19 Aralık 2015 Cumartesi

Giorgio Armani – Armani Code (2004)

Her parfümün arkasında bir hikaye aramak nafile çaba olabilir. Genellikle niş markalarda karşımıza çıkan “hikayenin üzerine kurgulanmış parfüm” konsepti, büyük kitleler için koku tasarlayan ana akım markaların pek yaptıkları iş değil. Calvin Klein, Hugo Boss ya da Giorgio Armani gibi markalar çoğu zaman en popüler olma ihtimalli koku formlarını seçerler ve başarılı da olurlar. Parfümleri çok satar, kasalarına milyon dolarlar koyarlar. Ama ya işin kalitesi ve sanatsallığı.

Geçtiğimiz günlerde facebook hesabımda paylaştığım bir parfüme yazılan yorumdan sonra kafamda aniden ampul yandı. Hani meşhur klişe vardır: Sanat için sanat mı, halk için sanat mı? Tavuk ve yumurtaların hikayesine benzeyen bu ikilem, aklıma esprili başka bir fikir getirdi. Parfümler sanat için mi yapılmalı, yoksa halk için mi yapılmalı?

Bilemiyorum bu soruyu ilk ben mi soruyorum. Fakat sanat için parfüm üretenleri niş markalara sıkıştırırsak, halk için koku tasarlayan dev tröstleri de ana akıma indirgeyebiliriz. Tabii bu biraz gevşek bir sınırlandırma. Zaten ben de konuyu derinlemesine incelemeyi düşünmüyorum ama böyle de bir tartışma hayli ilginç olabilir.

 

Halk için parfüm kavramı, benim için her zaman çok satan ve popüler olmuş kokuları çağrıştırıyor. Ve bu işi muhtemelen en iyi beceren marka olarak Giorgio Armani gösterilebilir. Erkek parfümleri anlamında konuya bakacak olursak Armani parfüm biriminin Acqua di Gio ve Code isimli iki kokusu, muhtemelen dünyanın en popüler iki eseri. Zaten ilk çıktıkları yıllardan itibaren her yıl en çok satanlar listesine rahatlıkla giren bu iki Armani parfümü, şimdiden modern klasikler arasına girmiş durumda.

Bu çok popüler arkadaşlardan Code, ilk olarak 2004 yılında erkek versiyonuyla piyasa sürülür. İlk önce Black Code ismiyle çıkar ama daha sonra bazı tepkiler nedeniyle Black kısmı atılır ve sadece Code halini alır. İşin ilginç kısmı, Code, ilk önce Armani Mania’nın bir flanker’ı olarak düşünülmüş. Yani bağımsız bir parfüm olarak piyasa sürülmek istenmemiş. Onun içindir ki büyük bir lansman yapılması planlanmamış Armani tarafından. Bu sayede Code’u tasarlayan ekibin üzerlerindeki baskı fazla değilmiş. Nasıl olsa bir devam parfümü tasarlanacak rahatlığıyla oluşturulan Code’un kokusu, Armani parfüm birimi tarafından çok beğenilince ayrı bir parfüm olarak piyasaya sürülmüş. Bu doğru seçimleri sonucunda dünyanın en çok satılan parfümlerinden Armani Code doğdu. İki yıl sonra da FIFI tarafından yılın en iyi lüks parfümü ödülünü aldı.

Code’u kullandığımda ilk karşıma çıkan kremsi, tatlı turunçgiller oluyor. Portakal, limon ve hatta bergamot da olabilir. Buradaki turunçgillerin ferah olduğunu söylemek zor. Kremsi ve tatlı turunçgiller, modern ama farklı değil. Orta kısma geçildiğinde baharatlar tamamen hakimiyeti ele geçiriyor. Kakule burada baş şüpheli sanki. Karanlık sayılabilecek baharatlar, başlangıcı gibi kremsi ve tatlı. Orta bölümde biraz da amber algılıyorum ama egzotik değil. Son kısma geçeyim. Alt notalarda baharatlara vanilya ve yumuşak odunsu notalar eşlik ediyor. Benim için Code, sadece bu kadar.

 

Code, anladığım kadarıyla karanlık sayılabilecek baharatların etkisi altındaki bir arkadaş. Çoğu kişi onun deri merkezinde olduğunu söylese de bence kremsi ve hatta neredeyse çikolatamsı baharatlar, vanilya ve odunsular ekseninde. Kokusu çok tanıdık. Fakat bunun sebebi muhtemelen ona benzeyen parfümlerin son yıllarda fazlaca meydana getirilmiş olması.

Günümüzün modern parfümlerinin tipik örneği Code. Tatlı pudralı baharatlar, vanilya, kremsi turunçgiller ve diğerleri. Tatlılığın kimi zaman şekerliliğe dönüşmesi şaşırtıcı değil. Sanırım tonka fasulyesinden geliyor bu tatlılık. Aynı şişesi gibi yarı karanlık, yarı gizemli bir parfüm bence Code. Ferah değil ama aynı zamanda ağır ya da bıktırıcı da değil. Onun Armani’nin ilk oryantal parfümü olduğu söylenir fakat genlerinde arabik nüanslar yok. Hacı yağımsı oryantallikten değil, modern bir Fransızlıktan bahsedilebilir onu tanımlarken.

Code, uzun zaman önce kullandığım ve sevdiğim bir parfümdü. Tabii artan deneyimlerin sonucunda, bu kullanımımda çok ilginç gelmedi bana. Özellikle tatlılık oranı rahatsız etti. Başlangıçtaki turunçgilleri ise farklı bulmadım. Tek düze olduğunu ve fazla değişmediğini de ekleyeyim. Onun dışında gayet güvenli, herkesin sevebileceği, kadınlar tarafından övgüler alabileceğiniz yapısı var. Eğer böylesi bir parfüm arıyorsanız Code sizin için gayet iyi seçim olacaktır.

Luca Turin’in kitabında Code, yumuşak odunsu olarak sınıflandırılmış. Beş üzerinden üç puan verilmiş.

 

Code’u, iki ünlü isim Antoine Maisondieu ve Antoine Lie tasarlamış. EDT formunda. Kalıcılığı normal. Fark edilirliği biraz düşük. Sonbahar hatta kış kokusu olduğu söylenebilir. Yaş olarak ise genç arkadaşlara uyacağını düşünüyorum. Otuz yaş altı erkeklere önerebilirim.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder