22 Temmuz 2012 Pazar

Lorenzo Villoresi - Uomo (1993)



Lorenzo Villoresi - Uomo (1993)  Markanın başarılı parfümü.

Yok hayır. İtalyanlara karşı fazladan herhangi bir sempatim yok. Sadece tesadüf diyelim. Çünkü bugün yine İtalya merkezli bir parfümü inceleyeceğim. İtalya’nın saygı değer  niche parfüm markalarından olan Lorenzo Villoresi’nin geçtiğimiz aylarda popüler parfümü Piper Nigrum’u denemiştim. Bol baharatlı kokusu ve yüksek kalitesiyle kendisini çok sevmiştim.

Şimdi ise markanın yine öne çıkan parfümlerinden birisi olan Uomo var sırada. Hatta markanın ilk parfümü. Lorenzo Villoresi, kendi ismiyle 1990 yılında kurduğu niche parfüm evi ile yolunu çizmeye karar vermiş bir adam. İsmi diğer anlı şanlı niche markalar kadar yüksek sesle duyulmasa da başarısız sanmayın. Çünkü bugünkü ile birlikte denediğim iki Lorenzo Villoresi parfümü, beni oldukça şaşırtmış durumda. Parfümlerinin güzellikleri ve yüksek kaliteleri ile markanın diğer parfümlerini de denemem gerektiğini anlıyorum. Geçelim artık Uomo’ya.

                                               Markanın kurucusu ve isim babası Lorenzo Villoresi.

Lorenzo Villoresi Uomo, markanın “Klasik Parfümler” olarak nitelendirdiği seriye ait. Aromatik fujer olarak sınıflandırılmış. Başlangıcında çok temiz ve doğal limon, turunçgiller, aromatik otlar ve biraz da çam ağacı size merhaba diyor. Çok kompleks ve çok başarılı bir açılışı var Uomo’nun. Biraz eski tarz diyebilirim. Yani çok modern bir limon değil. Kimileri limon kolonyalarına benzetebilir. Pek aldırmayın siz. Biraz Christian Dior – Eau Sauvage tarzında dersem daha iyi anlaşılabilir. Üst notalar şahane.

Bir süre sonra orta notalara geçiliyor. Aromatik otlar ve limon biraz geri çekiliyor. Onun yerine yumuşak ve hafif tatlı baharatlar öne çıkıyor. Fakat o limonsu his hala var. Baharat derken karanfil-biber ikilisi muhtemelen. Öyle çok keskin değil. Sakin ve şık. Bu kısmı bir yerden hatırlıyorum derken markanın diğer başarılı parfümü Piper Nigrum’daki karanfil-biber temasına benziyor hafiften. Tabiki oradakinden daha ferah ve yumuşatılmış. Orta notalarda nefis.


Alt notalara gelindiğinde biraz ortalama bir hale geliyor Uomo. Başlangıç ve orta kısımlarındaki kadar etkileyici, şık ve üst düzey değil açıkçası. Aromatik odunsu notalar bana limonla çam işbirliğini hatırlatıyor. Azcık da kabe samanı var sanki. Biraz da misk. Fakat burada kalite hissiyatı biraz düşüyor. Fakat hala bir çok ana akım marka ile rahatlıkla yarışabilir.

Uomo başlangıçta Christian Dior – Eau Sauvage gibi esintiler hissettiriyor size. Eski tarz limon ve aromatik otlar. Sonrasında ise Yves Saint Laurent Pour Homme’daki gibi hafif tatlı baharatlar öne çıkıyor. Genel olarak çok güzel bir parfüm olmuş Uomo. Fakat sonlarındaki kokuya şerhimi de koymak şartıyla. Yine de bence aromatik otlar ve limon-turunçgil öğeleri ana yapıyı oluşturuyor.


Uomo, günümüzün modern, baharatlı parfümlerine pek benzemiyor. Belki de 1990’lı yılların başında tasarlanmasının da etkisiyle daha eski kokan bir hali var. Yani kullanmak için 30 hatta 35 yaş civarı olmak lazım diye düşünüyorum. Genç arkadaşların denemesini pek tavsiye etmem. Fakat denge o kadar iyi ayarlanmış ki, benim gibi 1980 ve 1990’ların başlarında üretilen şipreleri sevmeyen birisinin bile böylesine hoşuna gidebiliyor. Zamanın ötesinde, şık, lüks, erkeksi, olgun, asil ve biraz aristokrat bir tavrı var adeta. İlerleyen yaşlardaki erkeklerin kullanması için çok güçlü bir seçenek.

Uomo bazı kaynaklarda unisex olarak sınıflandırılmış. Bence erkek kullanımına çok daha yakın. Bir kadında nasıl olur pek emin değilim. Parfümü bizzat Lorenzo Villoresi tasarlamış. İnternette rastladığım bir mülakatında kendisinin de en sevdiği parfümünün Uomo olduğunu söylemiş. Hatta sık sık kullanıyormuş bu güzel parfümünü.


Luca Turin, Uomo’ya beş üzerinden üç yıldız vererek odunsu tütsüye benzetmiş. Yine aynı düşünmediğim bir parfüm daha Luca Turin ile. Bence onun not sistemine göre dört yıldızı rahatlıkla hak ediyor. Hatta beş yıldız neden olmasın?

Başlardaki limon-turunçgil ve aromatik otlar bu parfümün ilkbahar-yaz mevsiminde kullanılmasına müsaade ediyor diye düşünürken, orta notalarından itibaren başrole geçen aromatik baharatlar sayesinde de sonbahar-kış mevsimine de uyacağını düşünüyorum. Ama bu parfümün bence biraz hüzünlü bir yanı var. Sanki sonbahar mevsimine çok yakışacaktır. Bu tabiki benim düşüncem.

Artıları:
+ Başlangıcı çok güzel.
 + Orta notaları da nefis.
+ Elegant ve yapaylığa rastlanmayan kalitesi etkileyici.

Eksileri:
- Sonları biraz sıradan olmuş sanki.

Koku Güzelliği:10/8.5

3 yorum:

  1. Merhaba, bu parfümü nerden satin aldiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu parfümün bir şişesini almadım. Küçük deneme boyunu edindim.

      Bildiğim kadarıyla Türkiye'de satılmıyor. Ancak yurtdışından alınabilir.

      Sil