20 Mart 2013 Çarşamba

Cartier – Santos (1981)



Cartier – Santos (1981)  Cartier’in klasikler arasında yer alan erkek parfümü.

Bu öyle bir adamın hikayesi ki, inanmak zor. Hatta Parfüm Merakı sitesinin en ilginç konuklarından birisine şahit olacağız. Bu adam kim mi? Biraz merak edin bakalım.

1873 yılında doğan bir adamın hikayesi bu. Aslen Brezilyalı. Babası Brezilya'nın en büyük kahve üreticilerinden birisi. Erken ölen babası sayesinde çok büyük bir servete sahip olarak buluyor kendisini. Fakat Brezilya'da yaşamak onu tatmin etmiyor çünkü gözü Avrupa'da. Yirminci yüzyılın başlarında Fransa ve başkenti Paris adeta ışıl ışıl parlıyor. Dünyanın çekim merkezlerinden birisi. Belki de en önemli şehri. Bugün Newyork nasıl dünyanın başkenti kabul ediliyorsa Paris'te o zamanın cazibe merkezi. Herkes Paris'te yaşamak istiyor veya en azından Fransızca öğrenmeyi düşünüyor. Bahsettiğim kişinin de ilk yaptığı şeylerden birisi Brezilya'yı bırakıp, Paris'e gelmek oluyor. En ufak maddi sıkıntısı yok nasıl olsa. Ve Paris sosyetesine hızlı bir giriş yapıyor.

Sting'in seslendirdiği ve dinlemekten bıkmadığım o harika parçası "Englishman in New York"a bir gönderme yapayım. Brezilyalı adam Pariste... Peki bu adamı böylesine çekici ve ilginç yapan ne? Her zaman çizgili, koyu renk takım elbise giyen, onu tamamlayan ayakkabı, kolalı gömlek ve Panama şapka takan bu beyefendi, Paris sosyetisinin düzenlediği partilere katılmaktan da geri kalmıyordu. Parisli erkekler onun giydiği kıyafetlerin aynısını alıyorlar, pantalon paçalarını onun gibi kıvırıyorlardı. Adeta fenomene dönüşmüştü renkli kişiliği ile.


Arkadaş çevresi o kadar genişti ki dönemin süper zenginlerinden Rockefeller'la yemek yiyip, ünlü yazar Jules Verne ile gece geç saatlere kadar muhabbetlere dalıyor, telefonun mucidi Graham Bell ile teknoloji üzerine söyleşiler yapıyordu. Fakat bu adamın çok daha ilginç bir özelliği vardı. O da havacılığa, pilotluğa ve uçmaya olan tutkusuydu. Henüz uçak teknolojisinin olmadığı 1900'lü yılların başında aklına koymuştu uçmayı. Ve bu inadı sayesinde bir balona sahip oldu. Hatta 1901 yılında bir gün herkesin şaşkın bakışları arasında balonuyla havalandı ve  Eiffel Kulesi'nin etrafında tur atıp tekrar yere başarıyla indi. Artık Paris'te herkes onu konuşuyordu.

Hatta işi biraz daha abartıp, balonunu gezmeye giderken bile kullanıyordu. Her akşam Champs-Elysees'deki evinden Maxim'e balonla gidiyor, gündüzleri alışverişe ve dostlarını ziyarete de balonla uçuyordu. Evinin önündeki lamba direğine bağlı duran balonu Maxim'in önünde atların yanına park ediyordu.

Aynı zamanda mucit olan bu çılgın Brezilyalı, 1906 yılında dünyanın ilk uçak prototiplerinden olan "14 bis" isimli makinesini icat edip, kullanıma hazır hale getirmişti. Üstelik bu küçük ve basit uçağıyla yaptığı ilk uçuş deneyimi başarılı olmuştu. Muhtemelen farkında olmadan tarihe geçmişti bu uçuşu ile Alberto Santos-Dumont.


Bir rivayete göre cep saatine bakmaya üşendiğinden, bir rivayete göre uçuşları sırasında cep saatine bakmanın güvenli olmadığını ve uçağın kontrolünü kaybedebileceğini düşünerek arkadaşı Cartier markasının sahibi Louis Cartier'e şikayette bulunmuştu. Bu yakınmalar üzerine Louis Cartier onun ismini verdiği bir saat tasarladı. 1904 yılında tasarlanan bu saat Cartier'in de ilk kol saatiydi. Malum o zamana kadar hep cep saatleri kullanılıyordu. Yani bu ilginç Brezilyalı yine farkında olmadan kol saatlerinin doğuşuna ön ayak olmuştu.

Bu anlatılanlar daha sürer gider. Biz konumuz olan parfümlere  geçelim artık. Alberto Santos-Dumont'un hikayesini anlatmamın sebebi anlaşıldı sanırım. Cartier'in en eski saat koleksiyonlarından olan Santos'un ismi, bu çılgın Brezilyalıdan geliyor. 1981 yılında çıkardıkları parfüme de Santos ismi verilmiş. Daha önce incelemesini verdiğim Cartier'in diğer parfümlerinden Pasha'nın ismi de yine markanın saat koleksiyonundan geliyor. Anlaşılan, Cartier, parfümlerine isim verirken ünlü saat serilerini kullanıyor.

Santos de Cartier, kendi sitelerinde şöyle tanıtılmış: "Fesleğenin ferahlığı, adaçayının ambersi notaları ve sedir ağacının şıklığı... Odunsu amber ile aromatik ferahlığın karışımı."

Santos'un açılışı eskilerden kalma limon, bergamot, biraz lavanta ve aromatik otlar ile gerçekleşiyor. Santos daha ilk saniyelerinde 1980'li yılların başlarına ait olduğunu size deklare ediyor. Ferah sayılabilecek üst notalar tozlu ve biraz limonsu. Ama aromatik otların da hakkını yememek lazım. Nostaljik ama güzel ve doğal. Açılışını sevdim. Santos'un ilerleyen dakikalarda kokusu değişiyor. Aromatik otlar ve tozlu turuçgillerin ağırlığı azalıyor. Orta notalarından itibaren yumuşak ve tatlımsı baharatlar (muhtemelen karanfil, tarçın), yumuşak erkeksi çiçekler (sardunya olabilir) ve bir parça hayvansal sayılabilecek vanilya algılıyorum. Son kısım ise orta notalar ile paralel gidiyor. Çok değişim göstermiyor. Alt notalarında yumuşak tatlımsı odunsular, silhat ve eskilerin değişmez kokusu meşe yosunu ekleniyor sadece. Böylece de tenden ayrılıyor.


Santos'un 1981 yılında üretildiğini düşünürsek, o dönemin sert ve acımasız şiprelerine benzeyeceğini düşünebilirsiniz. Evet ilk saniyelerde Eau Sauvage benzeri yapı ile karşılaşacağımı zannettim. Üst notalarındaki eski/nostaljik/tozlu aromatik otlar ve bergamot tam bir 1980'ler parfümü gibi. Fakat şipre havaları estiren başlangıcı dışında aromatik fujerlara daha yakın kokusu. Bir kere yumuşak ve kullanımı kolay bir parfüm. Dikkat ederseniz sıkça tatlılık vurgusu yaptım. Buradaki tatlılık bal/vanilya ikilisi ile sağlanmış diyebilirim. Ayrıca aşırı kullanılmamış. Tam ayarında tatlılık oranı.

Genel itibariyle kremsi baharatlar ve odunsu tarzında diyebilirim. Parfümün en ilgimi çeken kısmı ise zaman zaman size kendisini hissettiren hayvansallık. Çok az olsa da sanki bir parça vanilya ile birlikte kullanılmış bu hayvansallık. Rahatsız edecek kadar değil. Bence hoş bir süpriz olmuş.

Santos'da herhangi bir yapaylığa yada zorlama yanına rastlamadım. Gayet efendi, erkeksi, sakin, yumuşak, tatlımsı, herkesin sevebileceği gibi bir arkadaş. Şisesinin siyah olmasına bakmayın. Hiç de öyle karanlık ve zor bir kokusu yok. En azından benim için. Başlangıcı güzel, orta notaları çok ilgi çekici değil, son kısmı ise gayet başarılı.

Şu bir gerçek ki Santos, eski tarz parfüm klasiklerinden birisi. Dönemim ilgi çeken kokularından birisine sahipti muhtemelen. Şimdi bu tür eski tarz parfümlerin sorunu koku karakterlerinin günümüzden çok uzak olmaları ve kolay kolay insanların kabul edemeyeceği gibi olması. Yani modası geçmiş, köhne ve eski moda olma riski var. Fakat Santos'un başlangıcını saymazsak hiç de öyle eski tarz bir kokusu yok. Ben hiç yadırgamadım. Bu anlamda oldukça ileri görüşlü parfümmüş diyebiliriz. Rahatlıkla, günlük kullanımda, belli bir yaşın üzerindeki erkeklere (30 yaş ve üzeri) tavsiye edebilirim. Şık ve kaliteli yapısı memnun edici. Oldukça beğendiğim 1980'li yıllar parfümlerinden birisi oldu Santos.


"İyi de hiç mi başarısız yönü yok Santos'un" dediğinizi duyar gibiyim. Kusursuz bir güzellik olamayacağı açık. Santos'un başlangıcına bir şey söylemem mümkün değil. Çok güzel. Fakat orta notalarından itibaren sanki biraz sulandırılmış/seyreltilmiş hissi verdi. Zaten bazı yorumcular da bu durumdan şikayet etmişler. Bunun sebebi büyük ihtimalle geçirdiği reformülasyonlar. Santos'un daha önce iki kere formülasyonunun değiştiğine dair bilgiye rastladım. Sanırım ilk ve orijinal halini deneseydim çok daha beğenecek belki de aşık olacaktım. Bu hali de fena değil ama sanki parfümden bir şeyler alıp götürmüşler. Çok rafine ve niş parfüm seviyesinde olduğunu söylemem zor. Yine de güzel bir tecrübe oldu Santos. Büyük şişesi alınacak kadar ilginç ve başarılı dersem doğru olmayacaktır. 

Luca Turin'in kitabında Santos odunsu oryantal olarak sınıflandırmış ve beş üzerinden iki yıldız vermiş. Ayrıca şunları söylemiş Turin:

"İhtiyarlamış tuhaf bir yaratık. Tatlı ve odunsu oryantal. Paco Rabanne Pour Homme'un kıllı göğüslü erkek kardeşi gibi. Ne çok orijinal ne de çok başarılı. Eğer Santos'u beğendiysen Caron - Yatagan'ı al." (Luca Turin) Bu konuda da Turin'e pek katılamayacağım. Eğer Santos ile Yatagan arasında kalsam tercihim kesinlikle Santos olurdu.

Tam bir sonbahar-kış parfümü. 30 yaşın üzerindeki erkeklere tavsiye ederim. Her zaman dediğim gibi denemeden almayınız.

Artıları:
+ Başlangıcındaki nostaljik yapıyı sevdim.
+ Hafif tatlılık barındıran tarzı çok hoş.
+ Zaman zaman ortaya çıkan hayvansallık ilgi çekici.

Eksileri:
- Başlangıcını birçok kişi sevmeyebilir.
- Orta notaları daha güzel ve kaliteli olabilirmiş.

Koku Güzelliği:10/7

72 yorum:

  1. Burnunuza, elinize sağlık Raşit Bey yine çok güzel bir girizgah ve mükemmel bir parfüm incelemesi daha. Alttan 2. resim ben de çok farklı bir atmosfer yarattı, sanki 1980'leri gördüm o resimde.

