24 Nisan 2011 Pazar

Kenzo – Power (2008)


Kenzo – Power (2008) Markanın yeni erkek parfümlerinden.

Kenzo markasının özellikle 1991 yılında piyasaya sürdüğü Kenzo Pour Homme parfümünü bilmeyen azdır diye düşünüyorum. Ünlü moda evi aradan geçen yıllar içinde bir çok parfüme imza attı. Bugün dünyanın en büyük lüks moda markalarından LVMH ((Louis Vuitton, Moët&Chandon, Hennessy) çatısı altında faaliyetlerini sürdürüyor.

Parfümümüz Power, çiçeksi kokusuyla dikkat çekiyor. Çünkü bu tarz çiçeksi kokular genellikle kadın parfümlerinde karşımıza çıkıyor. Erkek parfümlerinde ise hafif kadınsı çiçek kullanımı anlaşılan yaygınlaşacak. Minimal şişe tasarımı ise gerçekten ilginç.

Lafı uzatmadan bakalım kokusuna. İlk sıkıldığında oldukça tatlımsı bir turunçgil, hafif kadınsı çiçekler ve birazcık meyve aromaları size merhaba diyor. Günümüzün modern parfüm trendlerine uyan başarılı bir açılış. Oldukça hoşuma gitti ilk izlenim. Zengin, biraz kadınsı ve temiz. Bir süre sonra kaçınılmaz olarak parfümün yapısı değişmeye başlıyor. Meyveler ortadan kaybolurken tatlılık oranı da düşüyor. Başlangıçtaki neredeyse şekerli yapı azalıyor. Onun yerine hafif turunçgiller ile desteklenmiş biraz tatlımsı çiçekler baş role geçiyor. Böylece de devam ediyor. Yani özetle: Tatlımsı turunçgil, çiçekler ve odunsu notalar.

Power ismiyle dalga geçer gibi adeta. İsmine bakıp sert, erkeksi, güçlü bir parfüm beklemeyin. Hatta tam tersi nazik, çiçeksi, sakin, hafiften kadınsı, bağırmayan bir tarzı var. Sanki bu ismi ironi olsun diye koymuşlar. Genel olarak başarılı sayılabilecek kokusu var. Aslında basit bir kompozisyona sahip. Başlangıcı dışında çok zengin ve derin bir kokusu yok. Rahatsız etmeyen ve biraz kendi halinde. Tam bir ofis parfümü bence. Koku güzelliği olarak harikalar yaratmıyor. Fakat bu tarz çiçeksi erkek parfümü arayanların denemesi gereken bir seçenek. Yapaylık hissedilmiyor. Bu anlamda başarılı diyebilirim. Bu arada kokusunu Vera Wang For Men’e benzettim. Fakat onun kadar sabunsu değil. Power’ın tasarımcısının başarılı parfümlere imza atan (özellikle Dior Homme) Olivier Polge olduğunu önemle belirtmeliyim. Zaten kokusu hafiften Dior Homme’u andırıyor.

Kalıcılık olarak ortalama. Farkedilirlik yüksek değil. Tene yakın kalmayı seviyor. Unutmadan söyleyeyim bir erkek parfümü olarak lanse edilse de kadınlar da rahatlıkla kullanabilir. Yani unisex diyebilirim. 30 yaş altı kadın-erkek herkese uyacaktır. Özellikle belirtmeliyim ki sert, erkeksi, maço parfümleri sevenler Power’dan uzak dursalar fena olmaz. Kullanım dönemi olarak ilkbahar ve sonbahar harika olacaktır.

Artıları:
+ Özellikle ilk sıkıldığındaki kokusu çok başarılı.
+ Temiz, yumuşak, kibar bir çiçeksi parfüm arıyorsanız Power size göre olabilir.

Eksileri:
- Açılışı çok güzelken daha sonra biraz tek düze bir kokuya dönüşüyor.
- Farkedilirliği daha iyi olabilirmiş.

Koku Güzelliği:10/7   Kalıcılık:10/6   Farkedilirlik:10/5

22 Mart 2011 Salı

Ralph Lauren – Polo (1978)


Ralph Lauren – Polo (1978) Markanın klasikler arasındaki yerini almış parfümü.

Bugün, parfümlere meraklı hemen herkesin aşina olduğu kokulardan birisine göz atacağım. Yaşı özellikle 35 ve üzeri olanların Polo’yu bilmemeleri neredeyse imkansız.

Ralph Lauren, bilindiği gibi Polo yaka tişörtleri ve söylemeselerde elit kesime yönelik ürünleri ile saygı duyulan bir marka. Özellikle artık marka ile özdeşleşen logosu ile bilmeyen yoktur gibime geliyor. İnceleyeceğim Polo (yeşil şişe) markanın ilk çıktığında büyük ilgi gören modeli. Unutmadan söyleyeyim 1978’de çıktıktıktan bir yıl sonra dünyanın en iyi parfümü ödülünü de almış.    

Tarz olarak odunsu-şipre olarak sınıflandırılabilir. İlk sıkıldığında aromatik bir çimen-çam ağacı kokusu sizi karşılıyor. Birazda turunçgil destek veriyor. Son derece taze ve doğal. Bir süre sonra ise parfüm asıl yüzünü size göstermeye başlıyor. Bergamot benzeri turunçgil geriye çekilirken yerine silhat ve deri geliyor. Bu arada çam ağacı kokusu da sürekli olarak kendisini hissettiriyor. Bir parça da herbal (şifalı otlar) tarzı bir koku alttan alta hissediliyor. Toparlayacak olursam Polo, çam ağacı, silhat, biraz deri ve aromatik otlardan oluşuyor. Üst ve orta notalarda çam ağacı baskınken, alt notalarda silhat daha ön planda. Bunun dışında ne tatlımsı ne şekerimsi ne de vanilyamsı bir tarzı var. Aynı şişesi gibi yeşil, ağaçsı kokan bir yapısı var.

Şimdi efendim bu parfümle ilgili söyleyecek çok şey var aslında. Ama gereksiz bir şekilde lafı uzatmak istemiyorum. Öncelikle Polo parfüm dünyasının saygı duyulan klasiklerinden birisi hiç şüphesiz. Biraz eskilerde kalsa da kokusunun güzelliği, harmanının doğallığı ve koku kalitesi konusunda söyleyecek bir şeyim olamaz. Fakat yılların getirdiği yeni koku trendleri arasında pek şansı olacağını sanmıyorum. Evet zamanının en güzel parfümlerinden birisi olduğu şüphesiz. Ama bugün biraz eski moda kalmış gibi kokusu.

Şunu da belirtmeliyim ki yoğun odunsu, çamsı ve silhat baskın parfümlerle pek aram yok. Ama Polo benim bile hoşuma gitti. Peki alıp kullanır mıyım? Muhtemelen hayır. Ama özellikle erkeksi yapısı, elegant ve olgun havası, başarılı harmanı ile adeta zamana meydan okuyor. Ama nereye kadar?

Polo’yu kimler mi kullanır? Benim hayal dünyamda şöyle bir tablo oluştu: 30 yaş üzeri, iyi gelir sahibi, klas, tenis ve golf kulüplerine üye, hafta sonlarını çiftlik evlerinde geçiren erkekler. 
   
Kalıcılık ve farkedilirlik olarak tatmin edici diyebilirim. Tam bir erkek parfümü. Hatta bu kokuyu duyan kadınlar büyük ihtimalle pek hoşlanmayacaklardır. (Bende böyle oldu bilginize) Yani kadınlar üzerinde etkili olan parfümlerden olmadığını belirtmeme gerek yok sanırım. Tam bir sonbahar-kış parfümü. Yazın ağır kaçacaktır.

Artıları:
+ Bu tarz parfümlerin en iyi örneklerinden birisi (Belki de en iyisi)
+ Tertemiz, kaliteli ve çok iyi dengelenmiş harmanı.
+ Kalıcılık ve farkedilirlik başarılı.

Eksileri:
- Günümüzün modern parfüm trendlerine uzak kokusu.
- Özellikle keskin, odunsu, çamsı kokuları sevmeyenler uzak durmalı.

Koku Güzelliği:10/8   Kalıcılık:10/7.5   Farkedilirlik:10/7.5