2 Nisan 2017 Pazar

Montale – Black Aoud (2006)

Muhtemelen dört yıl önce, ilk Montale parfümü deneyimini yaşamıştım. O zamanlar bu kadar fazla niş parfümevi ve böylesine parfüm çeşitliliği olmadığını düşünürsek, Montale, Creed ile birlikte en popüler markalardan birisi olma yolunda ilerliyordu. 2003 yılında kurulduğu belirtilen Montale’nin, 2006 çıkışlı parfümü Black Aoud, hiç şüphesiz ki markanın yıldızıydı. Neredeyse bütün parfüm platformlarında adından söz ettiren Black Aoud, 2017 yılında bile hala markanın en bilinen kokusu olarak geçiyor.

Parfüm dünyasına yeni yeni merak saldığım o zamanlarda Black Aoud’u epey kullanmış ve hakkında bir kaç şey de karalamıştım. Aradan geçen zaman içinde tekrardan kullanmak istedim Black Aoud’u. Bakalım Montale’nin göz bebeği Black Aoud ile ilgili fikirlerim ne kadar değişmiş.

Kendi sitelerinde Black Aoud’u “İkonik Montale” olarak tanıtmışlar. Aslında Black Aoud’un 1993 yılında ilk defa tasarlandığından bahsetmişler. “Gerçek oryantal koku deneyimi” olarak Pierre Montale’nin kompozisyonu oluşturduğunu belirtmişler.

Black Aoud’un açılışı yoğun öd esansıyla gerçekleşiyor. Plastiğimsi ve yapay öd ağacına ilerleyen dakikalarda safran ve kırmızı gül eşlik etmeye başlıyor. Gülün, neredeyse baharatlı ve sıcak verilişini beğendim ama aynı şeyi öd ağacı için söyleyemeyeceğim. Son kısımda gül-öd ikilisine misk katılıyor ve parti bitiyor.

buyuk aoud yen en

Genellikle uzun uzadıya yer verdiğim nota incelemesi bu sefer kısa sürüyor çünkü Black Aoud, detaylı ve zengin kokmuyor. Tek düze ilerleyen, neredeyse hiç değişmeyen, sürpriz yapmayan ve derinliği olmayan bir eser. Karanlık ve koyu öd-gül ikilisini merkeze alan Black Aoud, kalite anlamındaysa beni asla tatmin edemiyor.

Safranlı, ödlü, güllü, miskli bir parfüm Black Aoud. Başka da bir numarası yok. Öd ağacının kullanımı bakımından ve genel yapısı anlamında diğer Montale parfümlerine benziyor Black Aoud. Koku güzelliği anlamında çok daha hoş öd temalı parfümlerle tanıştım. Bu anlamda Black Aoud’un pek bana göre olmadığını bir kere daha anlıyorum. Sebebi şu…

Belki de yanlış bir tanımlama ama bu tür yapay kuru öd notasını çamaşır sularına benzetiyorum çoğu zaman. Oldukça rahatsız eder beni çamaşır suyu kokusu ve Black Aoud ne yazık ki benim için kırmızı alarm derecesinde saldırgan ve yapay. Öd kullanımı sert ve kaba. Evet, sanırım bu yazının özeti bir önceki satırdaki iki kelime: Sert ve kaba. Ve zaman zaman baş ağrısı da yaptı bünyemde Black Aoud.

Öd temalı parfümlerin atalarından sayılan ve 2006 yılı için gayet cesur ve iddialı bir koku formu olan Black Aoud, 2017 yılı için bence gayet vasat ve tahammül edilmesi zor. Anlıyorum ki Black Aoud ile yıldızımız barışamayacak. Aradan geçen yıllarda bu durumu değiştiremiyor.

hed aoud yen

Yine de niş parfümlere ve özelde öd temasına meraklıysanız, Black Aoud, alınmasa bile denenmesi gereken bir arkadaş. Sadece Montale’nin değil, niş parfümcülüğün önder isimlerinden birisi. Almadan önce mutlaka denemenizi öneririm çünkü herkesin sevebileceği gibi değil. Arap-Ortadoğu dünyasına daha yakın tarzının olduğunu ve günlük kullanımda konforlu olmayacağını aklınızın bir köşesinde tutun.

Bu parfümü kimler mi kullanır? Dubai’nin orta sınıfına ait kimseler. Ülkemizden örnek vermem gerekirse, artık torun torba sahibi olmuş cami eşrafından amcalar. Muhtemelen cemaat liderleri de sevecektir Black Aoud’u. Cübbeli Ahmet Hoca veya Adnan Hoca neden kullanmasın 🙂

EDP formundaki Black Aoud için kimi kullanıcıların reformülasyona uğradığına dair iddialar ciddiye alınabilir. Eskiden de performansı çok güçlüydü, şimdi de hiç fena değil. Saldırgan tarzını dikkate alıp, fazla kullanmamanızı öneririm yoksa hem sizin hem de etraftaki kişiler için rahatsız edici olabilir. Kalıcılığı yeterli. Bence erkek kullanımına daha yakın. Tam bir kış parfümü. Sıcak ve ılık havalarda kullanmanızı önermem. Genç arkadaşlardan ziyade yirmi beş hatta otuz yaş üzeri kişilere önerebilirim. Kokusunu, markanın sahibi ve kurucusu Pierre Montale tasarlamış.

hava aoud yen

Not: Bu parfümü bana ulaştıran Dinçer beye teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/5

30 Mart 2017 Perşembe

Rasasi – Daarej Pour Homme

İsmi yurt dışı merkezli parfüm platformlarında sıkça geçen bir maka Rasasi. Ülkemizde satışı olmadığı için pek bilinmiyor. Kimi parfümleri, deneyimli kullanıcılar tarafından olumlu yorumlar yapılan Rasasi’nin ana vatanı Birleşik Arap Emirlikleri. Merkezi ve üretim tesisleri Dubai’de olan Rasasi markasının, genellikle Ortadoğu coğrafyasında güçlü olduğu biliniyor. 2017 yılı itibariyle 60’dan fazlaya ülkede satılan Rasasi parfümleri, uygun fiyatlı ürünleriyle, bu segmentin önemli isimlerinden birisi olma yolunda ilerliyor.

Tabii Arap coğrafyasına ait olması sebebiyle çok sayıda, o yöreye yakın kokulara sahipler. İçeriğinde öd ağacı ve gül bulunan oldukça fazla parfümleri var fakat bir süredir Rasasi’nin daha Avrupai diyebileceğim kokusuyla hasır neşirim. Daarej Pour Homme, kendi sitelerinde “baharatlı, seksi ve romantik” olarak tanımlanmış.

Daarej Pour Homme’un başlangıcı oldukça tuhaf. Tarçın olduğunu düşündüğüm metalik baharatlı açılışında bir parça çikolatamsı yapı da var gibi. Açıklanan üst notalarında kakule, kimyon ve pelin otu olan Daarej Pour Homme, sıcak ve şekerli olmayan baharatlarla başlıyor ve öyle de devam ediyor. Orta bölümde ve son kısımda büyük değişim yaşanmıyor. Kimi kullanıcılar gülden bahsediyor ama bana pek de mümkün gelmiyor gül. Gerçi açıklanan orta notasında gül var. Eğer gül varsa da hiç de alıştığımız gibi verilmemiş. İlerleyen saatlerde yapay tonka fasulyesi ve kötü bir vanilya kapanışı yapıyor.

Kafamı karıştıran ve bir koku grubuna oturtamadığım Daarej Pour Homme için yumuşak-kremsi baharatlı oryantal diyebilirim belki de. Metalik ve plastiğimsi baharatlara eşlik eden garip sabunsuluk, anlamsız şekilde hafiften kadınsı hissiyat veriyor. Ambersi sıcak baharatlar çok keskin değil ama bariz şekilde metalik ve düşük kalitede.

tek daarej yen

Kompozisyonun bütünü detaylı değil. Tek çizgide ilerliyor, vasat kalitede ve piyasaya işi. Bir yorumcunun onu saç spreyi kokusuna benzetmesine katılıyorum. Daarej Pour Homme hakkında ne diyeyim bilemiyorum. Kokusu bana göre değil. Markanın genel Arap-Ortadoğu çizgisine uymuyor. Arada derede kalmış hali var. Biraz ucuz market parfümlerini hatırlattı bana. Kimi arkadaşların övgülere boğduğu Daarej Pour Homme’da ben mi bir şey kaçırıyorum yoksa abartma hastalığı bulaşıcı mı karar veremiyorum.

Sonuç olarak oldukça yapay bir sıcak baharat-tonka-vanilya parfümü. 25 yaş altı deneyimsiz arkadaşları tavlayabilecek bu kompozisyon, benden geçer not alamayacak gibi görünüyor.

EDP formunda. Kalıcılığı iyi, fark edilirliği yüksek değil. Sonbahar-kış kullanımı için uygun. Günlük kullanımda sırıtmaz.

yatik daarej yen

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği: 10/5

26 Mart 2017 Pazar

Rania J – Ambre Loup (2012)

Sizlerle beraber çıktığım parfüm yolculuğunda beni en heyecanlandıran durum yeni markalar. Özellikle 2000’li yıllardan sonra parfümeri sektörünün büyüklüğü, çok sayıda küçük yatırımcı ve parfümör tarafından keşfedilmiş durumda. Art arda açılan onlarca yeni niş parfümevinin eserleri, rafları süslüyor. Fransa merkezli yeni sayılabilecek niş parfümevi Rania J de isminden yavaş yavaş söz ettirmeye başlıyor. Rania Jouaneh’in kurduğu ve kokularını tasarladığı Rania J markasının en bilinen parfümü olarak Ambre Loup gösterilebilir.

Kendi sitelerinde odunsu oryantal olarak sınıflandırılmış Ambre Loup. Parfümün açılışı keskin ve kuru baharatlarla gerçekleşiyor. İlk saniyelerdeki kuru tarçın, adeta burnu yakan cinsten. Tarçına ilerleyen dakikalarda karanfil güçlüce eşlik etmeye başlıyor. Bu andan itibaren hafiften tatlanıyor Ambre Loup ama asla çok değil. Orta kısımda baharatlı ana yapıya odunsular katılıyor. Kuru ağaçlar ve dumansı tütsü, orta bölümü daha da zenginleştiriyor. Geleyim kapanışa. Alt notalar da gayet başarılı. Tatlı olmayan vanilyaya eşlik eden yüksek kaliteli odunsular neredeyse hatasız.

Ambre Loup, öncelikle sıcacık bir parfüm. Gerek baharatlar gerekse reçineler onu sıcak hale getiriyor. Kısaca tanımlayacak olsaydım şöyle derdim: Kuru baharatlı reçinelerin hakimiyetindeki dumansı ağaçlar ve tütsü işbirliği. Tabii parfüme ismini veren amberi ve hayvansallığı unutmamak gerekiyor. Fakat bu iki nota, bence büyük yer kaplamıyor ana tabloda.

Peki onu sevdim mi? Sevmek ne kelime bayıldım. Son zamanlarda denediğim en başarılı parfüm Ambre Loup. Bir kere her nota o kadar kaliteli verilmiş ki yapaylık bulmaya çalışıyorum ama nafile. İkinci olarak çok doğal kokuyor. Hem baharatlar hem de ağaçsı-tütsü gerçeğe o kadar yakın ki… Üçüncü olarak çok zengin ve detaylı kokuyor. Başlangıcındaki baharat zenginliği, orta kısımdaki dumansı-reçinemsi gizem ve sonlardaki sade ve sakin yapı müthiş. Genellikle vasat verilen ağaçsılık burada çok özenli ve olabilecek en yüksek kaliteli haliyle verilmiş. Ayrıca parfümün ana unsurlarından olan karanfil, tam sevdiğim gibi kullanılmış. Dumansılık ve reçineler gayet dengeli.

top loup yen

Eğer Budizmi bir parfümle anlat deseniz listemin üst sıralarında yer alır Ambre Loup. Bir tarafıyla barışçıl, bir tarafıyla mistik, diğer tarafıyla meditatif hali var. Küçük çaplı bir başyapıtla karşı karşıyayız muhtemelen. Bravo ve teşekkürler Rania J.

Kimi yorumcuların Chergui’ye benzettikleri Ambre Loup, ondan çok daha az tatlı ve daha kuru. Aralarında büyük benzerlik olmasa da bir parça andırdığı söylenebilir. En az Chergui kadar sevdim Ambre Loup’u. Sanırım bu tür parfümlere karşı zaafım var 🙂

Karanlık ama sabunsu değil Ambre Loup. Reçinelerin marifetiyle sıcacık kokan ve insanın içini ısıtan bu harika eser, buz gibi kış günlerinin en güzel sürprizi olabilir sizin için. Modern ve yüksek kaliteli kokusu, günlük kullanıma rahatlıkla uyum sağlar. Uniseks olarak sınıflandırılsa da erkek kullanımına yakın duruyor. Otuz yaş üzeri, parfüm deneyimi olan arkadaşlara öneririm.

yatik loup yen

Parfümün tasarımcısı, aynı zamanda markanın sahibi Rania Jouaneh. EDP konsantrasyonunda. Kalıcılığı gayet iyi. Fark edilirliği yüksek değil.

Koku Güzelliği:10/9

22 Mart 2017 Çarşamba

Givenchy – Play Intense (2008)

Aman Allah’ım. Bu kadar kötü bir şişe tasarımı nasıl olabilir 🙂 Givenchy’nin Play serisinin şişelerinin MP3 çalar formunda olması 2008 yılı için belki iyi fikirdi ama artık akıllı telefonlar var ve MP3 çalara kimin ihtiyacı var ki? O zamanın favori müzik dinleme aracı MP3 çalar, Givenchy’nin Play parfümlerine ilham kaynağı olmuş gibi görünüyor. Zaten 2008 çıkışlı Play isimli parfümlerin tanıtım yüzü de dönemin en popüler pop ikonu Justin Timberlake idi. Görüleceği üzere Givenchy, Play isimli parfümleri için masraftan kaçınmamıştı. Oysa bu kadar pazarlamaya rağmen, Play ve Play Intense bir türlü beklediği ilgiyi görmedi parfümseverlerden.

4-5 yıl önce kullandığım Play Intense’i, çok hatırlamadığım için tekrardan şans vermek istedim. Belki eski anıları da tazelerim bu şekilde. Kendi sitelerinde odunsu oryantal olarak sınıflandırılmış Play Intense. Yine kendi sitelerinde orta notalarında Amyris Ağacı var ki, parfümlerde fazla denk geldiğimiz bir nota değil. Üst notalarında pembe biber ve alt notalarında tonka fasulyesi olduğunu öğreniyoruz Play Intense’nin.

Parfümün açılışı kremsi modern turunçgillerle gerçekleşiyor. Tatlı turunçgillerden bence baskın olanı mandalina. Ferah olmayan kremsi turunçgil açılışı fena değil. Orta kısımda kremsilik ve tatlılık devam ediyor ama turunçgiller geri plana geçiyor. Orta bölümde tonka fasulyesi bütün gücüyle ortaya çıkıyor. Kremsi tonka fasulyesine biraz da çikolata hissi veren kakao eşlik ediyor. Son kısımda tonka fasulyesi, vanilya ve yumuşak odunsularla birleşiyor. Sıradan bir kapanışa sahip Play Intense.

Öncelikle absürt şişesinin renginin siyah olması koyu ve karanlık parfümle karşılaşacağımızı düşündürüyor. Evet, ferah olmayan bol tatlı karanlık sayılabilecek bir arkadaş Play Intense. Bana göre parfümün ana oyuncusu tonka fasulyesi. Orta kısımdan itibaren ağırlığını arttıran tonkanın etkisiyle iyice şekerli kıvama geliyor. Bu anlamda çok ilgimi çekemedi ne yazık ki. Ayrıca vasat son bölümü de unutmamak lazım. Parfümün ev sevdiğim yeri açılışı oldu.

justin play yen

Givenchy, Play Intense ile şunu yapmaya çalıştı muhtemelen. Rochas Man, L’Instant de Guerlain Pour Homme, YSL – La Nuit de L’Homme, Chanel – Allure Homme Sport gibi modern ve tatlı baharatlı parfümlere rakip çıkarmaya çalıştı. Gerçi Givenchy’nin ünlü parfümü Pi, bu rakiplerle epey savaştı ama Pi’nin eski popülerliğinin kalmadığını söyleyebiliriz. Fakat ne yazık ki Play Intense, bu şöhretli ve esaslı rakipleriyle baş etmekten uzak. Neden mi?

Bir kere Play Intense, kendine özgün kokmuyor. Diğer piyasa rakiplerine çok benziyor, bize değişiklik vaat etmiyor. İkincisi çok düz çizgide ilerliyor ve neredeyse hiç değişmiyor. Üçüncüsü orta kısımdan itibaren kalite hissiyatı zayıf. Dördüncüsü performans anlamında başarılı değil. E daha ne olsun?

Gerçi hakkını yemeyelim, çok yapay kokmuyor Play Intense. Givenchy’nin belli bir kalite dokunuşu var ama çarpıcı ve farklı değil. Genel beğeniye uygun, 30 yaş altı erkeklerin sevebileceği ve günlük kullanımda rahatlıkla kullanabileceği risksiz bir arkadaş. Muhtemelen karşı cinsten de övgüler alacaksınız. E fiyatı da uygun sayılır.

tek play yen

Parfümün tasarımını sektörün tanınan isimleri Emilie Coppermann ve Lucas Sieuzac yapmış. EDT formunda. Kalıcılığı idare eder. Fark edilirliği yüksek değil. Sonbahar-kış için daha uygun.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com’a teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6