13 Eylül 2012 Perşembe

Yves Saint Laurent – Jazz (1988)



Yves Saint Laurent – Jazz (1988)  Markanın klasikler arasında yerini almış erkek parfümü.

1989 yılının, eylül ayının ikinci haftası yaşanıyordu. Güneşli, pırıl pırıl bir gündü. Amma da yorgun kalkmıştı bu sabah. Oysaki gece erken yatmıştı. Önce anlayamadı bu yorgunluğun sebebini. 40’lı yaşlarının ortalarına gelmek üzereydi. “Artık 20 yaşında değilim” diye düşünerek kendisini kandırmaya çalıştı. Sonrasında biraz daha uykunun mahmurluğundan kurtuldukça aklına geliyordu dün gece. Yine içkiyi fazla kaçırmıştı.

Fransa meclisinin kendi halinde, etliye sütlüye fazla karışmayan bir milletvekili, Paris belediye başkan yardımcısı ve Amerikalı bir yatırım şirketinin yöneticileri ile akşam yemeğindeydi. Kendisini ise Fransa yabancı yatırımcılar dairesinin başkanı olması sebebiyle davet etmişlerdi. Aslında pek gitmek istememiş hatta bir bahane bulup kaytarmaya karar vermişti. Ama konunun önemli olduğunu ısrarla vurgulamıştı bağlı bulunduğu bakanlık. Üst kademe bir bürokrat olarak yemeğe katılmaktan başka şansı kalmamıştı.

Yataktan kalkmadan saatine uzandı. ”11 olmuş haa” diyerek ne kadar çok uyuduğuna hayret etti. Neyseki bugün cumartesiydi. İşe gitmeyecekti. Yavaş yavaş yataktan kalkarak odasının kapısını açıp, ev ve temizlik işlerinde yardımcı olarak çalışan Anette’e seslendi. Oturduğu iki katlı lüks sayılabilecek ev, bir çok devlet memuru için hayal gibiydi adeta.

“Hay aksi nerede bu kadın. Saat onda gelmesi gerekirdi” diye düşünürken alt katta zayıf ve uzaktan bir ses “buradayım” diyerek cevap verdi. “Kahvaltınız hazır. Gelebilirsiniz.”

Adam acele etmeden traşını oldu. On dakika sonra aşağıya indi ve pek de mutlu olmayan bir yüz ifadesi ile masaya oturdu. Anette bir buçuk yıldır yanında çalıştığı bu yüksek kademedeki ve yüksek maaşlı bürokratın artık yüz ifadesinden nasıl olduğunu anlayacak hale gelmişti. Anlaşılan pek keyfi yoktu bu sabah.


Anette bu sabah küçük bir sürpriz yaparak hemen arka sokaktaki çiçekçiden bir buket yaptırmıştı. Masada güzel kristal bir vazoda duran çiçekler yeni kesilmiş olmalıydılar. Mis gibi kokuyorlardı. Adam gazeteleri karıştırmaya başlayacakken dikkatini içeriye yayılan kokulara verdi. Ne kadar tanıdık diye düşündü. Vazoda lavanta baskın karakteri ile kendisini hissettiriyordu. Arada sanki biraz fesleğen ya da artemisia. Fakat karar veremedi. Kokularla arası zaten hiçbir zaman iyi olmamıştı. Jazz’ın başlangıcı da erkesi ve eski denilebilecek bergamot, lavanta ve baharatlarla gerçekleşiyor. Baharat derken öyle günümüzdeki gibi bol tatlı, şekerli baharatlar gibi değil. Derinlerden de hayvansal bir koku geliyor adeta. Civet olabilir. Erkeksi, olgun, kolonyamsı, biraz eski ve neredeyse tozlu. Tam 1980 ve 1990’larda piyasaya sürülen fujerlara benziyor. Jazz’ın ilk kısmını gayet başarılı buldum. Ki bu tür eski kokan parfümlere her zaman tereddütle yaklaşan birisi olarak. Çok doğal, kaliteli, ilginç ve erkeksi. Baharat kullanımı ise çok iyi. Fazla laubali değil. Biraz resmi. Hatta “benimle fazla muhatap olmanızı istemiyorum” diyen bir aristokrat gibi.

Kahvaltısını yaptıktan sonra geniş oturma odasına geçip bugün ne yapacağını yazdığı not defterine bir göz attı. Artık her şeyi yazıyordu. Yoksa hemen unutuyordu. Notları arasında en hoşuna giden ise on beş günde bir şehir kulübünde düzenledikleri briç turnuvalarıydı. Bugün de vardı işte. Aynı kendisi gibi Paris’in üst düzey bürokratları ile saatlerce briç oynayıp, siyasetçilerin dedikodularını yapacaklardı. Daha ne istesin ki.


Dışarı çıkmak için acelesi yoktu. Acaba hangi kıyafeti giyeyim diye düşünürken, oldukça vakit geçirmişti. Yine karar veremiyordu. İmdada bir kadın gözüyle Anette yetişecekti. Dışarı çıkacakken artık son bir iş kalmıştı. Parfümü. Etrafındaki herkes o yılların modası olan Aramis Classic ya da Chanel Pour Monsieur kullanıyordu. O ise farklı olmayı seviyordu. Parfümünü bolca sıkıp dışarı çıktı.

Araba kullanmayı pek sevmezdi. Zaten gideceği şehir kulübü evine çok yakındı. Paris’in kalbur üstü semtlerinden birindeki kulübün girişinde kapı görevlisi yaşlı Albert yine iş başındaydı. Albert’in kısaca hatırını sorup içeriye girdiğinde karşısına sinir olduğu insanlardan olan İçişleri Bakanlığı müsteşar yardımcısı çıkmıştı. Sahte ve abartılı bir selamlaşma ile ana hole geçti.

Büyük salona açılan holde duraksamadan hızlı adımlarla içeriye girdi. Ne de olsa iyi bir masa bulmak gerekiyordu briç için. Bazen çok güçlü rakiplerle karşılaşıyor, ilk turda eleniyordu. Tabiki sonrasında diğer arkadaşlarının inceden dalga geçmeleriyle devam eden bir gün yaşıyordu. Neyseki iki tane acemi olduğunu düşündüğü rakibinin masasına oturdu. Yanında ise daha önce hiç görmediği genç sayılabilecek birisi vardı. “Sanırım yeni atanmış bir bürokrat” diye düşündü. Bu masadan birinci çıkacağı garanti gibiydi.


İlk el dağıtılmıştı. Bugün ikinci kez aklı yine kokulara gitmişti. Çünkü yanındaki adamın parfümü ister istemez onun burnuna kadar geliyordu. Baharat mı dese, çiçekler mi dese karar veremedi. Jazz’ın orta kısmından sonlarına kadar kokusu çok büyük değişim göstermeden devam ediyor. Ana hatlarıyla, aromatik, yeşil erkeksi çiçekler (fesleğen, eğrelti otu, sardunya, azcık gül), reçinemsi tuhaf bir deri ve gücü zayıflamış baharatlar. Odunsu notalar, misk, amber ve sandal ağacını da unutmayalım. Deri biraz daha ön planda diyebilirim.

Jazz bana Ralph Lauren’in ünlü klasiklerinden Safari’yi hatırlattı. Biraz da Guy Laroche – Drakkar Noir. Özellikle orta notalardan itibaren ortaya çıkan o reçinemsi aromatik tuhaf deri kısmı ile. Jazz’ın benzeri arkadaşları olarak Van Cleef & Arpels – Tsar, Lacoste Original, Zino Davidoff, Azzaro Pour Homme, Paco Rabanne Pour Homme, Cartier – Pasha sayılabilir.


Jazz tam bir eski kokan, tozlu, maço, erkeksi, zengin harmana sahip aromatik fujer diyebilirim. Birazda iyi ayarlanmış tatlılık mevcut. Bu tatlılık günümüz parfümlerindeki bol şekerli gibi değil. Muhtemelen tatlılık tonka fasulyesi ile sağlanmış. Günümüzün parfüm trendlerine çok uzak. Benim bu tür parfümlere olan yaklaşımım belli. Onun için övgüler yağdırmayacağım tabiki. Fakat bu tür parfümleri sevenler için güzel bir seçenek olacaktır. Yine de şuna eminim ki 1980’li yılları yaşadık ve gitti. Bir daha yaşamak istediğimi sanmıyorum!

