23 Ekim 2012 Salı

Bulgari – Bulgari Man (2010)



Bulgari – Bulgari Man (2010)  Markanın yeni parfümlerinden.

Bulgari Man. 2010 çıkışlı. Alberto Morillas imzalı. Odunsu oryantal olarak sınıflandırılmış. Üst notalarında lotus çiçeği, bergamot ve menekşe yaprağı, orta notalarında sandal ağacı, odunsu notalar ve kabe samanı (vetiver), alt notalarında ise misk, amber, bal, benzoin ve kaşmir ağacı.

Yukarıda standart bir parfüm bilgilendirme formu şeklinde verilenler benim için çok bir anlam ifade etmiyor. Çünkü Parfüm Merakı sitesinde her türlü mekanik ve soğuk yazılardan kaçmaya çalışıyorum. Kendimce yeni bir pencere açmaya doğru gidiyor muyum bilemiyorum. Fakat yaptığım araştırmalara göre Türkiye’nin en çok okunan ve takip edilen parfüm bloguna imza atmış durumdayız. Dikkat edilirse birinci çoğul “Biz” zamirini kullanıyorum. Çünkü okuyucusu olmayan bir blog, site, medya unsuru, gazete, kitap vb. yok olmaya mahkum gibi görünüyor.

Yok merak etmeyin. Nihat Doğan’a ve profesyonel siyasetçilere özgü “Halk Popülizmi” yapmak gibi bir derdim yok. Zaten beceremem de. Bu işleri büyük insan, filozof ve düşünür Nihat abimize havale etme taraftarıyım. Çünkü o fantastik bir halk kahramanı. Onun duygu ve düşünce dünyasına çok az fani ulaşabilir. Türkiye’nin He-man’i ya da Örümcek Adam’ı o. Türkiye onunla gurur duyuyor genellikle.

İşin şakası bir yana sizlerin bloguma gösterdiği ilgi ile 800.000 tıklanmaya ulaşarak önemli bir rekora doğru gidiyoruz. Yurt dışında rastladığım bazı kişisel parfüm bloglarını bile geride bıraktığımızı mutlulukla görüyorum. Hedef 2023 yada 2071 gibi absürt siyasi kandırmacalar yerine daha aklı başında bir şey belirledim. Bir milyon tıklamaya ulaştığımızda sitede artık inek mi keseriz, deve mi getirtiriz Mısır’dan karar veremiyorum. Neyse o günler gelsin düşünürüz.

Bu anlamda sizlerin bana blogda ne gibi yenilikler yapabileceğim ile ilgili öneriler getirmeniz de çok önemli. Aklıma gelmeyen bazı özellikleri sizlerin hatırlatmasıyla devreye soktum. Yani etkileşimli bir blog olması her zaman tercihim.


Ve bu kadar takip edilen bir blogda 2010 yılının iddialı çıkışlarından olan Bulgari Man’ın incelemesinin olmaması düşünülemezdi. Zaten bir çok okuyanım bu parfümü yazmamı istiyorlardı. Neyse ki bu seferde Ahmet Can yardımıma yetişti ve bana 10 ml. şişede decant gönderdi. O zaman lafı daha da uzatmadan geçelim Bulgari Man’a. Neymiş ne değilmiş görelim.

Önce parfümün resmi tanıtım yazısıyla işe başlayalım. Bakalım neler söylemiş Bulgari kendi parfümü için:

“İlk açılış notasıyla Bvlgari Man çağdaş ruhunu sunuyor. Kalabriya bergamot, menekşe yaprağı ve beyaz armut ilk dokunuş. Taze ve meyvemsi. Bu ferah ilk nefes parfümün kalbine kadar devam ediyor, ki bu, sıradışı temel karakterini oluşturuyor. Bvlgari Man’ın özü harika ipuçlarıyla ile zenginleştirilmiş. Baştan çıkarıcı odunsu bir uyum. Vetiver ve cypriol birleşiminin güçlü ve kararlı aroması ile tatlı beyaz odunsuların sandal ağacı ve kaşmir ağacı ile birleşiminin sıcak dokunuşu. Bu noktada Bvlgari Man'in beklenmedikliği açığa çıkıyor: bitkisel amberin çekici uyumu (Alberto Morillas tarafından Bulgari için özel olarak yaratıldı) beyaz bal ve miskin büyüleyici nüansları ile asilbentin sıcak harmonisinin karışımı oryantal heyecan katıyor.”

                                   Hizmette sınır yok :)) Bulgari Man'ın resmi tanıtım galasının videosu.

Bu veya benzeri cümleleri kaç yüzüncü kez okuyorum kim bilir. Muhtemelen sizde. Tabiki bu yazılanlara çok itibar etmeden bana ne hissettirdiğine geçeyim Bulgari Man’ın. İlk sıktığımda pek anlayamadım ne olduğunu açıkçası. Fakat kullanım süresince daha bir çözdüm üst notalarını. İlk önce nedense keskin bir kara biber kokusu algıladım. Hatta biraz Marc Jacobs – Bang’e bile benzettim. Ama sonrasında kara biberden ziyade daha yeşil bir açılışı olduğunu keşfettim. Evet üst notalar karanlık sayılabilecek yeşil çiçekler ile gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarına bakıyorum. Lotus çiçeği ve menekşe yaprağı görünüyor. Muhtemelen menekşe yaprağından geliyor bu koku. Sanki biraz da tozlu kabe samanı (vetiver). Pek alışılmadık bir kokusu var. Ama sevdiğimi söyleyemem.

Bir süre sonra orta notalara geçiliyor. Burada çiçeksilik ve o kara biber hissi geri çekiliyor. Ortaya metalik, yapay ve kremsi odunsu notalar çıkıyor. Muhtemelen ya sedir ya da Iso E Super. Ama oldukça yapay. Bazı kullanıcıların bu kısmı Hermes – Terre d’Hermes’e benzetmesi sanırım açıklığa kavuşmuş oluyor. Fakat bence büyük bir benzerlik yok. Hele ki Terre d’Hermes’in yüksek kalitesinin yanında Bulgari Man ancak nal toplar. Orta notaları vasat.


Gelelim sonlara. Alt notalarda bu yapay, metalik odunsu koku devam ediyor. Fakat burada amber ve misk ekleniyor. Gönül rahatlığıyla diyebilirim ki parfümün en sevmediğim yanı burası. Yapaylık üst düzeyde. Zaten bu tür bir amber kullanımına her zaman karşıyım. Ama markalar benimle aynı fikri paylaşmıyorlar sanırım.

Eveeet şimdi gelelim sadede. Bulgari, dünyanın mücevher ve diğer aksesuarlar alanında en saygı duyulan markalarından birisi. Böyle bir markanın parfümleri de doğal olarak belli standartların üzerinde olması gerekir diye düşünebiliriz. Ki bir çok dünya vatandaşı da bizim gibi düşünecektir. Her ne kadar daha önce denediğim Bulgari parfümleri beni çok tatmin etmese de Bulgari Man ile ilgili beklentim sanırım biraz yüksekti. Çünkü tasarımcısı da önemli burunlardan birisi Alberto Morillas. Bu üstadımız daha önce de Bulgari’nin bir çok parfümüne imza atmış. Ayrıca o kadar çok popüler olmuş parfüm tasarlamış ki burada tek tek saymaya kalksam epey zamanımı alır. Kısaca beklenti yüksek.


2010 yılında çıkarılmış yepyeni bir parfüm Bulgari Man. Ve tasarımcısı da bahsettiğim gibi çok önemli bir isim. Şimdi bu durum bana çok popüler olmaya yönelik bir parfüm olacağı hissi veriyordu. Yani Bulgari büyük kalabalıkların beğeneceği ve seveceği bir arkadaşa imza atacaktı ve muhtemelen diğer rakipleri gibi kaliteden ödün verecekti. İşte parfümü denemeden önce düşündüklerim böyleydi. Ve parfümü kullanma süresinin sonunda fikirlerim çok büyük değişim geçirmedi.

Öncelikle Bulgari Man’ın garip başlangıcını pek kendime yakın bulmadım. Bu tür yeşil-tozlu-kabe samanımsı kokulardan hoşlananların ilgisini çekecektir. Fakat pek bana göre değil. Açılışında yapaylık pek hissedilmiyor. Ama asıl sorun orta notalarda başlıyor. Bu andan itibaren ortaya çıkan yapay odunsu notaları kimileri çay temasına benzetmiş. Bence oldukça yapay, metalik ve kremsi odunsu notalar gerçekten çok başarısız. Acaba biraz abartıyorum mu diye düşünüyorum. Kendimi yokluyorum. Ama hayır. Gayet eminim. Bulgari Man orta kısmından itibaren bir başarısızlık ve vasatlık örneği. Hele ki sonları yok mu. Bahsetmeye bile gerek duymuyorum.

                Bu da Bulgari Man'ın tanıtım yüzü olan Clive Owen'ın rol aldığı kısa video ve çekim arkası. 

Alberto Morillas gibi bir üstadın bu kadar yapay, ucuz ve iç gıcıklayıcı bir parfüme nasıl imza attığını keşke kendisine sorabilsem. Acaba gerçekten de yaptığı parfümden memnun mu? İçi rahat mı? Yoksa işvereni olan Bulgari’nin isteklerine teklifsiz boyun mu eğmiş? Böyle vasat bir parfümü kariyerinde nasıl bir yere konumlandırmayı düşünüyor? Daha da önemlisi bu parfümden sonra sana nasıl güveneceğiz Mr. Morillas?

Hey gidi Rochas Men’i beğenmeyen parfüm severler. Alın size Bulgari Man. Evet tarzları hiç benzemese de bu iki popüler arkadaşı karşılaştırdığımda parfüm dünyasının nasıl bir gerilemeye maruz kaldığını rahatlıkla görebiliyorum. Ticari kaygılar ve bol satış yapabilecek parfüm tasarlamaya çalışmak, Bulgari gibi saygı duyulan bir markaya bile böylesine kötü bir parfüm yaptırtabiliyor. Batsın sizin kar elde etme amaçlarınız. İyi de arkadaş siz çok büyük karlar elde edeceksiniz diye insanları böyle içi boş parfümlere mi mahkum edeceksiniz.


Bulgari Man’in ne çiçeklerini, ne yapay odunsu notalarını ne amberini ne tatlılık için kullanılmış balı ne de miskini beğendim. Bu kadar baştan savma ve sıradan bir parfümle bizi kandırabileceğini mi sandın Bulgari ve Alberto Morillas? Evet güzel pazarlama etkinliklerine imza atmışsınız ama keşke o özeni biraz da parfümünüze gösterseymişsiniz.

Kimi yorumcular akuatik olduğundan bahsetmişler. Valla ben hiç akuatik tarafına rastlamadım. Nerede su, deniz, yosun yada tuz kokusu. Gerçekten şaşkınım. Hani iyi bir şeyler yazayım diye düşünüyorum. Ama aklıma hiçbir şey gelmiyor. Çünkü hoş bir tarafına rastlayamadım. Ayrıca hafiften de baş ağrısı yaptı zaman zaman. Bu da işin cabası.

Sanırım Bulgari Man son yılların en başarısız yeni parfümlerinden birisi. Nesini anlatayım ki. Deneyin ve görün.


Parfümün kalıcılığı ortalama. Fark edilirliği düşük. Bence dozu iyi ayarlanırsa dört mevsim kullanılabilir. Yine de ilkbahar-sonbahar-kış için daha uygun. Günlük veya ofis kullanımına uygun diyebilirim. Lütfen denemeden almayın. Sorumluluk kabul etmiyorum.

Artıları: 
+ Yok

Eksileri:
- Üst düzeydeki yapaylık sinir bozucu.
- Farkedililiği zayıf.
- Herhangi bir karakteri yok kokusunun.

Koku Güzelliği:10/5

56 yorum:

  1. Pour Homme da dener misin Parfüm Merakı? Benim çok hoşuma gitmişti kendileri; ancak bana uygun olmadığı için almamıştım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bulgari Pour Homme'un bir şişesi elime geçmişti geçtiğimiz yıllarda. Biraz kullandım. Ama pek kendime yakın bulmadım. Kalite anlamında gayet başarılıydı. Kokusu bana hep muhallebilere konulan damla sakızlarına benziyormuş gibi geliyor.

      Sil
    2. ne güzel biber kullanımıdır o Pour Homme'daki. Şu an için designer tayfasında dolabımda olmasını isteyeceğim üç parfümden birisi.

      Sil
    3. bulgari pour homme benim hayatım boyunca koklamıs oldugum en güzel çay kokusuydu..bildiğin çay gibi kokuyor parfüm :) ama kesinlikle alıpta kullanmam hiç benim tarzım değil..

      Sil
    4. çay olur, biber olur, damla sakızı olur :)

      Sil
  2. Bu arada blog başarısından mutlu oldum. Facebook güncellemelerini dört gözle bekliyorum. Şahsım adına "blog"unun sıkı takipçisiyim.

    YanıtlaSil
  3. Parfüm merakı biraz Guerlain markası parfümlereni ağırlık vermeni istiyoruz.Ben bu markayı başarılı bıluyorum parfüm sektöründe bide tom ford kokuları.Bvlgari markası gerçekten vasat parfümler yapıyolar bide parfüm merakı dkny men hakkında görüşünü merak ediyorum 2000 çıkışlı olan bi ara beğenerek kullanıyodum üretimi bitti diyolar ama sevilde satışını gördüm:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Volkan başka marka var mı sayacağın :))

      Hepsini birden nasıl deneyeyim. Hangi parfüme ulaşabiliyorsam onu yazıyorum. Ahh fırsat ve imkan olsa ne parfümleri yazacağım ama kolay değil ki.

      DKNY Men'i meyveli bir parfüm olarak hatırlıyorum. Ama çok detaylı bir şey diyemeyeceğim. Üretimi bitmiş olması lazım. Belki ellerinde kalan şişeyi satışa sunmuşlardır.

      Sil
  4. bence burada 3 kaybeden var:
    1 bvlgari: blvgari black gibi başarılı bir parfüm üreten firmaya yakışmamış.
    2 Alberto Morillas: carolina herrera 212 men ve givenchy pi (ki bunlarda abartılacak parfümler değil nazarımda) erkek parfümleri yapan bir parfümörün bu derece basit bir kokuya imza atması.
    3 Clive Owen: lancome hypnose homme gibi başarılı bir parfümün ardından bvlgari man da oynaması oldukça gereksiz.
    Esra

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ah nasılda haklısın .. bu parfümün tek güzel yanı "clive owen"ı :))

      Sil
  5. hocam merhabalar..bir sorum olucak tı beni aydınlatırsanız sevinirim..bir parfümün ortalama ömrü ne kadardır?? elimde yaklasık 20 ye yakın markalı parfum var hepsini dolabımda saklıyorum güneş ısıgı almıyor..bazılarını 3 yıla yakın oldu alalı kokusunda hıc bir değişiklik yok aynı ilk günkü gibi kokuyor..ama hani sormak istedim parfümlerin miladı var mı??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Genel olarak üreticiler 36 ay süre biçiyorlar parfümlere. Ama iyi saklama koşullarında 5 hatta 10 yıl bile durabilir. Belki daha da fazla.

      Işık almayan dolap iyi bir fikir. Ama bence yine de 20 tane parfüm kullanılamayacak kadar çok. Ben olsam sayılarını 7-8 civarına düşürürdüm. Çünkü ötekilerine sıra bile gelmeyecek muhtemelen.

      Sil
    2. yok hocam zaten bir cogunu kullanmadım ole duruyor..ama herseyden önce ben bir koleksiyoncuyum bu yuzden parfum cok elimde..bir de bende hastalık gibi oldu parfumlere asırı bir ilgim var..para elime gecerse direk parfumlere yoneliyorum :)

      Sil
    3. O zaman bence bir mini buzdolabı al sadece parfümler için orada sakla. Sonuçta bir gün bozulacaktır ama buzdolabı ile bu süreyi baya uzatırsın diye düşünüyorum. Hatta parfümler bozulmadan buzdolanı bozulur :)

      Sil
    4. Ben dolabımda saklıyorum; ancak kış gelip ev ısınmaya başlayınca buzdolabına koyacağım. Ancak buz gibi parfümü, sabah soğuğunda sıkmak pek de hoş olmayacak :)

      Sil
  6. Bu kadar uzun yazınızdan hiç bir şey anlamadım kusura bakmayın! Kısa ve öz yazabilirsiniz kanımca... Vakti değerli olanlar için uzun bir yazı... Kırdıysam kusura bakmayın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok kırılmadım ama ilk defa bir okuyucum yazdıklarımdan hiç bir şeyi anlamadığını söylüyor. Gerçi ben gayet detaylı olarak anlattığımı düşünüyordum. Demek ki yeterli olmamış.

      Gerçekten ilginç :))

      Sil
    2. Rica ederim yazınız ve yazma şekliniz anlatım yönünden oldukça iyi ben sadece vakti kısıtlı olanlar için kısa ve net bir şeyler aramıştım ve yazınızdan "hiçbir şey anlamadım" lafını mecazi anlamda söyledim yoksa emeğiniz ortada... Siz yine de uzun yazın vakit buldukça okuyorum inanın... Bu arada şablonu falan değiştirin ve bir alan adı alın yeni bir başlangıç yapın :) bu blogspot'lar falan yakışmıyor artık yazdıklarınıza...:)İş profesyonelliğe gidiyor... Saygılar...

      Sil
  7. Koku'nun kalıcılık yönünden zayıflığına katılıyorum; ama olumsuz yorumları çok keskin buldum. Alberto Morillas parfümeri dünyasının en çok parfüme imza atan parfümörlerinden birisi. Çıkarttığı parfümlerden birkaçı üstünden 15 yıl geçmesine rağmen hala revaçta ve gio değerlendirmesinde de sizin de yazmaktan kendinizi alamadığınız gibi " Bayanlar bu kokuya gerçekten bayılıyor " dedirten kokulara imza atan bir kişi. Rochas man, sizin de belirrtiğiniz gibi şekerli bir parfüm. Bana göre şeker olayının dozajının hafiften kaçırıldığı bir parfüm. Parfümde ustalıktan biri de bence şeker olayını ayarlayabilmektir. Bu, birçok parfüm eleştirmenine göre de böyledir. Belki bvlgari man'i beğenmemiş olabilirsiniz, ben de çok beğendiğimi söylemem; ama Alberto Morillas ismine bu denli saldırı olmamalıydı kanaatimce. Bu parfüm çok asil, bence kullanılacağı yerler çok resmi yerler olmalı. Düğün, nişan, iş toplantısı vs vs. günlük kullanıma uygun değil.

    Değerlendirmeniz için de teşekkürler.

    YanıtlaSil
  8. Ahmet Can yerine sadece Ahmet diyebilirsin sevgili parfummerakı yorumu okurken benden bahsedeceğini düşünmemiştim ama teşekkür ederim.. Yorumlarına kısmen katılıyorum, ben parfümü başarılı buldum diyebilirim severek kullanıyorum. Zaten Morillas'ın yaptığı bir çok parfümü de başarılı buluyorum. Benim tenimde koku fresh bir çay kokusunu andırıyor. Bvlgarinin parfümlerini genelde sevmem, koku olarak değil ama yapıları gereği pek kalıcı ve ben buradayım demezler, ama bvlgari man'i sevdim diyebilirim. Aynı şişeden kullandığımıza göre demek ki zevksel farklılıklar olabiliyormuş, ben kokuyu klas ve maskülen buldum vetiver kullanımı da başarılı.. Ben morillas yine yapacağını yapmış diyorum :). Bvlgarinin diğer parfümleri kokmuyor bile (ph,soir,notte vs vs), içlerinde parlayan bir yıldız oluşturmuş.. Sana sevgilerimi sunuyorum admincim ama 5 puan pek zalımca olmuş gibi geldi bana...

    YanıtlaSil
  9. adminsen parfümden anladığına eminmisin bu parfüm kızları adata çıldırtıyor üstelik kokusu çok kalıcı senin tenine uymamış ola bilir ama bu parfüm benim tenimde inanılmaz kızlar hayran

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten söylüyorum sürekli parfümlerden anlamadığımı :))

      Ben bu parfüm için çıldıran kız istemiyorummm :))

      Sil
    2. O kızların burnunda ceset var kesin :-)

      Sil
  10. amaç ne o zaman parfüm kullanmaktaki erkeklerimi etkilemeye çalışıyorsun sen

    YanıtlaSil
  11. aslında haklısın kızlar bu parfümün neresinini sevdiğini anlamadım oldukça yapay bi kokusu var durdukçada rahatsız ediyor ama her şey kızlar için sana katılıyorum özel bi yanı yok bu parfümün

    YanıtlaSil
  12. Öncelikle merhabalar. Bloğunuzdaki yorumlarınızı dikkatle okuyorum. Benim öğrenmek istediğim ve beni ciddi manada meraklandıran bir durum var. Öncelikle parfüm konusunda 1-2 senedir titizlik gösteren birisiyim. Kendime uygun bir parfüm belirleme yolunda denemeler yaptım ve ulaştığım noktada beni karşılayan Bvlgari Man oldu. Bu şüreçte de sizinki gibi bloglarla haşır neşir oldum. Yurtiçi ve yurtdışı yorumları okudum. Günlük kullanımımda Bvlgari Man kalıcılığı iyi, oldukça dikkat çeken, genel bir beğeni sağlayan bir parfüm olmuştu benim için. Odunsu kokuları sevdiğim için (evet yüzeysel şimdilik koku seçme kriterim) benim de hoşuma gitmişti. Ancak blogları okudukça bu parfüm hakkında sizin anlattığınız çevrede birleşiyordu parfüm guruları. Bunlarla birlikte yakın arkadaşım bir türlü kullandığı parfümlerden randıman alamıyordu; farkedilmiyor, hemen uçuyor bir türlü olmuyordu. Parfüm gurularının üstünde az çok fikir birliğine vardığı parfümlere yöneldi sonra ve onu karşılayan ise "Christian Dior - Dior Homme Intense" oldu. İnanır mısınız Bvlgari Man'den aldığım randımanı alamıyor. Bir tek ben değil, diğer Bvlgari Man kullanan arkadaşlarımızın da aldığı performansı alamıyor. Yani ne Bvlgari Man gibi dikkat çekiyor ne de onun gibi kalıcı olabiliyor. Ama bloglarda okuduklarımız bizlere tam tersini söylüyor. Çoğu parfüm gurusu sizin gibi Bvlgari Man'i tabiri caizse yerden yere vuruyor. Biz bu işten sizin kadar anlamadığımızdan eminiz. Ancak pratikte tecrübe ettiğimiz durum da ortada. Sizden ricam biz neyi kaçırıyoruz? 5-6 sene sonra mı sizler gibi düşüneceğiz? Tecrübe ile sabit bir durum mu? Bir tek siz değil. Yurtdışı kaynaklı bloglarda da aynı durum söz konusu. Yani biz bir yeri kaçırıyoruz. Bunu açıklarsanız çok sevinirim. Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Cihan Kırgız,

      Senin için söylemiyorum ama artık bu kalıcılık-fark edilirlik işinden gına geldi. Her ağzını açan kalıcılık-fark edilirlikten bahsediyor. Yani deneyimsiz arkadaşlar "iyi parfüm = kalıcı parfüm" çıkmazından bir türlü çıkamıyorlar. Onun için de böyle sorular geliyor.

      Defalarca yazdım. Bir daha yazayım. Hatta şöyle ilginç noktalama işaretleri de koyayım:

      """ Kalıcılık ve fark edilirlik dünyanın en önemsiz şeyidir. Önemli olan koku güzelliği, notaların uyumu ve koku kalitesidir"""

      Artık daha nasıl anlatırım bilmiyorum. Ben bir parfümü değerlendirirken yada not verirken ne kalıcılığına ne de fark edilirliğine bakarım. Bunlar umurumda olmaz. Sadece koku güzelliğine odaklanırım.

      Ne yazık ki eski incelemelerimde kalıcılık ve fark edilirlik değerlerini de yazdım. Keşke yazmasaydım.

      Bulgari Man bence koku güzelliği olarak başarısız, vasat, yapay. Çok parfüm deneyimi olmayan birisi tabiki bunu anlayamayabilir.

      Mesela 300'den fazla parfüm dene. Bunların bir kısmı niche parfümler olsun. Biraz da merak edip araştırmalar yap. O zaman "Bulgari Man'i nasıl kullanmışım" diyerek kendine hayret edeceksin. Ve bir daha Bulgari Man'i koklamak bile istemeyeceksin. Deneyim ve bol bol parfüm test etmek en önemli şey. Başka yolu yok ne yazık ki öğrenmenin.

      Sil
  13. Sanırım bizler daha "algımızı değiştiren kokuların büyülü dünyası"na adım atmadık. İnsanların fark etmeleri, güzel yorumları o parfümü bizim için "iyi" yapıyor. Çevreye dikkat çekici, görece hoş kokular yaymak insana güzel hissettiriyor. En azından kız arkadaşımın "parfümün çok güzel kokuyor" demesi yüzümde bir tebessüm oluşturuyor. İleride nasıl düşünürüm, bunlar benim için hala önemli olur mu bilmiyorum. Belki de insanların artık benim için standartlaşan hatta artık "koklamak istemeyeceğim" kokuları nasıl böyle hayranlıkla koklayabildiklerine şaşacağım. Tecrübeyle, daha iyisini, kalitelisini ve daha estetik olanı buldukça bir şeylerin değişeceği kesin. Yanıtınız için teşekkür ediyorum. Güzel kokulu günler:)

    YanıtlaSil
  14. Öncelikle merhaba. Cihan arkadaşımızın "bir arkadaş" diye bahsetmiş olduğu arkadaş benim. Parfüm, koku, niche, parfümör ...vs gibi kelimelerle sizin bloğunuz sayesinde içli dışlı olmaya başladık. Önceleri kokladığımız her parfümü beğenirken şimdilerde ise daha seçici, daha profesyonel yaklaşmayı öğrendik. Kısacası azda olsa burnumuzu eğittik. Fakat anlamadığımız bir kaç nokta var;

    -Kalıcılık ve fark edilirlik konusu: Tamam bir parfümü satın alırken kalıcılık ve farkedilirliği ilk kriter olarak ele almak hata olabilir ama insanlar tarafından fark edilmeyen veya kalıcılığı olmayan bir parfümde "parfüm" kelimesinin sözlük anlamı olan "güzel koku" tanımını karşılayabilecek mi? Zaten parfümün amacı diğer insanlara güzel kokup, karşı cinsi (veya aynı cinside olabilir) ektilemek değil mi? Çok güzel kokan, yalnız fark edilmeyip, yarım saatte kendisinden eser kalmayan bir parfüm ne kadar parfüm görevi yapabilir.

    -Güzel koku, çirkin koku: Eğer bir parfümü sadece kokusu için değerlendirecek olursak bu tabir biraz yanlış olmuyor mu? Örneğin 1'den 10'a kadar yapmış olduğunuz değerlendirmelerde 5'in üstü güzel olup, 5'in altı çirkin koku mu oluyor. Yada şu şekilde sorarsam; "parfüm çirkin kokar mı?" yukarıda da yazmış olduğum gibi zaten her parfüm güzel kokmaz mı? (parfümün sözlük anlamı olarak "güzel koku")
    Bu yüzden parfümleri güzel/çirkin sıfatları ile değilde kaliteli/kalitesiz sıfatları ile değerlendirsek daha güzel olmaz mı? (zevkler ve renkler olayına hiç girmiyorum)

    Biliyorum parfüm konusunda giriş seviyesindeyiz fakat biraz bilgili olduğum saatler konusunda size şu örneği vericek olursam acaba ne dersiniz? "çok iyi mekanizması olan bir saat, saati yanlış gösterse bile o saat iyi saat midir?"

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar değerli Özgür Gencer,

      Güzel ve mantıklı düşüncelerini paylaştığın için teşekkür ederim.

      Kalıcılık ve fark edilirlik konusu: Şimdi burada şu hataya düşülüyor. Parfümler etrafımızdaki insanları etkilemek veya onlardan övgü almak için kullanılmak isteniyor. Bence bu temelinden yanlış bir yaklaşım. Parfüm kişisel bir zevktir. Ve bir parfümü etrafımızdaki insanlar için değil kendimiz için kullanmalıyız. Yani önce biz çok sevmeliyiz kullandığımız parfümü. Mesela hiç sevmediğimiz bir parfümü, sırf herkes çok beğeniyor, iltifat alıyoruz diye kullanmalı mıyız? Ben buna karşıyım. Parfüm kişinin kendi iç dünyasına ait olmalı. O parfümü her kokladığınızda sizi alıp bir yerlere götürebilmeli. Yoksa başkaları ne der gibi bir girdaba girdik mi çıkamayız. Komik durumlara düşeriz. Bırakın başkalarının ne dediğini.

      Güzel koku ve çirkin koku: Güzellik ve çirkinlik göreceli olduğu için en kendi güzel ve çirkin kıstaslarıma göre nitelendiriyorum. Mesela L'Artisan Parfumeur'un Dzingh diye bir parfümü var. Bildiğin ahır ve dışkı kokuyor. Şimdi bu parfüm bana berbat ve çirkin gelirken, kimi yorumcular bu parfüme bayılıyorlar ve bir şişesini alıp zevkle kullanıyorlar. Tam tersini düşünelim. Benim çok sevdiğim ve güzel bulduğum Dior Homme'u, bazı kişiler çok kadınsı ve mide bulandırıcı bulabiliyorlar. Yani burada kişisel beğeniler ön plana çıkıyor.

      Benim not sisteminde 6 ve altındakiler vasat ve başarısız parfümler. 8 ve üzerindekileri ise herkese tavsiye ederim.

      Eğer bir saatin çok iyi mekanizması varsa zaten zamanı yanlış göstermez. Saati yanlış gösteriyorsa demek ki mekanizması çok iyi değildir :))

      Sil
  15. bu parfümün kokusu sizcede bulgari aqua yı andırmıyormu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bulgari - Aqua'ya benzediğini düşünmüyorum. Farklı tarzdalar bence.

      Sil
  16. 2 gün ofiste kullandım, koku :10/5 kalıcılık 10/5 farkedilirlik 10/4,5

    bvlgari PH daha kalıcı daha efektif daha fark edilir düzeyde.

    Şahin.

    YanıtlaSil
  17. yerin dibine batırmışsınız kokyu :)
    bi kaç kez deneme imkanım oldu, benim ilk aklıma gelen ve sizin yorumlarla paralellik gösteren bir iki nokta var:
    ilki terre'ye benzeme durumu, ilginç bir şekilde tende değilde oda spreyi niyeti kullandığınızda bir süre sonra ortamda hermes sıkılmış gibi bir hava oluşuyor burasına katılıyorum ben siz her ne kadar aksini söylemiş olsanızda, ancak dediğim gibi bu hissi tende değil, direk oda spreyi niyetine havaya sıkarsanız yaratıyor zaman geçince :)
    sitede okuduğum en olumsuz yorumlarınızdan birisi olmasının yanında, genelde sizin olumlu yada olumsuz yaklaştığınız her okuya bende aynı tepkiyi veriyorum , bir şekilde burnum sizin yaptığınız yorumlar paralelinde geliştiği için geçmişten bugüne parfüm kokusunda "zevklerimiz benziyor" diyebiliyorum bu konuya. sanırım tüm blogda 2-3 parfüm vardır sizin hoşlanmadığınız, benimse sevdiğim; ve buda onlardan birisi oluyor. çok fazla deneme imkanım olmasa da, bana kalırsa bu parfüm koku güzelliği olarak durumu kurtarıyor. tabi bunu artık vetiver, lime, karabiber gibi kokuları seven, amber gibi kokuları yoğun kullanılmadıkça parfümlere yakıştıran birisi olarak belirtiyorum. yapaylık konusunda çok fazla yorum yapamıyorum, elbetteki sizin kadar anlamıyorum bu konudan ancak dediğim gibi koku güzelliği olarak hiç de yerin dibine batırılacak bir koku değil. tabi siz olaya marka kimliği olarakta yaklaştığınız için bir şey diyemiyorum. Bulgari'ye yakışmış mı böyle bir parfüm, bana kalırsa da pour homme gibi bir başyapıt varken hiç gerek yoktu böyle bir kokuya. bunu kullanacak olan, alsın pour homme kullansın kendine yakıştırabilirse, temelde ikiside aynı "havayı" sağlıyor bence kullanıcıya, ve tabiki arada bariz bir kalite farkı var.
    kalıcılık konusunda da , benim tenimde hiçte fena bir sonuç vermedi diyebilirim, kaldıki bir çok parfüm benim tenim tenimde kalıcılık konusunda çok kötü performans gösteriyor.
    birde karşı tarafında beğendiği bir koku, onuda belirtmem gerek. koku seçiminde ilk kıstası bu olanlar bu parfümü bir deneyip fikir edinebilir bence.

    Parfümü sürekli kullanmadığımı tekrar belirteyim bu arada, sürekli kullanımda belki dediğiniz gibi yapaylığını daha iyi anlarım, belki sıkıcı gelecektir koku vs. ancak dediğim gibi, ben olaya "koku güzelliği" olarak yaklaştığımda bu parfüm paçayı kurtarıyor fazlasıyla. (beğenimin vetiver,lime,karabiber gibi kokular olduğunu tekrar belirteyim koku güzelliği kıstasımın daha iyi anlaşılabilmesi için:)

    YanıtlaSil
  18. Yaw hacı abi büyük heyecan ile siteye girdim yorumlarına bakayım deli indirime girmiş bu parfümden bi tane kapatırım diye hiç olmadı valla :).. Abi artıları yok ne yaav, iyi bişeyler yazaydın ne biliyim şişesi güzel, rengi ayrı bi imaj katıyo odaya neyim diyeydin :). Hiç eyi etmedin vallaa, neyse yapacak bi şey yok. Espri bi yana hakkaten de "artısı yok" çok kötü bi imaj yaa. şabanın filmi geldi aklıma şimdi amele seçerken amele pazarından "sen geç ,sen geç, sen kal" meşhur sahnesi. Neyse yorumuna sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla gerçekler çoğu zaman acıdır ve kabullenilmek istenilmez :) Haa ama istiyorsanız Bulgari Man hakkında harika şeyler söyleyebilirim. Ama çoğu yalan olacaktır söyleyeceklerimin :)

      Sil
  19. Kalite olarak en kalitelisi bvlgari serilerini pour homme ama en zayıf , farkedilirliği en düşük olanı da pour homme pour home ve man olgun adam ve dingin parfümler ama hepsinin ortak noktası aşırı sentetik olmaları eğer daha doğal parfüm olsalardı gerçekten çok ama çok elegant maskülenler olurlardı.

    YanıtlaSil
  20. Bvlgari'nin parfümlerini oldum olası severim büyük kitlelerin parfümü olmadıkları için. Özellikle PH ve PH Extreme'in yerleri çok ayrıdır bende. Bu kokular benimle özdeşleşmiş durumda çevremde ve hep beğenilir. Giriş bölümünden sonra yorumumu yapayım; bu parfümün yukarıda bahse konu versiyonunu sevmemiştim; ancak Extreme versiyonunu başarılı buldum, deneme şansınız oldu mu?

    Signature parfümüme ek olarak sürekli deneme yaptığım parfüm kontenjanım için Bvlgari Man Extreme ve Gucci Made to Measure arasında kaldım işin açıkçası, karar veremiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Extreme versiyonunu henüz denemedim. Onun için bir karşılaştırma yapmam mümkün görünmüyor. Umarım Man versiyonundan daha başarılıdır Extreme'i.

      Sil
  21. üstat hiç mi artı yanını bulamadın çok klas bir şişesi var

    YanıtlaSil
  22. Selam, Bvlgari Man'a haksızlık yaptığınızı düşünüyorum, balsam ve deodorant olan setini aldım. Bugün kullanma şansın oldu hava da hafif rüzgarlıydı deodorant ile kombine ettim ve gayet hoştu. Fakat yapaylık konusunda haklısınız doğallık fazla yok ama bence yabana atılacak bir koku geğil günlük kullanımlarda yeteri komforu sağlar diye düşünüyorum saygılar.

    YanıtlaSil
  23. Son 3 gündür düzenli olarak kullanıyorum koku gerçekten çok maskülen bir koku, haksızlık yaptığınızı tekrar söylemek istiyorum.

    ( Bvlgari babamın oğlu değil, distirübütör değilim )

    YanıtlaSil
  24. Sayın parfüm merakı olumlu yorumlar yaptığınız parfümlerden bir kaçını aldım.içlerinden dior homme intense ve hermes edt vazgeçilmezim oldu.Bu parfümlerle beni buluşturduğunuz için teşekkür ederim emeğinize sağlık.Şimdi söylemek istediğim bvlgari man e yaptığınız "artısı yok" yorumundan dolayı çok merak ettim ve kullanıcı yorumlarını araştırdım.Genelde kokuyu beğeniyorlar ve büyük bir kesim sizinkinin aksine çok kalıcı olduğunu söylüyor.Tabiki sizinde dediğiniz gibi zevk meselesi ve koku yorumculuğu farklı bir durum bizler sizin kadar bu işte prof değiliz.Ama ben bu parfümü merak ettim ve siparişini verdim.Kullanınca kendimce yorumluycam:))Güzel dediklerininz mükemmel çıktı bakalım artısı olmayan bana göre nasıl çıkacak.Bu iş hastalık oldu bende.Esen kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize sevindim. Siz yine de fazla kaptırmayın kendinizi parfüm alımına. Kredi kartı ekstresi geldiğinde fena olabilir :)

      Sil
    2. hem dhi yi hem de terre yi beğendiysen, koku tarzından ziyade kaliteyi seviyosun demektir. kaliteden kastım, harman ve doğallık. çünkü biri feminen, diğeri maskülen. uç noktalarda iki parfüm. bence sen PM nin 7 üzeri verdiklerine bak. aksiyona girme boş yere. mesela kış için michael kors for men, yaz için issey miyake dissey e bi bak derim. kaliteli kokulardır. diğer blogları ben de takip ediyorum ama onların tavsiyeleri genelde fos çıkıyor bende. PM nin iyi dediği her kokuyu ben de beğendim. kötü dediklerini zorlasam da beğenemedim. yani doğru adres burası, emin ol:)

      Sil
    3. Çok haklısın Yunus bey bvulgari man için artısı yok demiş pm.Aynen katılıyorum .hatta artı kelimesi bu parfümle yan yana bile kullanılamaz ben olsam eksi derdim.Koku hem çok kötü hemde yok hissedilmiyor.Ayrıca önerilerin için teşekkür ederim.Pm nin güzel dedikleri güzel değil dedikleri değil o kadar.Parfüm merakını izlemeye devam....Saygılar PM

      Sil
    4. Evet terre ve cd intense iki uç nokta ama gönlüm ikisinede ayrı ayrı aktı.Ruh halime ve gireceğim ortama göre tercihim değişiyo.Sürekli seyahat halinde çalışıyorum.Mesela beş yıldızlı bi otelde bayan arkadaşlarımızında olduğu güzel bi akşam yemeğinde.........kulanıyorum.Birde müşteriye agresif satış yapmaya çalışırken ......... Kullanıyorum.Noktaları siz doldurun.Sayın parfüm merakı sizde doldurabilirsiniz:))

      Sil
    5. Boşluk doldurma konusunda pek başarılı değilimdir :)

      Sil
    6. Allah iyiliğini versin pm.Sabah sabah güldürdün beni.

      Sil
    7. tam işte 1. boşluğa dhi , 2.ye terre cuk oturur:)

      Sil
    8. Aynen öyle yunus bey senin tabirinle cuk oturuyor

      Sil
  25. Usta sen depresyonda mısın nesin hiçbirşeye iyi yorum yapmıyorsun?

    YanıtlaSil
  26. Bvlgari 50 euro para verdim .beş para etmeyen kokusu olmayan dandirik parfum ona verdigim parayla eyup sabrinin kolanyasindan 10 tane alir mis gibi kokardim.bir daha bu markadan almam kazik yedim haram olsun vefdim para

    YanıtlaSil
  27. selamlar .. bu edt ile çıkış yılında tanışmıştım. bir çok arkadaşın dediği gibi insanlar tarafından beğeniliyor ve adı merak ediliyordu. nadiren de olsa '' metal mi sürdün üstüne '' diyenler de oluyordu. hediye gelen bu şişe çok kısa bir sürede bitti. nedeni ise yazıldığı gibi hemen uçup gitmesiydi.biri kullandığım parfüme çok güzelmiş derse teşekkür ediyorum ama açıkçası çokta umurumda olmuyor.benim için parfüm bana ait olmalı o anki ruh halimde bana eşlik etmeli. bu çok sentetik bir kokuda olabilir bvlgari man gibi, çok marjinal bir kokuda olabilir cdg gibi. çünkü ben arabesk de dinlerim klasik müzikte...

    YanıtlaSil