16 Mayıs 2012 Çarşamba

Comme des Garçons – Sequoia (2001)



Comme des Garçons – Sequoia (2001)  Markanın “Red” serisine mensup unisex parfümü.

Ana vatanı Kuzey Amerika kıtası olan bir ağaç düşünün. Boyu 100 metreyi aşan. Gölgesi bile 400 metre civarında olan. Gövde çapı 16 metreye kadar ulaşan. Sürekli olarak yeşil kalabilen. Dünyanın en uzun yaşayan ağaçlarından sayılan. Çok kalın kabukları olan. Ve dünyanın en büyük ağaçları arasında yer alan.

Türkçeye “Sekoya yada Mamut Ağacı” olarak çevrilen bu dev mucizenin asıl adı Sequoia. Bu ağacın keşfi de oldukça ilginçmiş. Şöyleki:

                                                                     Bir Sequoia ağacı.

1853 yılının bir ilkbahar sabahı, karşısına çıkan bir ayıyı kovalayan altın arayıcısı tarafından keşfedilmiş Sequoia ağacı. Adam 99 metreye kadar yükselen bu ağaçlarla karşılaşınca o kadar hayret etmişti ki, takip ettiği ayıyı bile unutmuş. Sequoia ismi, hayatını bir kızılderili alfabesi hazırlamaya vakfeden Cherokee kabilesi reisi Sequoia'ya izâfeten verilmiş. Bazı ağaçların ise 3.000 yıllık olduğu tahmin ediliyormuş.

Bu akıl almaz ağaçların bizi ilgilendiren kısmı ise bir parfüme isim babalığı yapması. İlginç bir marka olan Comme des Garçons, 2000 yılından itibaren farklı bir konsept ile karşımızda. Bu tarihten başlayarak her sene bir tema seçerek parfümlerini o konsepte göre hazırlıyorlar. Mesela 2000 yılındaki parfümlerinin teması “Leaves” idi. Bu seride beş parfüm yer aldı. 2001 yılında ikici teması ise “Red” idi. Bu seride de beş parfüme imza attılar. Bugün inceleyeceğim Sequoia, Red serisinin bir üyesi. Hatta Red serisinin en popüler üyesi bile diyebilirim.


Parfümümüz odunsu olarak sınıflandırılmış. Kesinlikle doğru bence de. Sequoia’nın başlangıcı karmaşık bir koku ile gerçekleşiyor. Açıklanan notalarına baktığımda daha önce hiç içmediğim bir içki olan Rom var. Başlangıcındaki alkol benzeri koku muhtemelen Rom’dan geliyor. Biraz da odunsular. Açılışını çok sevdiğimi söyleyemem.

Bir süre sonra alkol benzeri koku geri çekilirken odunsu karakter kendisini göstermeye başlıyor. Orta notalar tartışmasız parfümün en beğenilesi ve zengin kısmı. Kırmızı meyveler, reçine, kozalak, çam hafif bir tatlılık ile harmanlanmış. Çam derken aklınıza Polo Classic gelmesin. Çok daha modern ve derin. Alt notalarında ise orta notalarındaki zenginlik ve şamata kalmıyor. Çok sade bir tütsü benzeri odunsu koku derinlerden kendisini hissettiriyor. Parfümün notaları arasında “Öd Ağacı”da var. Son kısım büyük ihtimalle öd ağacına ayrılmış. Fakat bu bölümde parfüm o kadar zayıflıyor ki hissetmek güç.

Sequoia, ismini bir ağaçtan aldığını bize gayet güçlü bir şekilde hissettiriyor. Parfüm neredeyse odunsu-ağaçsı kokular üzerine inşa edilmiş. Diğer unsurlar yardımcı oyuncu gibi. Tabiki burada aromatik ağaçsı kokulardan bahsediyorum. Sert ve keskin değiller hiçbir zaman.


Bu parfümü daha ilk denediğimde bir kokuya çok benzediğini anladım. Uzun süre düşündüm ve sonunda buldum. Geçtiğimiz aylarda denediğim Serge Lutens – Fille en Aiguilles’i andırıyor. Ama Sequoia onun kadar başarılı ve etkileyici değil. Serge Lutens’in kokusu çok daha kaliteli ve harmanı güçlü.

Sequoia ortalama üzeri bir modern, aromatik odunsu kombinasyon. Ana akım markalardan bir basamak yukarıda gibi görünüyorsa da çok yüksek kaliteli bir parfüm hissi vermedi bana. Koku güzelliği anlamında da harikalar yaratmıyor. Yine de bu tarzın meraklılarının oldukça seveceğini düşünüyorum. Denemeden almak çok iyi bir fikir değil.

Parfümün tasarımını genellikle niche markalar için çalışan Bertrand Duchaufour yapmış. Unisex olarak sunulmuş. İçeriğindeki yüksek miktarda odunsu notalar sayesinde erkek kullanımına daha yakın görünüyor. Sonbahar-kış mevsimine uyacak gibi. Yazın biraz rahatsız edici olabilir.

Artıları:
+ Orta notaları çok zengin ve ilginç.
+ Ağaçsı, çamsı, tütsümsü kokuları seviyorsanız sizi tatmin edecektir.

Eksileri:
- Başlangıcını çok sevmedim.
- Büyük boy şişesi alınacak kadar enteresan gelmedi.
- Fiyatı yüksek.

Koku Güzelliği:10/7

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder