15 Nisan 2012 Pazar

Caron – Yatagan (1976)


Caron – Yatagan (1976)  Markanın klasikler arasındaki yerini almış erkek parfümü.

Tarihi 14. Yüzyıla kadar uzanan bir kılıç düşünün. 16 yüzyılda Osmanlı diyarında kullanımı yaygınlaşan. Türk kılıç sanatının önemli eserlerinden. Bilinen ilk örneklerinden birisini Ahmet Tekelü ustanın Kanuni Sultan Süleyman için yaptığı rivayet ediliyor.

Bu kılıç şekil olarak kavisli. Fakat geleneksel kılıçların aksine keskin ağzı içe gelecek biçimde ters kavisli. Böyle yapılmasının sebeplerinden birisi de teslim olan düşmana yaşama şansı vermesi. Kısa bir kılıç olması hem sivil hem de askeri kullanıma olanak sağlarmış. Bir çok hançer ve kısa kılıca nazaran daha ölümcül olması, ona ilginin her zaman çok olmasını sağlamış anlaşılan.

                                                    Topkapı sarayında sergilenen Yatağan kılıçları.

Parfüm merakı şimdi de kılıçlara mı merak sardı diyenler olur mu bilemem ama bugün inceleyeceğim parfümün ismi bir Osmanlı kılıcından geliyor.

Yatağan, benim bildiğim Muğla’nın bir ilçesi. Hatta meşhur termik santrali nedeniyle de çevrecilerin oldukça ilgi gösterdiği bir yer. Fakat Yatağan’ın aslında bir kısa kılıç çeşidi olduğunu Caron gibi bir Fransız markasının sitesinden öğrenmek kuşkusuz benim genel kültür eksikliğim.

Daha önce de Caron’un en çok ilgi gören üç erkek parfümünü incelemiştim. Bugün de markanın yurtdışında saygı gören bir parfümü olan Yatagan’ı anlatacağım. Yukarıdaki kısa girişten de anlaşılacağı üzere Caron’un Yatagan parfümü, ismini bir Osmanlı kılıcı olan Yatağan’dan almış. Neden böyle bir isim uygun görmüşler bilemiyorum. Yada nereden akıllarına geldi. Fakat olumlu bir yanı var ki o da bir Türk kılıcının isminin bu kadar saygı duyulan bir parfümde yaşatılması. Yani biz kendi değerlerimize sahip çıkamayı beceremezken, neyse ki bir Fransız marka bizim adımıza yapmış. En azından bu kılıcın ismi, bir parfüm ile birlikte yaşatılıyor.


Artık parfümümüze geçmek istiyorum. Yatagan, odunsu oryantal olarak sınıflandırılmış. Bence daha çok sert fujerlerden birisi. Zaten başlangıcı bu parfümün karakterini bize anlatıyor. Keskin bir lavanta benzeri otsu notalar sizi karşılıyor. Sanki 1960 yada 1970’li yıllarda gibi hissediyorum kendimi. Zaten 1976 üretimi olan Yatagan, daha ilk saniyelerde size adeta bir tokat atıyor kokusuyla. Benim hiç sevmediğim eski kafa tozlu lavanta ve burun büken tarzda otsu notalar bir çok kişinin tahammül edebileceği gibi değil. Başlangıcı eskilerden günümüze gelen maço erkek figürleri gibi. Üzgünüm ama başlangıcı hiç bana göre.

Orta notalara gelindiğinde neyse ki bu acaip koku yerini silhat (paçuli), deri ve çam üçlüsüne bırakıyor. Bu andan itibaren kokusu daha kabul edilebilir hale geliyor. Orta notalar bir parfüme çok benziyor diye düşünürken, birden çok parfüme benzediğini anlıyorum. Biraz Ralph Lauren - Polo esintileri, daha yoğun şekilde Azzaro Pour Homme ve Polo Crest etkileri. Sanki Yatagan’ın orta notaları bu üç parfümün birleşmesinden oluşuyor. Biraz karanlık, koyu, eski ve demode kokan, sert erkeksi bir yapı. Yatagan’ın orta notaları hala benim sevebileceğim gibi değil.

Alt notalar ise bence parfümün en başarılı tarafı. Aromatik bir çam kokusuna limon benzeri notalar eşlik ediyor. Bu kısım çok daha yumuşak, sevilebilir ve kabul edilebilir. Bence parfümün en güzel kısmı sonları. Yani özetle Yatagan, tozlu otsu notalar, deri, silhat ve çam ağırlıklı diyebilirim. İlginç olan Caron’un resmi sitesinde Yatagan’ın sadece üç notasından bahsedilmiş: Kereviz, silhat ve misk. Yoksa başlangıcındaki korkunç koku kerevizden mi geliyor diye düşünmedim değil. Bir parfümde kereviz kokusu kullanmak…

Şimdi efenim, benim gibi daha yenilikçi, modern ve tatlımsı kokuları seven birisi için Yatagan hiçbir şey ifade etmeyecektir. Fakat özellikle 1970-1980’li yılların ultra-erkeksi, burnu zorlayan, sert ve acımasız kokularını seviyorsanız Yatagan tam size göre. Yani sert bir fujer var karşımızda. Aynı ismi gibi keskin ve aman vermez. Şu bir gerçek ki kokusu günümüzün modern parfümlerinden çok çok uzak. Bu anlamda almanız için tavsiye edemeyeceğim. Ama parfüm dünyasının saygı duyulan klasiklerinden birisi olduğunu unutmamak lazım. Eğer bende bir parfüm meraklısıyım ve sadece tecrübe olsun diyerek deneyeyim derseniz çok daha iyi yapmış olursunuz. Denemeden almak büyük risk. Benden söylemesi.

