Calvin Klein – Obsession For Men (1986) Markanın eski ve başarılı parfümü.
Hangimizin ön yargıları yoktur ki. Yaşadığımız çevredeki insanların önyargılarına kapılırız bazen. Yada hiç bilmediğimiz konularda ahkam kesmeye kalkarız. Doğru yada yanlış mı pek düşünmeyiz üstelik. Çünkü insanın varoluşsal tepkilerinden birisi bile olabilir önyargı. Bir çoğumuz kendimizi bu klişelere kaptırıyoruz.
Örneğin bir araba markasına birçok kişi “kötü” derse hemen zihnimizde bir olumsuzluk oluşuyor. Yada bir ayakkabı çok övgüler alınca ona ulaşmak istiyoruz. Bize olumlu bir motivasyon oluyor. Aynı şeyi kuşkusuz parfümler içinde uyarlayabiliriz.
Çoğu zaman verdiğimiz kararlar zihnimizdeki doğru-yanlış algılarına göre şekillenmiyor mu? Buradan hayatımızla ilgili aldığımız büyük kararlardan bahsetmiyorum sadece. Bir parfüm almak bile sonuçta verdiğimiz bir karardır. Ve bu parfümü alırken kafamızda oluşturduğumuz şablonlar ister istemez devreye girer.
Açık olmam gerekirse benim Calvin Klein markasının parfümleri hakkında hep bir önyargım vardı. Özellikle son yıllarda çok fazla ve hiçbir anlamı olmayan parfümler piyasaya sürmesi tabiki eleştirilecek bir durum. Kaliteye ve işin yaratım kısmına önem vermeyip, tamamen ticari kaygılarla “piyasa işi” parfümler çıkaran bir markaya dönüşüyor bana göre. “Ne kadar çok satarsam o kadar iyi” mantığı ağır basıyor anladığım kadarıyla.
Fakat son günlerde test ettiğim Calvin Klein’in piyasaya sürdüğü üçüncü parfümü olan Obsession For Men beni çok şaşırttı. Zaten böyle giderse “Ne varsa eskilerde var” sözünün doğru olduğunu kabullenmeye başlayacağım. Lafı uzatmadan ne demek istediğime geçeyim.
Obsession For Men odunsu-oryantal olarak sınıflandırılmış. Parfümümüzün başlangıcı biraz turunçgil ve bolca otsu (herbal denilen) notalar ile gerçekleşiyor. İlk anlarda 1980’li yılların bir kokusunu kullandığımı anlıyorum. Bu kısım çoğu kişi için “eski” gibi gelebilir. Evet kabul ediyorum ki günümüzün parfüm trendlerine pek benzemiyor. Ben eskiden ziyade “olgun” demeyi tercih ediyorum.
Bir süre sonra orta notalara geçiliyor. Aromatik otlara baharatlar ekleniyor. Ağırlık tarçın da diyebilirim. Bu kısımda parfüm hissedilir derecede tatlılaşıyor. Orta notalarını çok beğendim. Şık ve etkileyici.
Alt notalarında ise bu sefer devreye vanilya, biraz amber ve tatlı misk giriyor. Bu kısım da oldukça tatlı. Alt notalar da gayet başarılı. Yapaylık hissedilmeyen güzel bir son. Yani özetle: Aromatik otlar, baharatlar, vanilya ve misk. Bu elementler içinizi baymayan bir tatlılık ile harman edilmiş. Sonuç olarak çok güzel bir koku ortaya çıkmış. Bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Şuna emin olabilirsiniz ki şaşkınım. Calvin Klein markasından bu kadar başarılı bir parfüm beklemiyordum dersem yalan olmaz. Zengin, detaylı hatta seksi bir kokusu var Obsession For Men’in. Şimdi bu parfümün neden yıllardır “en çok satanlardan” olduğunu anlıyorum. Kokusu adeta zamana meydan okur gibi. Kimileri biraz “modası geçmiş” bulabilir. Ama bence yaşı 30’un üzerinde olan erkekler için denediğim en iyi seçeneklerden birisi.
1980’lerin sert ve giymesi zor klasiklerine (Chanel – Antaeus, YSL – Kouros, Azzaro Pour Homme vb.) bakarak bir çok kişinin rahatlıkla sevebileceği bir yapıda. Ayarında kullanılmış tatlılık, baharatlar ve aromatik otlar ile çok iyi kombine edilmiş. Anlaşılan Calvin Klein bu parfümün üzerinde oldukça çalışmış. Aceleye getirmemiş. Emek harcamış. Tabi ortaya da gayet güzel bir parfüm çıkmış. Ben genel olarak çok sevdim. Hatta genel karekter açısından biraz Caron – The Third Man’a benzettim. Özellikle alt notalarında. Acaba bir yıl önce çıkan The Third Men’den “esinlenme” söz konusu mu bilemiyorum. Ama 1986 yılındaki piyasaya sürülen Hermes – Bel Ami, Zino Davidoff ve Givenchy – Xeryus gibi dişli rakipleri olduğunu belirtmeliyim. Ayrıca Obsession For Men piyasaya çıkmasının bir yıl ertesinde 1987 yılında FIFI tarafından “En iyi parfüm” seçilmiş. Fena da bir seçim olmamış açıkçası. Parfümün yaratıcısı olarak Bob Slattery ismi görünüyor. Daha önce hiç duymadım ismini.
Kalıcılık olarak da gayet iyi bir yerde. Tenimde 12 saatten fazla rahatlıkla kokusunu alabiliyorum. Farkedilirliği fena değil. Sonbahar-kış mevsimi için daha uygun olacaktır. Benim tavsiyem 30-35 yaş üzeri erkeklerin kullanması. Genç arkadaşlar değerini pek bilemeyebilir.
Artıları:
+ Orta ve alt notaları çok güzel.
+ Aromatik otlar, baharatlar ve vanilyanın çok güzel bir kombinasyonu.
+ Belli bir yaşın üzerindeki erkekler için mutlaka denenmesi gereken bir seçenek.
Eksileri:
- Başlangıcı herkesin hoşuna gidebilecek gibi değil.
- Genel yapı olarak çok “modern” bir kokusu yok.
Koku Güzelliği:10/8 Kalıcılık:10/7 Farkedilirlik:10/7