18 Nisan 2015 Cumartesi

Laura Biagiotti – Roma Uomo (1995)


Laura Biagiotti – Roma Uomo (1995)

İtalya, sanat ve tarihin yanyana yürüdüğü kültürel ve güzellik dolu bir yolculuğun ismi belki de. İtalya'yı ve onun kültürünü bir cümleyle özetlemek adil olmaz. Dünyaya 14. yüzyıldan itibaren "Rönesans" isimli mucizeyi armağan eden İtalya, gezegenin kaderini de bir anlamda değiştirmişti. Sanat, felsefe ve din anlamında bambaşka bir bakış açısını simgeliyordu Rönesans. Hümanizmayı önceleyen, insanı "küçük evren" olarak gören kocaman bir sistemin adıydı Rönesans.

İtalya'nın köklü ve görkemli tarihinde, dünyanın en büyük imparatorluğundan (Roma) tutun da yüksek sanatın müthiş örneklerine sahip kadim geleneğin izlerine rastlayabiliriz. İtalya, her anlamda Batı kültürü için önemli ve vazgeçilmez. Hem dini anlamda hem sanat anlamında hem mimari anlamda hem de düşünsel anlamda.

Köklerini İtalya'nın tarihinden alan bir marka ve aynı zamanda parfüm olarak karşımıza çıkıyor Laura Biagiotti ve onun Roma'sı. Bayan Laura’nın, Roma isimli parfümlerinin (erkek ve kadın) ilhamlarını İtalya'nın sanatından ve kültüründen aldığını söylemesine şaşırmadım. 1988 yılında önce kadın parfümü olarak çıkan Roma'nın 1995 yılında Uomo isimli erkek kardeşi de dünyaya geldi. Avrupalı ve özellikle İtalyan parfümseverler arasında önemli yeri olan Roma Uomo, ülkemizde de geçtiğimiz yıllarda oldukça ilgi görüyordu. Gerçi aradan geçen zaman ve piyasadaki onlarca yeni parfümün istilası, birçok şeyi değiştirdi. Eski parfümlerin pabucu dama atıldı ve yerine janjanlı şişeli yeni nesil parfümler geldi. Tabii Roma Uomo gibi parfümlerin her zaman sadık kullanıcıları vardır. Fakat nereye kadar?


Roma Uomo, 1990'lı yılların sevilen parfümlerindendi ve onun için modern klasik diyebiliriz sanırım. 1995 yılında piyasaya sürüldüğünü düşündüğümüzde formülünde küçük değişiklikler yapıldığını varsayabiliriz. Kendi sitelerinde Roma Uomo'nun şu özelliklerinden bahsedilmiş: "zamansız şıklık, romantizm ve modernliğin karışımı, kompleks, sofistike ve zengin".

Roma Uomo'nun açılışı lezzetli bir portakal-mandalina işbirliğiyle gerçekleşiyor. Ortalama tatlılığa sahip portakal modern ve doğal kokuyor. Güzel başlıyor Roma Uomo. İlerleyen dakikalarda orta notalarla karşılaşıyorum. Ferah olmayan buruk portakal hala etkili. Farklı olarak reçineler ekleniyor portakala. Tatlılık biraz daha artıyor. Reçineler, kokuyu ağdalı hale getiriyor. Orta bölümde dikkatimi çeken ise geri planda bulunan parlak yapaylık. Muhtemelen amberden kaynaklanıyor bu yapaylık. Belki de odunsu notalardan geliyor. Nereden gelirse gelsin oldukça rahatsız edici ve can sıkıcı. Orta kısmı başarılı bulmadım. Son bölümde büyük değişim yok. Orta kısımdaki metalik yapaylığa sahip reçineli portakal devam ediyor. Zaten çok zayıflıyor kokusu alt notalarda. Kapanışı da ilgi çekici değil.

Roma Uomo'nun şişesine baktığınızda gördüğünüz turuncu rengi aynen kokusuna da yansıtmış. Evet parfüm portakal ve turunçgiller üzerine inşa edilmiş. Fakat çok ferah ve taze portakal düşünmeyin. Hüzünlü, buruk, neredeyse şekerli portakala orta kısımda eklenen reçineler ve kadifemsi metalik-parlak amberden oluştuğunu söyleyebilirim genel konseptin. Açıkçası başka da bir şey algılayamadım.


Zaten Roma Uomo, çok derin, karmaşık ve anlaşılması zor değil. Oldukça basit, tek düze ve düz çizgide ilerliyor. Ne yalan söyleyeyim şaşırtmıyor, hayran bırakamıyor ve umut vaat etmiyor. Bir kere orta kısımdan itibaren oldukça yapay ve vasat koktuğu izlenimi veriyor. Kalite hissiyatı başlangıcı dışında düşük. Koku güzelliği anlamında da benim için hayal kırıklığı.

Tabii Roma Uomo'da İtalyan markalarının sevdiği turunçgil ve portakal teması baskın. Fakat Acqua di Parma'nın parfümlerindeki yüksek kaliteli turunçgilleri unutun çünkü buradaki portakal-mandalina kullanımı yapay reçinelere feda edilmiş. Keşke yapay odunsuların yerine turunçgillerin ağırlığı arttırılsaymış.

Oldukça merak ediyordum Roma Uomo'yu. Zamanında bu kadar sevilen bir parfümün nasıl kokacağı elbette ki ilgi alanım içindeydi. Bilemiyorum belki de reformülasyon sonucu bu hale gelmiştir kokusu. Fakat bu haliyle bir şişesinin alınmaması durumunda fazla kaybınız olmayacağını söyleyebilirim.


Sıcak kokusu onu sonbahar-kış kullanımına yaklaştırıyor. Serin ilkbahar günleri de uygun olacaktır Roma Uomu'yu teninize uygulamak için. Sıcak yaz günlerinde ise bence rahatsız edici olacaktır. EDT konsantrasyonuna sahip. Kalıcılığı ve farkedilirliği zayıf.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/5.5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder