27 Aralık 2013 Cuma

Guerlain – Derby (Eski Formülasyon/Vintage) (1985)


Guerlain – Derby (Eski Formülasyon/Vintage) (1985)

Bu soğuk günlerde, güneşin yaz-kış eksik olmadığı Kuzey Afrika'ya gitmeye ne dersiniz? Uzun yıllar Fransa'nın sömürge yönetimi altında yaşayan bu coğrafya, her ne kadar şu sıralar karmaşık durumdaysa da, ilerleyen yıllarda eminim ki her şey rayına oturacak. Toplumsal barışın artık zor sağlanabildiği dönemlerden geçiyoruz. Sanırım bu bir süreç ve iyiye gitmeyi ummaktan başka elimizden gelecek fazla şey yok gibi.

Kuzey Afrika'nın güzel ve kendi halinde ülkesi Tunus'un tarihi, antik Roma dönemlerine kadar uzanıyor. Bir zamanların en büyük cihan imparatorluğu olan Roma'nın, etki alanlarından birisi de Tunus'tu. Hatta bazılarına göre Afrika'nın en etkileyici Roma izlerine burada rastlanabilir.

Roma İmparatorluğu dendiğinde benim aklıma kolezyumlar ve amfitiyatrolar geliyor. Kolezyum mimarisinin gösterişli olduğunu vurgulamama gerek bile yok. Roma'da halkın en büyük eğlencelerinden ve sosyalleşme yerlerinden olan kolezyumlarda, bugünün dünyası için vahşi sayılabilecek ölümüne dövüşlerin yapıldığı, "Gladyatör" filminden ve tarihi kaynaklardan çoğumuza aşinadır. Roma mimarisinin anıtsal yapılarından olan kolezyumların, günümüzde ayakta kalabilen az sayıda örneklerinden birisi de Tunus'ta. El Jem (El Djem) şehrindeki Roma kolezyumu, bugün önemli bir sanat eseri olarak titizlikle korunmakta. Unesco'nun da dünya mirası olarak kabul ettiği bu yapıyı, 1980'li yıllarda bir Fransız "usta parfümör" ziyaret eder. Bu ziyaretin zihinsel mi yoksa fiziksel mi olduğu konusu benim için şimdilik muamma. Ve Derby’nin oluşturulma fikri de böylece ortaya çıkmış olur.


1985 yılında Guerlain parfüm evi, Derby isimli erkek parfümünü piyasaya sürecekti. Parfümün yaratıcısı Jean-Paul Guerlain, bu parfümün ilhamını Tunus’taki kolezyumdan almıştı. Burada amaç, kolezyumda yüzlerce yıl önce koşturulan atlara bianen, parfümün deri temalı olması mıydı? Muhtemelen evet. Hatta şişe tasarımı bile Roma İmparatorluğunun arması olan kartal figürüne benziyordu. İşte bazı yorumculara göre "şimdiye kadar yapılmış en iyi erkek parfümlerinden birisi" olan Derby'nin kısa hikayesi böyle denilebilir.     

Bu tarihi önemdeki parfümün eski versiyonunu (vintage) kullanıyorum. Kartal (Eagle) şişe denilen ve artık çok zor bulunan orijinal formülasyon Derby ile tanışmak benim için gurur verici. Kendimi şanslı azınlıktan birisi olarak görüyorum. Bir de 2012 yılında uzun ince dikdörtgen forma sahip, yeni şişe tasarımıyla tekrardan piyasaya sürülmüş durumda.

Derby, kendi sitelerinde fujer-şipre-deri olarak sınıflandırılmış. The Exclusive Collections’un altında “Les Parisiens” serisinin üyesi olarak gösterilmiş. Tanıtımı şöyle yapılmış:

"Derby'i oluşturma fikri, Jean-Paul Guerlain'in vizyonu çerçevesinde, Tunus'taki El Djem anfitiyatrosunu ziyaret ettikten sonra ortaya çıkmıştır. Pirinçten yapılmış hissi veren bu koku, cesur erkeklere adanmıştır. Sıcak ve şehvetlidir. Erkekler için şık bir zırh. Derby, vahşilik ve uygarlığın karışımıdır: Baskın baharatların akını, odun ve deri. Zeki ve rafine erkeğin imzasıdır. Eşine az rastlanan fujer, şipre ve deri akorları saygı ve hayranlık uyandırır. Bir tarzın en mükemmel örneği.”


Derby'i üzerime ilk sıktığımda karşıma 1970'li yılların şiprelerini hatırlatan tozlu ve eski bergamotla turunçgiller çıkıyor. Bir çok yüksek kaliteli şiprede karşıma çıkan nostaljik ve eski turunçgiller gayet güzel ve rafine. Oldukça da yoğun ve keskin. Başlangıcına hayran olamasam da çok başarılı buldum. Bir süre sonra orta notalara geçiliyor. Asıl şölen bu andan itibaren başlıyor. Turunçgiller ve bergamot geri çekilirken onların yerini tatlı baharatlar alıyor. Karanfil ve karabiber olabilir. Biraz da erkeksi çiçekler ve aromatik otlar mevcut. Orta kısmı harika diyebilirim. Son kısımda yine büyük değişim var. Tatlı baharatlar ortadan kaybolurken müthiş bir deri sizi selamlıyor. Deriye gerilerden meşe yosunu da eşlik ediyor. Gayet şık ve erkeksi. Son kısımda etkileyici. Böylece tenden ayrılıyor.

Derby’in başlangıcı oldukça yoğun geldi bana. Oysaki çok fazla da sıkmadım hiçbir kullanımda. İki fıs bile ilk başlarda fazla geldi. Onun içindir ki abartılı kullanmayın derim onu. Yoksa hem sizi hem de etrafınızı rahatsız etmesi olasılık dahilinde.

Derby, 1980'li yılların tatlımsı baharatlı deri kokularının belki de en iyisi. Başlangıçta şipre olarak kendisini gösteren, sonrasındaysa fujer karakterini benimseyen yapısıyla ilgi çekici bir eser olarak değerlendiriyorum onu. Yer yer erkeksi ve maço yer yer kadınsı nüanslar içeren yer yer cinsiyetsiz bir klasik gibi davranan Derby, ders veriyor adeta parfüm nasıl olur diye. Rahatlıkla niş parfümlerle rekabet eder, bir çoğunu da geride bırakır eski formülasyon Derby.

                                                                          Resim: Basenotes

Başlangıcı biraz büyük kız kardeşi Mitsouko'yu andırıyor. Orta kısmı Obsession, Bois du Portugal, New York paralelinde. Son kısımsa size özel bir deri kokusu sunuyor. Adeta el işçiliği ile yapılmış deri çanta yada ayakkabı gibi. Çok değerli, az bulunan, emek sarfedilmiş, detaylı ve zengin. Özel bir koleksiyon parçası olarak düşünülebilir.

Dikkatimi çeken yanlarından birisi de tatlılık oranı oldu. Tatlılık tenimde başlangıçta çok azken, orta kısımda oldukça hissedilir hale geldi. Fakat günümüzün modern ve bol şekerli sıkıcı parfümlerindeki gibi değil. Yine de kimilerine fazla gelebilir.

Derby, en büyük pişmanlıklarımdan birisi. Bu zamana kadar böylesine nefis parfümü neden keşfedemedim diye kendime kızıyorum. Olabilecek en iyi erkek parfümlerinden birisi gerçektende. Derby, çok şık, rafine, kibar, saygı duyulası eski Fransız beyefendisi gibi. Üzerine tam oturmuş takım elbisesi, şapkası, elinde şemsiyesi, yeni boyanmış pahalı deri ayakkabıları ve ceketinin ön cebindeki takımıyla uyumlu mendiliyle, 1960'lı yıllardan fırlayıp gelen bir adam adeta.


Bu parfümü kimler mi kullanmalı? Frank Sinatra dinleyen, Orson Welles'in oyunculuğunu takdir eden, Oscar Wilde'in oyunlarını seven, Edgar Allan Poe'nun kısa öykülerini okuyan, David Lynch'in yönettiği filmleri izlemekten keyif alan, sadece Michelin yıldızına sahip mekanlarda yemek yiyen, Mercedes değil Aston Martin kullanan, şaraplar hakkında ortalama üzeri bilgiye sahip, kırklı yaşlarına gelmiş, hayatın bir çok badiresini atlatmış ve onları potasında eriterek gusto sahibi olabilmiş erkeklere uyacaktır Derby.

Peki Derby modası geçmiş bir aktör mü? Hani yaşı ilerledikçe filmlerde veya dizilerde yer bulamayan Yeşilçam oyuncuları gibi mi? Tabi aktörler ile parfümler arasında böyle bir bağlantı kurmak doğru olmayabilir. Evet Derby eski kokuyor. Günümüzün parfümlerine benzemiyor. Genç arkadaşlar ona burun kıvırabilirler ve dedelerini hatırlattığını düşünebilirler. Zaten Derby’nin de on sekiz yaşındaki genç arkadaşlarla pek işi yok. Pek alışılmış ve modern kokmasa da bence 2013 yılının şu son günlerinde hala severek kullanılacak bir arkadaş olarak görüyorum kendisini.

Parfüm yazarı Luca Turin, Derby'i dumansı odun kokusuna benzetmiş ve beş üzerinden beş vererek en iyi parfümler listesine almış. Ayrıca "Tüm zamanların en iyi on erkek parfümünden birisi" olduğunu belirtmiş. Bu konuda Turin'e katılıyorum ve bende en iyi parfümler listeme ekliyorum zaman kaybetmeden.


İlk çıktığından itibaren sadece EDT olarak üretilmiş. Sonbahar-kış mevsimi için daha uygun. Bulabilirseniz eski kartal şişe olarak tabir edilen versiyonunu alın. Bunu çok sık söylemem ama bu tarz kokuları seviyorsanız gözünüz kapalı alın ve keyfini çıkarın.

Bravo Guerlain, bravo Derby…

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/9

27 yorum:

  1. top 10 listesi yenilenecek anlaşılan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. oo 7.ci sırada..keşke costume national homme da o listeye girse..şöyle 9,5 a falan:) hak ediyor bence..

      Sil
    2. 9.5 biraz abartılı olur bence Costum National Homme için :)

      Sil
    3. yok hocam puan olarak değil, sıra olarak.. 9,5 uncu sıraya..:)şöyle etat libreyle sergeye bi omuz atıp aralarına girip safları sıklaştırabilirler:)

      Sil
  2. raşit bey yorumda yer alan yağlı boya tablonun kime ait olduğunu biliyorsanız paylaşırmısınız acaba?. hoşuma gitti bir yerlerden bir kopyasını bulup eve asmam gerek. teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. PARFÜM KONUSUNDA ACEMİ OLDUĞUN BU SON YAZINDA TESCİLENDİ.:):)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Harbiden acemi bu adam adsız. Hatta o kadar acemi ki yığın yazıyor, aldırıyor ve doğru analiz ediyor. Yahu siz Yokmusunuz. Biriniz de bi tarafına güvenip yapamaz şu işi.

      Sil
    2. He Utku he! Sen nesin kardeşi mi?

      Sil
  4. Çok güzel bir inceleme olmuş keyifle okudum. Uzun zamandan bu yana beklediğim bir incelemeydi. Demek ki gerçekten övgüyü hak ediyormuş.

    YanıtlaSil
  5. ilk defa saklınotalarda görmüştüm ve listeme almıştım. Bulamadığım için (ve de yurtdışı forumlarda, yeni versiyonunda, guerlain'ın güzelim parfümü kepaze ettiğini okuduğumdan) en çok arananlar listemin ikinci sırasında ( diğeri de mouchoir de monsieur) bekliyordu. Şimdi yaramı deştiniz raşit bey.
    MS

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mouchoir de Monsieur elimde var. Önümüzdeki haftalarda onu da yazacağım.

      Sil
    2. sabırsızlıkla bekliyorum
      MS

      Sil
  6. Peki yeni formülasyonu nasıl derby nin karşılaştırsan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeni formülü denemedim ama 1-2 kişi karşılaştırmış farklı yerlerde. Kimisi yenisi kimisi eskisini daha başarılı bulmuş.

      Sil
  7. Bu versiyonu koklama şansım olmadı fakat yeni versiyonu denedim ve dedim ki, o kadar konuşulan parfüm, neredeyse en iyi erkek kokusu gösterilen parfüm bu olamaz dedim. Ve sonra dedim ki. Dior Homme 2009 da bombayken şimdi onun gölgesinde bir mum ışığı kadar sönük. Ve tekrar yineledi umarım eski derbY enfestil ve onu kollama şansına nail olurum. Her istediklerimi deneyebildiğim gibi

    YanıtlaSil
  8. nereden alabiliriz, online satış sitelerinde bulamadım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Derby'nin benim denediğim eski versiyonu artık üretilmiyor. Yeni Derby'i bile mağazalarda bulmak mümkün değil. Ancak yurt dışından bulunabilir. Araştırmak gerek yurt dışı online siteleri.

      Sil
  9. millete cakma parfum kakaladin cakma komiser seni !!!

    YanıtlaSil
  10. Habit rouge incelemesi bekliyoruz :)

    YanıtlaSil
  11. Bu parfüm 1889 yılında üretilmeye başlanmış. Parfüm ve koku kültürü ne kadarda eski değilmi? Benim rahmetli dedemin babası bu devirde yaşamış ve 92 yaşındaki dedem bırakın kolonyayı ekmek bulamayacak zamanlar yaşamış.. yokluk içinde de koku merakı varmış ve olacak..
    Bu parfüm hakkında o kadar çok şey duydum ve okudumki, tam bir şehir efsanesine dönüşmüştü artık kafamda.. Onu parmaklarımın arasında tutuyor olmam birazdan koklayabilecek olmam bende heyecan ve panik yaratıyor!! Bunu anlatmak çok zor değerli koku severler..

    ilk aldığım cep telefonu, ilk kez istanbulu görmek, bununla eşdeğer sanırım.. Çok koku ve parfüm biliyor bu burun ama stadta maç izlemekle tv de maç bakmak aynımı sizce? Bu parfümün çok methini duydum çok !!

    ..Ve sprey’in üst kısmına baş parmağımla dokunuyorum.. ilk temas tensel ve görsel.. yavaşça bileğime eyiliyorum..
    Buda nesi böyle diyorum kendi kendime? Başrolde limon var.. biraz bergamut.. ve biraz turunçgil sanırım ama koku tatlımsı değil ‘ekşi’. Öyleki bergamut, turunçgil ve limonun kokusu ıslak deri parçası gibi bir kokuya dönüşüyor..En alttan taa derinlerden bir yerden hafif çiçek kokuları geliyor ama çok seçemiyorum belki papatya belki yasemin belkide lavanta gibi.. inanın koku herkesin deneyebileceği gibi değil hatta bazılarınızın midesi bulanır.. çok eski kokuyor bu parfüm daha doğrusu eskiden böyle kokuyordu parfümler ne bulursa koymuş hiçbir dozaj ayarı yok.. sanki savaş yıllarında yapılmış gibi düzensiz itinasız bence..
    Bu bir kabus benim için.. uzaya ilk astronotu yollamak için yıllardır çalışıp roketi icad ettikten sonra dünyanın etrafının cam fanusla kaplı olduğunu öğrenmek gibi bir şey..
    Luca turin bu kokuyu yere göğe sığdıramamış nasıl bir burun bu ya? Saf dalından koparılmış bir nergiz bu tür parfümlerden binlerce kat daha güzeldir bence.. hiç doğallık yok bu parfümde.. inanın yazmayacaktım parfüm hakkındaki düşüncelerimi merakınıza yazık emeğinize zamanınıza yazık..
    Alman arkadaşlarımın bu durumu anlatan çok güzel bir sözü var.. ‘schrecklich’
    Akılda kalan ilginç parfüm yorumu; duyduğum en ilginç ve ben bunu nasıl düşünmedim dediğim yorumdu.. ‘‘ Yaşlılar tuvaletten çıkınca elini soğuk suyla yıkıyorlarda pek temizleyemiyorlar ya işte aynen elde kalan o koku tam bu koku’’ (bir hemşire)
    ‘ağzı açık kalmış limonlu kolonya gibi kokuyor ama limonu çürümüş yada içine su katmışlar’
    Denek sayısı:55
    Erkek denek: 36
    Kadın sayısı:19

    48 kişi ‘bu parfümü beğenmedim’ ‘bazılarıda asla almam’ dedi bir kişide ‘taharat kokusu’ koydu jicky’nin adını(hemşire)
    4 kişi kararsız kaldı ne iyi ne kötü sınıfına sokmadılar( fiyatını ve parfümün geçmişini anlatmadım bile)
    2 kişi diğer parfümlerin bazıları çok ağırdı bu en azından hafif fazla yakmıyor burnu dediler ( herhalde cruel intention’ı kast ediyorlar?)
    1 kişi ‘beğendim kullanırım oda parfümü gibi kokuyor dedi’
    Kokular diyarına yolculuk

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 100 kişiye denettin yani bu pahalı parümü.. amma bonkörsün :) yada sallıyorsun.

      Sil
  12. Derby nin yeni şişesindeki yeni formülasyon (bahsettiğiniz) yorumlarınız dışında mı? Harwey N.de Derby varmı bilmiyorum. Malum varsa denemek şart. Ancak o kadar güzel yorumlamışsınız ki Kilian/ sacred wood arasında kaldım. Yaz için kullandığım Guerlain Vetiver de ki şansımı gene Guerlaın /deby ile devam ettirmek isterim. Sn Ustadım, fiyatı konusunda da bariz bir fark yok ise denemiş olduğum Kilian da kaldı aklım.Yardımcı olurmusunuz.Eski kafalılık böyle bişey: Yaz da kışda aynı marka saplantılığı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Derby'nin yeni şişesindeki halini kullanmadığım için bir şey diyemeyeceğim. Harvey Nichols'da Derby olmayabilir, yine de bir sorun isterseniz.

      Sacred Wood'u henüz denemediğim için kıyaslama yapamayacağım. Fakat Derby'nin yeni şişesindeki halinin de gayet başarılı olduğu söyleniyor. En iyisi sizin deneyip, kararınızı öyle vermeniz, çünkü parfümleri kullanacak olan sizsiniz ve bu noktada sizin kararınız daha önemli.

      Sil
  13. Yeni formülü denedim bugün.Azzaro pour homme baya benziyor

    YanıtlaSil