14 Ocak 2018 Pazar

Histoires de Parfums – Fidelis (2015)

Sıradışı konsepti ve farklı parfümleriyle oldukça ilgi gören Histoires de Parfums, 2011 yılında “Editions Rare” isimli seri piyasaya sürdü. 2018 yılının başları itibariyle yedi parfüme ulaşan Editions Rare serisi de kendi içinde bölümlere ayrılıyormuş meğer.  Markanın sitesine göre Editions Rare serisinin içindeki üç parfüm diğerlerinden farklı yerde duruyor. Veni, Rosam ve Fidelis parfümleri bir şekilde altınla bağlantı kurularak pazarlanıyor.

Veni sarı altınla, Rosam beyaz altınla, Fidelis ise pembe altınla ilişkilendirilmiş kendi sitelerinde. Bugünkü yazı konuğum Fidelis’in açıklanan notalarında oldukça ilgimi çeken içerikler var. Mesela ahududu, kahve, paçuli ve kimyon notalarının birlikte kullanılması farklı koku formuyla karşılaşacağımı düşündürtüyor bana. Ayrıca öd, gül, safran ve amberden de bahsedilmiş tanıtımında.

Fidelis’in açılışı kuru sayılabilecek farklı baharatlarla gerçekleşiyor. Kakuleden şüpheleniyorum ilk saniyelerde. Hafiften de kahve olabilir üst notalarda. Sevdiğimi söyleyebilirim başlangıcını. Orta bölümde gülün kompozisyona girdiğini fark ediyorum. Buradaki gül geri planda kalmaya çalışıyor ve hafiften meyveli denebilir. Orta notalarda amberin etkisi giderek artıyor. Buradaki amber egzotik, koyu ve ağır bir amber. Son bölümde amberin etkisi devam ediyor. Safran kapanışta daha görünür oluyor. Safranlı amberin pek bana göre olmadığı gün gibi ortada.

Birkaç yıl sonra geriye dönüp baktığımda Fidelis’ten zihnimde ne kalacak diye düşünüyorum ve cevabı buluyorum: Amber. Buradaki amber gayet kütleli, sağlam, elitist, karanlık ve azıcık sert, daha doğrusu acımsı. Ahududu, kakule, kahve, gül, paçuli ve öd genel olarak amberin etkisinde bir şeyler söylemeye çalışıyorlar ama sesleri pek çıkmıyor.

Histoires de Parfums’un sitesinde Fidelis’in önce üst-orta-alt notaları açıklanmış. Sonrasındaysa ana notalar olarak not eklenmiş ve safran, kimyon, gül, amber ve ödden bahsedilmiş. Tabii bu çok alışıldık bir uygulama değil. Anladığım kadarıyla Histoires de Parfums burada diğer açıklanan notalardan ziyade kokunun asıl aksının ana notalar olarak verilen beş elementten oluştuğunu vurguluyor.

Kullanım döneminde yoğun kahve, ahududu, paçuli ve öd notalarına rastlamadım. Muhakkak vardır bu arkadaşlar ama etkileri sınırlı. Özellikle kahve-ahududu-öd üçlüsünü bir parfümde yan yana gördüğümü hatırlamadığım için oldukça ilgimi çekmişti kağıt üstünde Fidelis. Uygulamadaysa işlerin harika olmadığını söylemeliyim.

Enteresan tarafı bu tür egzotik ve koyu amber kokularını severim ama Fidelis bir şekilde kendisine bağlayamadı beni. İçine girip keyif alabileceğiniz konfor parfümü değil. Oldukça tematik, pek derinliği olmayan, akılda kalamayacak, doğru düzgün bir temaya sahipmiş gibi görünmeyen yapısının olduğunu söylemek istiyorum.

Histoires de Parfums’un kimi parfümlerini çok seven birisi olarak Fidelis’e büyük umutlar bağlamıştım ama beklediğim kadar çarpıcı ve ilginç çıkmadı. Onun kötü ve vasat koktuğunu söylemek haksızlık olsa da bana pek uymadı genel yapısı. Biraz fazla acımsı, buruk ve zorlayıcı tarzına alışmak zaman istiyor belki de.

Tatlılığın olduğunu ama abartılmadan verildiğini belirtebilirim. Günlük kullanıma pek uymayacak, spor kıyafetin üzerinde sırıtabilecek, akşamlara daha iyi uyum sağlayabilecek tam bir kış kokusu gibi duruyor. Kimi kaynaklarda uniseks olarak sunulsa da erkek kullanımına yakın diyebilirim.

Kokusunun tasarımını genelde ilginç markalarla çalışan 36 yaşındaki parfümör Julien Rasquinet yapmış. Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, fark edilirliği ortalama seviyede.

Koku Güzelliği:10/6

10 Ocak 2018 Çarşamba

Bottega Veneta Pour Homme (2013)

İtalya’nın kuzey tarafında, Veneto bölgesinde bulunan Vicenza’da kurulmuş bir marka Bottega Veneta. Moda sektörü alanında hizmet veren ama asıl ününü deri ürünlerine borçlu olan Bottega Veneta, 1966 yılından itibaren İtalya’nın moda ve aksesuar alanındaki göze çarpan oyuncularından birisi denebilir. Sadece deri işlerine değil, 2011 yılından itibaren parfüm sektörüne de yatırım yapmaya başladılar. İlk çıkardıkları kadın parfümleri Bottega Veneta for Women’in başarısının ardından iki yıl sonra erkek versiyonu da geldi.

2013 yılında Bottega Veneta’nın ilk erkek parfümü piyasaya sürüldü. İlhamını markanın kurulduğu yer olan Vicenza’daki ünlü bir dağdan yani Dolomit’ten almış. Markanın tasarımcısı Tomas Maier’in de katkılarının bulunduğu Bottega Veneta Pour Homme’nin tanıtımında yemyeşil dağ çayırlarından, çiftlikevinden ve rustik bir inziva köşesine çekilmekten bahsedilmiş. Bakalım Bottega Veneta Pour Homme, ilhamını aldığı yeşil dağlar gibi kokuyor mu?

Parfümün açılışı ferah sayılabilecek yeşil turunçgiller ve aromatik Akdeniz otlarıyla gerçekleşiyor. Turunçgil derken portakaldan ziyade bergamot var gibi ilk saniyelerde. Ardıç meyvesi de güçlü şekilde kendisini hissettiriyor. Yüksek kaliteli üst notaları çok güzel. Orta bölümde yeşil hava devam ediyor. Turunçgiller geride kalırken şekerli olmayan baharatlar ve bir parça çam ağacı kokusu inisiyatifi ele alıyor. Hafiften plastiğimsi his veren deri de geriden kendisini gösteriyor orta kısımda. Bu bölüm için çam ağacı-deri birlikteliği diyebilirim. Kapanışta deri hala oralarda bir yerlerde duruyor. Ağaçsılık da var son bölümde. Zayıf ve köksü olmayan paçuli, alt notalarda deriye destek oluyor. Kapanışı fena değil ama çok silik.

Bottega Veneta Pour Homme, erkeksi sayılabilecek aromatik çamsı-deri kokusu şeklinde özetlenebilir. Yeni nesil bol şekerli baharatlı deri parfümlerine kesinlikle benzemiyor ve bu açıdan oldukça memnuniyet verici. Bir parça eski yeşil erkek parfümlerini andıran Bottega Veneta Pour Homme, Polo Green tarzına yakın ve bu anlamda sevdiğimi söyleyebilirim genel yapısını. Aşık oldum mu? Hayır.

Karanlık ve koyu karaktere değil de ferah, aromatik havaya sahip. Kullanması ve sevmesi kolay bir esere benziyor. Genç erkek arkadaşlardan ziyade 25 yaş üzeri kesime hitap ediyor gibi. Yumuşak ve köşeleri olmayan hoş ve modern bir erkeksi parfüm. Günümüzde pek örneği olmayan yeni nesil yeşil kokan eserlerden birisi ve bu anlamda mutluluk verici. Tabii başlangıcı dışında harika diyemem kokusuna. Orta halli aromatik ağaçsı hali bile birçok yeni şeker bombasından daha başarılı ve ilgi çekici.

Tabii kokusunda tatlılık var ama epey kontrollü verilmiş. Orta bölümdeki yapaylığın sınırındaki kısım biraz can sıkıcı olabilir. Onun dışında performansı çok zayıf. Keşke biraz daha kendisini gösterebilse. Zaten genel olarak bu çekingen hali kullanıcılar tarafından dile getirilmiş. Oysa rakiplerinden ayrılan farklı temaya sahipti. Şu haliyle bir şişesini almaya değer mi bilemiyorum.

