11 Şubat 2018 Pazar

Aramis – 900 (1973)

1960’lı yılların ortalarından itibaren ortaya çıkan Aramis firması, özellikle erkek parfüm dünyasında derin izler bıraktı. İlk parfümleri Aramis Classic kısa zamanda satış rekorları kırarken, ardından gelen ilginç erkek kokuları Aramis’i zihnimize kazıdı adeta. JHL, Devin, Tuscany, Havana ve New West ile oldukça dikkat çeken marka, 1973 yılında ikinci parfümünü piyasaya sürdü. Tabii ki bu da ilki gibi erkekler içindi. 900 isimli bu yaramaz çocuk abisi Classic kadar ilgi göremese de parfümseverlerin uzun zamandır peşinden koştuğu kokulardandı. Benim de epeydir merak ettiğim 900’le nihayet tanıştım.

Söylemem gerekir ki ilk orijinal formülasyonu değil, 2000’li yıllarda yeniden piyasaya sürülen yeni şişedeki kokuyu yazıyorum. Muhtemelen küçük çaplı reformülasyon geçiren 900, bu haliyle bile gayet başarılıydı. Şu an Estee Lauder grubuna bağlı olarak faaliyet gösteren Aramis’in bir internet sitesi bulunmadığı için 900 hakkında bilgimiz oldukça sınırlı.

900’ün açılışını eski bergamot, tozlu limon ve aromatik otlar oluşturuyor. 1970-1980’li yılların erkek parfümlerinde görmeye alıştığımız başlangıcıyla ilk saniyelerde erkeksi izlenim veriyor. Orta kısımda aromatik otlar ve bergamot geri plana geçerken erkeksi çiçekler devreye giriyor. Çiçeklerden en baskın olanı gül. Genellikle kadın parfümlerinde karşımıza çıkan gül, bu erkeksi arkadaşın kalbini oluşturuyor adeta. Ayrıca sabunsu beyaz çiçekler de algılıyorum. Acaba yasemin var mı orta bölümde? Muhtemelen var. İlginç sabunsu orta bölüm hem eski kadın parfümlerini andırıyor (Bandit, Aromatics Elixir) hem de erkeksi sinyaller gönderiyor etrafa. Geleyim kapanışa. Alt notalarda erkeksi çiçeklere eklenen meşe yosunu bir süre sonra son bölümün tek hakimi haline geliyor. Meşe yosununa eşlik eden paçuli hafiften karanlık verilmiş. İşte böyle bir eser 900.

Parfümün 1973 çıkışlı olduğunu düşünürsek karşımızda günümüzün koku trendlerinin çok uzağında kendine özgü takılan erkeksi bir parfüm var. Kokunun ağırlığını gül-meşe yosunu oluşturuyor. Kimi zaman koyu kimi zaman yeşil bazen de sabunsu hissiyat veren oldukça farklı arkadaş 900. Derin, şaşırtıcı ve beyefendi yapısıyla binlerce erkek parfümünden rahatlıkla ayrılıyor ve kendi kategorisini oluşturuyor adeta.

900, kendine özgü yapısıyla erkeksi çiçeklerle aromatik otları başarıyla birleştiriyor. Fakat ona asıl karakterini veren Aromatics Elixir’de karşılaştığım sabunsuluk. Birçok parfümseverin 900’ü Aromatics Elixir’e benzettiğini biliyoruz. Şöyle bir düşündüğümde haksız sayılmazlar. Gerçi 900, Aromatics Elixir kadar sert, acımasız ve güçlü değil. Daha yumuşak, daha aromatik ve daha makul diyebilirim. Uzlaşmacı yönü 900’u erkeksi parfüm arayan beyefendilerin ilk tercihlerinden birisi haline getirebilir.

İyi de kokusu güzel mi ve günlük kullanıma uyar mı? Tarafsızca düşündüğümde gayet hoş bir erkek parfümü. Tatlılığın az olması ve koku karakteri olarak benzerine az rastlanması onu her zaman bir adım önde tutacaktır. Günlük kullanıma, spor kıyafetlere ve AVM gezmelerine pek uymayacağını düşünüyorum. Bir parça sevmesi ve kullanması zor bir eser. Ona zaman vermeniz ve ne demek istediğini anlamanız gerekiyor. Onun dışında 35 yaş ve üzerindeki erkekler için sağlam seçeneklerden birisi 900.

Fotoğraf parfumo sitesinden alınmıştır.

Kokusunun tasarımını 1970’lerde ve 1980’lerde harika işlere imza atan Bernart Chant yapmış. Bu arada Aromatics Elixir’i de aynı isim tasarlamış. Bu da iki parfümün neden birbirine benzediği konusunda küçük ipucu veriyor bize. EDT formunda. Kalıcılığı iyi ama fark edilirliği ortalama oldu bende. Sonbahar-kış kullanımına uyacağını düşünüyorum.

Not: Parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/7

7 Şubat 2018 Çarşamba

Christian Dior - Miss Dior Cherie (2011)

Christian Dior’un ilk ve en önemli parfümleri arasında gösterilen Miss Dior, 1947’den beri üretimine devam edilen efsanevi klasikler arasında yerini aldı. Christian Dior’un çok sevdiği kız kardeşi için tasarladığı Miss Dior parfümü zaman içinde çok sevildi kadınlar tarafından. Tabii bu kadar başarılı parfümün ilerleyen yıllarda devam kokularının gelmesi gayet normal. 2018 yılının başları itibariyle Miss Dior ailesi yaklaşık otuz üyeye ulaştı. Devam parfümleri arasında çok azı öne çıkabildi. Cherie kendisini gösterebilen şanslılardan birisiydi.

İlk defa 2005 yılında piyasaya sürülen Cherie’nin bile ilerleyen zamanlarda farklı versiyonlarını gördük. EDT ve EDP versiyonları bulunan Cherie’nin 2011 yılında çıkan Eau de Parfum sürümünü bir süredir kullanıyorum. Dior’un Cherie’yi internet sitesinden kaldırdığını gördüğümde aklıma üretiminin sonlandırıldığı geldi. Her ne kadar böyle bir resmi açıklamaya rastlamasam da Cherie büyük ihtimalle artık üretilmeyecek. Neyse geçelim parfümümüze.

Miss Dior Cherie’nin başlangıcı kadınsı meyvelerle gerçekleşiyor. Açıklanan notalarındaki çilek ilk dakikalarda oldukça baskın. Buradaki çilek oldukça tatlı, çiçeksi, kadınsı ve modern kokuyor. Orta bölümde meyvemsi taraf devam ediyor. Bu andan itibaren çiçeklerin etkisi iyice artıyor. Yaseminin önderliğindeki beyaz çiçeklere eklenen gül ve şekerli portakal, kokunun yönünü iyice kadınsı tarafa çeviriyor. Bir parça miskin eşlik ettiği çiçekler pek bana göre değil. Sonlarda kadifemsi paçuliye yine misk katılıyor. Azıcık sandal ağacı ve amberin de katılımıyla son bölüm çiçeksiliğin etkilerinin epey sınırlandığı kısım oluyor.

Miss Dior Cherie, olabilecek en kadınsı aromalardan birisine sahip. Daha ilk saniyelerden itibaren onun feminen tarafını algılıyorsunuz. Kokusunun genel olarak meyveli-çiçeksi tarza yakın olduğu söylenebilir. Portakal-çilek ve yasemin gül dörtlüsü arasında gidip gelen kokusuna pek hoşuma gitmeyen tarzdaki paçulinin eklenmesiyle Miss Dior Cherie, hanımefendilerin oldukça ilgisini çekmiş görünüyor. Peki, bir erkek gözüyle nasıl Cherie?

Bir kere oldukça tatlı, çok çiçeksi ve fazlasıyla kadınsı mesajlar veren Cherie’yi sevdiğimi söyleyemem. Başlangıçtaki meyvelerin yeterince pürüzsüz ve rafine olmadıkları aşikar. Şöyle lezzetli, mis gibi doğal kokan çilek beklemeyin. Çilek meyvesini seven birisi olarak buradaki kullanılışını vasat buldum. Orta bölümdeki beyaz çiçeklerin burun tırmalayan cızırtılı senfonisi, bazı kadınlar için cazip gelebilir ama migreni olanların denemesini önermem. Buradaki çiçekler gayet özensiz ve sıradan. Kapanıştaki paçuli ise niye egzotik ve karanlık değil ki?

Sorunun cevabını bu paragrafta vereyim çünkü Miss Dior Cherie, koyu ve gotik bir parfüm değil; canlı, hareketli, enerjik ve hafiften çocuksu. Onun içindir ki parfümün geneli açık, basit ve derinlikten uzak. Notaların verilişi Dior’un alışılageldik kalitesinin oldukça gerisinde. Pek farklı tarafı olmayan, sadece Dior etiketi taşıyan bir arkadaşımız. Bana daha fazlasını hissettiremedi.

Son olarak bir konuya daha kısaca değineyim. Miss Dior Cherie’yi ilk kullandığım andan itibaren çok ünlü bir parfüme benzettim. Coco Mademoiselle ile Miss Dior Cherie epey birbirini andırıyor. Burada önemli olan Coco Mademoiselle’nin 2001 yılında piyasaya sürülmüş olması. Anlaşılacağı üzere Dior, rakibinin en önemli silahlarından birisinin küçük çaplı taklidini yaparak ismini Cherie koymuş. Peki, Dior “taklitlerin her zaman için asıllarını yaşatacakları” evrensel kuralını bilmiyor mu? Biliyor ama Coco Mademoiselle’nin pazarından biraz pay kapmak istemiş muhtemelen. Bu arada Montale’nin hiç sevmediğim parfümlerinden Roses Elixir’e de benziyor Cherie. Tabii Roses Elixir çok daha baş ağrıtıcı ve bıktırıcı Miss Dior Cherie’den.

Parfümün tasarımını Francois Demachy yapmış. EDP formundaki Cherie’nin kalıcılığı yeterli ama etrafa yayılımı biraz düşük. Tam bir kış parfümüne benziyor. Sıcak havalarda boğucu olabilir. Günlük kullanıma gayet uygun, her yaş grubuna hitap edebilecek Miss Dior Cherie, bu tür parfümleri sevenleri bekliyor.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/5

3 Şubat 2018 Cumartesi

Tom Ford – Noir Extreme (2015)

Çoğu parfüm kullanıcısı ve yorumcusundan sık sık duyarız şu cümleyi: “Tom Ford tam bir dahi.” Bu yakışıklı Teksaslı, dünya moda sektörünün dikkatini çekmeye devam ederken, parfüm sevdalılarını da heyecanlandırıyor her yıl. Çığ gibi piyasaya sürdüğü yeni parfümleriyle Tom Ford’un güzellik birimi, şimdiden fenomene dönüşmüş durumda. Sadece parfümleri değil diğer kozmetik ürünleriyle de yüksek kaliteli deneyim yaşatıyor müşterilerine bay Ford.

2012 yılında çıkan Noir isimli erkek parfümüyse şimdiden beş kokuluk seriye dönüşmüş durumda. Noir ailesi genişlerken 2015 yılında dikkat çeken bir parfüm raflardaki yerini aldı. Popüler hale gelen parfümlerin devam kokularının genellikle Intense veya Extreme ismini almasına alışığız. Tom Ford’da bu geleneği bozmadı ve Noir’in Extreme’ini çıkarıverdi. Resmi tanıtımı Londra’nın ünlü otellerinden Chiltern Firehouse’ta gerçekleşen Noir Extreme’in doğumuna birçok ünlü de tanıklık etti. Marka tarafından odunsu oryantal olarak sınıflandırılan Noir Extreme bir süredir hem kıyafetlerimi hem de tenimi süslüyor. Bakalım kokusu nasılmış.

Parfümün başlangıcı tatlı ve lezzetli kırmızı meyvelerle gerçekleşiyor. Mayhoş kırmızı erik ve üzüme benzeyen meyvelerin verilişini beğendim. Orta bölüme geçildiğinde ekşi meyveler bir parça geriye çekilirken tatlı ve yumuşak baharatlar kendisini gösteriyor. Tabii orta bölümün asıl hakimi vanilya. Sütsü, kremsi ve neredeyse tropikal kokan vanilya yumuşacık adeta pamuk gibi. Sonlarda vanilya aynen devam ederken egzotik olmayan amberin vanilyaya eşlik ettiğini görüyoruz.

Noir Extreme öncelikle lezzetli bir parfüm. Gerek meyveler gerekse vanilya gayet güzel verilmiş. Meyvelerle vanilyanın uyumu sorunsuz. Sonrasındaysa Noir Extreme vanilya merkezli bir arkadaş. Diğer ögeler vanilyayı desteklemek için verilmiş adeta. Baharatların etkisi hissediliyor ama onlar da öne çıkmaya çalışmıyorlar.

Noir Extreme, günümüzün modern parfümlerinin tipik örneği. Tatlılık tabii ki baştan sona hissediliyor. Neyseki fazlaca verilmemiş tatlılık. Oldukça kibar, çok erkeksi sayılamayacak, yumuşacık, hoş bir parfüm. Kullanan çoğu kişinin seveceğini düşündüğüm Noir Extreme, tam bir kış parfümü denebilir.

Bu tür güvenli parfümler gayet kullanışlıdır. Hem sizi mutlu ederler hem de birisine hediye etmek için harika seçimlerdir. Böylesi parfümleri çoğu kişi ilginç bulur ve övgüler alır. Bu anlamda Tom Ford, geniş kitlelere yönelik tasarlamış Noir Extreme’i.

Peki her şey harika mı, hayat toz pembe mi? Noir Extreme’de rahatsız edici yapaylık ya da uyumsuzluğa rastlamadım. Kalite anlamında idare eder. Sonuçta o bir Tom Ford ve isminin hakkını veriyor. Eleştirilebilecek taraflarını düşünüyorum ilk aklıma etrafa yayılımının düşük olduğu geliyor. Kalıcılığı iyi ama fark edilirliği yüksek değil. İkinci olaraksa çok derin ya da katmanlı sayılamaz. Tom Ford gibi rakiplerinden bir parça yüksek fiyat etiketine sahip markadan daha farklı ve detaylı parfümler beklemek hakkımız sanırım.

Tom Ford, Noir Extreme’de yine kendisi tarafından daha önce kullanılan koku formunu tekrar etmiş. Özel seriye ait Plum Japonais’e benzettim meyveli yapısını. Hatta azıcık Velvet Orchid’i bile andırıyor. Tabii onun daha çiçeksiz hali diyebilirim.

Abisi Noir’e ne kadar benziyor Extreme’i sorusunu duyar gibiyim. 2012 çıkışlı Noir EDP, oldukça hayvansı ve baharatlıydı. Deri de ciddi ciddi hissediliyordu. Noir Extreme’de ise çok şükür ki hayvansallık yok. Baharatlar sınırlı, deriye ise rastlamadım. Yani iki parfüm farklı denebilir. Diğer taraftan da Noir’in tatlı, koyu, vanilyalı kokusuna da epey benziyor Extreme sürümü. Özetle Noir Extreme, abisi Noir’in DNA’sını taşırken, küçük değişikliklerle daha kullanılabilir ve yumuşak bir parfüm haline getirilmiş. Noir’in sivri köşelerinin yuvarlatılmış hali denebilir Noir Extreme için.

EDP formundaki Noir Extreme’in kokusuna Sonia Constant imza atmış. Erkek parfümü olarak sunulduğuna bakmayın kadınlar rahatlıkla kullanabilir. Her yaş grubuna ve ortama uyacağını düşünüyorum, tabii soğuk mevsimlerde kullanmanız şartıyla.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/7

30 Ocak 2018 Salı

Narciso Rodriguez – Narciso Rodriguez For Her (2003)

Başarılı modacı Narciso Rodriguez’in 2003 yılında giriş yaptığı parfüm sektörünü sevdiğini görüyoruz. 2003 yılından beri on yedi milyon şişeden fazla parfüm sattığını öğrendiğimiz markanın satışlarının büyük kısmını ilk parfümü Narciso Rodriguez For Her oluşturuyor. Bol ödüllü bu kadın parfümü hem markanın ilk kokusu olma özelliği taşıyor hem de kendi ifadeleriyle “ilk modern miskli şipre” sınıflandırması yapılan eser olarak karşımıza çıkıyor. Parfüm Merakı’nda sırada kadınların oldukça sevdiği bir arkadaş var anlaşılacağı üzere.

