2 Ekim 2022 Pazar

Bulgari - Terrae Essence (2021)

Bulgari’nin 2010 yılında piyasaya sürdüğü erkek parfümü Bulgari Man ailesi giderek genişliyor. 2021 yılında Bulgari Man Terrae Essence dünyaya geldi. Ünlü parfümör Alberto Morillas tarafından tasarlanan Terrae Essence, ufak çaplı ilgi çekti. Bunun iki sebebi vardı. İlki parfümün isminin Terre d’Hermes’e benzemesi ve ikincisi de açıklanan tanıtımında dünyasal notalar bulunması.

Parfümün resmi açıklamasında şu cümlelere rastlıyoruz: “Dünyanın eşsiz cömertliğini kapsayan, sıcak ve içgüdüsel odunsu vetiver imzalı bir koku. Bvlgari Man Terrae Essence, doğal elementlerin gücüne adanmış Bvlgari Man koleksiyonunu zenginleştiriyor. Ateş, odun ve havadan sonra Bvlgari erkeği dünyayı keşfediyor. Bvlgari Man Terrae Essence, dünyanın gücüne, özgün zenginliğine ve doğurganlığına saygılarını sunar. Çağdaş ve orijinal vetiver yorumu, özel erkeksi dumanlı Terrae akorduyla birleştirildi.”

Terrae Essence’in başlangıcı pek parlak olmayan turunçgillerle gerçekleşiyor. Açılışa hafiften plastiğimsi ve dumanlı vetiver eşlik ediyor. Kaliteli ve benzersiz ilk dakikalardan sonra orrisi andıran plastiğimsi vetiver daha da güçleniyor. Orta kısımda turunçgiller bulunmuyor. Sonlarda reçinemsi-odunsu vetiverle kapanış yapılıyor.

Terrae Essence, 2000’li yılların popüler koku temalarına hiç yüz vermiyor. Gayet farklı ve kendine özgü tasarıma sahip. Kokusunda fazlaca tatlılık yok. Baharat bulunmuyor. Vanilya ise tabii ki yer almıyor. Onun tarzı erkeksi sayılabilecek deriyi andıran dumanlı vetiver tarafına yakın duruyor. Parfümün ismindeki Terrae kelimesi bize Hermes’in ünlü erkek kokusu Terre d’Hermes’i hatırlatıyor. Dünyasal bir anlamı çağrıştıran Terrae kelimesi parfümün açıklanan resmi notalarında vurgulanmış. Kimi kullanıcılar bu parfümü Terre d’Hermes’e benzetse de büyük yakınlık bulamadım. Terrae Essence bence Lalique’nin sıradışı eseri Encre Noire’yi çağrıştırıyor. Terrae Essence, Encre Noire gibi karanlık ve mürekkebimsi kokmuyor. Daha açık ve anlaşılabilir davranıyor.

Terrae Essence, yıllardır birbirinin neredeyse aynı kokan parfümleri üreten ana akım markalar için oldukça ilginç deneme diyebilirim. Genel olarak belli kalitenin üstünde hissiyat veriyor. Burun tırmalayan yapaylık veya uyumsuzluk görülmüyor. Üstat Alberto Morillas ismine yakışır bir parfüm tasarlamış. Genel olarak tek düze ilerliyor. Pek değişim yaşanmıyor. Eğer yeni nesil bol şekerli çocuksu erkek parfümlerinden sıkıldaysınız, hoş bir alternatifle karşı karşıyasınız. Yine de denemeden almanın iyi fikir olmadığını söyleyebilirim. Kokusal anlamda herkesin sevebileceği tarzı olmadığını düşünüyorum.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ilk patlama dışında yüksek sayılmaz. Tene yakın duruyor. Günlük kullanıma da resmi kıyafetlere de uyum sağlayacaktır. Serin ilkbahar-sonbahar döneminde iyi iş çıkarabilir.

Koku Güzelliği:10/7

25 Eylül 2022 Pazar

Paco Rabanne - Black XS (2005)

Siyah ve zippo çakmakları andıran şişesiyle Black XS’in ilk çıktığı zamanları hatırlıyorum. 2005 yılında bu kadar fazla sayıda parfüm piyasaya sürülmezdi ve her ana akımın yarattığı koku gözlerin ona çevrilmesine sebep olurdu. Paco Rabanne’nin erkekler için çıkarttığı Black XS, 2000’li yıllar için sıradışıydı çünkü kokusu şaşırtıcı derecede meyvemsi ve çileksiydi. Çilek teması genellikle kadın parfümlerinde kullanılır ve erkekler için çilek kokan eser sayısı oldukça azdır. Her ne kadar açıklanan notasında çilek olmasa da bana her zaman böyle izlenim verir.

Black XS, Paco Rabanne’nin internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “İçgüdülerini yoğun şekilde takip et. Anı yakala. Black XS parfümü, sınır tanımayan tazeliği bünyesinde barındırır. Radikal, şehvetli ve tahmin edilemez çekiciliğe sahiptir. Kalabria ve kalamanzi limonlarının odunsu amber kokusuyla kaynaşmasının radikal çekiciliğine sahiptir. Black XS parfümü odaya bol miktarda taze enerjiyle girer. Pralin ve tarçından oluşan kalbi dolgun, cazibeli ve gizemlidir.”

Black XS’in ilk dakikalarında limon ve diğer turunçgillerin varlığından bahsedebiliriz. Ferah ve canlı şekilde açılış yapılıyor. Orta kısma doğru meyvemsi yönü ağır basıyor. Açıklanan orta notalarında praline var ama pratikte kokuyu alamıyorsunuz. Orta kısım daha çok miskli meyveler hattına yakın duruyor. Sonlarda gri ambere benzeyen yapı var. Gül ağacı da muhtemelen kapanışta bulunuyor.

Bu arkadaşı yıllar önce kullanmıştım. O zamanlar çok popülerdi ve kadınlar onu severdi. İlerleyen yılların ardından eski popülaritesi kalmamışa benziyor. Yine de onu kullanmak anılarımı tazeledi. Black XS, ismi ve şişesindeki siyah vurguyu kokusuna yansıtmıyor. Karanlık, koyu ya da ağır bir parfüm değil. Enerjik, meyveli (ananas-çilek), odunsu bir eser. Herkesin sevebileceği ve her ortamda rahatlıkla kullanılabilecek yapısıyla, güvenli tabir edilebilecek parfümlerden olduğu söylenebilir.

Oysa kalite anlamında pek göz doldurmuyor. Eski haline göre biraz seyreltilmiş hissi veriyor. Performansı zayıf ve çok tekdüze ilerliyor. Baştan sona neredeyse hiç değişmiyor. Evet kokusal anlamda erkek parfümleri için öncü olabilir ama 2022’li yıllar için biraz basit ve çocuksu koktuğu iddia edilebilir.

Dolabınızda bir şişe Black XS olmasa da olur diye düşünüyorum. Yine de benim gibi nostalji sevenlerdenseniz, anıları ve eski arkadaşları hatırlatabilecek yapısıyla küçük boyunu almanızda sakınca olmayabilir.

Onu kullanan kimi yorumcular içeriğindeki meyvemsiliği ananasa benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Ananas ve çileğin benzersiz birleşimine benziyor. Aventus’a ise birebir benzediğini söyleyemem.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı normal seviyede, etrafa yayılımı ilk on dakika dışında zayıfa yakın duruyor. Erkekler için pazarlansa da kadınlar rahatlıkla kullanabilir. Bazı yorumcular onun sonbahar-kış parfümü olduğunu söylese de bence ılık ilkbahar hatta yaz akşamları için daha uygun olacağını sanıyorum. Kokusunu Christian Dussoulier, Olivier Cresp, Rosendo Mateu birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

20 Eylül 2022 Salı

Prada - La Femme (2016)

Prada’nın 2016 yılı çıkışlı yeni nesil kadın parfümlerinden La Femme büyük çıkış yapamasa da ilgi çekmeyi başardı. Tabii bu duruma Prada’nın marka değerinin yüksekliği rol oynamışa benziyor. Prada’nın internet sitesinde parfümün tanıtım yazısında frangipan çiçeğine özellikle vurgu yapılmış.

Parfümün tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Prada La Femme, frangipan çiçeğine saygılarını sunar. Balmumu ve vanilya ile yumuşatılmış , sümbülteber ve şaşırtıcı derecede kadınsı vetiverle zenginleştirilmiş, pozitif enerji veren aşırı şehvetli bir çiçeksi parfüm.”

Üzerime sıktığımda beni armut benzeri şekerli meyveli-çiçekli yapı karşılıyor. İlk dakikalarda modern ve tatlı beyaz çiçeklerin varlığından söz edebilirim. İlerleyen saatlerde kadınsı beyaz çiçeklerin arttığını görüyorum. Orta kısımdan itibaren tatlılık azalıyor. Yasemin benzeri kuru çiçekler iyice öne çıkıyor. Sonlarda yumuşak vanilyaya tabii ki beyaz çiçekler eşlik ediyor.

La Femme, gayet kadınsı, temiz, sabunsu, yapaylık barındırmayan bir arkadaş. Kalite anlamında ana akım markaların arasında iyi yerde durduğu söylenebilir. Bir kadın için sevmesi ve kullanması kolay sabunlu beyaz çiçek teması daha önce yüzlerce defa kullanılmıştır. Bu anlamda çok ilginç ya da sıradışı kokmuyor. Basit, değişim göstermeyen, stabil bir parfüm. Sürprizlere sahip olduğu söylenemez.

Diğer taraftan işini iyi yapan, hoş ve kadınsı davranan, burun tırmalamayan eser gibi değerlendirilebilir. La Femme dünyayı sarsmayacaktır fakat çoğu kadının sevdiği çiçeksi parfüm duruşuyla burunlarda güzel anılar bırakacaktır.

Eau de Parfum formundaki La Femme’nin kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı güçlü sayılmaz. Serin ilkbahar günlerine yakışacağını sanıyorum.

Koku Güzelliği:10/7

15 Eylül 2022 Perşembe

Penhaligon’s – Opus 1870 (2005)

Dünyanın İngiltere kraliçesi Elizabeth’in ölümünü konuştuğu şu günlerde, tamamen şans eseri ünlü İngiliz niş parfüm evi Penhaligon’s’un Opus 1870 isimli kokusunu kullanıyorum. Geleneklerine sıkı sıkıya bağlı İngiliz ekolüne ait Penhaligon’s markasının ömrü yüz yılı geçmiş durumda.

Opus 1870, 2005 yılında piyasaya sürülen ve markanın modern sayılabilecek eserlerinden denebilir. Parfümün tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Opus 1870 Penhaligon’s’un uzun tarihinden ilhamını alan şık, odunsu baharatlı bir parfümdür. Elbette başyapıttır. Klasik ama asla zorlayıcı değil. Hassas tütsü esintisi canlandırıcı yuzu ile buluşuyor.”

Parfümün başlangıcı neredeyse yeşil meyvemsi yapıyla gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında yuzu meyvesi var. Hafiften ekşi turunçgilli yapı ilk dakikalarda hissediliyor. Orta kısımda benzer yapı devam ediyor. Orta kısımda yeşil aromatik baharatlar önümüze çıkıyor. Burada biber en dikkat çeken öğe. Sonlarda sedir ağacını andıran odunsulukla tenden ayrılıyor.

Opus 1870, hafiften züppe bir yeşil baharatlı odunsu esere benziyor. Lüks ve kaliteli hissettiriyor. Kokusal anlamda Gucci Pour Homme II’ye oldukça benziyor. Hatta Opus 1870 için Gucci Pour Homme’nin niş hali bile diyebilirim.

Gucci Pour Homme II’yi severim ve sıradışı şekilde güzel bulurum. Biberin ve baharatın bu kadar farklı ve çekici kullanılması kolay değil. Erkeksi ve şık hissettiren Opus 1870, etraftan güzel övgüler alabileceğiniz yumuşak, imza kokusu olmaya aday modern bir eser denebilir.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterliyken etrafa yayılımı ilk on dakika dışında zayıf kalıyor. Sonbahar-kış döneminde kullanmaya yakın duruyor. Resmi veya takım elbiseye uyabilecek tarzıyla otuz yaş üzeri erkekler için bıktırıcı derecede şekerli olmayan Opus 1870, akşam gezmeleri için de iyi seçenek olarak düşünülebilir.

Koku Güzelliği:107/5