. Birçok nota gayet gerçekçi hissettiriyor. Erkeksi odunsu tema tatlılık barındırmıyor. Bu anlamda yeni nesil modern bol şekerli parfümlere hiç benzemiyor. Gayet şık, takım elbiseye uyabilecek tavrıyla 30-35 yaş üzeri beyefendilere sağlam seçenek olarak görülebilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı güçlü değil. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Genele hitap etmeyen yanını göz önünde bulundurarak denemeden almamanızı önerebilirim.

Koku Güzelliği:10/8

19 Mart 2023 Pazar

Lancome – Poeme (1995)

Kozmetik tarihinin en popüler küresel markalarından Lancome’nin parfümleri genel olarak iddialıdır. Yüksek pazarlama bütçelerine sahip modern parfümlerini biliyoruz fakat Lancome’nin şöhretli eski klasik parfümleri de önemlidir.

1995 yılında çıkan Poeme, kadın parfüm severlerin oldukça iyi bildiği bir eser. Markanın eski yüzünü yansıtan eserlerden Poeme şu cümlelerle tanıtılmış: “Bu baştan çıkarıcı kokuyla tek bir kelime etmeden her şeyi söyleyin! Coşkulu mavi Himalaya gelinciği kokusuyla, boru çiçeğinin sihirli kokusunun eşsiz zıtlığı… Bu ikilinin etrafında beyaz çiçeklerle sarı çiçeklerin neşeli dansı. Poême’de her söz bir çiçektir ve her çiçek söylenmeyeni söyleyen bir şiirdir. Gölge ve ışığın Doğulu kokusuyla, Poême zıtlık sanatında bir numaradır. Güneşli ya da buzlu, mavi ya da sarı, heyecanlı ya da sakin; onun kokusu şiirsel bir koku şöleni sunar.”

Poeme’nin başlangıcı yoğun kadınsı çiçeklerle gerçekleşiyor. Portakal çiçeğini andıran biraz meyvemsi ilk dakikalardan sonra orta kısımda kremsi çiçeklerin etkisi artıyor. Orta bölümde tatlı sümbülteber ve farklı beyaz-sarı kır çiçekleri karşımıza çıkıyor. Sonlarda vanilya biraz daha etkin hale geliyor.

Poeme baştan sona kadınsı, anaç, temiz, sabunsu çiçekleri merkeze alıyor. Şekerli değil de baldan gelen tatlılığa sarmalanmış beyaz ve sarı çiçekler genel olarak tek düze ilerliyor. Parfümde büyük değişim görülmüyor. Kalite anlamında gayet iyi. Bu tür baskın çiçekli parfümleri pek sevemiyorum ama Poeme’i beğendim.

Onun 1990’lı yılların ortasından çıkıp geldiğini biliyoruz. Kokusal anlamda modern parfümlerden ziyade 1980’li yılların eski tip kokularını andırıyor. Biraz tozlu, buğulu ve nostaljik hissettiriyor. Eğer yaşınız kırkın üzerindeyse Poeme size hitap edebilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Serin ilkbahar günleri için gayet uygun. Kokusunu Jacques Cavallier tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

13 Mart 2023 Pazartesi

Atkinsons – Oud Save The King (2013)

Bir zamanlar gözü pek, genç İngiliz beyefendisi Londra’nın ışıltılı kozmopolit sokaklarında şöhret, servet ve muhteşemlik arayışı içinde Kuzey İngiltere’nin vahşi, engebeli coğrafyasını terk etti.

O beyefendinin adı James Atkinson’dı ve 1799’da Londra’da ilk mağazasını açtı. Sabun ve parfüm satılan mağazasının ünü kısa sürede yayıldı ve 1826 yılında İngiliz kraliyet ailesine parfüm tedarik eder hale geldi. 200 yıldan fazla zamandır parfüm üreten Atkinsons markasının 2013 yılında Oud Save The King isimli parfümü dikkat çekti.

Mısır Veliaht Prensi Muhammed Ali İbrahim ile Amerikalı film yıldızı Mabel Normand arasındaki yasak aşk hikayesinden ilham alan Oud Save The King, markaya göre görkemli şekilde duygusal ve lüks olarak tanıtılmış. Oryantal koku sınıfına dahil edilmiş. Açıklanan notalarında çay, oud ve deri öne çıkarılmış.

Oud Save The King’in açılışı sıcak baharatlar ve çay temasıyla gerçekleşiyor. Orta kısma doğru pudralı metalik baharatlara vanilya ve deri ekleniyor. Son kısımda deriye sandal ağacı ve oud eşlik ediyor.

Öncelikle parfümün isminde küçük kelime oyunu yapılmış. İngiltere milli marşında geçen God Save The King terimini Oud Save The King olarak değiştirmişler. Parfümün ismindeki oud, kokuda pudralı, tatlı ve sıcak verilmiş. Keskin baharatların ve hafiften süeti andıran deriyle birleşen oud, ağır Arap temasından ziyade daha modern ve batılı tarafa yakın duruyor.

Parfümün uniseks olarak pazarlandığını görüyoruz. Bana biraz erkek kullanımına yakın gibi geldi. İçerisindeki deriyi beğendim fakat pudralı tarafını pek sevemedim. Garip metalik tarafı var sanki. Kalite anlamında fena değil fakat herkesin sevemeyeceği yapısı ve konforlu sayılamayacak tarzıyla denemeden almanın iyi fikir olmadığını söyleyebilirim.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında kalıyor. Tam bir kış kokusu izlenimi veriyor. Kokusunu Amandine Clerc-Marie tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

5 Mart 2023 Pazar

Tom Ford – Noir de Noir (2007)

Yakışıklı Teksaslı bay Tom Ford’un kendi ismiyle yarattığı markası dünya çapında büyük işler gerçekleştiriyor. Özellikle parfüm ve kozmetik alanında Tom Ford’un önemli yerlere geleceği görülüyor. Parfümlere büyük yatırım yapan Tom Ford’un, Private Blend isimli kokuları 2007 yılında çıkmaya başladı ve 2023 yılı itibariyle provakatif eserler gelmeye devam ediyor.

2007 yılındaki ilk özel seri parfümlerden Noir de Noir, Tuscan Leather ve Tobacco Vanille ile birlikte erken dönem Tom Ford’ların en popüler eserlerindendi. Tom Ford’un internet sitesinde Noir de Noir karanlık, seksi ve anlayışlı olarak tanımlanmış. Çiçeksi tarafa yakın durduğu belirtilmiş. Üç ana notadan bahsedilmiş: Siyah gül, siyah yer mantarı ve paçuli.

Noir de Noir’in ilk saniyelerinde ağır-yağlımsı paçuli, gül ve safran bizi karşılıyor. Biraz Arap parfümlerini andıran ilk dakikalardan sonra orta bölümde güllü paçuliye yer mantarı benzeri tema eşlik ediyor. Sonlarda çikolatayı andıran vanilyayla kapanışına ilerleniyor.

Noir de Noir’i uzun yıllar önce denemiş ve karanlık-gotik gül kokusu olduğunu hissetmiştim. Aradan geçen yılların ardından Noir de Noir paçulili gül olarak zihnimdeki yerini alıyor. Geri planda biraz safran, çikolata ve yer mantarı algılanıyor. Özellikle orta kısımdan itibaren ekşimsi hissiyat şaşırtıyor. Egzotik ve arabik esintili paçuli ve şekerli olmayan hafiften kadınsı gül onun kokusal özeti adeta.

Popüler ve herkesin sevebileceği gibi formu yok. Tematik ve kimilerinin hacı yağı benzetmesiyle onu günlük kullanıma yakın bulmak kolay değil. Denemeden almak hayal kırıklığı yaratabilir. Ona aşık olduğumu söyleyemem.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyede. Uniseks olarak pazarlansa da kadın kullanımına yakın duruyor. Sonbahar-kış mevsimlerinde kullanmak iyi sonuç verebilir. Kokusunu Harry Fremont, Jacques Cavallier ve Olivier Cresp birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

25 Şubat 2023 Cumartesi

Hermes – Ambre Narguile (2004)

Hermes’in 2004 yılında özel seri parfümleri piyasaya sürüldü. Bu özel seri parfümlere Hermessence ismi verildi. İlerleyen yıllarda başka özel seri parfümler de raflara çıktı. 2004 yılında gelen ilk Hermessence’lerden Ambre Narguile, her daim bu eserlerin en ilgi çekeniydi.

Her yerde satılmayan Hermessence parfümlerine ulaşmak zor ve uzun zamandır Ambre Narguile’yi merak ediyordum. Parfümün isminde iki tema var. Birincisi amber diğeri nargile. Parfümün resmi tanıtımında sıcak ve şehvetli tarafı vurgulanmış. Kokunun iki ana temasında amber ve susamın bulunduğu belirtilmiş. Parfümün tasarımcısı Jean-Claude Ellena, Ambre Narguile için şu ifadeleri kullanmış: “Doğu coğrafyası kokularının Batılı ifadesi olan amber, sıcak, şehvetli, sarıp sarmalayan, neredeyse erotik kokuya sahiptir. Nargilelerde kullanılan meyve, bal ve baharat kokularıyla harmanlanmış tütünlerin içildiği, dolambaçlı sokaklarda bulunan o cıvıl cıvıl mekanların havasını yeniden yaratarak sevdiğim Doğu’nun hatırasını bu amber fikrine aşılamak istedim. Duman tatlı bir sarhoşluk duygusu yayar.”

Ambre Narguile’nin başlangıcı kuru ekşi meyveleri andıran sıcak baharatlarla gerçekleşiyor. Üst notalarda mayhoş vişneyi andıran ilk dakikaları harika diyebilirim. Orta bölümde sıcak baharatlar öne çıkıyor. Geri plana dumansı romlu tütün yerleşiyor. Sonlarda miskli odunsu vanilyalı temayı zar zor algılayabiliyorum.

Karşımızda yüksek kaliteli bir arkadaş var. Hermes’in özel serisinden böylesine kalite görmek şaşırtıcı değil. Oldukça gerçekçi leziz ve tatlı baharatları koklamak büyük zevk veriyor. Tarçın, zencefil ve karanfilden oluşan harika baharatlara eşlik eden dumansılık ve neredeyse içkimsi yapı, onu hafiften erkeksi tarafa taşıyor. İsmindeki nargileyi andıran Ambre Narguile, adeta baharatlı, kirazlı pipo tütünü gibi de davranıyor. Kimi kullanıcıların onu elmalı keke benzetmesi gayet anlaşılabilir.

Bu tarz parfümleri severim ve Ambre Narguile’yi tabii ki beğendim. Kullanması ve koklaması zevkli ama herkese hitap eder mi emin değilim. Oldukça yüksek fiyatına istinaden denemeden almamanızı öneririm.

Parfümü Jean-Claude Ellena tasarlamış. Dünyaya harika parfümler kazandıran Ellena’nın erken sayılabilecek eserlerinden Ambre Narguile, onun ferah turunçgilli kokularına hiç benzemiyor. Ellena deyince aklımıza Terre d’Hermes gelir ve Ambre Narguile’de neredeyse hiç ferahlık-portakal bulunmuyor. Bu anlamda ilginç bir tecrübe parfüm severler için.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Genel olarak tende dirençli davranıyor. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/8

17 Şubat 2023 Cuma

Tauer – L’Air du Desert Marocain (2005)

Zürih’in biraz dışında küçük bir köyde büyüyen Andy Tauer, kendisiyle yapılan söyleşide şunları söylemiş: “Ailemin beni küçük bir köyde büyütmesi anlamında çok ayrıcalıklıydım. Yaklaşık 400 kişilik bir köydü ve 200 civarında köpek vardı! Nehrin karşısına geçen köprü ile Ren Nehri’nin tam üzerinde, orta çağda önemli bir şehirdi. Hayatımız bugünlere göre daha basitti. Domuzları ve inekleri olan köşedeki çiftliğe gittiğimi hatırlıyorum. Grubumuzdaki erkekler yazın yüzmek için hep nehre giderlerdi. Bilirsiniz, eğer küçük bir köyde yaşıyorsanız, herkes birbirini kollar. Bu gerçekten güzeldi.”

Andy Tauer, İsviçre’nin harika doğasında büyüyüp, 2000’li yılların başlarında bağımsız niş parfüm evi Tauer’i kurdu. İlk parfümler 2005 yılında geldi ve bunlardan L’Air du Desert Marocain dünya çapında büyük ilgi çekti. İsmi Fas çöllerindeki havayı vurgulayan bu eseri yıllar önce kullanmış ve oldukça beğenmiştim. Aradan geçen bunca zamandan sonra L’Air du Desert Marocain’e yeniden dönmeye karar verdim.

Tauer’in internet sitesinde şu sözlerle tanıtılmış: “Güçlü, şehvetli ve saf. Yatakta uzanmış, Sahra çölünün kumlu tepelerinin üzerinden yükselen ayı seyrederken, rüyasında bir Fas gecesinin güzel kokusunu gördü. Klasikleşmiş bir parfüm.”

Parfümün açılışı ağır, ilacımsı ve neredeyse yağlımsı koyu amberle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında turunç yaprağı (petitgrain) kişniş ve kimyon var. Başlangıçta ambere baharatlar da eşlik ediyor. Orta kısımda bu yağlımsı amberli tema biraz sakinleşirken, sürpriz şekilde vetiver bizi karşılıyor. Açıklanan orta notalarında yasemin ve gül görünüyor. Burada keskin kadınsı yasemin bulunmuyor. Belki biraz gülden bahsedilebilir. Sonlarda ana temaya paralel ilerleyen yağlımsı paçuli-amber ikilisiyle kapanış yapılıyor.

L’Air du Desert Marocain ilhamını Fas’tan ve çölden almış. Bu anlamda çölün kokusu bir şekilde parfüme yansıtılmaya çalışılmış. Orta kısımdaki tozlu hissettiren vetiver, çölün gizemli ve sonsuz akşam karanlığının izlenimini bize veriyor. Parfümde doğuya ait sayılabilecek koyu-karanlık yağlımsı amberin kullanılmasının çöl ile ilişkisinden ziyade Kuzey Afrika’ya gönderme olduğu düşünülebilir. Baharatlar var ama amberin koyu etkisi altında pek öne çıkmıyorlar. Gül ise büyük yer kaplamıyor. Ara ara amber-paçuli tütsülerini çağrıştırıyor. Dumanlı tarafının olduğu da vurgulanmalı. Opak, durağan ve tek düze ilerliyor.

L’Air du Desert Marocain, mistik koku deneyimi olarak görülebilir. Onun herkesin sevemeyeceği karakteri, günlük kullanıma pek uymayacaktır. Oldukça tematik ve yerel esanslara benzeyen ana yapı, denemeden almanın riskli olduğunu size açıkça anlatıyor.

İsviçre’de doğup büyüyen bir batılının böylesine doğu/oryantal kokan parfüm tasarlaması Andy Tauer’in şu sözlerinde saklı olabilir: “Hayatımda Afrika’ya seyahat etmeyi gerçekten sevdiğim bir dönem vardı. Altı ya da yedi kez Afrika’ya gittim ve gerçekten iyi bir işim vardı. Ne zaman bir Afrika safarisinden dönsem, annem bana “Ah, keşke ben de oraya gidebilsem” derdi.”

Parfümcülükte pek rastlamadığımız şekilde Eau de Toilette Intense isimli forma sahip. Kalıcılığı çok yüksek, etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Uniseks olarak piyasaya sürülse de erkeklere uygun diyebilirim. Kokusunu Andy Tauer tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

2 Şubat 2023 Perşembe

Giorgio Armani – Code Eau de Parfum (2021)

2004 yılında Giorgio Armani’nin piyasaya sürdüğü Code isimli erkek parfümü, dünya çapında o kadar büyük satış rakamlarına ulaştı ki, markanın toplam satışlarının bir kısmı Code’a aitti. Onun böylesine popüler olması tabii ki aynı isimli devam kokularının arka arkaya gelmesini sağladı.

2023 yılının başları itibariyle Code isimli devam parfümleri otuzu geçti. 2021 yılında bekleneceği üzere ilk Code’un Eau de Parfum versiyonu karşımızdaydı. 2004 çıkışlı Code, Eau de Toilette formundaydı. 2021 çıkışlı Code Eau de Parfum versiyonun tanıtımında oryantal odunsu tarafı vurgulanmış. Ayrıca baştan çıkarıcı, yoğun ve çekici olduğundan bahsedilmiş.

Code Eau de Parfum’un açılışı aromatik ferah lavantaya eşlik eden turunçgillerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında mandalina ve bergamot bulunuyor. Orta kısımda buruk biberiye ve tozlu vanilya partiye katılıyor. Sonlarda hafiften karanlık tonka fasulyesi ve deri benzeri süet kapanışa imza atıyor.

Code Eau de Parfum, aromatik lavantalı tonka fasulyeli arkadaşa benziyor. Hafiften koyu ve karanlık deriyi andıran yapı, geri planda sabunsu tema ile desteleniyor. Evet, Code hissedilir oranda sabunsuluk hissettiriyor. Tanımlanması zor ana yapı, 2004 yılı çıkışlı ilk Code’a oldukça benziyor.

İyi de 2004 yılındaki Code’un benzerini piyasaya sürmenin anlamı nedir? Parfüm markaları bu tür oyunları epeydir yapıyor. Popüler parfümlerinin Eau de Parfum formunu çıkarıyorlar. Oysa kokuları hemen hemen aynı. Bu tür ünlü erkek devam parfümlerinin Eau de Parfum versiyonları performans anlamında da güçlü olmuyorlar. Code’da durum farklı değil.

Kalıcılığı idare ederken etrafa yayılımı yüksek değil. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Antoine Maisondieu tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

27 Ocak 2023 Cuma

Tom Ford – Tobacco Vanille (2007)

Parfümler alanında çılgınlar gibi büyüyen Tom Ford markasının, özel seri kokularını ilk olarak 2007 yılında görmüştük. Aradan geçen yılların ardından onlarca özel seri parfümü raflara çıkarttılar. 2007 yılında ilk çıkan özel seri üyelerinden birisi Tobacco Vanille idi ve dünya çapında ses getirdi. Hatta vanilyalı tütün teması üzerine referans alınan modern eserlerden birisi haline geldi, bir çok da benzeri yapıldı.

Uzun yıllar önce denediğim ve sevdiğim Tobacco Vanille’ye karşı sempatim olduğunu saklamıyorum. Her ne kadar reformülasyon geçirdiğine dair söylentiler ortada dolaşsa da genel olarak beğendim. Tom Ford’un internet sitesinde zengin, sıcak ve ikonik olarak tanımlanmış. Odunsu baharatlı tarafa yakın bulunmuş. Anahtar notalarında tütün yaprağı, vanilya ve zencefilin bulunduğu belirtilmiş. Tanıtım cümlesindeyse İngiliz centilmenler kulübü göndermesi yapılmış.

Tobacco Vanille’nin açılışında dumanlı tütün ve keskin kuru baharatlar bizi karşılıyor. Pipo tütününü andıran temaya tarçın-karanfil benzeri baharatlar ekleniyor.  Yüksek kaliteli açılıştan sonra orta kısımda vanilya devreye girmeye başlıyor. Orta bölümden itibaren vanilya marifetiyle tatlılığın arttığını görüyoruz. Sonlarda tütün ve baharatlar geriye geçerken şekerli ve neredeyse mumsu vanilya kapanışı devam ettiriyor.

Parfümlerde tütün notası sever olarak başlangıcındaki dumanlı tütünü sevdim. Kimilerine göre puro/pipoyu andıran ilk bir saati insanı mutlu etmeye yetiyor. Parfüme vanilyanın fazlaca eklenmesiyle mutluluk hissi biraz azalıyor çünkü sıradan ve tek düze vanilya kullanımı bulunuyor.

Tobacco Vanille uniseks olarak pazara sunulmuş. Üst ve orta kısmı erkek tarafına yakınken sonlardaki şekerli vanilyayla kadınların dikkati çekilmeye çalışılmış. Yine de bu arkadaşa erkek parfümü denebilir.

Uzun yıllar önce severek kullandığım Tobacco Vanille’yi yine beğendim ama aşık olamadım. Özellikle vanilya kısmını pek başarılı bulmadım. Dumanlı tütün ise hala çok başarılı.

Sonuç olarak bu tarza yönelik epey parfüm çıktı ve artık sağlam rakipleri var. Özellikle Herod, kokusal anlamda Tobacco Vanille’nin biraz daha üstünde gibi. Her şeye rağmen Tobacco Vanille modern vanilyalı tütün parfümlerinin nirengi taşlarından birisi ve saygıyı hak ediyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyede. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Olivier Gillotin tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7.5

17 Ocak 2023 Salı

Chanel – Coco (1984)

Estee Lauder’in efsanevi Youth Dew’i ve Yves Saint Laurent’in şöhretli kadın parfüm klasiği Opium’dan sonra Chanel muhtemelen rakiplerine cevap vermek istedi. Matmazel Gabriel Chanel’in takma ismi olan Coco’yu Jacques Polge parfüm haline çevirdi. Sonuçta harika bir Eau de Parfum 1984 yılında dünyaya geldi.

Chanel’in internet sitesinde Coco şu cümlelerle tanıtılmış: “Coco, Gabrielle Chanel’in kişiliğinin yoğunluğunu ve barok olan her şeye duyduğu sevgisini ifade eder. Kontrast notalarını yavaş yavaş ortaya çıkaran lüks ve oryantal bir senfonidir. Gabrielle Chanel paradoks sanatını geliştirmiştir. Kadın modasında devrim yaratan sade, eşsiz bir tarzın arkasında, Barok tarzını eşit derecede seven bir kadındı. Bu sevgisi Rue Cambon’daki dairesinin dekorasyonuna ve onun Bizans takı koleksiyonlarına ilham verdi. Lakabından ilham alan Coco parfümü, onun kişiliğinin büyüleyici ve ışıltılı yüzünü yansıtan oryantal etkiye sahip bir kokudur.”

Coco’nun başlangıcı bir parça eski tarz turunçgillerle gerçekleşiyor. Kısa süre sonra mandalina benzeri narenciyelere keskin baharatlar ve kadınsı çiçekler ekleniyor. Orta kısımda bir çok kadın parfümünün aksine çiçeklerden ziyade baharatlar öne çıkıyor. Karanfil ve biberi andıran baharatlardan sonra kapanışta benzer yapının devam ettiğini görüyoruz.

Coco, ilginç şekilde yoğun baharatlı bir kadın parfümü. Baharatlar genellikle erkek parfümlerinde büyük oranda kullanılır. Coco’nun farkı, keskin baharatlara yasemin benzeri çiçekleri eklemesi denebilir. Kimi kullanıcıların Coco’yu erkeklere de önermesinin sebebi muhtemelen bu durum.

Coco, geri planda meşe yosununu andıran 1970 ve 1980’li yılların eski tarz parfümlere benziyor. Genel yapısının modern olmadığını söyleyebilirim. Onun nostaljik tavrı tabii ki fazlaca tatlı-şekerli kokmasına izin vermiyor. Arada gülü andıran yapısıyla Coco, denediğim en güzel Chanel kadın parfümlerinden birisi diyebilirim.

Kullandığım Eau de Parfum formuydu. Kalıcılığı ve etrafa yayılımı çok güçlü sayılmaz. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/7.5

11 Ocak 2023 Çarşamba

Franck Boclet – Cocaine (2017)

Moda tasarımcısı Franck Boclet’in kıyafetleri kadar piyasaya sürdüğü parfümler de konuşuluyor. Özellikle 2016 yılından itibaren birçok yeni parfüm üretmeye başlayan markanın Rock & Riot Black serisinin en popüler üyesinin Cocaine olduğunu söyleyebilirim.

Gerek isminin dikkat çekmesi gerekse kokusunun oldukça çarpıcı olmasıyla Cocaine yükselen yıldız gibi diyebilirim. Franck Boclet’in internet sitesinde Cocaine şu cümlelerle tanıtılmış: “Cocaine güneşli, çiçeksi ve oryantal notalara sahip bir koku. En üstte pembe meyveler, turunç, tütün ve karamel sıcak ve cömert açılış sağlar. Orkide, zambak ve sümbülteber içeren çiçeksi kalp, tazelik getirirken, alt notadaki paçuli, vanilya ve monoi, egzotik yolculuk için oryantal uyum sağlar.”

Cocaine’nin tuhaf ve tartışmalı açılışını tanımlamakta zorlanıyorum. Garip çiçeklerin ve buruk olgun meyvelerin birlikteliğine benzetiyorum ama emin değilim. Açıklanan üst notalarında tütünden bahsedilmiş ama bence pek tütün yok. Orta kısımda neyse ki bu acayip tema geride kalırken yoğun kadınsı çiçekler bizi karşılıyor. Kremsi, tatlı ve iddialı sümbülteberin yanında bir parça yasemin de var. Sonlarında sümbülteber devam ederken vanilya ve paçuli ön plana çıkıyor.

Cocaine uniseks olarak pazarlansa da kadın parfümü gibi davranıyor. Kadınsı çiçekler parfümün büyük kısmını oluşturuyor. En büyük oyuncu kremsi, tatlı sümbülteber gibi görünüyor. Beyaz çiçekler geri planda sümbültebere destek veriyor. Baştan sona tütün notasına rastlamadım. Geneline baktığımda turunçgil ve odunsuluk da yok.

Peki ne var? Çiçeksi vanilyalı paçuli kokusuna yakın duruyor. İlk bir saati gerçekten tuhaf ve itici diyebilirim. Çoğu kullanıcı özellikle başlangıcını eleştiriyor ki haklılar. Eğer ilk 1-2 saate tahammül edebilirseniz sonrasında sizi çok güzel sümbülteber bekliyor.

Normalde sümbülteber kokusu bana göre değildir. Ne Carnal Flower ne de Fracas gibi iki efsane sümbülteber parfümünü sevemedim. Cocaine’yi orta kısmından itibaren ise başarılı buldum. Evet, kadınsı ve iddialı ama yine de koklamaktan zevk aldım. Bazı kullanıcılar Cocaine’yi naftaline benzetmişler ki biraz abartmışlar. Başlangıcı naftaline benzeyebilir ama 1-2 saat sonra çekici bir çiçeksiye dönüşüyor.

Cocaine ya sev ya nefret et tarzında bir arkadaş sanki. Biraz uçlarda dolaşıyor ve herkese hitap etmeyeceği aşikar. Onun için denemeden almak iyi fikir değil. Extrait de Parfum formunda. Performans anlamında gayet iyi. Kalıcılığı çok yüksek, etrafa yayılımı ortalamanın biraz üstünde. Sonbahar-kış kokusuna benziyor.

Koku Güzelliği:10/6.5

5 Ocak 2023 Perşembe

Paco Rabanne – 1 Million (2008)

Dünya parfüm sanatına popüler kokular armağan etmek konusunda uzman markalardan birisi hiç şüphesiz Paco Rabanne’dir. 2000’li yıllardan itibaren çok satan popüler parfümler üretmek konusunda zorlanmadılar. Çok sevilen Black XS’ten üç yıl sonra 1 Million isimli erkek parfümü raflardaki yerini aldı. Herkese hitap eden ana akım markaların gözü, altın külçesine benzeyen sarı şişesiyle parıldayan 1 Million’a çevrildi.

Paco Rabanne’nin internet sitesinde 1 Million şu cümlelerle tanıtılmış: “Hakiki derinin güzel aromaları. Baharatlı ve ferah. İlk notalardan itibaren gösterişli bir koku. Tatlı, sulu mandalina ve naneyi birleştiren karmaşık bir Eau de Toilette. Canlı pembe tarçın ile entrika ve tazelik yaratmak. Bir erkeğin ruhunu ve tutkusunu sergilemek için şık bir koku.”

1 Million’un ilk saniyelerinde tatlı ve modern portakal-mandalina ikilisi canlı ve leziz davranıyor. Dinamik başlangıcından sonra meyvelere tatlı deri ve tarçın ekleniyor. Buradaki derinin hafiften yapay olduğunu anlamakla birlikte tarçınla uyumu başarılı. Sonlarda vanilyalı deriyle kapanış yapılıyor.

Narenciyeli deri ve tatlı sıcak baharatlardan oluşan 1 Million olabilecek en hoş aromalardan birisi. Hem benzersiz hem de herkesin sevebileceği gibi yumuşak ve tatlı bir arkadaş. Onu kullanıp beğenmeyecek çok az kişi olacaktır.

Kokusal olarak güzel ve kullanmaktan zevk alabileceğiniz bu eser, fazlaca popüler olduğundan biraz küçümsendiğini görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde rastladığım 2022 yılının Amerika’da en çok satılan erkek parfümleri listesinin onuncu sırasında 1 Million’u görüyoruz. On beş yaşına gelen 1 Million’un hala sevildiğini söyleyebiliriz.

Benim açımdan haberler iyi. Deri parfümlerini severim ve 1 Million her ne kadar biraz fazla tatlı olsa da ve derisi hafiften plastiğimsi koksa da kullanması kolay bir arkadaş diyebilirim. Onu ara ara kullanmaktan keyif alacağımı sanıyorum. Kalite anlamında harikalar yaratmadığını düşünüyorum.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Tam bir kış parfümüne benziyor. Kokusunu Christophe Raynaud, Olivier Pescheux ve Michel Girard birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

28 Aralık 2022 Çarşamba

Lalique – Ombre Noire (2017)

Başarılı erkek parfümlerine imza atan Lalique’nin yeni parfümlerini büyük merakla deniyorum. Özellikle Encre Noire’nin oldukça ses getirmesi Lalique markasını parfüm üretme konusunda cesaretlendirmiş gibi görünüyor.

2017 yılında sessiz sedasız Ombre Noire isimli erkek parfümü raflara çıktığında pek dikkat çekmemişti. Kısa süre sonra parfümle ilgili övgü dolu yorumlar gelmeye başladı. İlginç şekilde Lalique, Ombre Noire’yi kısıtlı satılan parfüm haline getirdi.

Ombre Noire’nin tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Doğudan gelen gurme ve baharatlı notalarla harmanlanmış güçlü uyum. Ombre Noire, karizmatik erkeğin yoğun, duyusal izidir.”

Ombre Noire’nin açılışı canlı ve yüksek kaliteli turunçgillere eklenen incir temasıyla gerçekleşiyor. Kısa süre sonra bu dinamik ekibe parlak baharatlar (ağırlık tarçında) ve dumansı tütün ekleniyor. Orta kısımda hissedilir derecede alkol-içki (konyak-rom benzeri) varlığını fark ettiriyor. Sonlarda sedir ağacına eşlik eden içki temasına eklenen reçineler noktayı koyuyor.

Ombre Noire’nin harika başlangıcı, katmanlı, şık ve erkeksi baharatlı dumansı tütün, olabilecek en iyi şekilde verilmiş. Tatlılık fazla değil ya da gayet dengeli verilmiş. İçki teması tütünle ve baharatlarla iyi uyum sağlamış. Parfümün sonlarının biraz tekdüze ilerlemesi dışında müthiş bir formla karşı karşıyayız. Modern zamanların aromatik fujer örneklerinden birisi gibi davranıyor.

Lalique yüksek kaliteli parfümler üretmeye devam ediyor ve Ombre Noire bu geleneği devam ettiriyor. Kimi yorumcular onu Encre Noire’ye benzetmiş ki birebir benzediğini söylemek mümkün değil. Ombre Noire, Encre Noire’nin daha baharatlı ve tütünlü-içkili hali gibi dense belki daha doğru olur.

Bu erkeksi aroma modern centilmenler kulübünün üyelerinin imza kokusu olabilir. Bir yorumcunun yağmurlu gecede bir puro ve viski kokusunu andırdığını söylemesi muhtemelen yerinde.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ilk dakikalarda fena değil, sonrasında tene yakın duruyor. Tam bir kış parfümü izlenimi veriyor. Kokusunu Karine Dubreuil-Sereni tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7.5

22 Aralık 2022 Perşembe

Montale – Roses Elixir (2010)

Montale’nin kadın parfümlerinden Roses Elixir, markanın yıllar içinde oluşturduğu tuhaf estetiği çağrıştırıyor: Güllü misk.

Montale parfümlerinin neredeyse değişmez notaları gül ve oud çoğu eserde büyük yer kaplar. Bu iki temayı genellikle burnu zorlayan saldırganlıkta ve algıları şaşırtan özensizlikte sunar. Bu anlamda Roses Elixir de tipik Montale parfümüdür ve denemeden alınması asla tavsiye edilmez.

Bizzat Montale’nin, Roses Elixir’i manyetik gül olarak tanımlaması tabii ki abartılıdır. Resmi olarak açıklanan notalarında çilek yaprakları, yasemin, amber, portakal çiçeği, misk ve vanilya görülüyor. Bu notalardan gül, çilek, yasemin ve misk ön planda diyebilirim.

Roses Elixir baştan sona kadar düz çizgide ilerleyen meyveli-çiçekli temaya sahip. Gül ve çileğin birleşimi rafinelikten uzak ve yapay hissettiriyor. Yasemin geri planda kadınsı vurguyu arttırıyor. Sonlarda tabii ki bu tür parfümlerin değişmez üyesi misk yerini alıyor.

Gül ve çileğin birleşimi güzel fikir ve bunu yüksek kaliteyle yapabilen pek örnek yok. Montale bu alana her zaman ki özensizliği ve aceleciliğiyle girmiş. Parfümdeki burun tırmalayan çiçeksilik bir süre sonra baş ağrısı yapmaya doğru evriliyor. Kompozisyonun geneli ultra kadınsı ve bir erkek için hafiften bıktırıcı. Kalite hissiyatı böylesi niş marka için düşük. Performansıysa tatminkar.

Eğer Christian Dior’un ünlü Miss Dior’unu seviyorsanız ilginizi çekebilir. Miss Dior’un çiçekleri Roses Elixir’deki kullanıma oldukça benziyor.

Bu yapay, canlı ve pozitif arkadaş, çok kalıcı ve etrafa yayılım anlamında ortalama seviyede geziniyor. Eau de Parfum formunda. Serin ilkbahar döneminde iyi iş çıkarabilir. Kokusunu Pierre Montale tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/5

16 Aralık 2022 Cuma

Givenchy – Organza (1996)

Givenchy’nin 1990’lı yılların ortasında çıkardığı kadın parfümü Organza büyük başarı yakalayamasa da kimi kadınlar için özel olmayı sürdürüyor. Organza pek ortalarda görünmeyen ama bence gayet başarılı kadın parfümlerinden birisi.

Organza’nın resmi tanıtımında çiçeksi olarak sınıflandırılmış. Şu cümlelerle pazarlanmış: “Organza, şehvetli kadınlar için sıcak, çiçeksi Eau de Parfum’dür. Zamansız güzelliğin özü, Givenchy Organza, zarafet ve duygusallığın mükemmel karışımıdır. Vanilya ile zenginleştirilmiş beyaz çiçeklerden oluşan bu cazibeli koku, kadınların duygusallığını zarafetle ortaya koyuyor.”

Organza’nın açılışında keskin ve yüksek kaliteli beyaz çiçeklerle karşılaşıyoruz. Pürüzsüz ve kadınsı başlangıcından sonra kuru beyaz çiçeklere kremsi vanilya ve iris ekleniyor. Sonlarda fazlaca şekerli davranmayan vanilyanın varlığına tanık oluyoruz.

Organza basit bir kompozisyona sahip. Yasemin, iris ve vanilyadan oluşan ana yapı baştan sona devam ediyor. Büyük değişim yaşanmıyor ve sürprizler yapmıyor. Düz çizgide ilerliyor.

Bu şık ve zamansız parfüm, yapaylık veya uyumsuzluk barındırmıyor. Beyaz çiçeklerin etkisiyle kadınsı tarafa yakın duruyor. İçeriğindeki vanilya ve irisin verilişini çok beğendim. Yeni nesil parfümlerdeki bıktırıcı şekerli vanilya burada daha kuru verilmiş. Yasemin benzeri çiçekler fazlaca burun tırmalamıyor. Eğer bu tür yumuşak ve kremsi parfümlere ilginiz varsa deneme listenize almanızı önerebilirim.

Eau de Parfum formundaki Organza’nın performansı fena değil. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyede. Sanki otuz yaş üzeri kadınlara daha çok yakışacaktır. Sonbahar-kış döneminde kullanmak iyi fikir. Kokusunu Sophie Labbe tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7.5

10 Aralık 2022 Cumartesi

Maison Francis Kurkdjian – Absolue Pour Le Soir (2010)

Parfümler dünyasında genç yaşında büyük başarılar yakalayan isimlerden Francis Kurkdjian’ın lüks markası ses getirmeye devam ediyor. Yeni çıkardığı parfümlerle niş kokular aleminin popüler markalarından olmayı sürdürüyor. Yeni nesil parfüm severlerin Baccarat Rouge 540 ile tanıdığı Francis Kurkdjian’ın ilk çıkardığı eserlerden birisi Absolue Pour Le Soir’di.

2010 yılında dünyaya gelen Absolue Pour Le Soir’i uzun yıllar önce kullanmış ve beğenmiştim. Hakkında neler yazılmış diyerekten Maison Francis Kurkdjian’ın internet sitesinde girdiğimde Absolue ile ilgili bilgi olmadığını üzülerek gördüm. Muhtemelen üretimi bitirilmiş bu parfümün tekrardan incelenmeye ve tarihe küçük de olsa not edilmeye hakkı olduğunu düşünüyorum.

Absolue Pour Le Soir’in ilk saniyelerinde hayvansı sıcak miskli tema karşımıza çıkıyor. Oldukça yoğun ve güçlü açılışından sonra orta bölümde koyu ve güçlü baharatlar merkeze geçiyor. Kimyon, karanfil ve zencefil olduğunu tahmin ettiğim dumanlı, sıcak ve keskin baharatlara geri planda kadınsı olmayan gül eşlik ediyor. Sonlarda karanlık ve egzotik amber büyük yer kaplıyor. Kuruma aşamasında şekerli olmayan vanilya da kendisini gösteriyor.

Başlangıçtaki hayvansı sıcak miskli yapı burnu oldukça zorluyor ve onun ana akım sıkıcı ve bıktırıcı popüler parfümlerden olmadığını yüksek sesle haykırıyor. Başlangıcının biraz Frederic Malle – Musc Ravageur ve Serge Lutens – Muscs Koublai Khan’a benzediğini söyleyebilirim. Orta bölümde iyice azalan hayvansılığın ardından şölen başlıyor. Müthiş baharatların ve Ambre 114 – Ambre Precieux tarzındaki şahane amberin birleşiminden enfes bir eser ortaya çıkıyor.

Başlangıcına sabredebilirseniz sizi karanlık ve baş döndürücü aroma kolları arasına alıyor. Onu kullanan çoğu kişinin seveceğini sanmıyorum. Çok tematik ve popüler parfümlere hiç benzemeyen yapısıyla, genç ve deneyimsiz burunlar için değil. Onu parfümler dünyasına derinlemesine girebilen üstatların sevebileceğini ve değerini bileceğini düşünebiliriz.