El sona erdiğinde tanımadığı genç adam tarafından elenmenin şaşkınlığını yaşıyordu. Oysa karşısındaki Fransa’nın önemli briç oyuncularından birisiydi aynı zamanda. Hem içinden kızarak hem de somurtarak bara geçti ve bir içki söyledi. Fırsatı kaçırmak istemeyen bir arkadaşı ise inceden gülümseyerek dalgasını geçiyordu ilk turda elenen arkadaşı için. Zaten bugün pek havasında değildi. İkinci içkisini içtikten sonra ise Paris’in tanınmış caz kulüplerinden birisine gitmek üzere kapıdan çıktı. Hava eylül ayının serinliğindeydi. Adımlarını sıklaştırdı ve ikinci sokağın köşesini dönüp gözden kayboldu.


Jazz aynı Safari ya da Zino Davidoff gibi bir klasik. Bu konuda şüphe yok. Döneminin başarılı ve önemli parfümlerinden birisiydi. Fakat artık ne kadar geçerlidir kokusu şüpheliyim. Almadan önce mutlaka denenmesi gerekiyor. Uyarmadı demeyin.

Bu parfüm bence sadece belli bir yaşın ve statünün üzerindeki erkeklerin girebildiği kulüplere mensup kişilerin kullanabileceği gibi. Mesela bir golf ya da atçılık kulübüne üye erkeler olabilir. Ya da entelektüel bir bilgi paylaşım kuruluşunun yöneticileri. Yani günlük kullanımda sıkıp da etrafta dolaşayım derseniz pek uygun olacağını sanmıyorum. Daha özel bir kullanım alanı olmalı.

Jazz, markanın Pour Homme ve Kouros gibi eski dönem klasiklerinden birisi. Yani özellikle son yıllarda öne çıkardıkları M7, L’Homme, La Nuit de L’Homme, Body Kouros gibi modern kokuya sahip parfümlerinden değil Jazz. Bu anlamda eski kanadı temsil ediyor diyebilirim.


Parfümün tasarımını, pek ismi duyulmamış ve başarılı işlere imza atamamış Jean-Francois Latty yapmış. Bu sıcak günlerde bile bende bir sıkıntı yaratmadı. Oysaki bolca baharatlar mevcut içinde. Buradan yola çıkarak dört mevsim kullanılabilecek bir kokusu olduğunu düşünüyorum. Ama yine de aşırı kullanımda çok sıcak yaz günlerine uymayabilir. Benim gibi az sıkarak bu küçük problemi aşabilirsiniz.

Luca Turin kitabında Jazz’a beş üzerinden dört yıldız vermiş. “Ferah Fujer” olarak sınıflandırmış. Anlaşılan epey beğenmiş. Luca Turin ile yine bir parfümde anlaşamıyoruz demek ki.


Jazz kesinlikle genç arkadaşlara göre değil. Yaşı otuz beş hatta kırkın üzerindeki erkeklerin kolonyası olabilir. Biraz olgunluk, görmüş geçirmişlik istiyor. Yine bir ayrıntı vereyim. Jazz artık bir çok parfümün başına geldiği gibi geçtiğimiz yıllarda reformülasyona uğramış. Benim denediğim muhtemelen yeni formülasyonu. Ve her zamanki gibi eski formülü daha çok beğeniliyor. Sanırım siyah-beyaz plastik şişedeki versiyonu eski formülü. Eğer bulabilirseniz onu almanız daha mantıklı gibi görünüyor. Şeffaf şişeler yeni formül olmalı.

Artıları:
+ Başlangıcını sevdim.
+ Parfüm dünyasının klasiklerinden. Ayrıca yurtdışındaki sitelerde çok uygun fiyatlara bulunabiliyor.
+ Artık pek kalmayan orta yaşlı erkeklere uygun parfümlerden birisi.

Eksileri:
- Orta notalarından itibaren ilgi çekici bir yanı yok.
- Eski ve modası geçmiş gibi duran kokusu.
- Riskli sayılabilecek bir arkadaş. Birisine hediye vermek için güvenli bir seçenek değil.

Koku Güzelliği:10/5.5

49 yorum:

  1. Yine düşük bir puan şöle 9 ları buçukları hatta 10 puanı hiç göremicekmiyiz:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. A be Volkan ben senden daha fazla isterim aklımı başımdan alacak parfümleri denemek. Ama olmuyor işte :)) Laf olsun diye de yüksek puan vermek benim mizacıma ters.

      Hele ki Jazz benzeri bir parfümün benden yüksek not alması pek mümkün görünmüyor.

      Sil
  2. Tatliligini vren tonka degil bence sandal, valla ben oyle fisir fisir cikip geziyorum cok da iltifat aliyorum bence zamansiz, yaşsiz, mekansiz bir klasik kullaniniz efendim kasma hocam begenmiyecem diye rahat ol pozitif ol beğen

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Iıı ııhhh.

      Bence sandal ağacı değil. Sanki bal kullanılmış tatlılık için. Karar veremedim.

      Gayet rahatım merak etmeyiniz :))

      Sil
  3. Ya bu parfüm artık üretilmiyor diye biliyorum ben. Yerine live jazz adı verilmiş formülü var piyasada. Yanılıyormuyum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yanılıyorsun:-)) live jazz flankerımsı jazz orginal üretimi var türkiyede yok

      Sil
    2. Live Jazz onun yerine üretilmiyor ki. Başlı başına bir parfüm. Evet flanker diyebiliriz Live Jazz için.

      Jazz'ın üretiminin sonlandırıldığını bende bir kaç yerde okudum. Ama ne kadar doğru bilemiyorum.

      Sil
  4. en kısa zamanda edineceğim parfümlerden...

    YanıtlaSil
  5. Aslında jazz ne kadar klasik bir parfüm olmuş olsa da kötü bir parfüm... Ayrıca klasik olması onun kaderini etkilememiştir ve yok olmuştur...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kötümü..bence sen parfümün p sinden anlamıyorsun hocam.biraz sert gelebilir tavır ama ölesin napayım gerçeği sölemeliyim...

      Sil
  6. Klasik parfümlerden Pasha ve Pierre Cardin'in tek geçerim. İkisi de tam centilmen, beyfendi kokusu.

    YanıtlaSil
  7. Parfüm merakı daha fazla dayanamayıp tom ford extremi denedim tabi koluma 2 fıs sıktırdım yani beklentim çok yüksekti ama beğenmedim fazla sanki 90 ların kokusu gibi çok erkeksi bir parfüm yapmışlar yakıştıramadım tom ford abime:))Senden de bence en fazla 7 puan alır gibime geliyo:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yahu Volkan insan bir iki fıs da bana yollar bir şekilde :))

      Denemeden yorum yapmak pek mümkün değil parfüm işinde.

      Sil
  8. Ah bende çok isterim keşke yakın semtlerde otursaydık dönüşümlü parfümlerimizi kullanırdık:))

    YanıtlaSil
  9. Bu arada kalıcılık hastası olanlara duyurulur tom ford extreme kolumda 12 saat kokmayı başardı:))

    YanıtlaSil
  10. Extreme'e gerek yok, Black Orchid ve bugün dayanamayıp aldığım White Patchuli de inanılmaz kalıcı. White Patchuli'yi ayaküstü denemiştim, o an nedense bana sıradan gelmişti. Bugün denedim tekrar. Yumuşacık, tıpkı şişesi gibi süt beyaz bir parfüm. Bu parfümü şöyle tanımlayayım: İstediğiniz kadar sıkın, kokusu kesinlikle rahatsız etmeyecektir. Şimdi açtım şişeyi, sadece sol koluma sıktım. Buram buram geliyor kokusu. Ben parfümün sonbahara çok yakışacağını düşünüyorum. Şöyle düz kadife, belden oturtmalı lacivert bir ceket, içine krem rengi boğazlı kazak... Kulak arkasına ve boyna White Patchuli... Offf, yeme de yanında yat :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Boğazlı kazağı da hiç sevmem yahu :))

      Sil
    2. Boğazlı kazak sevilmez mi Parfüm Merakı? Hele esmer, hafif kirli sakallı erkeklere çok yakışıyor.

      Sil
  11. Bende yeni çıkan victor rolf spicebomb aldım çok güzel bir koku el bombası gibi şişesi var ayrıca bayıldım tasarımına.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son zamanların popüler parfümlerinden birisini almışsın Volkan. Sanırım bolca baharat ve vanilya ağırlıklı kokusu.

      Güzel fıslatmalar.

      Sil
  12. Hımm görmüştüm o şişeyi, hayırlı olsun. Güle güle kullan.

    YanıtlaSil
  13. Merhabalar hocam ben 16 yaşındayım erkeğim parfüm arıyorum ama hala bulamadım aradığım parfümü açık tenliyim bir çok parfümde denedim ama... En son c.dior dior home isimli parfümü denedim çok ağır geldi Davidoff champion denedim çok traş kolonyasi gibi geldi efendim azzaro chrome asırı sabunsu hugo boss bossun basları kötü vel hasıl bana bayanların beğeneceği aynı Zamanda genç oldugum için rahat kullanabileceğim son olarak 1 million önermezseniz mutlu olurum teşekkürler şimdiden

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. JPG Le male denedin mi hiç? Burberry the beat'i denemeni de önerebilirim. Tabi blogda daha bilgili arkadaşlar var daha güzel öneriler gelebilir.

      Sil
    2. Vakko V De Vakko olabilir. Gramajına göre fiyatı da çok uygun. Erkeksi, gençlere göre ve bayanlar da çok beğeniyor.

      Sil
    3. Söylediklerinizi deneyeceğim teşekkür ederim. Bir kaç parfüm daha önerirseniz elimde seçenek olsun istiyorum almaya gittiğimde, teşekkürler.

      Sil
    4. Deneyimli arkadaşlar böyle genç arkadaşlara önerilerde bulunurlarsa çok daha iyi bir blog olur Parfüm Merakı. Böylece bende daha az "Hangi parfümü alayım" türü sorularla cebelleşmek durumunda kalırım. Ayrıca daha etkileşimli bir blog olur.

      Cevap veren arkadaşlara teşekkür ederim. Başka önerileri olan arkadaşlarda yazabilirler. Sadece benim önerilerim yeterli olmayacaktır bir çok parfüm sever için.

      Sil
    5. lalıque white,thiery mugler ıce man,pacco rabbane black xs,polo bule,lacoste red,ck one,ck eternıty,dkny,porche,mont blanc legend tarzında parfumler 16 yasında oldugundan baslangıc ıcın senı tatmın edecek parfumlerdır.cevrendekılerdende olumlu tepkıler alırsın

      Sil
    6. Çok teşekkürler tekrar önerilere hâlâ açığım

      Sil
    7. yukarıda saydıklarım dısında gecenlerde davıd beakham home denedım, neden bılmem bana bıraz terre hermesı anımsattı.sankı terredkı su toprak portakal uclemesının,su teması bu parfumdede var gıbı,hem fıyat olarak ugun hemde yasına gıder. bıraz kalıcılıgı az gıbı ama fıyatı oldukca uygun bence bır bak

      Sil
  14. Parfüm merakı seninde aklına gelmiştir belki ama bence parfüm merakı adında kozmetiğe girsen tutar gibime geldi:)) Yorumlarada bir taraftan devam etcen tabi valla sevil,tekin acar bitirirsin:)))

    YanıtlaSil
  15. jazz ı beğenmemek haa.. ıhhhh..bence jazz ı beğenmeyenin parfüm dünyasında öğreneceği çok şey vardır..jazz 80 lere bir saygı duruşudur eşşizdir..eee tabi arkadaşım vanilyada vanilyaaa..olmayınca olmuyo dimi..sen vanilyalı sütlaç ye bence...bolll vanilya daha çok daha çok..çünkü en ünlü parfümörlerin org unda vanilyadadan başka bişi bulunmaz...en kral pğarfümler vanilya temalıdır çünküü...bence sen bu bloğun ismini değiştir.. mesela VANİLYA MERAKI...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oh mis gibi vanilya. Vanilyasız parfüme parfüm demem be ben. Sadece vanilya bile olsa olur, o derece :)

      Sil
    2. Vanilya kokusu sevilmez mi yahu :)) Ayrıca bayılırım sütlaca :))

      Hala başkalarının sevdiği değerlere saygı duymayı öğrenememiş olmamızı bir türlü aklım almıyor. Ama öğreneceğiz yavaş yavaş...

      İsteyen vanilya sever, isteyen tezek kokusu. Bunu anlamak ve bu hoşgörüyü göstermek neden bu kadar zor ki???

      Vanilya Merakı'da fena bir isim değilmiş hani :))

      Sil
    3. modern talk senin cevapta "körler sağırlar birbirini ağırlar" olmuş biraz...birbirimizin zevklerine tabiiki saygı duyucaz fakat burada forumu okuyan deneyimsiz koku severler yazılanlardan etkilenebilir değilmi??

      jazz için 35-40 yaş dersen o zaman bunun altında kalanlar buradan yola çıkarak direkman elerler kokuyu..jazz 25 ede gider efem..30a da gider..jazz..jazzz. jazz..

      Sil
    4. Haklısın, Parfüm Merakı her ay maaş veriyor bana yorumlar için. Tövbe tövbe, yahu ne ağırlaması. Sen onun zevkine saldırıyorsun, ardından da aynı zevke sahip kişileri yalaka ilan ediyorsun. Parfüm Merakı, vanilyayı sevsin sevmesin ben bayılıyorum!!! Hem ben kendisini tanımıyorum, ne gibi bir çıkarım olabilir Allah aşkına?

      Sil
    5. Daha dur Modern. Bunlar normal. Neler göreceksin bu yorumlarda :))

      Beni, denediğim parfümleri hiç kullanmadan kafadan uydurarak yazdığımı iddia eden "aşmış" arkadaşlar bile oldu. Ülkemizdeki bazı insanların gerçek hayat ile bağlarının tamamen kopmuş olmasını ilgiyle ve eğlenceyle izliyorum :))

      Sil
    6. parfum merakı 35-40 dedı dıye parfumu eleyecek varsa elesın zaten,adam her zaman renkler ve zevkler tartısılmaz deneyınız dıyor,hatta jazza torpıl gecmıs resmen senaryolastırmıs anlatımı.bıde bu blog tamamen kendı goruslerını yazmak ıcın kurulmus okullarda ders kıtabımı hazırlıyor tabı kendı gorusunu yazacak,ayrıca sunuda belırtıyım neredeyse parfum merakıyla zevklerımız hıc tutmuyor ama saygı duyulacak yorumlar yapıyor bence

      Sil
    7. arkadaşım eğer değerlendirmeyse ve burada yayınlanıyorsa o zaman kişisel zevk olmaktan çıkar..kişilerin zevki kendine aittir.çoğu insanın deneyimleme şansı bile olmadan sırf yorumlardan yola çıkarak parfüm aldığını hepimiz biliyoruz.dolayısıylada kendi zevkine göre yorum yapıp değerlemek pek makul olmuyor.tamamen vanilyalı parfümlere yüksek not verip ( bknz..thırd man )değerlemek yanıltıcı oluyor..
      ayrıce bir koku hakkında senaryo yazmış olmak o kokuya torpil geçmekmi??? ne alaka yaaa..

      modern talking hem yukarıda yazıyosun ben vanilyasız parfüme parfüm demem hatta sırf vanilya olsa bile olur diyosun hemde kalkmış burada parfüm yorumlamalarına kendince yorum getiriyorsun..al bitane 25 kuruşa vanilya paketi koy cebine doya doya kokla brader...milleti yanıltma burada..sen ne anlarsın kokudan..

      Sil
    8. Hiç fena fikir değil ha, hay aklınla bin yaşa :) Hatta çamaşırlarımın arasına naftalin gibi koyayım. Off dostum, harikasın ya :) Bu arada hangi parfümleri kullanıyorsun adsız, gerçekten merak ediyorum. Kokudan anlayan cenaplarınızdan yararlanmak isteriz.

      Sil
    9. burdakı yorumlara gore parfummu alınır ancak gıdıp denenır.burdakı yorumlara gore parfum alacak zaten almasın gıtsın acık parfum alsın daha ıyı,yalnız soyle bısey olablır.blog yazarının zevklerı ıle okuyucunun zevklerı uyuyodur daha once yazarın ovdugu parfumlerı sevmıstır,ayrıca parfumden cıdden ıyı anlıyodur,bergamot kokusunu vanılya kokusunu ne bılıyım cıcek kokusunu bılıyodur daha dogrusu ayırt edebılıyodur o halde burdakı yorumlara gore az cok kor alıs parum alabılır.kısısel zevk olmaktanda cıkmaz,o halde adam sadece parfumun ıcınde hangı notalar var onları yazsın.not vermesın ne bılıyım onerıde bulunmasın.modern talkın yanılmıyosam black orkıd hayranı.ben terre hayranıyım,parfum merakı dıro hayranı herkesın zevkı ayrı anlıycagın

      Sil
    10. Haklısın adsız, benim de bazı parfümlerde Parfüm Merakı'na katılmadığım noktalar oluyor ki bu çok doğal. Mesela Black Orchid ve Body Kouros konusunda ona kesinlikle katılmıyorum. Hele ki Calvin Klein Be konusunda yorum dahi yapmıyorum. Ama ben parfüm konusunda uzman değilim, o nedenle vardır bir bildiği deyip geçiyorum. Bizim sevdiğimiz şeyleri sevmek zorunda mı yani? Ya da Black Orchid'e 7 verdi diye ben gidip de 8, 9 puanlık kokulara mı bakacağım? Elbette hayır. Zaten her defasında kişisel beğeniler olduğunu, denemeden parfüm almamamız gerektiğini söylemiyor mu? Burdaki yorumlardan etkilenip bazı parfümleri elemek ya da tam tersi kör alış yapmak yerine git dene. Beğendiğini al.

      Sil
  16. Beende tarçına bayılıyorum parfümlerde çok yakıştırıyorum genelde

    YanıtlaSil
  17. Arkadaşlar boşuna polemik yapıyosunuz herkez beğendiği parfümü kullanır.Kimi vanilyalı parfüm sever kimi baharatlı,odunsu felan filan sonuçta koku en çok sizin burnunuza gelcek:)))

    YanıtlaSil
  18. jazz gibi çok ama çok kaliteli bir parfüme 5,5 mu opinium gibi kaliteli ama eski ağır kadın parfümü kokusuna o kadar yüksek puan verip jazz a 5,5 yok daha neler

    YanıtlaSil
  19. Jazz 80 lerin en popüleri futbolcuların en çok kullanlığı bir klasiktir.Jazz bugünde o zamanların gençliği trarafından hala kullanılıyor

    YanıtlaSil
  20. jazz için yazılanlara inanamıyorum..böylesine kaliteli rafine,80 lere saygı durşu olan bir kokuya 5.5 puan..raşit bence acımasız bir yorum olmuş..beğenmeme olayına karışmam fakat "yiğidi öldür hakkını yeme " diye bir atasözümüz vardır..işte senin yorumunda jazz için böyle.öldürdün bari hakkını ver...
    benim şahsi notum 10/9 dur..herdaim dolabımda bulunmasını isterim .fiyatı ne olursa olsun bulundururum..

    YanıtlaSil
  21. Tüm Yorumlarınızı Sonuna Kadar Sabırla Okuyabildim... Kokularda Zevk Ürünüdür, İnsanlar Arasında Beğenilme Beğenilmeme Gibi Değişkenlik Gösterir.... Ancak JAZZ' a Puan Vermek Adına 10 Üzerinden 5 Vs Vermek Haksızlıktır... Bu Gün Fiyatının Hiç Önemi Olmaksızın Orjinal Bu Ürünü Aramaktayım; Şu Ana Kadar Bulmuş Değilim... İşte Böylesi Bir KALİTEDİR JAZZ

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ayni durumdayim siyah beyaz plastik şişe formülünü arıyorum yaptırmak icin

      Sil