    Yorum kalabalığı yapmamak adına Spicebomb ile ilgili mesajımı buraya yazmayı tercih ettim, Spicebomb incelemesini merak içerisinde bekliyorum keza bir çok arkadaşta aynı düşüncededir. Ama en çok merak ettiğim inceleme tabii ki Potion:). Ona da bir hayli zaman var biliyorum, hayatta zaten beklemekten ibaret değil mi:).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim Erhan. Bu kadar şımartma beni.

      İkinci resim Alberto Santos-Dumont'un 14 bis isimli uçağının resmiymiş. Muhtemelen 1900'lü yılların başları. Yer Paris.

      Spicebomb elimde yok ne yazık ki. Ama bekle bekle nereye kadar. Hayatı kaçırmamak lazım beklerken :))

      Sil
  2. Şımartmak değil Raşit Bey sadece gerçekler. Şımartmak artık benim lugatımda yok, çok değer verince değersiz duruma düşüyorsun çünkü hep. Hatta çok güzel bir söz var bununla ilgili:
    'Bir kişiye ondan vazgeçemeyeceğinizi hissettirirseniz ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz'. Çok ama çok doğru bir söz, gecenin bu saatinde birazda duygularım depreşti demek ki yazıyım dedim:).

    Bu arada dediğin resimde çok alışılagelmedik, hoş ama ben alttan 2. demiştim:).

    Açıkçası beni Spicebomb incelemesi pek o kadar ilgilendirmiyor ama bir Potion incelemesi gelse var ya ilaç gibi gelir:).

    YanıtlaSil
  3. Merhaba parfüm merakı parfüm incelemeleri yaparken sadece tende mi deniyorsun, yoksa kağıt üzerinde ve kumaş üzerinde de deniyormusun? İnceleme yaparken yazılarda parfümün kumaş üzerindeki etkisini de değerlendirip yazsan çok güzel olurdu. Çünkü kumaş üzerinde kalıcılık, farkedilirlik hatta koku değişebiliyor. Mesela ben kart ve ten üzerinde cartier pasha parfümünü çok beğenmiştim yorumlarda neden '' eski parfüm'' ''40 yaş ve üzeri'' benzetmelerini anlamamıştım çünkü güzel nane,yeşil bir odunsu aromatik gelmişti. Olumsuz bir eski koku hissetmemiştim. 27 yaş ve üzerine hitap edebilecek gibi gelmişti tester dan denediğimde. Ancak Cartier pasha yı tam alacakken parfümeride yün kumaştan paltomun üzerine denediğimde '' o da ne '' senin ve diğer çoğu kişinin eleştirdiği tozlu, eski kafa kokuyu buram buram algılıyordum hatta başka bir şey algılayamadım ve koku paltomda hem o şekilde devam etti. Parfüm incelemeleri yaparken bunu da değerlendirip yazsan çok iyi olur çünkü özellikle kışın parfümleri tenin yanı sıra elbise üzerinde de denediğimiz koku özelliği ve farkedilirlik değişebiliyor. Peki cartier pasha ile karşılaştırırsan özellikle eski kafa olma konusunda ne dersin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Parfümleri sadece ten üzerinde deniyorum. Zaten olması gereken de o.

      Çünkü denediğim bir çok parfüm EDP konsatrasyonunda. EDP'leri genellikle ten üzerine sıkın diye bir çok uyarıya rastlıyorum. Fakat tabiki kışın üzerimize giydiğimiz kıyafetler yüzünden mecburen kıyafetlere sıkıyoruz. Ama hem ten üzerinde hem de kıyafette deneyip, ikisini ayrı ayrı yazmak pek mümkün bir iş değil. Zaten kağıda sıkıp denemeye ise kesinlikle karşıyım. Çünkü kağıt üzerinde hiç olmadık hallere bürünebiliyor parfümler. Her zaman için en kabul edilen yöntem ten üzerinde denemek.

      Pasha ile Santos'un tarzları oldukça farklı. Aralarında büyük benzerlik yok. Fakat iki parfümünde büyük boy şişesinin alınacak kadar güzel ve ilginç olduğunu düşünmüyorum.

      Sil
    2. Ben ayrı inceleme derken kokuyu şöyle bi de kumaş üzerinde deneyip. İnceleme yazını yazarken ayrı ayrı uzunca bir şekilde değil de normal inceleme sırasında '' kumaş üzerinde de ......'' gibi basitçe bir iki satırlık faklı bir etkisi varsa kumaş üzerinde o farkı basitçe bir değerlendirme şeklinde yapabilirsin belki kış parfümleri için normalde parfümleri sadece ten üzerinde denerdim kumaş ve tende koku olarak değilde farkedilirlik ve kalıcılık olarak fark olur bu ayrıca inceleme konusu yapılmayı gerektirmez ancak yazdığım gibi pasha dan sonra gözüm korktu. Kışın parfümler illaki elbiseye de sıkmayı gerektirebiliyor
      Bir de shiseido zen hakkında yorumlarını merak ediyorum . Ayrıca cartier in yeni bir kokusu vardı un de soir ... gibi bir ismi vardı declaration essence e benziyor ama daha güzel declerationdan bence biraz daha odunsu , oturaklı hali gibi. Cartier'den hep hep modern ama elegant bir erkek parfümü beklentim var ama şimdilik Cartier denemelerimden umduğumu bulamadım.

      Sil
    3. Mesela Potion tenimde odunsu kokarken kıyafette daha tatlımsı, CK One Shock ise tenimde tatlımsı kokarken kıyafette o tatlımsılığı vermiyor.

      Sil
  4. Merhaba.Comme Des Garçons nasıl telafuz ediliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nasıl istersen :)

      Adsız, sonuçta Fransız değiliz. Resmi dilimiz de Fransızca değil. Onun için sorun olmaz nasıl söylediğimiz.

      Sil
    2. KOM DÖ GARSON japon KAWAKUBO'nun ilk koleksiyonunun adı

      Bir insan neden bu kadar mütevazi olur kendi ismini 'Markalaştırmaz.'Bunun örneği CAPASA nın COSTUM NATİONAL ında

      Sil
  5. Raşit Bey, 7 sene özel okulda okudum, çok küçük yaşlarda ingilizce kursuna gittim ve şimdi de 7 Nisan'da yapılacak olan YDS sınavına gireceğim. (32 yaşındayım:). Yabancı dile karşı hiç bir zaman ne bir ilgim ne de bir öğrenme yetim olmuştur. Ama bana zorla kabul ettirilmeye çalıştırılan bir dışsalllığın sindirilememiş sendorumunu yaşamaktayım. Zannediyorum ki bu yabancı dil olayı daha uzun bir süre beni kuşatma altına almaya devam edecek:).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin durumun oldukça ilginçmiş. O kadar sene İngilizce eğitim görüp, hala İngilizceyi öğrenemediysen belki de daha fazla zorlamamak lazım bu meseleyi :))

      Fakat yabancı dil bence çok önemli. Her yabancı dil, insanın karşısına yeni dünyalar açıyor. İnternetin büyük çoğunluğu İngilizce. Yani bilmek de gerek. Hayatın amacı yapmadan onu kullanıp, sonra da fazla yüzüne bakmamak lazım İngilizcenin.

      Sil
  6. İtalyanca ezberim çok daha iyi İngilizceye göre mesela, ama onun da İtalyancayı müzik ile ilintili olarak kullandığımdan dolayı olduğunu zannediyorum.

    Bu arada CK One Shock for him fiyatına göre çok iyi bir parfüm. Obsession ile birlikte CK parfümlerine olumlu yaklaşımım Shock ile bir kez daha pekişti. Potion'dan sonra Shock'ta senden incelemesini merak ettiğim parfümler kervanına dahil edilmiş oldu:).

    YanıtlaSil
  7. Şu an incelenmesini istediğim parfümler

    Victor Rolf Spice BOMB
    AMUOAGE HONOUR
    AZZARO DESİBEL
    CHRİSTİAN DİOR EAU DE SAVAGE EDP
    DSQUARED WOOD

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatih, Dsquared2 He Wood serisinden bence en iyisi Rocky Mountain, diğerlerinin benim için pek bir ayrıştırıcı tarafı olmadı. Fakat gel gelelim ki Dsquared2 Potion'ı ise mutlaka denemeni tavsiye ederim.

      Sil
    2. POTİON u denedim kalıcılığı ve farkedilirliği yüksek oldu;ama parfümde yapaylık hissettim paçuli kullanımı bana göre başarısız.Wood u biraz daha beğendim.

      -Sen ne kullanıyorsun favaori kokun hangisi

      Sil
    3. fatih, "İsteyenin bir yüzü vermeyenin iki yüzü karaymış"

      Fakat daha önce de söylemiştim. Yine hatırlatayım. Benden yorumlanmasını istediğiniz parfümleri "Beyaz peçeteye yazarak bana vermezseniz" hiç şansınız yok :))

      Erhan sende hangi parfümler var yahu. Elinde Spicebomb ile One Shock varsa küçük bir operasyon yapabiliriz seninle.

      Sil
    4. Raşit Bey Farkedilirliği yüksek bir parfüm hala bulamadım:-)

      Ana akım parfümlerde farkedilirlik gerçekten büyük sorun.

      Bende olsa Amenna.Bendeki parfümlerin hepsi burada yorumlanmış olanlar.

      Şu an sırada hangi parfüm var.

      Sil
    5. Raşit Bey, fragrantica'da ki deeply11 benim. CK One Shock yorumlarında üstlerdeyim oradan sahip olduğum parfümlere profil bölümünden bakabilirsin. Aslında fazla bir birikimim var sayılmaz parfüm alımı bakımından (özellikle yabancılara göre), ama yine de memnunum:).

      Fatih favori parfümüm Potion:). Kolay kolayda yeri değişmeyecek zannederim. Senin nedir favori parfümün? Ve de diğer arkadaşların? Sadece bu blog'ta Raşit Bey'in favori parfümünü biliyoruz çünkü:).

      Sil
    6. Benim favorim Dior homme intense aramızda çok yakın bir ilişki var.Kopaamıyoruz birbirimizden tutkulu bir aşk hikayesi:-)

      Dior Homme İntense
      Dior eau de savage EDP
      AMOUAGE HONOUR
      BY KİLLİAN WHİTE CRYSTAL
      BOND NO 9 SİGNATURE
      DOLCE&GABBANA THE ONE(Keşke daha kalıcı bir forma sahip olsaydı intense versiyonu çıkarsa patlama etkisi yapar çünkü alıcısı olan bir parfüm)

      Daha çok yoğun,etkili kokulardan hoşlanıyorum.Parfüm tamamen Kişisel Algı,Beğeni meselesi.
      http://thefashionon.blogspot.com

      Sil
    7. fatih slm hatırladınmı honour denedim idare eder bnm için bahsettiğin algı çok doğru bond no 9 new york ud ve amouage interlude bayağı algıladım bond no 9 nev york amber de algılandı
      1 bond no 9 new york ud ( yeni aldım şu an kullanıyorum )
      2 amouage interlude ( çok yakında kavuşcam ölmezsek inşallah )
      3 bond no 9 new york amber ( daha almadım ama her an yeri değişebilir)
      4 aranıyor
      5 iflas ederiz yeter artık : D

      Sil
    8. Dior Homme İntense gerçekten etkileyici benimde oldukça sevdiğim bir koku, oryantal kokulara karşı önyargılı bakan bir çok kişinin bile beğenebileceği bir yapıda.

