Comme
des Garçons – Wonderwood (2010)
"Harajukuuuuuu!"
Japonya denilince çoğunuzun aklına
kusursuza yakın çalışan otomobiller ve yüksek teknoloji ürünü elektronik
aletler geliyor muhtemelen. Aslında hiç de haksız sayılmazsınız. Bir ürünün
kaliteli olduğunu belgeler "Made in Japan" etiketi. Japonların kötü
işe imza atmayacaklarını, müthiş bir disipline ve ciddiyete sahip olduklarını biliriz.
Bu anlamda ülkemizdeki maden yataklarını işletenler ile Japonların çok benzer
yanları olduklarını anlıyoruz son zamanlarda. Bizim madenler, aynen Japonlar
gibi gayet disiplinlidir. Sürekli olarak madenlerde göçük oluşur, yangınlar
çıkar veya madenlerimizi su basar. Belirli ve kısa aralıklarla, madenlerimizde
felaket yaşamak konusunda o kadar istikrarlı ve disiplinliyiz ki, Japonların
bizden alacakları çok dersler var.
Konuyu dağıtmadan gidersem Japonya
denilince aklıma Toyota değil de Harajuku ve Anime karakterleri geliyor. Hani
Japonya’yı tanıtan belgesellerde gördüğümüz ünlü bir cadde vardır. Orada tuhaf
giysili Japon kızları, bir yukarı bir aşağı dolaşırlar. Rengarenk, uyumsuz ve
anlamsız şekilde kombin edilmiş kıyafetleri ile kameralara poz verirler. İşte
bu abartılı ve animeleri andıran kıyafet tarzına Harajuku deniyor. Eklektik
desen değil, trajikomik desen belki, absürt desen eh işte, fantezik desen, muhtemelen...
Bu renk cümbüşü sokak modasının altında nasıl bir sosyoloji yatıyor bilmiyorum
ama Japon modasına güçlü etkileri olduğunu pek sanmıyorum.
Japon moda endüstrisinin dünya çapındaki
en önemli isimlerinden Rei Kawakubo'nun yapmaya çalıştığı şeyin "sıradışı
ama minimal" olduğunu biliyoruz. Bayan Kawakubo'nun ünlü Comme des
Garçons'u, aynı yolu parfümlerinde de uygulamayı seviyor. Basit ama farklı
parfümleri, kendilerini ilk önce şişelerinin asitmetrik formlarında gösteriyor.
Kokularında ise tuhaf denizlere yelken açıyorlar çoğu zaman. Onun için de
hatırı sayılır seven kitlesi var Comme des Garçons parfümlerinin. Çünkü
biliyorsunuz ki, bir Comme des Garçons parfümünü aldığınızda, onun kokusu binlerce
rakibinden farklı olacaktır. En azından zihnimizde uyandırmaya çalıştıkları
algı bu yönde. Bugün ise algılara değil, gerçeklere odaklanacağım. Çünkü elimde
Comme des Garçons'un ilk çıktığında heyecan yaratan yeni sayılabilecek parfümü
Wonderwood var.
Kabul ediyorum. Bir parfüm için
gerçekten de güzel isim Wonderwood. İsmindeki "harikalık" vurgusu
beklentileri yükseltiyor ki bu da marka için risk oluşturuyor. Tabii bunun
derdine biz düşecek değiliz. 2010 yılında piyasaya sürülen Wonderwood'un tanıtımı
yine adet olduğu üzere yapılmadı. Sadece, sinema dünyasının çılgın yönetmen
kardeşleri olarak tanınan "Quay Kardeşler" tarafından bir tanıtım
videosu çekildi. Quay'ların diğer garip işleri gibi bu tanıtım videosu da
"stop motion" tekniği ile çekildi.
Kendi sitelerinde yine tek satırlık
tanıtım cümlesi dışında hiç bir şey yok ne yazık ki. O da şöyle:
"Bereketin akla gelmesi. Olumlu anlamda aşırı doz odunsular, odunsu notalar
ve yapay odunsu yapı".
Wonderwood'un başlangıcı hiç tatlılık
barındırmayan, kuru sedir ağacı, tütsü ve karabiber ile gerçekleşiyor. Dumansı,
gizemli ve yüksek kaliteli tütsü-ahşap kombosu etkileyici ve nefis. Başlangıcı
harika diyebilirim. Dakikalar sonra kuru tütsümsü ağaçsılık geri plana geçiyor.
Hatta neredeyse yok oluyor. Radikal bir değişim var orta bölümde. Bu kısımda
sandal ağacı tamamen kontrolü ele geçiriyor. Doğal ve başarılı sayılabilecek
sandal ağacı, parfümün bundan sonrasını adeta domine ediyor. Başlangıcı kadar
ilginç ve etkileyici değil orta kısım. Fakat kötü de değil. Tekdüze sandal
ağacına ilerleyen saatlerde öd ağacı da ekleniyor. Öd ve sandal ağacının birlikteliği,
alt notalara kadar devam ediyor. Son kısımda güzel ve yumuşacık vetiver sizi
karşılıyor. Köksü vetiver karanlık değil aksine ferah. Gayet güzel kullanılmış
vetiver fakat son bölümde kokusu iyice tene yaklaşıyor ve neredeyse hissedilmez
oluyor.
Wonderwood, isminin hakkının verir
şekilde başlangıçta keskin ve yoğun odunsulukla size merhaba diyor.
Başlangıçtaki kuru tütsü ve ağaçlar, Encre Noire, üretimi bitirilmiş Gucci Pour
Homme ve markanın diğer eseri Comme des Garçons 2 Man'e benzetilebilir. Hatta
ufaktan Lorenzo Villoresi'nin Piper Nigrum'unu da çağrıştırıyor. Büyük bir
ormanda dolaşıyormuş hissi veren reçinemsi üst notalar ne yazık ki uzun
sürmüyor. Birkaç dakika sonra odunsuluk neredeyse tamamen ortadan kalkıyor.
Sandal ağacı ve öd ağacı işbirliği fena değil ama biraz sıkıcı. Yanlış
anlaşılmasın kötü veya yapay değil ama açıkçası çok da bir numarası yok orta bölümün.
Sonlardaki vetiveri beğendim. Uysal ve ferah vetiver tam olması gerektiği gibi.
Wonderwood'da son yılların niş
parfümcülükteki en popüler notası öd hissedilir oranda var. Öd, sandal ağacının
gölgesine saklanmış genel olarak. Çoğu niş parfümdeki gibi yoğun gül esansı ile
birlikte kullanılmamış. Kendi açımdan Wonderwood'daki gibi öd kullanımını
tercih ederim. Her ne kadar hala öd ağacıyla yeterince barışamasam da.
Gördüğüm kadarıyla Wonderwood, karmaşık
ve derin bir parfüm değil. Gayet basit, yumuşak, hafiften tatlılık barındıran,
anlaması kolay, ne koktuğu belli olan, sizi hayal kırıklığına uğratmayacak bir arkadaş.
Fazla iddialı ya da saldırgan değil. Evet güzel parfüm fakat sadece güzel. Hayatınızın
parfümü olacağını sanmıyorum. Amacını
belirlemiş ve o yönde ilerliyor. Gösterişli, rüküş ve süslü olmaya çalışmıyor.
Kendi temasına yoğunlaşıyor: Ağaçlar.
Yapaylığa ya da herhangi uyumsuzluğa
rastlamadığım Wonderwood, bir şişesini alıp, kullanacağım parfüm olmasa da yine
de şans verilebilir. Fakat sandal ağacının genel olarak farklı rahiyası
sebebiyle günlük spor kıyafetlerle kullanımdan ziyade daha tematik kullanımlara
göz kırpıyor.
İsmindeki harikalığı kokusunda bulamasam
da ağaç-sandal ağacı-vetiver kokusunu sevenlerin denemesini tavsiye ederim. Eau
de Parfum (EDP) konsantrasyonuna sahip Wonderwood'un kalıcılığı gayet iyi oldu
tenimde. Farkedilirliğin, ilk patlamayla keskin olacağı izlenimi verilse de, ilerleyen
dakikalarda tene yakın hale geliyor. Sonbahar-kış mevsimi için önerebilirim.
Erkek kullanımına daha yakın duruyor.
Parfümün tasarımını, birçok niş ve ana
akım marka için işlere imza atmış burunlardan Antoine Lie yapmış.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran
www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/7.5