17 Mart 2013 Pazar

Le Labo – Vetiver 46 (2006)



Le Labo – Vetiver 46 (2006)  Markanın başarılı parfümü.

İki adam düşünün. İşlerinin tam anlamıyla uzmanı. Newyork’ta dünyanın en iyi parfümörlerini bir araya getirmeye karar versinler. Ve onlara şöyle bir görev versinler: "Fevkalade parfümler meydana getirin. Fiyatını ise düşünmeyin. Amacınız insanların duyularını şok edebilecek parfümler yaratmak olsun."

Bir marka düşünün. Parfüm mağazalarında satılan fabrika yapımı kokuları elinin tersiyle itsin. Onları reddetsin. Ve parfümleri sadece “Newyork parfümeri laboratuarı” ismini verdikleri atölyelerinde üretilsin.

Bir marka düşünün. Onların laboratuarları halka açık olsun. Ayrılmayı istemeyeceğiniz sihirli bir yer adeta. Burada dokunun, dinleyin, görün ve koklayın. Parfüm yapım sanatlarını öğrenin. Kokuları keşfedin ve onların arasında seyahate çıkın.


Bir marka düşünün. Bütün çalışanlarının mutlu olduğu ve şevkle çalıştıkları. Markanın kurucularının amacının, parfüm dünyasının en yaratıcı kokularını tasarlamak olduğu bir ütopya. Herhangi patronluk hiyerarşisinin olmadığı bir marka. Laboratuar görevlisinden stajyere kadar her çalışanın tamamen bağımsız olduğu ve risk almakta özgür olduğu bir marka. İşte Le Labo’nun niş parfüm sektöründeki devrim manifestosunun kısa bir özeti. Amacı parfüm dünyasında devrim yapmak olan markanın böyle bir manifestosu olması gayet normal.

Fabrice Penot ve Edouard Roschi tarafından 2006 yılında kurulmuş niche parfüm evi Le Labo. İki kurucusu da daha önceden Giorgio Armani’nin parfümlerinin oluşturulmasında katkıda bulunmuşlar. Sanılanın aksine Fransa değil Amerika/Newyork merkezli Le Labo. Hatta Newyork’ta “Parfüm Laboratuarı” ismini verdikleri yerde parfümlerini üretiyorlar. 2006 yılında on parfüm birden piyasaya sürerek hızlı bir başlangıç yapmışlar. Bugün inceleyeceğim Vetiver 46'da markanın ilk çıkardığı parfümlerden.


İsmindeki 46 sayısı, içeriğinde kullanılan esans adetinden geliyormuş. Vetiver'de hepimizin bildiği ve parfümlerde sık kullanılan bir sabitleyici olan kabe samanı. Le Labo'nun bütün parfümlerinin isimleri bu şekilde. Önce parfümün temasına ait koku (Iris, Gaiac, Rose vb). Sonra da bir rakam. Kendi sitelerinde tam bir erkek parfümü olduğu açıkça vurgulanmış. Hatta bütün Le Labo koleksiyonu içindeki en fazla erkeksi parfümün Vetiver 46 olduğu belirtilmiş. Zaten daha başlangıcında hissediyorsunuz bu durumu. İlk sıktığımda oldukça çekimser bir yapı ile karşılaştım. Kendisini göstermeye hevesli olmayan bu koku için kalın ve dolgun ağaçsılık diyebilirim. Vetiver 46'nın başlangıcı çok başarılı olmayan odunsu notalar ile gerçekleşiyor. Açıklanan notalarında Gaiac Ağacı var. Oradan geliyor olabilir. Sonrasında kokusu biraz değişiyor. Aynı sağlam odunsu kokuya bu sefer tütsü ve baharatlar ekleniyor. Bol bol tütsü yakılmış odaya girdiğinizde hissetiğinize benzer bir koku. Baharat olarak da karabiber ağırlıkta. Orta notaları odunsu notalar, tütsü ve baharatların işbirliğinin en güzel örneklerinden birisini size sergiliyor. Bu kısım çok güzel. Alt notalara geçelim. Ağaçsı his değişmeden devam ediyor. Sonunda parfüme ismini veren vetiver (kabe samanı) ile karşılaşıyoruz. Çok başarılı bir vetiver kullanımı var son kısımda. Ağaçsı vetiver tenden ayrılana kadar devam ediyor.

Vetiver 46, çok başarılı bir odunsu-baharatlı tütsü parfümü. Başından sonuna kadar hiç azalmıyor odunsuların ağırlığı. Parfümün ana aksını oluşturuyor. Bu odunsu notalara orta notalarda eklenen tütsü ile baharatlar ve alt notalarda eklenen vetiver yardımcı oyuncu gibiler. Yani ismine bakıp da yoğun bir vetiver kullanımı beklemeyin.

Lüks, şık, kaliteli, yapaylık barındırmayan, uyumsuzluk hissedilmeyen, üzerinde çalışılmış ve ciddiyetle uğraşılmış bir kokuya sahip. Böyle yoğun odunsu kokularla çok aram olmasa da bu parfümü çok sevdim ve saygı duydum. Hatta uzun zamandır denediğim en başarılı odunsu parfüm dersem abartmış olmam. İşte bu tür tütsü ve ağaçsı kokuları seviyorum. Tam olması gerektiği gibi. Biraz karanlık, gerçekçi, modern ve abartısız. Karşımızda eski tip tozlu kokan bir parfüm yok. Her ne kadar Le Labo markası Amerika kökenli olmasına rağmen Vetiver 46 gayet modern, gayet Avrupalı, gayet Fransız...


Kokusu bana üretimi bitirilmiş Gucci Pour Homme'u hatırlattı. Biraz Lalique'in karanlık ve tozlu parfümü Encre Noir'i bile çağrıştırdı. Hatta bir yorumcunun Terre d'Hermes'e benzetmesini bile haklı buldum. Özellikle alt notalar Terre d'Hermes'in portakal akorunu çıkardıktan sonraki halini çağrıştırıyor. Fakat bu üç parfümden de daha başarılı.

Vetiver 46 koku güzelliği, rafinelik ve kalite anlamında, üst notaları dışında kusursuz. Çok dengeli, kararlı, kimleri hedeflediğini bilen, aklı bir karış havalarda gezmeyen, popüler olayım kaygısı gütmeyen gizli hazinelerden birisi. Sevindirici taraflarından birisi fazla tatlılık barındırmaması. Yani günümüzün modern odunsu parfümlerindeki gibi şekerli, plastiğimsi bir tarzı yok. Daha ciddi, üst yaş gruplarına hitap eden, zaman zaman resmi bir hali var.

                                     Le Labo'nun kurucularından Fabrice Penot ile yapılmış kısa söyleşi.

Eleştirebileceğim tek yanı parfümün açılışı ve başından sonuna kadar çok büyük değişim göstermemesi. Bu kadar yüksek fiyatlara satılan bir parfümün üst-orta-alt notalar ayırımlarını keskin ve belirgin yapması bence hoş olurdu. Çok düz çizgide ilerliyor. Sizi şaşırtmıyor. Keşke biraz ilginç olabilseymiş. O zaman biraz hayal dünyama dalayım. Bana şu hisleri veriyor Vetiver 46:

"İstanbul'daki Kapalıçarşı'da geziniyorum. Bu devasa ve onlarca birbirine bağlı sokaktan oluşan çarşı, Avrupalı turistler gibi bende de gizemli duygular uyandırıyor. Çarşının tenha bir sokağına geliyorum ister istemez. Ne aradığımı veya ne istediğimi bilmeksizin. Belki de amacım sadece kaybolup gitmek. Birden küçük ve kendi halinde bir dükkan ilgimi çekiyor. Ne bir tabela var, ne de kapısının önünde bir sergi. Kapıyı yavaşca açıyorum. İçeriden kısık bir müzik sesi geliyor. Jay Jay Johanson'un hüzünlü parçası I Want Some Fun çalıyor. Etrafa bakınıyorum. Loş sayılabilecek dükkanda eski halılar, antika sayılabilecek eşyalar, rengarenk lambalar, nargileler, ahşap konsollar var. Burada zaman durmuş adeta. Ve burnuma gelen yeni yakılmış tütsü kokusu ile kendime geliyorum. Burası dünyanın en güzel dükkanı olmalı..."

Vetiver 46'yı ünlü ve tecrübeli burunlardan Mark Buxton tasarlamış. Bir de parfüm platformlarında çok konuşulan konuya değineyim. Bu parfüm, Comme des Garcons'un başarılı ve popüler parfümü 2 Man'a benzetilmiş. Bence de andırıyor ama aralarında çok büyük bir benzerlik var diyemem. 2004 yılında Comme des Garcons için tütsü temalı 2 Man'i tasarlayan Mark Buxton'ın, 2006 yılında yine benzer kokuya sahip Vetiver 46'ya imza atması ilginç olmuş.


Parfüm kritikçisi Luca Turin, Vetiver 46'yı kilise tütsüsü olarak sınıflandırmış ve beş üzerinden iki yıldız vermiş. Ayrıca yorumunda kokusunu yer cilasına ve soğuk tütsüye benzetmiş. İki yıldız bence oldukça düşük bir not olmuş. Onun not verme şekli ile en az dört yıldızı hak ediyor bence.

Sonbahar-kış mevsiminde kullanmak daha uygun olacaktır. Fakat melankolik tarzı ile sonbahar ayları için harika olacaktır. Eau de Parfum (EDP) olarak satılıyor. Bence tam bir erkek parfümü. Kadınlara yakışacağını sanmıyorum. Otuz yaşın üzerindeki erkeklere tavsiye ederim. Çok yüksek fiyatına istinaden denemeden almayınız. 

Artıları:
+ Orta kısmı çok güzel.
+ Sonları da başarılı.
+ Lüks, gerçekçi, modern ve şık bir odunsu-baharatlı tütsü kokusu arıyorsanız işte buldunuz!

Eksileri:
- Başlangıcı çok daha iyi olabilirmiş.
- Fazla değişmeyen, düz çizgide ilerleyen süprizsiz kokusu.

Koku Güzelliği:10/8.5

35 yorum:

  1. Vetiver temalı kokuları çok seven biri olarak bu parfümü çok merak ettim.Sırf bu parfümler yüzünden gitmek istediğim 2 yer New York ve Paris !

    YanıtlaSil
  2. Parfümlerde ki 'accord' olayını tam anlamış değilim açıkçası Parfüm Merakı. Accord anlam olarak uzlaşmak, anlaşmak anlamlarına geliyor ama mesela CK One Shock'ta, energy drink(redbull) accord kullanılmış, bunun tam olarak neyi ifade ettiğini anlayamadım. Bu konuda bir bilgin varsa yardımcı olursan sevinirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Erhan, akoru birebir sözlük anlamındaki gibi düşünmemek lazım. Mesela sıkça kullandığım notada mecazi anlamda kullanılıyor. Yoksa bir parfümde doğal olarak müzik notası olamaz.

      Akor için "molekül" diyebilirim. Aslında sen yazınca fark ettim. Akor yerine notayı kullanmak daha doğru olur.

      Markaların yazdıkları "energy drink(redbull) accord" gibi anlamsız, pazarlamaya yönelik şeylere pek itibar etmemek lazım.

      Sil
  3. Cevap için teşekkürler. Benimde garibime gitti, redbull'dan esinlenildi gibi bir şey diyerek pazarda daha iyi bir yer edinebilmek adına kullanılmış bir politika diyebiliriz o zaman:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle Erhan. Ben üstü kapalı yazmıştım. Sen güzel açıklamışsın. Hatta daha da ileri götürelim. Bu büyük markalar-şirketler daha fazla parfüm satmak için her türlü abartılı kampanyaya imza atabilirler. Hatta bazen çok dürüst de davranmayabilirler.

      Onlar için her zaman için önemli olan daha fazla satmak ve daha fazla kar elde etmek. Parfümün kokusu güzelmiş, yapaylık varmış, kalitesizmiş, vasatmış önemli değil.

      Sil
  4. Parfüm merakı bella mola isimli internet sitesini biliyormusun güvenilirmidir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Soru bana değil ama yanıt vermiş olayım; o siteden alış veriş yapmadım ancak yapanların memnun olduklarını biliyorum. Ayrıca, Cheapsmells'in yan kuruluşu olduğuna göre bir sıkıntı yaşanması düşük ihtimaldir.

      Sil
    2. Ne yazık ki hiç alışverişim olmadı bahsettiğin site ile. Onun için bir söylemem doğru olmaz.

      Sil
    3. ben de bellamola sitesinin ingiliz cheapsmellse ait olduğunu öğrendim ingiltereden gelen bir maille. yani güven konusunda sıkıntı yok diyebilirim

      Sil
    4. İnternette satılan %90 parfümlerin sahte olduğundan emin olabilirsiniz. Bilinen parfümeri mağazaları yada free shoplardan başka yerlerden almamanızı tavsiye ederim. Artık şişe bulmakda yapmakda orijinal kokusuna yakın parfüm imal etmekde çok kolay.

      Sil
    5. Umarım geç kalmamışımdır.Bellamola adlı site ye tek hayranlığım şişe orjinalliği, yakınlarıma ve kendime aldığım parfümler; sıkıldıklarından itibaren en fazla 20-30 dk kalıcılık gösteriyor.Lütfen kaliteyi kaliteli yerlerden alın. yada başkalarına hediye edeceklerinizi.

      Sil
    6. HAyır ben 10 parfüm aldım hepiciği orijinal..20-30 dakika sonra burun parfüme alışınca koku gelmez olur adsız kardeş..Ha bu arada parfümün sahte olduğuna eminsen siteyle irtibata geç eminim iade alırlar..

      Sil
    7. selam millet bellamola ile ilgili bir tane bile olumsuz yorum veya şikayet bulamazsınız, adamlar Cheapsmellsin firması olduğu için bizzat yurtdışından getiriyolar, forumlarda inanılmaz övgüler var.ben bellamolayı bulduğumdan beri başka yerden almıyorum, hem ucuz hem kafam rahat

      Sil
    8. Ben de bellamola ve mizu'yu kullanıyorum parfüm alırken, hem kargo hızları hem de orijinal ürünleri müşteriye ucuz fiyata sunmalarıyla herkese tavsiye edebileceğim güvenilir siteler her ikisi de.

      Sil
    9. Nasıl çok yakıyomu bari elektrıği erhan :-D kullanma fazla fatura çok gelir :-D şaka bi yana, ikiside sağlam

      Sil
  5. Merhaba.Raşit bey,bundan sonraki yorumunuz Lumiere Noire pour homme olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar,

      Ne yazık ki sıradaki inceleme Lumeir Noir değil. Cartier'in eski klasiklerinden bir erkek parfümü var sırada.

      Sil
  6. Arkadaşlar, Lidyana harika bir indirim yapmış. 150 TL ve üzeri alışveriş için SAAT 18.00'e kadar 40 TL indirim yapıyor. CK Obsession Women ve laptop çantası 111 TL'ye geldi. Reklam yapıyor gibi saçma yorumlar yazmayalım lütfen:) Üstelik üye olanlara da anında 20 TL indirim var. Denemek için üye oldum, gerçekten de 20 TL'lik indirim kodu işe yaradı. Yalnız tek bir kupon hakkınız var. Onu belirteyim. Parfüm almayı düşünüyorsanız bir bakın derim.

    YanıtlaSil
  7. Dark bi geleydi merak içindeyim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Volkan Obsession Dark'tan bahsettiğini baz alarak!. Obsession Night'ı denedin mi?. Denediysen yorumun nedir?.

      Sil
    2. Night sadece bikaçkere denedim mağazada şekerli baskın bir kokusu vardı öle hatırlıyorum.AMa dark güzelmiş gibi geliyo nedense denemeden tabi kesin bişey diyemicez ama baya merak içindeyim ilk gün denemeye gidicem:))

      Sil
    3. Denediğin zaman yorumları alırız senden o zaman:).

      Sil
    4. NIght garip bi koku. Açılışta armut ve incir kokusu geliyor. Hafiften de hindistan ceuizi destekliyor. Açılışı sevmek zor. Ama neyse ki orta notada hindistan cevizi netlesiyor. Buna destek olarakta hafif süet var. Sonlarda da vanilya ve misk ile bitiyor. En güzel yeri ortaları. Ama çok temiz koku.nerdeyse sentetiklik yok. Adından ziyade, bana gündüze daha uygun geldi. Sonuç olarak, çok detaya immezsek karakteri ayni kalan bi koku. Nasil kokuyor dersek, hindistan cevizi sütüyle ıslammış, incirli yaş pasta. Obsession Night

      Sil
  8. 1 Million İntense çıkmış sevil kozmetikin sitesinde gördüm 1 million bile kalıcılıkta imansızken acaba intense nasıl?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. One million a karabiber ekle bu kadar :-) bir de, 1 million da açılışı portakal tarzi turunç yaparken, intensede bariz gül yapıyor

      Sil
  9. Yabancı forumlara baktığım da; 1 Million İntense ya sev ya nefret et gibi bir imaj sergiliyor.

    YanıtlaSil
  10. Merhaba.Vetiver parfümleriyle aran olmadığını biliyorum.Yalnız Comme des Garcons Vettiveru parfümünü denemeni öneririm.Bahar ve yaz ayları için mükemmel bir seçenek.Ben Hermes Nil ile beraber kullanıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar,

      Vetiver temasını bir türlü sevemedim. Fakat Le Labo - Vetiver 46'nın sonlarındaki vetiver kullanımını çok sevdim. Yani güzel kullanılıyorsa belki de seviyorumdur vetiveri :)

      Comme des Garcons Vettiveru hakkında hep iyi şeyler duyuyorum. Basit ama güzel, ferah bir parfüm olduğu söyleniyor. Elimde ne yazık ki yok. Olsa tabiki yazarım.

      Sil
  11. İngiltereden getirttiğim 1,5ml vetiver 46 numuneleri için benimle irtibata geçebilirsiniz.

    YanıtlaSil
  12. Ambret 9 var bende. Çok güzel bi amber parfümü

    YanıtlaSil
  13. Vetiver demişken, sevenlere L'Occitane'nın Vetyver'ini önerebilirim, Encre Noire kadar karanlık değil. Turunçgil var ama çok baskın değil, çok karmaşık değil, ama dengeli. İlaveten çok da fazla (hoşlanmayanlar için) pudramsılık yok. Maalesef kalıcılığı hakkında fikir sahibi değilim fakat tester'ı idare eder seviyede. Üstelik her avm'de neredeyse bir L'Occitane var artık, bulması kolay.

    YanıtlaSil
  14. Tatlılık ne durumda bu parfümde? Genele hitap eden bir koku mu merak ediyorum. Vetiver parfümlerinden pek hazetmem zira, Amerikada bi arkadaşım var ona aldırabilirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorunuzun cevabı değerli "Medea LoveGergedan" tarafından aşağıdaki mesajda verilmiş :)

      Sil
  15. İnceleme yazısının içinde sorduğunuz soruların cevabı mevcut. Şu paragrafta:

    "Vetiver 46 koku güzelliği, rafinelik ve kalite anlamında, üst notaları dışında kusursuz. Çok dengeli, kararlı, kimleri hedeflediğini bilen, aklı bir karış havalarda gezmeyen, popüler olayım kaygısı gütmeyen gizli hazinelerden birisi. Sevindirici taraflarından birisi fazla tatlılık barındırmaması. Yani günümüzün modern odunsu parfümlerindeki gibi şekerli, plastiğimsi bir tarzı yok. Daha ciddi, üst yaş gruplarına hitap eden, zaman zaman resmi bir hali var."

    YanıtlaSil