      Yazdıklarından Eau Sauvage Edp ve The One'ı biliyorum sadece. Niche parfüm deneyimim çok sınırlı çünkü. Sauvage Edp klasiğine göre daha modern ama yine de eski kokmasından dolayı mı! bilmiyorum ama ısınamadım bu parfüme, The One ise yine ısınamadığım parfümlerden, bir de her yerde çakması çıkınca insan daha da soğuyabiliyor parfümden.

      Sil
    9. Merhaba EGE elbette hatırladım güzel dostum.

      AMUOAGE HONOUR bana göre bir BAŞ YAPIT.

      İNTERLUDE ise=TÜTSÜ

      İnterlude kullandığın zaman alacağın tepkilerde bu yönde olacaktır.

      Bence No 9 alarak NY alarak çok başarılı bir seçim gerçekleştirmişsin.Kredi kartına kaç taksit yaptılar.Yoksa canlıyı direkt verdin mi:-)
      -HARVEY den aldın sanırsam.Yanında sample olarak ne hediye ettiler.

      -Aldığın güzel kokular güzel günlerin habercisi olur.Güle güle kullan kardeşim.

      Sil
    10. Sevgili Erhan

      SAVAGE zaten Patron Babaların kullandığı bir parfüm.

      Faruk Süren mesela SAVAGE kullanır.+40 a yakışan ağır bir parfüm.

      Ben EDP çok başarılı buldum.

      -İnsanoğlunun 'SAHTE' olduğu bir dünyada parfümlerin imitasyon olmasını yadırgamamak gerekir.

      -Potion kullanıyorsun.Etrafından ne tür geribildirimler alıyorsun olumlu ve olumsuz yönde

      Sil
    11. eyvallah dostum tşk ettim sample kalmamış numaramı aldı bayan geldiği zaman söz arıcam sizi dedi bende tamam dedim indirimli aldım 1050 den 990 a düşmüş 6 taksit aldım New york ud ama o tütüsüyüde beğendim kuru tütsü koksa beğenmezdim tatlı kullanmışlar o tütsüyü çok hoşuma gitti amouage interlude. nedicem singature yibende beğendim güzel koku sanki güçlü değil sanda öyle geldimi . ilk 2 im rahatlıkla
      1 bond no 9 NY ud
      2 amouage interlude

      Sil
    12. bi duyum aldım erhan tetırar daha orjinalmiş müşteriyi çekmek için asıl sıfır aldıklarımız o testır gibi orjinal değilmiş siz hiç böyle bişey fark ettinizmi yoksa şehir efsanesimi . ama sanki testır daha kalıcı aldıklarımız uçuyomuş hissi verıo bizimi yiyolar anlamadım .

      Sil
    13. Açık parfüm konusunda seninle hemfikirim. Potion'da ki geri dönüşler hep olumlu yönde. Hatta sabah çalışmak için okula gittiğimde yine benim gibi asistan bir bayan arkadaş benden 3 saat gibi bir süre sonra odaya girdi ve aynen tepkisi şu: Bu ne ya, Bu ne ya. Erhan bu kokuyu sen mi sıktın inanamıyorum, hemen ismini yazıp veriyorsun bana şimdi oldu:). Ayrıca yine yaklaşıp çok güzel bir koku ne bunun adı diye soranlarda oldu. Ve Potion'ı bundan 1 ay kadar önce başkası üzerinden kokladım şans eseri ve gerçekten kendi üzerimde duyduğumdan daha etkileyici koktuğunu söyleyebilirim.

      Fatih, bizim gibi parfüm tutkunları için, parfüm mevzu bahis ise konu sabahlar, en iyisi şimdilik bir ara vermek:). Daha sonra yine konuşmak dileğiyle. İyi geceler dilerim.

      Sil
    14. Ege açıkçası o konuda muallaktayım, bazı testerlar aldığım ile aynı kokarken bazıları ise gerçekten dediğin gibi daha kalıcı olabiliyor.

      Sil
    15. TESTER daha kalıcı ve farkedilir kutudaki daha zayıf
      Tamamiyle Şehir Efsanesi'

      Çünkü bütün parfümler aynı kazandan doldurulur.Tester parfümün kimyası kutununkinden daha farklı değildir.

      -Signature güzel parfüm.Herkesin beğenebileceği tarzda bir parfüm.Signature uzun süre test edemedim o yüzden net bir şey söyleyemeyeceğim

      BOND parfümleri diğerlerine göre daha pahalı bu da üzücü bir durum bizim gibi parfüm seveler açısından

      Bende yatar herkese Hayırlı geceler

      Sil
    16. Mesela Adidas Blue Challenge'ın tester'ı tenimde 12 saat civarı gibi devasal bir kalıcılık göstermişken, aldığım ise tenimde 2 saat kalmamıştı. Bu neden kaynaklandı halen bilmiyorum, fakat diğer testerını denediklerim aldıklarımla paralellik göstermiştir. Raşit Bey'de zaten bir yazısında yanlış hatırlamıyorsam bu olayın şehir efsanesinden ibaret olduğunu söylemişti.

      Sil
    17. Testır ların müşteri yanıltmak için daha kalıcı daha yğun vs üretildiğini bende duymuştum yaklaşık 2 yıl önce :) Ve ister istemez biliç altıma yerleşmişti.Bu algıyı yeni yeni atıyorum üstümden, o yüzden bu yazılanları okumadım sayıyorum .Birde düşünsenize böyle bir şey doğru olsa kutudan çıkanla testır kimyasal analize sokulsa ! O firmanın sonu demek olur bence o yüzden hiç bir marka bunu göze alamaz.

      Sil
    18. Herkes favorilerini yazmış bende yazayım;
      1.TF Tobacco Vanille
      2.Amouage Jubilation
      3.By Kilian Back to Black
      4.Amouage Reflection
      5.Amouage Epic Man

      Amouage parfüm evinin parfümlerine bayılıyorum ayırt etmek ve seçmek gerçekten zor..

      Sil
    19. fatih parfümde farkedilirlik çalıştığım otelde bi siyahi senegalli bi bayanın kullandığı prfümde wow deim şimdiye kadar koku polo clasic yeşil olan tarzda bayan 1. katta kalıyodu 1.kat resmen felçti en önemli nokta koku 5.kata kadar net bi şekilde geliyordu otel apartman tarzı sanki odasına 1 kazan koku dökmüş gbiydi wow dedim resmen aca ne kullanıyorlar edp mi yoksa parfum mu hani saf olan ? farkedilirlik komusunda parfüm bulamamışsın ya tabi bende

      Sil
    20. YOOK ARTIK ne diyorsun yeni sıkmıştır.Etkileyici gerçekten.Demek buram buram esiyordu.Parfüm iz bırakmalı.

      -Ben olaya şöyle bakıyorum.Sonuçta Erkeğiz ve doğal olarak çanta taşımıyoruz.Çanta taşımadığımızdan parfümümüzü yanımızda taşıyamıyor ve Tazeleyemiyoruz.
      -Ana akım parfümlerde Farkedilir gerçekten sıkıntılı bir durum.

      AMOUAGE Kalıcılık ve Farkedilir açısından ortalamanın çok çok üzerinde parfüm çıkmıyor.

      -Şu ana kadar Ana Akım ya da yarı niche tabiri kullanacağımız Costume National HOMME kadar FARKEDİLİR ve KALICI bir parfüm görmedim.NİCHE parfüm ayarında diyebilirim.

      Sil
    21. Erhan bana e-posta adresini yazabilir misin? Yada bana mail atabilirsin.

      Sil
    22. parfüm merakı amouage gold denedim hiç beğenmedim jubilitıon un testır yoktu sen golda benzıo demişsin yorumunda jubılıtıonu hiç denememe gerek yokmu bu durumda gold gbiyse

      Sil
    23. Facebook'tan mesaj olarak gönderdim Raşit Bey.

      Sil
    24. ege, Jubilation XXV çok daha başarılı giymesi kolay yapıda Gold'a göre. Gold bence zor bir parfüm. Fazla Arap esintili. Günlük kullanıma uyacak gibi değil.

      Jubilation XXV'de çok özel bir parfüm. Spor kıyafetlerle pazar gezmesine giderken kullanılacak kokular değil Amouage'lar. Jubilation çok zengin, çok detaylı. Anlatılması zor.

      Sil
    25. yani demek istediğim biraz tatlı olsun sırf pudra kokmasın mesala amouage tütün ama kuru değil tatlandırmışlar sırf tütün olsa kaçar insanlar tester şu an var karton kutunun içinde 3 gün önce sıktırmıştım kutuya yaklaştığım an koku geli jubilitıonda da tatlılık varmı ozman bana uyar

      Sil
    26. amouage ınterlude demek istedim sırf tütün ama tatalandırmışlar hoş yani

      Sil
  8. 13 yaşındayım benim için 150tl altında en beğendiğiniz parfümleri söyler misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Paco Rabanne Ultraviolet, Burberry Brit, David Beckham İnstinct, Antonio Banderas Blue Seduction, Davidoff Cool Game, CK Be, Diesel Only The Brave, Givenchy İnsense Ultramarine, Hugo Boss Energise, İssey Miyake L'Eau D'ıssey, Jil Sander Sun, Kenzo pour homme, Laura Biagiotti Roma, Ralph Lauren Polo Blue...

      Sil
    2. En önemlilerinden Bvlgari Aqva Marine'i unutmuşum.

      Sil
    3. Yaz için İssey Miyake L'Eau D'İssey seçtim.Kış için ise Burberry London EDP alacağım sanırım.Çok teşekkürler.

      Sil
    4. Azzaro - Chrome'da olabilir sayhan. Ayrıca İssey Miyake iyi bir seçim olacaktır.

      Sil
    5. Burberry London'ın piyasa bir parfüm olduğunu ve kokusunun kötü olacağını düşünmüştüm.Ancak beğendim.Fakat tabi ki de hem yaşımdan hem de bu konudaki cahilliğimden dolayı kışın kullanılabilecek parfümler hakkında bilgilerinizden yararlanmak istiyorum.Şimdiden çok çok teşekkür ederim.

      Sil
  9. Arkadaşlar, Calvin Klein For Women ile ilgili bir yazı yazdım. Bloğuma beklerim. For Women demeyin, gelin. Çok önemli :)

    http://parfumasigi.blogspot.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O blog okunmaz arkadaşlar kaç kuruluş bilginle hangi parfümün yorumunu yazacan!!

      Sil
    2. Zaten uzman olmadığımı herkes biliyor :) Sadece kişisel görüş.

      Sil
    3. Yazmaya devam Modern. Bakma sen olumsuz yaklaşanlara. Keşke daha fazla parfüm blogu olsa da zevkle okusak.

      Destekliyorum yeni blogunu :))

      Sil
    4. Teşekkürler Parfüm Merakı :) Sadece parfümler de yok aslında. Kozmetik ürünler de var. Kulaklarını çınlatıyorum bu arada.

      Sil
  10. Eksik yazmışım :) Obsession For Women

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel bir yazı olmuş Modern Talking, zevkle okudum.

      Sil
    2. Teşekkür ederim Erhan. Beğenmene sevindim.

      Sil
  11. Dsquared He wood Rocky Mountain'ı parfümeride tenime ve paltoma sıktırmıştım. Gerçek anlamda bi şey söyleyebilmek için en az 1-2 hafta kullanmak lazım bu parfümü.Kumaş üzerinde tek düze metalik bir odunsu koku vermişti. Tende ise parfüm enteresan yeni parfümler gibi yapaylık hissi veriyor ama günümüz parfümlerine göre yine de iyi parfümün açılış orta notaları ve dip notalarındaki geçiş sanki bir parfümün notalar arası geçişi değil de üç tane ayrı parfüm kullanıyormuş hissiyatı vermişti. Bir kere daha deneyip karar vermek gerekiyor ama aklımda kalan metalik, buruk bir odunsu bir kokuydu. Bir daha denemek gerekiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. He Wood serisinin bence en iyisi, ama yine de benim için yeterli bir koku değil, belki biraz daha denemeliyim bilmiyorum! Ben de nemli odunsu bir koku hissiyatı uyandırdı, ama aynı zamanda dediğin gibi metalik ve buruk bir tarafıda var. Bu arada 'az' bir şey de Burberry Touch benzerliği izlenemi verdi bana, fakat Touch çok daha iyi bir koku diyebilirim. Touch'ta tatlılık ve pudramsılık, R.M'da ise burukluk ve nemlilik mevcut.

      Sil
    2. Yanlış yazmışım. Touch'tan çok daha iyi bir koku diyebilirim, yazacaktım.

      Sil
    3. Kuru derken aslında parfümün tanıtımında da olan o soğuk kaya havası kokusu kastetmiştim. 1 kez daha denemem lazım bu parfümü. İlk denememde sevmişken , 2. denememde tek düze metalik bir odunsuluk sıkmıştı. Zaten yoğun çok yönlü kokular bulmak çok zor artık ve gittgide daha yoğun kokuları seviyorum artık.R. Mountain'ı denediğim O dönem küçük boy bvlgari homme almıştım( mağzada denediğim tester çok daha yoğun , farkedilir ve kalıcıydı ama bvlgari homme kesinlikle böyle değildi). Bvlgari homme biraz sentetiklik hissiyati verse de hafif odunsu , hafif çiçek , hafif baharat kokusuyla elegant havasıyla hoşuma gitmişti, ama koku o kadar sönük ve kalıcılığı zayıf kış parfümü olarak duyurulsa da sönüklüğü ile güzel bir serin bahar kokusu. Neyse Erhan övdüğün üzere potion u merak ettim herhalde koku karakteri woodlardan farklı. Ayrıca forumdaki arkadaşlara duyurulur BOUCHERON ve francis kurkdjian'ın lumiere noire parfümlerini almayı , denemeyi çok istemekteyim nereden bulurum acaba. Olan varsa decant olarak satarlarsa çok iyi olur

      Sil
    4. Benim için her ne kadar koku güzel koksa da eğer o kokuda bir atmosfer sezinleyemiyorsam o koku sadece benim için güzel bir koku olarak kalıyor. Mesela ben özellikle, sonbahar'da sevdiğim arkadaşlarımı alıp arabayla doğaya ormana açılmayı çok severim, yağmurdan sonraki orman kokusunu o kadar sevmeme rağmen R.M bu atmosferi bana ne yazık ki yaşatamadı, ama bir parfüme zaman tanımak lazım belki daha sonra denediklerimde fikrim değişecek. Yine aynı şekilde her parfümün bir karakteri olduğunu düşünüyorum. Ve müzikle o kadar bütünleşen parfümler var ki, sanki o müzik o parfüm için yapılmış gibi (daha çok new age, soundtrack ve modern klasik müzikte). Bazen o kadar etkilenebiliyorum ki müzik ve parfüm sentezi, tüylerimi diken diken bile edebiliyor. Benim gibi başkası var mıdır? Muallakta:).

      Az önce verdiğim yağmurdan sonra ki orman kokusuna ne gariptir ki R.M kadar odunsu olmayan Potion acayip derecede entegre oluyor. Potion benim için sıcak, cana yakın bir koku değil kesinlikle, bir duruşu olan mesafeli ama bu mesafeli duruşu da kişinin ona olan hayranlığıyla birlikte egosunu tatmin eden bir parfüm. Kısaca Valmond, benim için başta atmosfer:)

      Sil
    5. Evet benim için de parfümün atmosferi önemli özellikle o karakteri bana yaşatmalı ama bazen de ben o atmosferi yaşamak istemeliyim buna ek olarak. Mesela koklamasını sevdiğim kokular vardır ama çok nadir kullanırım çünkü öyle kokmayı istemem büyük çoğunlukla o günkü ruh halim , giyimimle o kokuyla kendimi dışardan görüp o görüntü ve kokunun uyumunu hissetmek isterim.Mesela Yves Saint Laurent L' Homme ya da DG The One da kokusunu sevdiğim parfümlerdir ama her zaman öyle kokmayı istemem özellikle kokusunu sevsem de The One ı gibi kokmayı çok çok nadir isteyebilirim. Rocky M. bana tek düze basit bir koku gelmişti. Tanıtımından çok şey beklemiştim enteresanlığı olmayan metalik düz odun kokusu bence eksik kalan yanı biraz yeşillik kokusu çok hafifte erkeksi bir baharatlılıktı. Potion u bir deniycem görüşümü yazarım

      Sil
    6. Potion'ı koku kağıdına sıkmayı da kesinlikle ihmal etme derim. Çünkü ben ilk denediğimde Potion'ı tenime ve kağıda sıktırmıştım, ve inan tenimdeki kokusuna ne biçim bir koku, ben bunu hayatta kullanmam vb... şeyler söyledim, ve daha sonrasında elimi yıkadığımdan dolayı o gün kokuyu analiz edemeyip tam anlamıyla dışladım. Ta ki eve gelip cebimdeki koku kağıdını çıkartana kadar, o beğenmeyip burun büktüğüm koku sanki beni esir almıştı, maddi durumum o aralar iyi olmadığından dolayı her gün mağazadakiler de bıkmışlardır artık, 1 hafta boyunca her gün hem tenime hem kağıda sıktırdım. 1 hafta sonra da ki yine durumum iyi değildi, biriktirmiş olduğum ve bana lazım olan parayı verip aldım Valmond.

      R.M ise yabancı forumlarda dikkatimi çekti ve çok beğenildiğinden dolayı ilgimi çekti, yabancı forumlarda koku hakkında nemli orman kokusu, çok doğal gibi betimlemeler sıkça kullanıldığından ki benim de doğa aşkımı varsayarsak çok büyük beklentilerim vardı ama karşılayamadı. Ama yine de denemeyi düşünüyorum.

      BPH'da ise benim sevemediğim bir şey var, bu hangi notadan kaynaklanıyor bilmiyorum ama, kirli! bir tarafı var kokunun, sevemedim bu kokuyu fazla, fakat Extreme'den daha iyi. The One'ı ise fazla tatlımsı bulmaktayım. L'Homme, Homme serisinin en iyisi bana göre.

      Sil
    7. Bvlgari lerde genel olarak farkedilirlik ve aşırı sentetiklik sorunu var. Yves Saint Laurent parfümlerinde her daim bir kalite vardır tabi bence de L'homme en iyisi biraz daha yoğun ve sert olsaymış çok daha güzel olurmuş. L' nuit biraz daha sert erkeksi L' Nuit in açılışını ve ilk 1 saatlik kokusunu sevmiştim ama ondan sonra parfüm bence dağılıyor. Mesela Givenchy Fendi de öyleydi gibi açılışını ve ilk 1-2 saati çok sevmiştim ama 2 sonra Fendi geriye basit tütsü, tütün ve tozlu bir koku kalıyordu. Eğer şöyle bir orman kokusu seviyorsan sana Loewe Essenica yı tavsiye ederim tam orman kokusu ama bayağı bir koyu yeşillik. Ama Loewe Essenica nedense bu yıl fiyatı bayağı bir artmış Loewe ler tabiki CK lardan fiyatı daha yüksektir ama o kadar da yüksek değildir. Şu yurtdışı parfüm satın alma mevzuat engelleri yüzünden firmalar fiyatları şişirdikçe şişiriyor.
      Bu arada senin kışlık ve yazlık ilk 5 parfümün nelerdir

      Sil
  12. Spicebomb da merak ettiğim parfümlerden bir iki kere denedim ama karar veremedim. Tende denenmesi gereken bir parfüm. Sevil parfümeri de tavsiye etmişlerdi ama bileklerim dolu olduğu için tende deneyememiştim. Karta sıktırmak zorunda kalmıştım( Bu arada kesinlikle karta sıktırıp gerçek anlamda bir deneme yapmayın çok farklılıklar olabliyor)Neyse... evet hakikaten bir spicebomb ama bayağı tatlımsı bir baharat bombası ama şekerden kaynaklanan değilde baharatların verdiği bir tatlımsılık vardı. Eskisi gibi derinliği olan parfümler yok genelde tek düze.
    ----Merak ettiğim ve yorum beklediğim bir başka parfüm ise Shiseido Zen for Men. var mıdır deneyen?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Spicebomb, ben de mevcut, şahsi fikrim biraz şişirildiği yönünde. En büyük artısı tatlımsı yapısı ve genel beğeniye hitap etmesi.

      Shiseido Zen ise armut ve hindistan cevizi karışımı gibi kokan, günlük kullanıma uygun başarılı bir koku.

      Sil
    2. Erhan Shiseido Zen kalıcılık farkedirlik nasıl peki??

      Sil
    3. Shiseido Zen bence de başarılı bir koku(bir blogda tahammül edilemeyecek derecede kötü denilmiş ama.. bence hiç de öyle değil) sadece tester denemesi yapmıştım kalıcılğı bayağı iyiydi karma bir parfüm gibi polo blue sport gibi hem tatlımsı , hem erkeksi, hem ferah bir tarafı var polo blue sport( koku karakteri normal polo blue ya göre farklı) da kavun varken Zen 'de armut kokusu var yaz için almayı düşündüğüm parfümler arasında yer alıyor

      Sil
  13. Volkan, kalıcılık olarak çok iyi fakat ben de mevcut olmadığı ve sadece mağazaya gittiğim zamanlar denediğimden dolayı farkedilirlik konusunda bir şey söyleyemeyeceğim.

    YanıtlaSil
  14. Spicebomb gerçekten gereğinden fazla abartılan göklere çıkartılan bir parfüm.

    Adı baharat bombası olmasına rağmen daha tatlı notalara vurgu yapılmış.Sert,maskülen bir koku değil çok tatlı bir koku gerçekten.

    Şisesi tasarımı kendisi kokusu gerçekten türüne rastlayamayacağınız bir koku.

    -Farkındalık ve farklılık arayan ve de tatlı kokuları sevenler için değişik bir deneyim olabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Spicebomb'u bende sevgililer gününde almıştım.Tamam güzel beğeni aralığı yüksek bir parfüm çoğu kişi beğenir koku formu olarakta çok karanlık baharatlar yerine daha tatlı sevimli duran bir tarafı var.Ama bitince bir daha alır mıyım ? Sanmıyorum. Viktor&Rolf'un Antidote'u da mevcut elimde.Bana kalırsa Antidote'un daha kendine has bir kişiliği var

      Sil
  15. Cartier lerden must de cartier yorumunu merak ediyorum.

    YanıtlaSil