25 Şubat 2012 Cumartesi

Etat Libre d’Orange – Tom of Finland (2008)


Etat Libre d’Orange – Tom of Finland (2008) Markanın erkek parfümü.

Geçtiğimiz haftalarda Etat Libre d’Orange’ın Fat Electrician parfümünü incelemiştim. Markanın misyonunun ve amacının ne olduğuna değinmiştim. Bu ilginç ve aykırı niche parfüm evi son zamanlarda daha çok ilgimi çekmeye başladı. Bende markanın parfümlerine daha fazla şans vermeyi düşünüyorum. Bu amaçla yine oldukça farklı bir konsepte sahip olan Tom of Finland’a göz atacağım. Önce Tom of Finland nedir ondan bahsetmeliyim. Yoksa parfümün amacını ıskalamış oluruz.

Tom of Finland aslında bir proje. Finlandiyalı çizer Touko Laaksonen (1920 – 1991), 1950’li yıllarda çok ilginç şeyler resmetmeye başladı. Dünyanın görmeye pek alışık olmadığı şeyler hem de.

                                                   Tom of Finland'ın yaratıcısı Touko Laaksonen. 

Tom of Finland, Touko Laaksonen tarafından resmedilen erotik erkek eşcinsel çizgi dizisi denilebilir. Dizinin tamamı Tom of Finland olarak ifade ediliyor. Karakterler eşcinsel fetiş tiplemelerinden olan denizciler, zenci, polis, işçi, kovboy, motorsikletçi gibi çok farklı sınıflardan seçiliyor. Çizdiği karakterlerin hemen hemen hepsi son derece erkeksi, üçgen vücutlu, bol kaslı, yakışıklı tipler. Büyük çoğunluğu body salonundan fırlayıp gelmiş gibi.


İlk yayınladığı dönemde erkek eşcinsel tiplemesine uymadığı için popüler olmayacağı düşünülen Tom of Finland çizimleri, çok yüksek satış rakamlarına ulaşarak 1950'lerden sonra önemli erkek eşcinsel ikonlardan biri haline gelmiş.


Yani bir anlamda Tom of Finland, hayatını cinselliklerini özgürce yaşayan erkekleri resmetmeye adamış biri. Çizdikleri eşcinsel çevrelerde bile tepkiyle karşılanmış önceleri. Bazıları onun çizdiği gibi erkeklerin varlığını reddedmişler. Fakat Touko Laaksonen, hiç geri atmamış bu anlamda. Hatta bir röportajında şunları söylemiş: “Pornografi üzerine çalıştığımı kabul ediyorum. Pornografi insanların seksüel duygularını uyarmak demektir ve ben hayatım boyunca bununla ilgilendim. Kullandığım motif, sanatımdan daha alçak bir yerde duruyor.”


Çizimlerindeki karakterler genellikle deri-fetiş nesneleri kullanan, üniformalı yada çıplak olarak resmedilmiş. Tom of Finland'daki deri kıyafetli, kaslı gay bedenleri, bilinen erkeksilik mitine bağlılığın bir ifadesi olarak düşünülebilir. Diğer yandan, toplumdaki genel kanının gayleri kadınsı görmekte ısrar etmeleri karşısında bir meydan okuma olarak değerlendiriyorum ben. Tom of Finland çizimlerindeki seksüel parçalar, halen gey mirasının en önemli bileşenlerini oluşturmaktadır. Hatta Amerika’da Tom of Finland Vakfı bile kurulmuş. Zaten Etat Libre d’Orange markası da bu vakıf ile işbirliğine giderek parfümü piyasaya sunmuş diyerek geçelim bizi ilgilendiren kısıma.

Tom of Finland aromatik odunsu olarak sınıflandırılmış. İlk sıkıldığında hafiften pudralı, kremsi bir turunçgil hissettim. Oldukça modern ve sevilesi. Bir süre sonra bu aromaya hafif tatlı baharatlar ekleniyor. Parfümün ilk beş dakikasında tatlı metalik bir turunçgil ve baharatlı his var diyebilirim. Başlangıcını sevdim. Genel olarak herkesin hoşuna gidebileceği gibi.

Bir süre sonra orta notalara geçiliyor kaçınılmaz olarak. Şenlik burada başlıyor zaten. Bu kısım parfümün asıl karakterini gösterdiği yer. Orta notalarda çok yapay bir deri kokusu hakimiyeti ele alıyor. Zaten parfüm tenden uçana kadar da bu deri hep baskın. İşte şimdi Tom of Finland’ın konseptine uygun hale geliyor kokusu. Aklıma hemen çizimlerdeki deri pantolon giymiş erkekler geliyor. Evet bu kısım erkeksi, plastiğimsi bir deri diyebilirim. Alt notalarında “Süet” kokusu gözüme çarpıyor. Biraz deri ceketleri veya deri ayakkabıları andırıyor kokusu. Zaten parfümün en tartışılan yanı burası. Deri kullanımı çok kompleks yada ilginç değil. Bilinçli olarak böylesi algıları zorlayan bir deri kokusu tercih edildiği gayet açık. Yani anlayacağınız hiç de öyle konforlu yada beyefendi bir deri parfümü beklemeyin. Tom of Finland biraz serseri, özgür ruhlu, kimseyi takmayan bir parfüm bence. Tamamen kendine özgü. Aslına bakılırsa oldukça riskli bir kokusu var. Denemeden almak hayal kırıklığına uğratabilir sizi. Benden söylemesi.

21. yüzyılın parfüm dünyasının nerelere geldiğine dair ilginç bir örnek daha karşımızda. Ultra modern, süper sentetik, sıradışı bir konsept. Uç bir parfüm demek yanlış olmayacaktır. Hatta deneysel bir eser bile diyebilirim. Kokuları benzemese de konsept olarak Comme des Garçons - Odeur 71'e benzetilebilir. İkisinde de yapay plastiğimsi notalar özellikle vurgulanmış sanki. Kokusunu prezervatife benzeten bile var. Anlaşılacağı üzere bu parfüm "Dindar bir nesil yetiştirmek isteyenlerin" sevebileceği tarzda değil :))


Bu parfümü kimler mi kullanır? İlk aklıma gelen bizim gençliğimizin asi rock starları. Mesela Gun's and Roses grubunun karizmatik gitaristi Slash. Yada Skid Row'un yakışıklı solisti Sebastian Bach. Belki de Alice Cooper.  Hatta benim çok sevdiğim bir grup olan Queen'in genç yaşta hayata gözlerini yuman efsanevi solisti Freddie Mercury. Eğer yaşasaydı muhtemelen Mercury bu parfümü kullanırdı.

Sadece rock starları mı? Bence Amerikan filmlerinde gördüğümüz "Harley Davidson" motorları olan çete üyelerine de uyacaktır kokusu. Paris'in arka sokaklarında uyuşturucu satan torbacılar için uygun değil mi? Neden olmasın. İşte yine hayal dünyasına dalmak istiyorum tam da bu noktada:

2012 yılı Şubat ayı itibariyle dünyanın en büyük ekonomik, siyasi ve askeri gücü olan Amerika'nın kalbi Newyork'tayız. Özellikle son yıllarda Newyork'daki erkeklerin eşcinsel eğilimlerinde büyük bir artış olduğunu çeşitli yerlerden okuyorum. Bu durumun sosyolojik açıklamasını yapacak kadar uzman değilim. Bu kente günahlar şehri mi yoksa fırsatlar şehri mi demeliyiz kararsızım. Newyork'un en büyük eşcinsel kulübündeyiz. Saat 02.00 civarı. Birden yüksek volümlü müzik susuyor. Buranın gediklileri çok özel bir dans şovunun başlayacağını biliyorlar. Birazdan sahneye deri kıyafetleri ile yakışıklı ve yapılı vücutlu üç erkek dansçı çıkıyor. "Asıl şov şimdi başlıyor" diyor yanındaki erkeğe bir başkası. Alkol sınırı çoktan aşılmış. Gerginlikler uçup gitmiş. İçkinin insan zihnine verdiği rahatlama hissi herkesi günaha davet ediyor adeta. İşte Tom of Finland tam da böyle bir ortamda kullanılacak bir parfüm.

Etat Libre d’Orange’ın yöneticisi Etienne de Swardt şunları söylemiş bu eser hakkında:

“Los Angeles'daki Tom of Finland vakfında, oldukça erotik bir dünya keşfettim. Fakat oradaki erotizm sanatsaldı. Tom'un çizimleri gayet iyi, şık bir güzellikte ve asla kaba değil. Çizimlerine mutlu bir şehvet taşımayı başarmış. Onlar kaygısız, neşeli ve uçarı. Karakterler gayet eğlenceli. Tom of Finland parfümünü yaratırken düşüncem, klişeliğe karşı ilginç bir antitez oluşturmaktı. Onun için güvenilir bir parfüm uzmanı olan Antoine Lie'yi görevlendirdim. O da bu zıtlığı başarılı bir şeklide parfüme yansıttı.”

                                Espirili bir Tom of Finland enstalasyonu. Yaratıcılık dedikleri bu olsa gerek :))

Bakalım parfümün yaratıcısı Antoine Lie neler söylemiş Tom of Finland için:

" Her ne kadar heteroseksüel olsamda, eşcinsel tanıdıklarım var. Onların çoğu iyi kalpli insanlar. Gaylerin yetenekleri ve kültürleri beni büyülüyor. Sanki bu parfüm onlara olan borcum. Eşcinsel sosyal yaşamının bir çok düzgün, dürüst yanlarını gördüm ve öğrendim. Sınırsız bir seksüellikle birlikte tamamen şehvetli duyguların saf bir karışımı oldu Tom of Finland parfümü.”

Kalıcılık olarak bir EDP’den daha iyisini beklerdim. Çok iyi bir performans sergileyemedi tenimde. Farkedilirliği ise en önemli eksiklerinden birisi. Evet belki buram buram etrafa yayılan bir parfüm olmayabilirdi ama bu kadar da çekingen olmasını yadırgadığımı söylemeliyim. Başlangıcındaki yarım saat dışında fark edilirliği çok zayıf. Sanki bir Eau de Parfum değilde Eau de Cologne. Neden böyle bir şey yapılmış çok anlayamadım. Belki de konsept olarak böyle düşünülmüştür. Sonbahar-kış mevsiminde kullanmak mantıklı olacaktır.


Tom of Finland dikkatinizi çektiyse diğer Etat Libre d’Orange parfümlerinin şişelerine benzemiyor. Daha farklı bir tasarımda. Markanın parfümleri genellikle unisex olarak pazarlanırken, Tom of Finland erkek parfümü olarak sunulmuş. İyiki de öyle yapılmış. Çünkü bir kadında bu parfümü düşünemiyorum.

Artıları:
+ Başlangıcı ilginç ve güzel sayılır.
+ Bu garip konsepti almasanız bile denemeniz gerek.

Eksileri:
- Orta notalarındaki o tuhaf fetişistik deri kullanımı pek hoşuma gitti denemez.
- Günlük kullanıma uymayacak alışılmışın dışında kokusuyla denemeden alınmaması gereken parfümlerden.
- Farkedilirliği çok zayıf.
- Fiyatı yüksek ve her yerde bulmak zor.

Koku Güzelliği:10/6   Kalıcılık:10/6   Farkedilirlik:10/4

9 yorum:

  1. Parfüm Merakı, parfüm süreceğimiz yere çok az vazelin sürmek, kokunun kalıcılığını artırıyormuş. Katılıyor musun?

    YanıtlaSil
  2. vazelin az miktarda kullanılsa da rahatsız etmez mi yahu? o kadar para verdiğin parfümün kokusunun kolonya misali hemen geçmesi hoş değil de tüm gün o vazelin hissi pek hoş olmaz bence

    YanıtlaSil
  3. Vazelin mi :))

    Hiç öyle bir şey duymadım şimdiye kadar. Muhtemelen yine ülkemiz insanının ürettiği şehir efsanelerinden birisidir.

    Parfümlerin kalıcılığı arttırmak için o parfümün yan ürünlerini de kullanmak çözüm olabilir. Mesela deodorantı, duş jeli veya kremlerini.

    Zaten normal bir EDT parfümün kalıcılığı 6 saat civarı normal kabul ediliyor. Yani daha fazlasını beklemek doğru değil. Tabiki istisnalar olacaktır. Yani kimi EDT 2-3 saat sonra uçup giderken, kimisi de 1 güne yakın tende kalabilir. Ama ortalama 6-8 diyebilirim.

    YanıtlaSil
  4. Evet 6 saat civarı kalıcılığa katılıyorum bende örneğin hilfiger 1985 parfümü bende 3-4 saat kalıyo play intense 5-6 saat gidiyo:))

    YanıtlaSil
  5. HAHAHA RESİMLERE BAK

    YanıtlaSil
  6. parfüm merakı yorumlarını ilgiyle takip ediyorum bu parfüm de ilgimi çekti,istanbulda yaşıyorum parfümü deneyebilceğim bir yer paylaşırsan sevinirim teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar,

      Etat Libre d'Orange'ın parfümleri Türkiye'de satılmıyor. Onun için deneyebileceğin bir yer yok ne yazık ki.

      Sil
    2. teşekkürler.peki bu kokuya benzer bir koku tavsiye edebilirmisin kokuyu gerçekten merak ettim

      Sil
    3. Tom of Finland'a benzeyen bir parfüme henüz rastlamadım. Onun için yakın bir örnek veremeyeceğim ne yazık ki.

      Sil