20 Aralık 2021 Pazartesi

Mancera – Red Tobacco (2017)

Mancera’nın son yıllardaki en ilgi çeken parfümlerinden birisi Red Tobacco, uzun zamandır merakımı cezbediyordu. İlk çıktığı günlerden itibaren oldukça konuşulan parfümlerden birisi haline geldi Red Tobacco. Niş parfüm sektörünün dur durak bilmeyen markalarından Mancera muhtemelen bu sefer iyi iş çıkarmışa benziyor.

Mancera’nın internet sitesinde Red Tobacco şöyle tanıtılmış: “Kırmızı, sıcak ve büyüleyicidir. Red Tobacco, Küba tütünü ve baharatlarını karıştıran inanılmaz derecede güçlü ve seksi bir koku. Gerçek bir ısı dalgası.”

Red Tobacco’nun ilk saniyelerinde karmaşa hakim. Sıcak baharatlar (muhtemelen tarçın ve küçük hindistan cevizi), biraz safran ve elmayı anımsatan meyvemsilikle gerçekleşen açılış ferah değil. Orta kısımda sıcak baharatlar geriye çekilirken safran biraz daha etkisini göstermeye çalışıyor. Orta bölümde parfüme ismini ve konseptini veren tütünü bütün heybetiyle algılayabiliyoruz. Kuru sayılabilecek tütün, neredeyse tütün yaprakları gibi kokuyor. Sonlarda tütün güçlüce yoluna devam ediyor. Tütüne lezzetli vanilya ve paçuli eşlik ediyor.

Red Tobacco, kırmızı meyvemsi hatta baharatımsı tütünü merkeze alıyor. İsmindeki kırmızı onun sıcak karakterini vurguluyor olabilir. Geneline baktığımda baharatlı, dumansı, içkimsi, paçulili pipo tütünlerini anımsatıyor. Hatta kirazlı ve vanilyalı pipo tütünü gibi davranıyor. Yoğun dumansı tarafına da bayıldım. Bu tür tütün kokularını severim ve Red Tobacco’yu da tabii ki harika buldum.

Kalite anlamında Mancera gerekeni yapmış. Kullanması ve sevmesi zor bir parfüme benziyor. Kadınların bu parfüme ilgi göstereceğini sanmıyorum. Hatta üzerimde bu parfümü algılayan hanımefendilerin hiçbirisi onu beğenmedi. Çünkü Red Tobacco erkek kullanımına yakın ve pipo dumanı kokan erkeksiliği temsil ediyor. Bu eseri kadınlar için değil kendi rafine zevkleriniz için kullanmalısınız. O gayet erkeksi ve centilmenler kulübünün sıkı üyesi.

Red Tobacco biraz ağır ve oldukça yoğun denebilir. 2-3 fıs kullanımda bile saatlerce üzerinizden çıkmıyor. Oldukça güçlü ve sağlam bir parfüm. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı yeterli. Bu anlamda verdiğiniz parayı hak ediyor.

Kokusal anlamda biraz Pure Havane’ye ve Bogart Pour Homme’ye yakın duruyor. Ayrıca Oajan’ı da anımsatıyor. Tam bir kış parfümü, ılık günlerde bile denemenizi tavsiye etmem.

Koku Güzelliği:10/8

15 Aralık 2021 Çarşamba

Christian Dior – Pure Poison (2004)

Christian Dior’un 1985 yılı çıkışlı kadın parfümü Poison’un yıllar içinde klasiğe dönüşmesinin ardından bir çok devam kokusu hayata geçti. Poison isimli devam parfümlerinin sayısını takip etmek bile zor. Poison ismini taşıyan devam parfümlerinin şüphesiz en şöhretlisi Hypnotic Poison idi. Bu çılgın ve şehvetli Hypnotic kadınından sonra 2004 yılında daha sakin ve evcil Pure Poison raflara çıktı.

Pure Poison her ne kadar Hypnotic Poison’un gölgesinde kalsa da kendisini seven küçük bir cemaat oluşturdu. Christian Dior’a göre Pure Poison baştan çıkarmanın en saf biçimini kutlayan bir koku. Yine Dior’a göre Pure Poison’da portakal çiçeği, yasemin, gardenya, amber ve sandal ağacı ağırlıklı olarak kullanılmış.

Pure Poison’un başlangıcı ferah sayılabilecek portakal çiçeği ve bir parça beyaz çiçeklerle gerçekleşiyor. İlk dakikalardaki portakal çiçeği-gardenya işbirliğinden sonra sabunsu beyaz çiçekler yoluna devam ediyor. Sabunlu yasemin, gardenyanın yerini alıyor. Sonlarda sandal ağacı ve amberle kapanış gerçekleşiyor. Alt kısımda sabunlu beyaz çiçekler görünmüyor.

Pure Poison, isminde temizliği çağrıştırması ve şişesinin beyaz ağırlıklı rengiyle nasıl kompozisyona sahip olduğunu belli ediyor. Karşımızda sabunsu beyaz çiçeklerin ağırlıkta olduğu bir eser var. Portakal çiçeği başlarda harika iş çıkarıyor fakat ilerleyen saatlerde pek ortada görünmüyor. Yasemin-gardenya çiçekleri genele fazlasıyla hakim. Buradaki çiçekler düz çizgideler ve çok sıradışı davranmıyorlar. Oldukça kadınsı mesajlar veren Pure Poison’un ana yapısı, ne çok iddialı ne de silik veya karaktersiz. Hoş ve yüksek kaliteli temiz beyaz çiçeklere ilginiz varsa Pure Poison sizi bekliyor.

Kullanması ve sevmesi zor değil. Deneyen çoğu kadının ilgisini çekebilir. Tatlılık fazla değil neyse ki. Çiçekler benim için fazlasıyla feminen ve tenimde daha iyi durduğunu fark ettim. Kıyafet üzerinde daha sıradan kokuyor. Kimi kadınların onu ağır bulması da bir başka ilginç tarafı.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi olsa da etrafa yayılımı yüksek sayılmaz. Serin-soğuk günlerde fazlaca sabunlu yönünü gösteriyor. Ilık havalarda portakal çiçeği daha öne çıkıp, neşeli hale gelebiliyor. Bu anlamda ılık ilkbahar-serin yaz akşamı parfümü olduğunu düşünüyorum. Kokusunu Carlos Benaim, Dominique Ropion ve Olivier Polge gibi önemli isimlerin birlikte tasarladığını okuyoruz.

Koku Güzelliği:10/6.5

10 Aralık 2021 Cuma

By Kilian – Black Phantom (2017)

By Kilian’ın 2017 yılında piyasaya sürdüğü uniseks parfümü Black Phantom’un (Momento Mori) oldukça merak edeni bulunduğunu görüyorum. Gerek ismiyle gerekse açıklanan notalarıyla ilgi çekmeyi başarıyor. By Kilian’ın internet sitesinde Black Phantom’un Martinik adalarındaki geçmiş zaman deniz korsanlarından ilham aldığını anlıyoruz.

Parfümün resmi tanıtımında ilginç öğeler dikkatimi çekiyor. Odunsu gurme olarak sınıflandırılan Black Phantom’un rom, kahve, kakao, sandal ağacı, paçuli ve vetiver unsurlarına tanıtımda ağırlık verildiğini okuyoruz.

Black Phantom’un başlangıcında kremsi ve leziz kremalı, çikolatalı vanilya bulunuyor. Harika açılıştan sonra orta kısımda sıcak dumansı baharatlar ve içki teması dikkat çekiyor. Yine orta bölümde kahve-kakao benzeri yapı da var. Başlangıcı kadar sevemediğim orta kısımdan sonra enfes paçuli devreye giriyor. Hafiften karanlık ve egzotik paçuliye çikolatamsı vanilya eşlik ediyor.

Black Phantom’un leziz çikolatamsı vanilyalı, kakaolu paçuli parfümü olduğunu iddia edebilirim. Başlangıcı ve sonları harikayken, orta kısım biraz karmaşık ve özensiz. İsmi ve şişesi gibi karanlık arkadaş olmasa da sonlarında bir parça koyu havayı algılıyorsunuz.

Kalite anlamında fena yerde durmasa da performans olarak bana yeterli gelmedi. Bir By Kilian parfümünden daha güçlü karakter bekleriz. Black Phantom’un kalıcılığı yeterli ama etrafa yayılımı zayıf. Eau de Parfum formunda. Tam bir kış parfümüne benziyor. Uniseks olarak sunulsa da erkek kullanımına yakın duruyor.

Kimi kullanıcılar Black Phantom’u Thierry Mugler’in Angel serisine benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Mugler’in imza teması çikolatalı paçuli, Black Phantom’da daha az tatlı ve kuru kullanılmış. Bu anlamda Black Phantom, başlangıcını saymazsak daha az tatlı bir eser A Men ve Angel’lara göre.

Black Phantom’u Sidonie Lancesseur tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

5 Aralık 2021 Pazar

Jean Paul Gaultier – Le Male Le Parfum (2020)

Jean Paul Gaultier’in 1995 yılında dünya parfüm endüstrisine armağan ettiği Le Male’nin modern zamanların kült eserlerinden olduğunu biliyoruz. Şöhretli ve tartışmalı Le Male’nin yıllar içinde bir çok devam kokusu çıktı. Le Male isimli devam parfümlerine 2020 yılında siyah şişesiyle Le Male Le Parfum eklendi.

Son zamanlarda çoğu ana akım markanın popüler parfümlerinin Le Parfum isimli devam kokuları çıkardıklarını görüyoruz. Jean Paul Gaultier’in internet sitesinde Le Male Le Parfum, pek alışıldık olmayan şekilde Eau de Parfum Intense olarak lanse edilmiş. Odunsu oryantal sınıfa dahil edilmiş. İlk Le Male’nin modernleştirilmiş hali olduğundan bahsedilmiş. Yine resmi tanıtımında dört öğe vurgulanmış: kakule, lavanta, iris çiçeği ve vanilya.

Le Male Le Parfum’un açılışı klasik Le Male’ye benziyor. Bir parça nanemsi vanilya ve hafiften çikolatamsı lavanta ilk dakikalarda Le Male ruhunu hissetmenizi sağlıyor. Orta kısımda büyük değişim yaşanmıyor. Lavanta biraz daha hissedilir hale geliyor. Geri planda lezzetli vanilya desteğini devam ettiriyor. Sonlarda lavanta geride kalırken iris çiçeği kremsi ve vanilyayla kapanış yapılıyor.

Le Male Le Parfum, Gaultier’in tanıttığı gibi odunsu oryantal değil de lavantalı, baharatlı vanilya tarafına yakın duruyor. 1995 çıkışlı Le Male’ye tabii ki benziyor. Küçük farklarla abisinden ayrılıyor Le Parfum. Klasik Le Male’de naneli vanilya varken, Le Parfum’de lavanta biraz daha baskın. Le Parfum’un vanilyası daha karanlık ve çikolataya yakın duruyor. Kakule geri planda var fakat baskın rolde değil. İris çiçeği ise onu kadınsı tarafa taşımıyor.

Karşımızda 2020’li yılların modern, tatlı, leziz, vanilyalı trendlere uyan bir arkadaş var. Günümüzün çoğu şekerli, baharatlı, vanilyalı parfümünü andırıyor Le Male Le Parfum. Bu anlamda çok yaratıcı, farklı veya sanatsal değil. Herkesin sevebileceği basit koku formu, Gaultier’in güçlü rakiplerine gözdağı verme amacını taşıyor olabilir.

Le Male Le Parfum’un rakipleri kimler? Versace – Eros,  Armani Code serisi, Victor & Rolf – Spicebomb, Chanel Allure Homme Sport ve diğerleri. Bu sert rakiplerin karşısında şansı yükseğe benziyor Le Male Le Parfum’un. Benim için bir süre sonra tatlılığı fazla geldi ve büyük boy şişesini alacağımı pek sanmıyorum. Yine de yeni nesil güncellenmiş Le Male’nin neye benzediğini merak ederseniz, Le Parfum versiyonu kollarını açmış sizi bekliyor.

Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı yüksek değil. Tam bir sonbahar-kış parfümüne benziyor. Kırk yaş altı genç arkadaşlar severek giyebilir. Kokusunu Quentin Bisch ve Nathalie Gracia-Cetto birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5