4 Şubat 2021 Perşembe

Caron – Le 3eme Homme (1985)

 

“İtalya’da 30 yıl boyunca Borjiyalar hüküm sürdü, bu süre içinde hep kan döküldü, cinayetler işlendi yani hep savaş, kıyım ve terör vardı ama Michelangelo, Leonardo da Vinci ve Rönesansı da onlar yarattı. Oysa İsviçre’de 500 yıl boyunca barış, kardeşlik ve demokrasi vardı ama buna karşılık ne yaratabildiler? Sadece guguklu saati.”

Yukarıdaki replik 1949 yılı yapımı The Third Man filminin en bilinen sahnelerinden olan dönme dolap sahnesinde ünlü oyuncu Orson Welles tarafından söylenmişti. Yıllar sonra kara film akımının en kült filmlerinden The Third Man’i izledim ve İngiliz sinema sanatının medarı iftiharlarından birisine nasıl dönüştüğünü anladım. 1940’lı yılların savaş sonrası Viyana’sının, karanlık, kasvetli ve koyu havasını siyah-beyaz teknikle muhteşem anlatan The Third Man filmi, ünlü bir butik parfümevinin kokusuna da ilham kaynağı oldu.

Küçük ama ürettiği eserlerin etkisi büyük parfümevi Caron’un 1985 yılı çıkışlı erkek kokusu Le 3eme Homme’nin (The Third Man), aynı isimli kara filme gönderme yaptığını biliyoruz. Her ne kadar Caron’un internet sitesinde bu yönde bilgi bulunmasa da meraklı kokuseverlerin üzerinde konuştuğu bir durumdur. Caron’un Le 3eme Homme’si için sadece “eşsiz şıklık arayan erkek için rafine bir parfüm” cümlesine tanıtımda yer verilmiş. Açıklanan dört nota ise şunlar: İtalyan limonu, bergamot, kişniş ve vetiver.

Le 3eme Homme’nin ilk saniyeleri eski tarz buruk limon ve bergamotla gerçekleşiyor. Geri planda algılanabilen aromatik Akdeniz otlarını ve lavantayı unutmamak gerekiyor. Açılışı tozlu ve nostaljik gerçekleşiyor. Orta kısımda bergamot yoluna devam etmeye çalışırken baharatların yoğunluğu burnunuza çarpıyor. Çok güzel karanfil, tarçın ve hayvansı misk orta bölümü adeta domine ediyor. Lavanta arkalarda kalırken, erkeksi gül orta bölümü ayrı ilginçleştiriyor. Sonlarda yine değişim var. Alt notalarda meşe yosunu sürpriz yapıyor. Şekerli olmayan yüksek kaliteli vanilya, paçuli ve meşe yosunu müthiş bir imza atıyor.

Le 3eme Homme, aromatik otsu turunçgiller, dumansı sıcak baharatlar, lavanta, gül ve hayvansı tarafı önde olan bir parfüm. Görüleceği üzere çok zengin, detaylı, katmanlı bir eser. 1980 hatta 1970’li yılları hatırlatan erkeksi, maço parfümlerin en iyi örneklerinden denebilir. Le 3eme Homme’nin değerini ve tarihi önemini çoğu meraklı kokusever bilir. Bunları tekrarlamak anlamsız. Diyebilirim ki genç erkeklerin, kokular evreninde deneyimi az kişilerin veya nostaljik-eski tarz parfümlere ilgisi olmayanların sevemeyeceğini tahmin etmek zor değil. Le 3eme Homme, aristokrat beyefendi parfümü gibi davranıyor. Muhafazakar, resmi, karmaşık, geleneksel, Guerlainvari, sevmesi, alışması ve anlaması zor bir parfüm.

Kült kara film The Third Man’e ancak böyle bir parfüm yakışırdı. Her ne kadar filmin o kasvetli ve karamsar havası parfümde olmasa da erkek kokuları tarihinin nadide eserlerinden birisi olarak yerini çoktan aldı Le 3eme Homme. Şanslıyım ki eski versiyonunu kullandım. Yeni şişelerde reformülasyon olduğunu öngörebiliriz ve umarım parfümün özü bozulmamıştır.

Eau de Toilette formundaki parfümün performansı gayet iyi. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı hiç fena değil. Sıcak baharatların yoğun olduğu Le 3eme Homme, kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Akiko Kamei ve Francoise Caron birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8

31 Ocak 2021 Pazar

Kenzo – World Intense (2017)

Kenzo’nun 2016 yılı çıkışlı kadın parfümü World, 2021 yılı itibariyle seri haline geldi. On parfüme ulaşan World isimli parfümlerin dünya çapında büyük yankı uyandırdığı söylenemez. İlk World’den bir yıl sonra beklendiği üzere Intense versiyonu geldi.

Kenzo’nun internet sitesinde World Intense, çiçeksi gurme olarak sınıflandırılmış. Güçlü ve kararlı kadınlar için tasarlandığı vurgulanmış. Parfümün ilk saniyelerinde tatlı, leziz meyveler bizi karşılıyor. Açılıştaki meyve muhtemelen mayhoş kırmızı erik. Kenzo’nun internet sitesinde de erikten bahsedilmiş. İlk dakikaları eh işte diyebilirim. Orta kısımda güçlü meyvemsi tat devam ediyor. Orta bölümde eriğe çiçekler ekleniyor. Şakayık ve yasemin parfümün meyvemsi karakterini az da olsa meyveli-çiçeksi tarafa çekiyor. Kapanışta büyük değişim yok. Sonlarda pudramsı sayılabilecek vanilya partiye katılıyor.

World Intense, ferah olmayan olgun ve neredeyse mayhoş eriğin ve kadınsı çiçeklerin birleşiminden oluşuyor. Parfümdeki vanilya, alıştığımız anlamda büyük yer kaplamıyor. Yeni nesil modern parfümlerin paralelinde ilerliyor. Tatlılık hafiften şekerlilik sınırında dolaşıyor. Genel olarak leziz denebilir. Kokusal anlamda eriğin yanında duran yasemin ana yapıyı oluşturuyor. Tende, orta kısımdan itibaren neredeyse yasemin parfümüne dönüşüyor.

World Intense’yi çok sevemedim çünkü ilginç bir şekilde üst ve orta kısmı bana Black Orchid’i hatırlattı. Black Orchid’in o abartılı, saldırgan ve güçlü çiçeksi-şekerli meyvelerin daha sakin ve rafine hali gibi World Intense.

World Intense’nin olumlu taraflarından birisi de performansı. Eau de Parfum formunda, kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı hiç fena değil. Saatler sonra bile ara ara kıyafetlerin üzerinden size kendisini hatırlatıyor. Bu anlamda dirençli bir parfüm.

Geleyim önemli sayılabilecek bir duruma. Bazı kaynaklara göre World Intense’yi Francis Kurkdjian ve Maïa Lernout birlikte tasarlamış. Francis Kurdjian gibi ustanın ismini görünce tabii ki ilginizi çekiyor. Kurkdjian’ın tasarımlarındaki o pürüzsüz ve kalite hissi World Intense’de var fakat kokusal olarak pek bana hitap etmedi.

World Intense, serin günlerin parfümü olabilir. Serin ilkbahar-sonbahar da daha hoş durabilir üzerinizde. Kimi kullanıcıların World Intense’yi hafiften erkeksi bulmasının ise biraz abartılı olduğunu düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6

26 Ocak 2021 Salı

Trussardi Uomo (2011)

1911 yılında İtalya’nın Bergamo şehrinde kurulan bir marka Trussardi. Lüks eldivenler üreten atölyeden, bugün dünyanın elliye yakın ülkesinde faaliyet gösteren küresel markaya dönüştü. Tekstil, küçük deri ürünleri, ev mobilyası, aksesuar ve parfüm alanında çalışan Trussardi’nin 1983 yılında kokular dünyasına giriş yaptığını görüyoruz.

İlk parfümleri erkekler için Trussardi Uomo, koku bağımlısı koleksiyonerlerin iyi bildiği ve sevdiği önemli klasiklerden birisiydi. Yıllar içinde ne yazık ki bu önemli parfümün üretimi bitirildi ve 2011 yılında, markanın kuruluşunun yüzüncü yılı şerefine tekrardan piyasaya sürüldü. Aynı siyah şişeye sahip yeni Trussardi Uomo ile birlikteyim bir süredir. Trussardi’nin internet sitesinde parfümün tanıtımında, İtalyan ruhunun zarif ve çağdaş yönü vurgulanmış. Birçok İtalyan markanın, parfümlerinin tanıtımında İtalyan ruhundan bahsetmeleri bizim için sürpriz olmuyor.

Trussardi Uomo’nun ilk saniyeleri ferah turunçgillerden oluşuyor. Metalik ve dağınık hissi veren limon, portakal ve bergamot yüksek kaliteli olmaktan ziyade bilindik ve ortalama kokuyor. Orta kısma geçildiğinde turunçgillere menekşe ve ferah baharatlar ekleniyor. Bu andan itibaren 2010’lu yıllardan sonra bir dönem anaakım markaların çok kullandığı forma dönüşüyor. Aromatik baharatlı turunçgile sonlarda misk ve deri ekleniyor. Kapanışta harika deri beklerken hayal kırıklığına uğruyorum.

Trussardi Uomo, aromatik ferah baharatlar, metalik-yapay turunçgiller ve benim için sıkıcı dinamik menekşeden oluşuyor. İlk Trussardi Uomo’nun sağlam bir deri parfümü olduğu bilinir fakat 2011 çıkışlı yeni Uomo’da deri büyük yer tutmuyor. Buradaki menekşe Fahrenheit’teki kullanıma benzemiyor. Daha çok Gucci’nin yeni dönem vasat erkek parfümlerinden Gucci by Gucci Pour Homme’ye benziyor. Menekşenin erkeksi hissiyat verdiğini söyleyebilirim. Parfümün genelinin giymesi kolay, genele/vasata hitap eden yapıda olduğundan bahsedilebilir. Uomo’nun genel havası Bleu de Chanel tarzındaki calonemsi soğuk, nanemsi turunçgillere yakın duruyor.

Uomo’nun ilgimi çekmediğini daha ilk günkü kullanımda hissettim. Fikrim hala değişmedi çünkü sıradan turunçgil-menekşe kolonyası havası hayal kırıklığı yaşatıyor. Kimi kullanıcıların Uomo için harika İtalyan kolonyası tarzında olduğu yorumlarına katılamayacağım. Eğer harika İtalyan tarzı erkeksi kolonya arıyorsanız Acqua di Parma Colonia veya Dolce Gabbana Pour Homme’ye bakabilirsiniz. Yeni nesil ferah ve canlı erkeksi parfüm klişelerine rakip olmaya çalışan Uomo’nun bu haliyle pek ilgi çekmediğini görüyoruz. Oysa tasarımını Aurelien Guichard gibi genç ve başarılı parfümör yapmış.

Eau de Toilette formundaki Uomo’nun performansı iyi değil. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı yüksek olmadı tenimde. Ilık ilkbahar günlerinde kullanmak daha iyi fikre benziyor.

Koku Güzelliği:10/5

21 Ocak 2021 Perşembe

Paco Rabanne – Olympea Intense (2016)

Paco Rabanne’nin, 2015 yılı çıkışlı kadın parfümü Olympea’ya oldukça fazla yatırım yaptığını görüyoruz. Paco Rabanne’nin üretimi biten ünlü kadın parfümlerinin yerini alması beklenen yeni nesil parfümlerden Olympea’yı pek sevememiştim. Kısa süre içinde Olympea serisi genişledi ve 2016 yılında Intense versiyonu çıktı. Olympea Intense’nin resmi tanıtımında tuzlu vanilya temasının öne çıkarıldığını görüyoruz.

Oryantal olarak sınıflandırılan Olympea Intense’nin ilk saniyeleri tatlı ve lezzetli portakal çiçeğiyle gerçekleşiyor. Şekerli meyvemsi hissiyat veren ilk dakikalardan sonra orta bölümde çikolatamsı yumuşak vanilyanın etkisini arttırdığına şahit oluyoruz. Tuzlu, leziz vanilyaya ilerleyen saatlerde amber eşlik etmeye başlıyor. Kapanışa kadar da pek değişim yaşanmıyor.

Olympea Intense, abartılı şekilde şekerli olmayan leziz vanilya parfümüne benziyor. Paco Rabanne’nin internet sitesinde “amberle birleşen tuzlu vanilya” olarak tanıtılan Olympea Intense, gerçekten de bu yönde ilerliyor. Amber, niş parfümlerden alıştığımız kadar yoğun, ağır ve boğucu verilmemiş. Parfümün en merak uyandıran teması tuz ise yazlık ferah kokulara götürmüyor bizi. Kimi kullanıcılar buradaki tuzlu vanilya kullanımını tereyağına benzetse de ben pek benzetemedim.

Olympea Intense, bana göre yumuşacık, lezzetli, kibar vanilya parfümü. Tom Ford kalitesini çağrıştıran yapısıyla rahatsız etmiyor veya burun tırmalamıyor. Vanilyanın verilişiyle hafiften Noir Pour Femme’yi andırıyor. Kullanan çoğu kişinin sevebileceği güvenli sularda yüzüyor. Tatlılık mevcut ama içinizi bayacak kadar göze sokulmuyor şekerlilik. Modern, basit, katmansız ve düz çizgide ilerleyen genel yapısını gayet beğendim.

Onun yaratıcı veya sıradışı olduğunu söyleyemem. Popüler tatlı meyveli, vanilyalı rakiplerinin çok uzağında değil ama yine de kullanırken zevk aldım. Klasik Olympea’yı sevemedim fakat Intense versiyonu başarılı buldum. Bu arada Olympea ve Intense versiyonları şaşırtıcı derecede farklı geldi bana.

Eau de Parfum formundaki Olympea Intense’in performansı fena değil. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ortalama seviyede. Sonbahar-kış döneminde kullanmak daha iyi fikir gibi görünüyor.

Koku Güzelliği:10/7