Bu lüks ve yüksek kaliteli kokusal deneyim, koyu amber teması sevenler için koklamaya doyulamayacak bir arkadaş olarak görünse de başlangıç seviyesindeki kişiler için ağır ve itici olacaktır.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı ilk dakikalarda oldukça saldırgan denebilir. Orta kısımda neyse ki biraz sakinleşiyor. Tam bir kış parfümü olduğu apaçık. Uniseks olarak sunulsa da erkek kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/8.5

4 Aralık 2022 Pazar

Thierry Mugler – Alien (2005)

Thierry Mugler’in efsanevi Angel’ından sonraki en popüler ikinci kadın parfümü Alien diyebiliriz. Angel’ın göz kamaştırıcı başarısının arkasından gelen Alien’dan beklentiler büyüktü. İlk çıktığı zamanlarda oldukça ilgi gören Alien’ın biraz gözden düştüğünü söyleyebilirim.

Thierry Mugler’in internet sitesinde Alien odunsu çiçeksi olarak sınıflandırılmış. Tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Bir Güneş Tanrıçasını bünyesinde barındıran, ışıltılı ve şehvetli Alien, tılsımlı kokusu sayesinde huzur ve büyü yayar. Alien, her kadının ışığını ve yaratıcı gücünü ortaya çıkarabilen bir tılsımdır. Onu kullanan kadınları olağanüstü bir hale ile aydınlatır. Alien parfümünün zengin ve şehvetli notaları kadınsı gücü yansıtır: odunsu ve amber notalarıyla bağlantılı güçlü bir yasemin çiçek kokusu.”

Alien’ın açılışı keskin ve yoğun çiçeklerle gerçekleşiyor. Sabunlu ve kadınsı yasemine gerilerde bir parça meyvemsi aroma eşlik ediyor. Orta kısımda sabunlu yasemin devam ederken yanına yapay odunsuluk ekleniyor. Açıklanan notalarında kaşmir ağacından bahsediliyor. Parfümün en itici tarafının orta kısım olduğunu düşünüyorum. Sonlarda kadifemsi amber ve çiçeklerle nokta konuluyor.

Alien, agresif, yoğun, sağlam ve kadınsı bir arkadaşa benziyor. Yasemin baş rolde denebilir. Onun sabunlu, yapay, burun tırmalayan süper kadınsı halleri, benim için fazlasıyla yorucuydu. Kullanmakta zorlandım ve konforlu davrandığını söylemem mümkün değil. Herkesin sevebileceği güvenli bir eser değil. Uzaylıya benzeyen çirkin şişesine istinaden ona uzaydan gelen yasemin ismini vermeliyiz belki de ya da fütüristik amber…

İddialı ve hırslı Alien, baş ağrısı yapmaya aday kokusuyla denemeden almanın riskli olduğu parfümlerden. Performansı çok iyi. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı hiç fena değil. Tam bir kış parfümü izlenimi veriyor. Ilık havalarda bıktırıcı olabilir. Kokusunu Dominique Ropion ve Laurent Bruyere birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/5

28 Kasım 2022 Pazartesi

Chanel – Egoiste (1990)

Chanel’in sevilen klasik erkek parfümlerinden Egoiste, yeni nesil koku severlerin biraz yabancı olduğu bir arkadaş denebilir. Egoiste, 2000’li yıllara hazırlık kokularındandı. İlginç şekilde 1970-1980’li yılların sert ve keskin erkek parfümlerine ise pek benzemiyordu. Bu anlamda geçiş dönemi eserlerindendi.

Chanel’in internet sitesinde tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Egoiste, baştan çıkarma gücü güçlü, bağımsız karakterli erkeklerin tercih ettiği kokudur. Bu odunsu-baharatlı-amberli Eau de Toilette, eşsiz ve büyüleyici kişiliği ifade eder. Bağımsız ve anlaşılması zor. Tamamen büyüleyici.”

Egoiste’nin ilk dakikaları canlı ve neşeli turunçgillerle gerçekleşiyor. Açıklanan notalarında mandalina var. Tatlı ve güzel mandalinadan sonra orta kısımda turunçgiller geri plana geçerken ortaya baharatlı, tütünlü gül kokusu çıkıyor. Sonlarda kremsi ve neredeyse vanilyalı sandal ağacı yerini alıyor.

Egoiste ne 1980’li yılların şiprelerine veya fujerlerine benziyor ne de 2000’li yılların bol şekerli baharatlı vanilyalı parfümlere benziyor. Kendine özgü karakteri olan benzersiz bir eser gibi davranıyor. Onun en ilginç tarafı içeriğinde büyük oranda erkeksi verilmiş gül teması barındırması. Gül genellikle kadın parfümlerinde kullanılan çiçektir. Burada yumuşak ve tatlımsı verilmiş baharatlar ve sandal ağacının yanına eklenmiş gül, çok az erkek parfümünde bu kadar baskındır. Genel karakter yeterince erkeksi davranıyor. Kalite anlamında iyi yerde duruyor. Hafiften dumanlı hissettirebiliyor. Bazen tütün ve pudra bile algılayabiliyorsunuz. Onun Samsara’ya hafiften benzediğini bile iddia edebiliriz.

Egoiste, kadınların aşık olacağı bir parfüm olmaktan ziyade erkeklerin kendisini mutlu hissetmek için kullanacağı esere benziyor. Kullanan çoğu kişi onu sever mi bilemiyorum fakat birbirinin aynısı parfümlerden sıkıldıysanız ve yaşınız otuzun üzerindeyse Egoiste’yle tanışma zamanın yaklaşıyor demektir.

Bir parfüm platformunda Egoiste için yazılan şu inceleme hoşuma gitti: “Bir Egoiste koku bulutunda ‘Blade Runner Blues’u dinlerken, hiç yaşamadığım bir hayatın puslu nostaljisi üzerime geliyor.

Yağan yağmurda, 80’lerin sonu veya 90’ların başında büyüyen bir metropole bakan bir balkon. Aşağıdaki sokaklardan yükselen buharla bulanıklaşan neon tabelalar. Bir bardak viski, belki bir puro. Gece geç saatlerde haberleri gösteren sesi kısık bir TV. Yalnızlık.”

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Sonbahar-kış döneminde kullanmak iyi fikir. Kokusunu Jacques Polge tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8

22 Kasım 2022 Salı

Tom Ford – White Patchouli (2008)

Tom Ford’un imza koleksiyonunda yer alan White Patchouli, ilk çıktığı zamanlardaki popülaritesini bir parça kaybetmiş gibi görünüyor. Tom Ford parfüm biriminin güçlü şekilde pazarladığı White Patchouli, isminden de anlaşılacağı üzere paçuli temasını merkeze alıyor. Buradaki paçuli daha önce rastladığımız kullanımlara pek benzemiyor.

Tom Ford’un internet sitesinde White Patchouli şu cümlelerle tanıtılmış: “Paçulinin duyusal kalbiyle lüks zarif beyaz çiçeklerin şık ahşap notalarla çevrelenmesiyle oluşmuştur. Retro-klasik etkili bu modern koku, bohem şıklığının sofistike yorumudur.”

White Patchouli’nin ilk saniyeleri tuzlu bergamotu andıran turunçgiller ve çiçeklerle gerçekleşiyor. Orta kısımda daha sakinleşiyor ve kuru beyaz çiçeksi tarafa dönüyor. Orta bölümde yasemini andıran keskin yasemin ve geri planda gül hoş ikili olmuş. Sonlarda odunsu paçuli tarafı öne çıkıyor.

Karşımızda eski tarz kadın şipre parfümlerini andıran yapı var. Hafiften tozlu ve kuru hissiyat, onun yeni nesil şekerli paçuli parfümleriyle bağını koparıyor. Aslında çok da köhne ve modası geçmiş davranmıyor. Geçmişi ve şimdiki zamanı bir şekilde içinde birleştiriyor. Tende koklaması konforlu değil. Oysa kıyafette ve etrafa yayılan aurada çarpıcı ve neredeyse seksi yol izliyor.

Tom Ford, imza koleksiyonunda çoğu kişinin ulaşabileceği fiyat politikası uyguluyor. Bunun içindir ki kokular büyük kitlelere hitap etmek durumunda. White Patchouli’yi işyerimdeki kadınların neredeyse tamamının pek sevemediklerini söyleyebilirim. Bu parfüm adeta erkekleri kısa sürede çarpmak ve dikkatlerini çekmek için üretilmiş.

Kalite anlamında kullandığım en sorunlu Tom Ford parfümlerindendi. Kokuda kimi yerlerde plastiğimsi yapaylık var ve üst-orta kısmı yüksek kalite hissi vermiyor. Kullanması ve sevmesi kolay arkadaşa benzemiyor. Onun içindir ki denemeden büyük boy şişesini almak iyi fikir değil.

Bir parfüm platformundaki şu ilginç ve esprili yoruma katılıyorum: “Mineralli ve kuru, büyük, ıslak, küflü bir kayaya gül parfümü sıkmış gibi neredeyse tozlu kokuyor. Ama aynı zamanda, boya hatta bir miktar çamaşır suyu gibi, plastiğimsi veya mumsu bile denebilir. Gereksiz yere karanlık ve karmaşık ama yine de sıcak, tıpkı seksi siyah bir kadının süt dolu antika bir küvette çıplak şarkı söylediği müzik videolarından biri gibi. Bu nedenle, sanatsal ifadesini takdir ediyorum, ancak yine de seksi tuhaflığının kişiliğimle yeterince çatıştığını ve bundan gerçekten zevk almadığımı hissediyorum.”

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ilk dakikalarda oldukça yüksek. Saldırgan ilk patlamanın ardından ortalama derecede üzerinizde hissediliyor. Bu kompozisyona yaş sınırı koyamıyorum deneyin ve size uygun mu görün. Yaz sıcakları için biraz keskin kalabilecek ana yapı, ilkbahar-sonbahar döneminde iyi iş çıkarabilir.

Koku Güzelliği:10/6

15 Kasım 2022 Salı

Giorgio Armani – Eau de Nuit (2013)

Giorgio Armani’nin 1984 yılı çıkışlı ünlü klasiği Eau Pour Homme’nin üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen, aynı şişe tasarımına sahip başka parfümler üretilmeye devam ediliyor. 2013 yılında Eau de Nuit ile tanıştık ve genel olarak oldukça sevildi. Siyah şişeye sahip Eau de Nuit, kokusal olarak da koyu-karanlık tarafa yakın duruyor.

Giorgio Armani’nin internet sitesinde zarif, yoğun, bağımlılık yapıcı olarak tanımlanmış. Ayrıca İtalyan zarafetini temsil ettiği vurgulanmış. Son olarak sofistike iris, baştan çıkarıcı küçük hindistan cevizi ve yoğun tonka fasulyesi notalarına sahip odunsu oryantal fujer özellikleri öne çıkarılmış.

Eau de Nuit’in başlangıcında koyu ve dolgun pudralı iris çiçeğini görüyorum. Orta bölümde irise yumuşak ve tatlı baharatlar eşlik ediyor. Kakule, biraz biber ve küçük hindistan cevizinden oluşan orta bölüm gayet modern ve şık hissettiriyor. Sonlarda kremsi çikolatamsı vanilyanın artan etkisini algılıyoruz.

Eau de Nuit, 2010’lu yıllardan sonra karşımıza çıkan modern, bolca tatlı, leziz, çiçeksi, hafiften pudralı-karanlık sayılabilecek çarpıcı parfümlerin sıkı bir devamı gibi görünüyor. Burada merkezde iris çiçeği ve keskin olmayan tatlı baharatlar var. Parfümün üzerindeki koyu tatlılık tonka fasulyesinin işi ve baştan sona etkili. Bu haliyle Dior Homme, Dior Homme Intense, Spicebomb, Midnight in Paris ve Bulgari – Man in Black tarafında duruyor.

Baharatlı, tonka fasulyeli ve pudralı çiçeksi erkek parfümlerinin en iyi iki örneği şüphesiz Dior Homme ve Dior Homme Intense. Bu iki parfümü taklit eden çok fazla parfüme rastlıyoruz ve Giorgio Armani’de ezeli rakibi Dior’a Eau de Nuit ile cevap vermişe benziyor. Kullanım döneminde Eau de Nuit’i beğendim ve yeni başlayanlar için iyi seçeneklerden olduğunu düşünüyorum. Kalite anlamında hiç fena değil. Kullanan çoğu kişinin sevebileceği yapısıyla popüler rakiplerine rahatlıkla ayak uydurabilir.

Yine de Dior Homme ve Dior Homme Intense gibi iki çok sağlam eser varken, Eau de Nuit’in büyük boy şişesini almaya gerek olmayabilir. İşin özeti Armani iyi iş çıkarmış. Çekici, cazibeli ve rahatlıkla seksi olduğunu söyleyebilirim.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı güçlü sayılmaz. Tam bir kış parfümü izlenimi veriyor. Erkek parfümü olarak tasarlanmasına rağmen kadınlar rahatlıkla kullanabilir. Kokusunu Marie Salamagne tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7