5 Şubat 2022 Cumartesi

Mancera – Hindu Kush (2018)

Mancera’nın son zamanlarda oldukça ilgi çeken parfümlerinden Hindu Kush, bir süredir benim de merakımı cezbediyordu. Parfümün hem isminin Afganistan-Pakistan hattına vurgu yapması hem de Mancera tarafından açıklanan notalarında esrar temasına yer verilmesi koku severlerin radarına girmesine yol açtı. Hepimiz biliriz ki Afganistan dünyanın en büyük uyuşturucu üreten ülkelerinden birisidir ve niş markalar ara ara esrar koktuğunu iddia ettikleri parfümler piyasaya sürerler.

Hindu Kush, Mancera’nın internet sitesinde “Pakistan ve Afganistan’ı geçen vahşi bir dağ silsilesi olan Hindu Kush, cennet ve dünya arasındaki sınırı çiziyor.” cümlesiyle tanıtılmış. Yine Mancera’ya göre baharatlı, tütsülü benzersiz reçineli olarak lanse edilmiş.

Hindu Kush’un ilk dakikaları baharatlar ve tanımlaması zor meyvelerle gerçekleşiyor. Kimi kullanıcıların buradaki meyvemsiliği muz kokusuna benzetmesi çok anlamsız değil. Kaliteli ve soyut ilk dakikalardan sonra dumansı baharatlara metaliklik sınırındaki tütsü ve neredeyse tütünü andıran yapı ekleniyor. Baharatlı tütsülü orta bölümden sonra kapanışı benzer şekilde gerçekleşiyor.

Hindu Kush, ismini ve ilhamını dünyanın en büyük dağ silsilelerinden birisinden alıyor ve anlaşılacağı üzere esrar öğesini de pazarlama taktiği olarak ilginçlik katması bakımından kullanıyor. İşin açıkçası hiç esrar içmedim ve esrar içilen yerde bulunmadım. Onun içindir ki Hindu Kush’un kokusunun esrara benzeyip benzemediğinin yorumunu yapamayacağım.

Pazarlama evreninden gerçek dünyaya dönersek Hindu Kush, dumanlı, baharatlı tütsü parfümüne benziyor. Geri planda paçuli, amber ve vanilya destek veriyor. Genel kompozisyon beklediğim kadar karanlık ya da ağır değil. Daha ortalarda bir dumansılık var. Gizemli ve kasvetli olmaktan ziyade egzotik bir parfüm. Kullanması ve sevmesi zor değil. Özellikle başlangıcı gayet güzel. Benzerine rastlamadığım tarzıyla yaratıcı koktuğunu söyleyebilirim. Kalite anlamında iyi yerde duruyor. Burnu zorlamıyor ve itici davranmıyor.

Afganistanı, bir dağ silsilesini ve esrar öğesini tanıtımında kullanan Hindu Kush’un aynı o coğrafya gibi sert ve acımasız kokacağını düşünürken, yumuşak başlı karakter görmek şaşırtıcı oldu. Bu modern odunsu parfüm, farklı niş koku arayan koleksiyonerler için enteresan olabilir. Genel olarak dünyayı sarsacak kadar iddialı ve çarpıcı değil.

Eau de Parfum formundaki Hindu Kush’un kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ilk yarım saati saymazsak saldırgan değil. Hem kadınlar hem de erkekler kullanabilir. Sonbahar-kış döneminde kullanmak iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/7

31 Ocak 2022 Pazartesi

Gucci – Intense Oud (2016)

Genellikle niş parfüm markalarının gelenek haline getirdiği oud temalı kokulara artık ana akım markalar da koleksiyonlarında yer vermeye başladı. Çok sayıda ana akım markanın oud merkezli koku formları oluşturması Gucci’nin de dikkatinden kaçmamış anlaşılan. 2014 yılında Gucci ilk oud temalı parfümünü piyasaya sürmüştü. Hem kadınlar hem de erkekler için sunulan Gucci – Oud’dan iki yıl sonra Intense versiyonu raflara çıktı.

Intense isimli devam parfümlerine ana akım markalar bizi alıştırdı. Oud parfümünün Intense versiyonu ilk bakışta çok ilgi çekici gelmese de hakkında yazılan övgü dolu yazılar merakımı arttırdı. Gucci – Intense Oud’u bir süredir kullanıyorum ve hakkındaki övgüleri artık daha iyi anlıyorum.

Intense Oud’un ilk dakikaları aynı simsiyah şişesi gibi karanlık ve koyu gerçekleşiyor. Bir parça deri ve dumansı sayılabilecek tütsüyle açılış seremonisi başlıyor. Hafiften pudralı hissettiren açılıştan sonra koyu ve karanlık yapı devam ediyor. Başlangıçtaki deriye orta bölümde oud ve amber ekleniyor. Sonlarda büyük değişim gözlenmiyor. Oud, deri ve amber kapanışı domine ediyor.

Intense Oud, çoğu oud merkezli parfümde karşılaştığımız ağır gül temasını ya da çamaşır sularını andıran bıktırıcı oud kokusunu burnumuza dayamıyor. Daha akıllıca yol izliyor. Oud öğesi geri plana çekilmiş ve onun boşluğu tatlı olmayan koyu deri ve egzotik amberle doldurulmuş. Bu seçim Intense Oud’un onlarca Arap-Ortadoğu temasına sahip oud merkezli parfümden ayrılmasını sağlamış. Kimi kullanıcıların dediği gibi doğulu değil de batılı oud parfümü haline gelmiş. Bu durum onu kullanması ve sevmesi kolay hale getirmiş.

Oud temalı parfümler genellikle çok ağırdır, hacı yağlarını andırırlar, her ortama uymazlar ve üzerinizde koklayan çoğu kişi yüzünü buruşturur. Bu konuda halkın çoğu haklıdır çünkü oud kokusu herkesin sevebileceği öğe değildir. Niş markaların abartılı ve fazlasıyla uçlarda gezen bıktırıcı oud parfümlerine karşın Gucci’nin Intense Oud’u, modern sayılabilecek aynı zamanda karanlık-çekici-çarpıcı oud-deri-amber denemesi yapmış ki sonuç hiç fena değil.

Kalite anlamında gayet iyi yerde duruyor. Performans olarak bence yeterli. Giyilebilirlik anlamındaysa burnunuzu zorlamıyor. Yine de herkesin sevebileceği popüler parfümlere benzemiyor. Denemeden almak iyi fikir olmayabilir.

Eau de Parfum formundaki Intense Oud’un kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ilk yarım saat yüksek. Sonrasında sakinleşiyor. Uniseks olarak sunulsa da erkek kullanımına yakın duruyor. Tam bir kış parfümü izlenimi veriyor. Kokusunu Aurelien Guichard tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7.5

26 Ocak 2022 Çarşamba

Histoires de Parfums – Noir Patchouli

Uzun yıllar önce denediğim ve aklımın köşesinde yer edinen parfümlerden birisi de Histoires de Parfums’un pek ilgi çekemeyen eseri Noir Patchouli’ydi. Kimi parfümler bir şekilde zihninizi ele geçirir ve onu yeniden kullanmak dürtüsüyle baş başa kalırsınız. Noir Patchouli, o zamanlardan hatırladığım kadarıyla oldukça sert, eski tarz deri-paçuli parfümüydü. Karanlık ve yoğun tarafı beni kendisine çekmişti.

Neredeyse on yıl sonra tekrardan kullanma fırsatım oldu Noir Patchouli’yi. Tenime uyguladım, kıyafetlerime sıktım. Çok soğuk günlere sakladım onu çünkü hatırladığım kadarıyla tam bir kış mevsimi parfümüydü. Kullanım döneminden sonra iş yazısını kaleme almaya gelince kafamın karışık olduğunu hissettim.

Noir Patchouli’nin açılışı soğuk baharatlar ve aromatik, aldehitli çiçeklerle gerçekleşiyor. Çarpıcı ve eski moda açılışından sonra orta kısımda parfüme ismini veren kuru ve tozlu paçuliyi görüyoruz. Paçuliye sabunsu nötr çiçekler ve geri planda deri eşlik ediyor. Sonlarda paçuli ve deriye hatırı sayılır oranda miskin eklendiğini söyleyebilirim.

Histoires de Parfums’un internet sitesinde odunsu şipre olarak sınıflandırılmış ve erkeksi tarafa yakın olarak değerlendirilmiş. Üç ana notadan bahsedilmiş: gül, dutsu meyveler ve paçuli. Tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Doğuda yetişen paçuli çiçeği, yapraklarından yoğun ve büyüleyici bir koku yayar. Gizemli ve büyüleyici Noir Patchouli, narin çiçek notaları ve egzotik oryantal notalar yayan çok yönlü bir koku.”

Noir Patchouli, ismi gibi siyah, koyu, gölgeli paçuli parfümü gibi davranmıyor. Onun genel havası 1950’li yılları anımsatan, sabunlu, çiçeksi kadın parfümlerini aklıma getiriyor. Aldehitli çiçeksilikten sonra karanlık paçuli ikincil rol oynuyor. Genel olarak paçuli merkezli parfümleri severim fakat burada sevemediğim bir şeyler var. Kullanması ve sevmesi konforlu ve kolay değil.

Kafam tabii ki karışık. Yıllar önce denediğim Noir Patchouli ile 2022 yılında kullandığım Noir Patchouli sanki farklı yerdeler. Parfümün reformülasyon geçirip geçirmediğini bilemiyorum fakat ilk kullandığım Noir Patchouli’de yoğun deri ve müthiş paçuli varken, bu sefer aldehitli çiçeksi, miskli yapıyla karşılaştım.

Şu haliyle çoğu kişinin dediği gibi Aromatics Elixir’e oldukça benziyor Noir Patchouli. Eski, tozlu, modası geçmiş gibi kokan tarzıyla günümüzün modern tatlı parfümlerinin oldukça uzağında duruyor. Onu kullanan çoğu kişinin pek sevebileceğini sanmıyorum. Üzerimde onu algılayan kimi kadınların tütün kolonyasına ve hatta hacı yağlarına benzettiğini gördüm. Kadınların genel olarak bu parfümü pek sevemediklerine bizzat şahit oldum. Denemeden almanın iyi fikir olmadığı parfümlerden diyebilirim.

Eau de Parfum formundaki Noir Patchouli’nin performansı yeterli. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Hem kadın hem de erkekler kullanabilir. Kış mevsimine uyacağını düşünüyorum. Kokusunu Gerald Ghislain tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

21 Ocak 2022 Cuma

Amouage – Myths Man (2016)

Arap parfüm sanatının en önemli niş markalarından Amouage, koku bağımlılarının ilgisini çekecek yeni eserlerini piyasaya sürmeye devam ediyor. 2016 yılında mor şişesiyle Myths isimli iki parfüm ortaya çıktı. Biri erkek diğeri de kadınlar için Myths’ler, markanın diğer popüler parfümlerinin biraz gerisinde kalsa da açıklanan notalarındaki öğeler sıradışı eser izlenimi veriyor.

Myths Man’in resmi olarak açıklanan notaları arasında kasımpatı, rom içkisi, elemi, kül gibi temalara yer verilmiş. Parfümün tanıtımı şu cümleyle yapılmış: “Myths for Man, duman ve ahşabın esrarengiz tonlarıyla sarhoş olmuş, rüya ve müphemliğin birleşimini yaratan oryantal unsurların gerçeküstü serabıdır.”

Myths Man’in ilk dakikalarında keskin, tatlı olmayan kuru, tuzlu deri bizi karşılıyor. Kimi kullanıcıların idrar kabının kokusuna benzettiği ilk saniyelerde bir parça hayvansı deri kullanılmış. Herkesin sevemeyeceği erkeksi başlangıçtan sonra orta kısımda derinin etkisi devam ediyor. Hayvansı ve sert karakter orta bölümde yumuşuyor. Tatlılık modern parfümlerden hala daha az. Orta kısımda deriye biraz meşe yosunu, tozlu vetiver ve tütsü eşlik ediyor. Yine bazı kullancılara göre gül varmış ama pek algılayamadım. Muhtelemen pek baskın değil gül. Sonlarda tütsüyü andıran dumansılıkla birleşen deri, parfümün en güzel yerini oluşturuyor.

Karşımızda karmaşık daha doğrusu detaylı, yoğun ve dolgun bir arkadaş var. Baştan belirteyim ki Myths Man, karanlık sayılabilecek bir parfüm. Herkese ve her ortama uymayacak tematik bir eser. Parfümün ana akısını deri oluşturuyor. Buradaki deri ilk başlarda hayvan derisini, orta kısımdan itibaren lüks deri ürünlerinin kokusunu andırıyor. Deriye her daim dumansı-gizemli tütsü benzeri yapı eşlik ediyor. Onun esrarengiz tarzının merkezini bu birliktelik oluşturuyor.

Myths Man, 1980’li yılların sağlam parfümlerine öykünmüş gibi hissettiriyor. Kokusal anlamda Knize Ten, Serge Lutens – Cuir Mauresque, Papillon Artisan Perfumes – Salome hattına yakın denebilir. Bu tarz favorim değildir ve çoğu zaman kullanması zor bulurum. Myths Man’e aşık olmadım fakat kalitesine, detaycılığına ve sanatsallığına saygı duydum. Benim için bir şişesi alınacak parfümlerden olmasa da bu tür kokulara ilginiz varsa deneme listenize alabilirsiniz.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı fena değil. Performans anlamında bir Amouage olduğunu kanıtlıyor. Erkeksi yapısı genç beyefendilerin hoşuna gitmeyebilir. Kadınların bu parfümü çok seveceğini ve övgüler alacağınızı pek sanmıyorum. Onu koklayan kimi kadınlar çok beğendi kimisi beğenmedi bazısı da hacı yağlarına benzetti.

Kokusunu ünlü burun Christopher Sheldrake tasarlamış. Tam bir kış parfümü. Günlük kullanıma uymayabilecek yapısını dikkate almanızı öneririm. Denemeden almak iyi fikir olmayabilir.

Koku Güzelliği:10/7