EDT formundaki Bottega Veneta Pour Homme’nin kokusunu sektörün tanınan isimleri Daniela Andrier ve Antoine Maisondieu birlikte tasarlamış. İlkbahar-sonbahar dönemi için uygun olacağını düşünüyorum. Kalıcılığı eh işte, fark edilirliği düşük ne yazık ki.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6.5

6 Ocak 2018 Cumartesi

Bois 1920 – Oro 1920 (2013)

Bois 1920 markasını yeniden canlandıran Enzo Galardi’nin sahibi olduğu Bois 1920, İtalyanların başarılı niş parfümevlerinden birisi. Sadece İtalya’da değil, son yıllarda Amerika’da da ilgi gören Bois 1920, koku ailesini genişletiyor. Markanın popüler sayılabilecek dört parfümünü denemiş fena bulmamıştım. Uzun zamandır dolabımda masum masum duran Oro 1920’ye şans vermek istedim bu aralar.

Bois 1920’nin sitesinde açıklanan nota kısmında farklı terimler gözüme çarptı. Raspberry neo nat je, Orris abs pure je, May rose absolute, Opoponax, Osmanthus, Beeswax, Firbalsam gibi oldukça değişik notalar içerdiğini gördüm Oro 1920’nin. Tabii bu durum merakımı daha da arttırdı. Bakalım nasıl bir arkadaşla karşı karşıyayız.

Oro 1920’nin açılışı yüksek kaliteli meyvemsilikle gerçekleşiyor. Kendi sitelerinde verilen ahududu notasını rahatlıkla algılayabiliyorsunuz. Genellikle severim parfümlerde ahududuyu. Buradaki kullanımı gayet yumuşak, sakin ve müthiş. Açılışını sevdim. Orta bölümde ahududuya biraz iris çiçeği ekleniyor. Bu andan itibaren kremsi hale gelen kokusuna şekerli olmayan harika deri destek veriyor. Deri orta bölümde yavaş yavaş kokuya nüfuz ediyor ve etkisini sonlara kadar taşıyor. Kapanışta deri tek hakim diyebilirim. Meyvemsilik kalmazken iris çiçeğinden geldiğini tahmin ettiğim kremsilik ve hafiften pudramsılık tenden ayrılana kadar kendisini hissettiriyor.

Oro 1920 açık ara deri parfümü. Başlangıçtaki meyvemsilik ve geri plandaki kadınsı olmayan çiçekler deriyi yüceltmek için kompozisyona eklenmiş sanki. Deri, yeni nesil parfümlerdeki gibi şekerli ve yapay değil. Deri oldukça dengeli verilmiş ayrıca çok kuru değil. Kadınsı yönü az ama kremsi ve hafiften çiçeksi. Sert şekilde erkeksi değil ama hafiften deri kemer ya da deri mont gibi de kokuyor. Çok hoş, kibar, şık, lüks bir parfüm Oro 1920.

Ahududu ve deri size hangi ünlü parfümü çağrıştırıyor sorusunun cevabı çoğumuz için basit: Tuscan Leather. Tom Ford’un özel serisinin yıldızlarından Tuscan Leather, erkeksi, meyvemsi deri kokusuyla parfümler dünyasında epey yer edindi kendisine. Hatta onu taklit eden birçok marka benzer parfümler piyasa sürdüler. Oro 1920’de bu kervana katılmış gibi görünüyor. Evet, oldukça fazla benziyor Tuscan Leather’a fakat iyi haber şu ki Oro 1920 çok daha iyi bir parfüm. Belki de boynuz kulağı geçer durumu var burada. Oro 1920, oldukça kaliteli ve kullanımı Tuscan Leather’a göre daha kolay. Defalarca denediğim Tuscan Leather benim için fazla kuru, sert ve acımsı deriye sahipti. Oro 1920 ise çok daha kremsi, çiçeksi ve daha meyvemsi yani tam istediğim gibi. Müthiş bir deri parfümü keşfetmiş durumdayım kendi adıma.

Benim gibi deri kokusu seven birisi için harika haber Oro 1920. Sevmesi ve kullanması kolay Oro 1920, olabilecek en iyi şekilde vermiş deriyi. Buradaki deri ne hayvansı ne de fazlasıyla maço. Deriyi gayet kibar ve modern şekilde vermiş Bois 1920. Markanın şimdiye kadar kullandığım en iyi parfümü olarak hafızamdaki yerini alıyor Oro 1920. Eğer Tuscan Leather’ı seviyorsanız fakat zor bir parfüm olduğunu düşünüyorsanız Oro 1920’den daha iyisini bulmanız zor gibi görünüyor.

