30 Ağustos 2015 Pazar

Hermes – Un Jardin Sur Le Toit (2011)


Hermes – Un Jardin Sur Le Toit (2011)

"Önceden bahçe temasına sahip üç parfümümüz vardı. Arkadaşlarıma ve müşterilerimize daha farklı denemeler yapmamız gerektiğini söyledim. Ama onların cevabı şu oldu: 'Hayır, bahçe temalı kokuları seviyoruz.' Tamam ama bu seferki bahçe temalı koku farklı olmak zorunda diye düşündüm. Jardin serisinin önceki parfümleri egzotik bahçeleri merkeze alıyordu. Hermes'in genel sanat yöneticisi Pierre-Alexis Dumas ve ben, bu seferki ‘Jardin’ parfümünde Hermes'in binasındaki şehir bahçesinden esinlenmenin daha eğlenceli olacağını düşündük. Ben o bahçede biraz zaman geçirdim ve oradaki hissiyatı algıladım.

Hermes binasının çatısındaki bahçede çoğunlukla ağaçlar var (manolya, elma ve armut). Bu ağaçlarla karışan çiçekler de var. Hatta meyvelerden çok çiçek kokusu hakim o bahçede."

Parfüm Merakı, bahçe, bahçe diyorsun da hangi bahçe burası demekte haklısınız. Yukarıdaki söyleşide Hermes'in baş parfümörü Jean Claude Ellena'nın bahsettiği bahçe, Hermes'in Paris'teki 24 Rue Faubourg Saint-Honore adresindeki merkez binasının çatısında bulunan bahçe. Hermes'in binasının terasında örneğine fazla rastlamadığımız güzellikte bir bahçe mevcut. Birçok binanın çatılarında birbirinin aynı kiremitlerin bulunduğu yeni apartmanlardan ziyade, Hermes yönetimi en üst katı açık bir bahçeye çevirmiş. Tabii bu çatıdaki bahçe kavramı, dünyanın farklı metropollerinde zaman zaman karşımıza çıkıyor. Fakat Hermes'in terasında bulunan bahçede, onlarca çeşit çiçek ve ağaç bulunmakta.


İşte 2011 yılında Jean Claude Ellena ve Pierre-Alexis Dumas, Hermes binasının çatısındaki bahçeden ilham alarak yeni parfümleri Un Jardin Sur Le Toit'i meydana getirdiler. Zaten parfümün ismi "Çatıdaki Bahçe" anlamına geliyormuş. Tabii bu bahçenin parfüme ilham vermesini sağlayan ana sebep, şehrin ortasında olması. Çünkü biliriz ki çoğu zaman şehirlerin merkezleri asfalt ve betondur. Hermes'in şehirdeki bir bahçeden esinlenmesi belki de moderniteyi içinde barındıran esprili bir tezat olarak düşünülebilir. Paris ve bahçe...

Neyse konuyu daha fazla uzatmadan geçeyim parfümün incelemesine. Un Jardin Sur Le Toit'i üzerime sıktığımda tatlı ve modern aromayla karşılaşıyorum. Başlangıçta meyveler ve gülün hakimiyeti var. Tatlı elma, ondan daha tatlı armut ve gül üst notalara hakim olmaya çalışıyor. Elma geri planda kalırken, armudun tatlılık oranı biraz fazla. Gül ise çiçeksi değil meyvemsi verilmiş. Üst notalar ferah ve lezzetli. Orta kısımda çiçekler ekleniyor kompozisyona. Kendi sitelerinde bahsettikleri manolyayı dikkate almak lazım. Gül ve armudun işbirliği orta kısımda da devam ediyor. Orta bölüm hala meyvemsiyken, gerilerden gelen o yapıyı hemen tanıyorum. Un Jardin Sur Le Nil, De Bachmakov ve Terre d'Hermes'te tekrar edilen ve benim tuzlu portakal olarak tanımlayabildiğim koku karşıma çıkıveriyor. Kimilerinin kavuna benzettiği orta kısım gayet güzel. Alt notalarda, orta bölümdeki o imza koku devam ediyor. Meyvelerin gücü azalıyor. Kadınsı olmayan nötr güle, saydam, hoş bir misk katılıyor. Kapanışı gayet güzel.

Un Jardin Sur Le Toit, yeşil kokan meyveli-çiçeksi karaktere sahip. Kimilerinin çimene benzettiği yeşil koku, meyvelerle (elma, armut ve kavun) iyi uyum sağlamış. Manolya ve gülün verdiği çiçeksi etki, abartılı şekilde kadınsılık barındırmıyor. Zaten parfümün uniseks olarak pazarlandığını söylemeliyim. Fakat yine de gerek gül ve manolya gerekse epey tatlı verilmiş armut, onu azıcık kadın kullanımına yakınlaştırıyor. Erkeksi parfüm sevenler derneğinin üyesiyseniz, sizin için uygun olmayabilir bu parfüm. Fakat bence erkekler rahatlıkla kullanabilir onu.


Un Jardin Sur Le Toit, modern, canlı, cıvıl cıvıl bir parfüm. Un Jardin Sur Le Nil'deki neşeli ve hayat dolu yapı, adeta burada tekrarlanmış. Tek farkla: gül ve armut. Parfümün genel yapısını ten üzerinde kardeşi Un Jardin Sur Le Nil'e benzettim. Nil'deki mangoyu çıkarıp, armut ve gül eklersek, çok büyük ihtimalle Toit'e ulaşabiliriz. İki parfüm de hissedilir oranda yeşil kokuyor. İkisi de meyveli ve ikisinde de çiçeksilik mevcut. Bu anlamda düşünürsek Toit'in çok özgün bir kompozisyon olmadığını söyleyebilirim. Fakat kıyafet üzerinde Nil’den ziyade armutlu ve güllü yüzünü ortaya çıkardı. Bu anlamda ilginç bir deneyim oldu Toit.

Şunu belirtmek gerekir ki Toit, yüksek kaliteli bir parfüm. Yapaylığın rastlanmadığı kokusu çok duru, masum, barışçıl ve naif. Evet sanırım doğru kelime naif. Jardin serisinde Nil ile birlikte ikinci en sevdiğim üye olmayı başarıyor Toit. Bu tür yeşil çiçeksileri sevdiğimden midir yoksa Ellena'nın o anlatması zor imza kokusunu burada bulduğumdan mıdır bilemiyorum ama Un Jardin Sur Le Toit'i sevdim ve hemencecik benimsedim. Her ne kadar Voyage ve Jour d'Hermes'i pek benimseyemesem de Ellena bu sefer kalbimi kazanmayı başarıyor Toit'le.

Ferah, saf ve lezzetli parfüm arıyorsanız Un Jardin Sur Le Toit emrinize amade. İlkbaharın canlılığını ve yaz mevsiminin sıcacık mutluluğunun şişelenmiş hali sanki Toit. Onu "geç kız parfümü" olarak niteleyen yorumculara saygı duyuyorum. Ben de parfümün otuz beş yaş altı kişileri hedeflediğini düşünüyorum. Ama benim için yaş, ırk, dil ve zaman farkı yoktur diyen dünya vatandaşıysanız, o zaman buyurunuz ve tadını çıkarınız Toit'in.


Parfümün tek olumsuz diyebileceğim tarafı tatlılığın biraz fazla olması. Tatlılık büyük ihtimalle armut notasından geliyor. Özellikle başlangıçta epey tatlı davranıyor. Orta notalarda biraz azalıyor tatlılık. Artık eskisi kadar tatlı parfümleri sevemiyorum. Eğer bu parfümü 2011 yılında deneseydim çok daha fazla severdim ve tatlılığına aldırmazdım ama artık değil. Ondaki tatlılık oranı benim için bile biraz fazla.

Kalıcılığı ve fark edilirliği bir EDT için gayet iyi. Sabah sadece 3-4 fıs uygulayıp odaya bıraktığım tişörtümdeki Toit’in kokusunu, akşam eve gelip odaya girdiğimde rahatlıkla algıladım. Yaklaşık sekiz saat sonra bile tişörtün buram buram koktuğunu şaşkınlıkla fark ettim. Kumaş üzerinde, ferah bir EDT için gayet iyi kalıcılığa sahip. Ten üzerinde etkisi daha az oluyor ne yazık ki. Günlük kullanıma rahatlıkla uyabilecek yapısıyla, gerek ofiste gerekse dışarıda kokusu yadırganmayacak bir arkadaş Toit. Çoğu kişinin sevebileceği ve övgüler alabileceğiniz kokusu, bu anlamda sizi mutlu edebilir.

Bir yorumcunun şu sözüne hak vermemek elde değil: "O mükemmel değil ama mükemmele yakın!"


Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/8

2 yorum:

  1. Uzun zamandir blogu rakip edip epeyi parfum denedim sayenizde sağolun. Just cavalli kullaniyordum ve bitti yeni bir kokuya gecmek istiyorum ama cok kararsiz kaldim. Rn büyük sorun tenim parfümü emmiyor gibi geliyor koku üstümde kalmiyormus hissi yaratiyor bende 20 yasinda universite ogrenciisyim bu yuzden onceligim kalici kokular oluyor
    -dior homme intense
    -creed green Irish tweed
    -acqua di gio
    Aklimda bu 3 parfüm var sizce kalicik, koku guzelligi ve en önemlisi kokunun benimsenmesi acisindan hangisini onerirsiniz yada bunlar harici bir tavsiyeniz olur. Fikirleriniz ve tavsiyeleriniz benim için cok onemli cevaplarsaniz cok sevirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar,

      Ne yazık ki uzun zamandır parfüm önerisi veremiyorum. Bizim parfüm forumumuza üye olup, oradaki Parfüm Tavsiyesi İsteyenler başlığına yazarsanız, deneyimli arkadaşlarımız yardımcı olacaklardır.

      Adresimiz şu: http://parfummerakiforumu.blogspot.com.tr/

      Sil