Narciso Rodriguez For Her ilhamını, markanın kurucusu bay Rodriguez’in gençken bir arkadaşının ona verdiği Mısır’dan gelen misk yağından almış. Kendi sitelerinde siyah şişesinin New York’taki binalardan esinlendiği vurgulanmış. Bay Rodriguez bu ilk parfümü için şöyle söylemiş: “Narciso Rodriguez For Her bütün kadınlar içindir. Kadınlara benim için özel olan bir şey vermek istedim ve onlara bu parfümü armağan ediyorum.”

Parfümün başlangıcı yüksek kaliteli acımsı çiçeklerle gerçekleşiyor. Çok kadınsı olmayan miskli beyaz çiçekler az da olsa karanlık hissiyat veriyor. Açıklanan notalarından osmantus isimli çiçek var. Muhtemelen ondan gelen ilk patlama fena değil. İlerleyen dakikalarda karanlık taraf azalırken kremsi portakal çiçeği kendisini gösteriyor. Buradaki portakal çiçeği pek ferah verilmemiş. Başlangıçtaki misk hala parfümün üzerinde dolaşıyor. Orta bölümü kendime yakın bulmadım. Son kısım müthiş. Çiçekler geri çekilirken, harika, lezzetli, sütsü vanilya son bölümü domine ediyor. Buradaki vanilya ne çok kadınsı ne de çok tatlı. Alt notalarını sevdim.

Narciso Rodriguez For Her kadın parfümü buna şüphemiz yok fakat kokusu alışık olduğumuz burun tırmalayan feminen çiçeksilik olarak verilmemiş. Daha nötr ve yüksek kaliteli çiçekler, hayvansı olmayan sucula yakın miskle birleşmiş ve gayet şık kadın parfümü kompozisyonu oluşmuş. Buradaki çiçekler yasemin-gül-portakal çiçeği olarak tanımlanabilir. Fakat sanmayın ki gül veya yasemin baskın. Her çiçek ve hatta her nota gayet dengeli ve sakince verilmiş. Yapaylık varsa da kontrollü ve steril şekilde mevcut. Parfümün ustaca tasarlandığı belli oluyor.

Tasarım derken şunu da ekleyelim, 2003 yılındaki bu parfüme Francis Kurkdjian ve Christine Nagel imza atmış. Bu iki önemli parfümörden özellikle Francis Kurkdjian’ın elinden çıktığı belli olan şık ve yüksek kaliteli aroma, kadınların neden onu sevdiğini anlamamızı sağlıyor.

Tabii her şey harika mı? Değil. Narciso Rodriguez For Her, oldukça basit yapıda. Derin ve katmanlı koktuğu söylenemez. Etrafa yayılımı sınırlı, kalıcılığı eh işte. Bu anlamda performansı bende yüksek olmadı. Ayrıca kokusuna aşık olduğumu ve çok ilginç bulduğumu söyleyemem. Temiz bir çiçeksi-miskli eser, daha fazlası değil.

Sonuç olarak abartılı şekilde kadınsı olmayan, kullanımı ve sevmesi kolay, üzerinden on beş yıla yakın zaman geçmesine rağmen hala modern çizgisini koruyan, güzel bir çiçeksi miskli parfüm. Tatlılık abartılı değil, notaların uyumu iyi, malzeme kalitesi bir ana akım marka için idare eder.

Parfümün ilk çıkışı EDT versiyonuyla oldu. Siyah şişedeki EDT’den iki yıl sonra pembe şişeli EDP raflardaki yerini aldı. Benim kullandığım EDT olanıydı. Her yaş grubuna ve her ortama uyabileceğini düşündüğüm Narciso Rodriguez For Her, bir hanımefendiye hediye etmek için iyi seçenekler arasında yer alıyor. Kullanım dönemi olarak ılık-serin ilkbahar-sonbahar daha makul gibi görünüyor. Sıcak yaz mevsiminde fazla kaçabilir.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6