                                   İşte bence Yatagan'ı kullanabilecek erkek formu (Clint Eastwood) 

Luca Turin’in kitabında Yatagan’a beş üzerinden beş yıldız verilmiş. Açıkçası bu kadar yüksek not almasına biraz şaşırdım. Özellikle yurtdışındaki parfüm severler bu tür kokulara bayılıyorlar. Nedenini bir türlü çözemiyorum. Benim bu parfüme bayılmam ancak fazla sıktıktan sonra bilincimi kaybetmek şeklinde olabilir.

Yukarıda da bahsettiğim gibi tam bir erkek parfümü. Kadınların pek seveceğini sanmıyorum bu kokuyu. Zaten sevmemek konusunda da onları suçlayamam. Sonbahar-kış mevsimi için daha uygun olacaktır. 35 hatta 40 yaş ve altındaki arkadaşların kullanması için uygun olacağını sanmıyorum.

Artıları:
+ Alt notalarındaki limon-çam benzeri kokuyu sevdim.

Eksileri:
- O nasıl bir başlangıç öyle. Korkunç.
- Orta notalarda hiç bana göre değil.
- Aman diyeyim birisine hediye olarak falan vermeyin.

Koku Güzelliği:10/5

18 yorum:

  1. muğladaki yatağanla alakası yoktur bahsi geçen denizlidedir demricilik yaygındır

    YanıtlaSil
  2. Bende zaten Muğla ile alakası var demedim ki. Yatağan denilince ilk aklıma gelenin Muğla'nın Yatağan ilçesi olduğunu söyledim.

    YanıtlaSil
  3. işte senin bahsettiğin meşhur kılıçların yapıldığı yer o yatağan

    YanıtlaSil
  4. caron'un third man ve pour homme ülkemizde nereden bulabilirim?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gittigidiyor.com'daki bazı satıcılarda olması lazım Caron'un parfümleri. Bir bak istersen oraya.

      Sil
  5. Parfüm Merakı, Grey Vetiver ile Tobacco Vanille'in aynı parfüm olduğunu okumuştum. Doğru mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok artık...

      İkisi tamamen farklı parfümler. Nerede okuduysan bir daha bence orayı okuma :))

      Sil
  6. Bende tom ford men s extreme çok merak ediyom 50 ml 350 tl nası bişe bu böle:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok övülüyor. Tom Ford parfümlerini seviyorum :)

      Sil
  7. Bütün Tom Ford parfümlerini seviyorum. Denemesem bile :)

    YanıtlaSil
  8. Havalar yavastan isinmaya baslamisken, incelemelri aslinda ilkbahar - yaz parfumlerine kaydirsaniz ne guzel olur .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onur bende düşünüyorum söylediğin olayı.

      Her nekadar elimde hala kış mevsimine uygun epey parfüm olsa da yavaş yavaş yazlık parfümlere ağırlık vereceğim sanırım.

      Hatta haftaya ilk sırayı Hermes'in oldukça sevilen bir parfümüne vereceğim muhtemelen.

      Sil
  9. tüm koleksiyon içinde yatagan benim en sevdiklerimden, kullanım alanı çok kısıtlı belki ama bir arzu objesi gibi dolapta yer almasından mutluyum, özellikle serin, kapalı havalarda 3-4 fıs kullandığımda diğer parfümlere kıyasla farklı bir aurası var benim için. açılışı çok sert ve garip ama kokunun oturmuş hali güzel ve çok doğal kokuyor. bayanlar ise bu kokuyu ya çok seviyor ya da bu ne böyle ya gibisinden kaçıyor, marjinal bir koku seviyoruz.

    YanıtlaSil
  10. PArfüm merakı, Yataganı yeniden yorumlamayı düşünmüyormusun? Belki fikrin değişmiştir. Bence çok hoş bir parfüm. Açılışı biraz ağır ama koku oturduktan sonra çok çekici.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında Yatagan incelemesi güncel. Yeniden yazmayı düşünmüyorum. Eğer elime büyük boy decantı geçerse bir de soğuk kış günlerinde kullanmak lazım. Belki o zaman daha iyi bir etkisi olabilir üzerimde. Fakat şu haliyle yeniden yazmaya gerek yok gibi.

      Sil
  11. Yatagan'ın EDP sinin olduğunu hayat etsenize... Aman Allah'ım koru bizi :D Kışın fena kokmuyor. Ama sadece 2 fıs.

    YanıtlaSil
  12. Muğla Yatağan değil, Denizli Yatağanmış...

    YanıtlaSil
  13. yatağanı yazın denerseniz hoşunuza gitmez elbette. Ancak kışın arasıra kullanılabilecek çok özel bir parfüm. Kokusu çok kaliteli. Piyasa parfümü değil. Gerçek bir niche.

    YanıtlaSil