Oro 1920, nefis kokuyor ama çok derin ve katmanlı değil. 3-4 nota üzerinden ilerleyen genel yapısı tekdüze ve sürprizsiz. Parfümün tek eksi tarafı diyebilirim tekdüzeliği. Ha bir de etrafa yayılımı iyi değil. Oysa kalıcılığı çok iyi. EDP formunda. Tam bir kış parfümü gibi duruyor. Kimi kaynaklarda uniseks olarak sunulsa da erkek kullanımına yakın buldum onu.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran Dinçer beye teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/8.5

2 Ocak 2018 Salı

Tom Ford – Noir Pour Femme (2015)

Tom Ford’un başarılı erkek parfümü Noir’in çıkışından üç yıl sonra kadın versiyonu da eklendi seriye. Aslında hiç çaktırmadan beş parfümlük seri haline dönüştü Noir’ler. Özel seriye ait olmayan Noir’ler, bu gidişle daha da artacak gibi görünüyor. 2012 çıkışlı ilk Noir’i kullanmış ve beğenmiştim.

Hatırladığım kadarıyla çok sık görülen durum değil bir parfümün önce erkek versiyonunun çıkması, sonraki yıllarda da aynı isimli kadın versiyonunun piyasaya sürülmesi. Tom Ford’un Noir serisinden, bu anlamda şaşırtıcı hamleler geliyor. Belki de Noir çatısı altında başka kadın parfümleri de gelir ilerleyen yıllarda. Bekleyelim ve görelim.

Noir Pour Femme, Tom Ford’un klasik simsiyah şişe tasarımıyla, koyu, yoğun ve belki de karanlık koku vaat ediyor olabilir. Kendi sitelerinde Noir Pour Femme’nin şık ve şehvetli yönünden bahsedilirken, çiçeksi oryantal tarzına yakın olduğu vurgulanıyor. Parfümün başlangıcı garip, metalik ve kuru baharatlarla gerçekleşiyor. Açıklanan notalarında kulfi isimli Hint yemeğine atıf yapılmış. Bir de farklı olarak damla sakızı reçinesinden bahsedilmiş. Hangisinden geldiğini çözemediğim açılışını pek sevemedim. Orta bölümde o garip kuru koku geri plana geçiyor. Onun boşalttığı yeri oldukça tatlı ve lezzetli vanilya-sütsü çikolata dolduruyor. Orta kısım tam gourmand gibi davranıyor ve kendisini bir şekilde sevdiriyor. Kapanışta leziz sütsü vanilya devam ederken çok hoş amberle birlikte kapanışa imza atıyor.

Noir Pour Femme isminden de anlaşılacağı üzere kadın parfümü. Fakat gelin görün ki rahatlıkla erkeklerin kullanabileceği gibi. Hele başlangıçtaki o tuhaf metalik kuru bölümün kadınsılıkla ilgisi yok. Sonrasındaki vanilya ve amberde de gayet dengeli davranılmış. Bu parfüm için uniseks dersek yanılmış olmayız. Sadece üst notaları değil sonrasındaki vanilya kullanımı da birçok günümüz erkek parfümünde tekrar edilen tarzda. Dior Homme’ye ne kadar erkek parfümü dersek Noir Pour Femme’ye de o kadar kadın parfümü diyebiliriz.

Tom Ford bizi şaşırtmaya mı çalışıyor anlayamadım. Yoksa klişe haline gelen kadın-erkek parfüm ayrımıyla mı dalga geçiyor. Deneme sürecinde bol bol kullandım dışarıda Noir Pour Femme’yi ve kadın parfümüyüm diye bağırmadı.

Sonuç olarak Noir Pour Femme, başlangıcı dışında gayet güzel vanilya-sütlü çikolata-amber parfümü. Leziz, modern, tatlılığı olan ama burnu yormayan, saldırgan olmayan bir parfüm. Tom Ford parfümlerinin genellikle fazlaca iddialı koktuğunu ve etrafa yayılımının iyi olduğunu biliyoruz. Noir Pour Femme bu kuralı da çiğniyor. Fark edilirliği yüksek değil. Yumuşacık ve koklayan çoğu kişinin seveceği gibi bir arkadaş. Bu anlamda onunla övgüler alabilirsiniz. Ha şunu da söyleyeyim çok farklı, ilginç ya da yaratıcı kokmuyor. Klasik, modern vanilya parfümü. Yine de ilginç bir çekiciliği var. Muhtemelen Tom Ford parfümlerinde şeytan tüyü var. O çekiciliğin sebebi bu.

EDP formunda Noir Pour Femme. Kokusunun tasarımını genellikle vasat markalara parfümler tasarlamış olan Sonia Constant yapmış. Tam bir kış parfümü.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/7