12 Mart 2015 Perşembe

Christian Dior – Dior Homme (2005)


Christian Dior – Dior Homme (2005)

17. yüzyılda Avrupa aydınlanmasının temellerinin atılması ve 18. yüzyılda Modernizmin teoriden pratiğe geçmesi şüphesiz ki dünya düşünsel tarihinde her zaman önemli yer tutacak. Bilimin, akılcılığın, yüksek sanatın, hukukun, insanın ve onun haklarının öncelenmesi, günümüzün modern demokrasilerinin ve cumhuriyetlerinin doğuşunun da habercisiydi. Modernite, köleciliği kınıyor, feodaliteyi yıkıyor, kilise baskısını elinin tersiyle itiyor ve totaliterliğe geçit vermiyordu. 18. yüzyıl, bu anlamda tarihin ilginç kırılma noktalarından birisiydi.

İnsan aklı, bilimsel, siyasal, kültürel, teknik ve endüstriyel ilerlemenin yolunu açıyordu. Artık, iştahla ilerlemenin, gelişmenin ve kabuğunu kırmanın peşinden gidiyordu insanoğlu. Her türlü fikirsel baskıyı reddediyor, özgürlüğüne (her anlamda), pozitivizme, hümanizme yelken açıyordu 18. yüzyıl Batı toplumları. Adalet ve hukukun üstünlüğü kavramları belki de en çok bu zaman diliminde tekrarlanır oluyordu. Evet bu çok farklı bir dirilişti.

Modernite kavramına fazlaca girip, sizi sıkmayı istemem değerli kokuseverler. 2015 yılının dünyasında modern kelimesinin anlamı az çok bellidir muhtemelen. Bu kelimeyi duyduğumuzda ya da bir kitapta rastladığımızda kafamızda iyi kötü bir şablon belirir. Modern, teknolojiyi yakından takip eden, şehirlerde yaşayan, medeni davranışlar sergileyen, yeniliklere açık, ilerlemeci, değişimlere karşı çıkmayan anlamlarına gelir çoğu zaman.

Parfümler dünyasında "modern" ne anlama gelir peki? Yeni denemeleri mi karşılar modern? Daha önce yapılmayanı mı temsil eder modernlik? Yoksa çığır açmış olmak mıdır modernliğin kriteri? Sizi bilmiyorum ama benim için parfümler dünyasındaki modern teriminin karşılığı Dior Homme'dur. Neden mi?


2005 yılında Christian Dior modaevi, yine iddialı bir parfüm piyasaya sürmek istedi. Kolay yolu değil çok daha zor ve denenmemiş yolu seçmeye karar verdi. Genellikle kadın parfümlerinde kullanılan iris (süsen) çiçeğini merkeze alan parfüm üzerinde çalışmaya başladılar. Fakat sorun şuydu ki bu yeni parfüm erkekler için olacaktı ve kokusunun kadınsı olmaması gerekiyordu. Çünkü biliriz ki çiçeksi notalar çoğunlukla kadın parfümlerinde kullanılır. İşte bu noktada usta parfümör Olivier Polge'un bulduğu çözüm eşsizdi. İris çiçeğini, erkeksi sayılabilecek deri ve kakao ile harmanladı. Ortaya daha önce benzerine rastlanmamış bir form çıktı. İşte Dior Homme böyle dünyaya gelmişti.

İlk çıktığı yıl herkeste küçük çaplı şok yaratmıştı Dior Homme. Erkek parfümü olarak piyasaya sürülmüştü. Hatta isminde "erkek için" olduğu vurgusu bile mevcuttu. Fakat kokusu ilginç şekilde hem kadınsı nüanslara sahipti hem de çarpıcı şekilde erkeksiydi. İşte Dior Homme bunun için böylesine fenomen oldu kısa sürede. Ve dünyanın en çok satan erkek parfümleri listesine girmekte zorlanmadı. Dior yine on numaradan vurmuştu hedefi.

Uzun zaman önce kullandığım ilk formülasyon (2005) Dior Homme'u çok sevmiş ve en iyi parfümlerden birisi ilan etmiştim kendi çapımda. İlerleyen yılların ardından değişen koku algım ve Dior Homme'un geçirdiği reformülasyonlar sonucunda onu yeniden kullanmak ve değerlendirmeye almak istedim. Bakalım Dior Homme'un yeni hali, eskisi kadar beni benden alabilecek mi?

Kendi sitelerinde baharatlı-odunsu olduğu vurgulanan Dior Homme'un, erkeksi iris çiçeği (süsen) parfümü olduğu vurgulanmış. Kakule, iris ve vetiver notaları üzerine oturtulmuş kokusu. Üzerime sıktığımda beni kremsi turunçgiller ve iris çiçeği karşılıyor. Turunçgillerin geri planda kaldığını söyleyebilirim. Ağırlık iris çiçeğinde. Biraz da kakule var sanki. Başlangıcı gayet güzel Dior Homme'un. Orta kısımda büyük değişiklik olmuyor. Sadece iris çiçeğinin etkisi daha artıyor. Orta bölümden itibaren pudralı yapı ortaya çıkıyor. Evet orta kısım oldukça pudralı-çiçeksi denebilir. İşte Dior Homme'u bu kadar meşhur hale getiren form karşımızda. Yumuşak ve kremsi çiçeksilik erkeksi olmaktan ziyade uniseks kullanıma daha yakın. Geçmişte denediğim Dior Homme'un orta kısmında erkeksi deri varken, yeni formülasyonda derinin etkisi azaltılmış ve pudralı kakaonun oranı artmış sanki. Yine de bu hali benim için yeterli. Geleyim sonlara. Alt notalarda tatlılık biraz artıyor ve kremsi odunsu notalara dönüşüyor. Vetiver rahatlıkla hissediliyor alt notalarda. Onun dışında da çok ilgi çekici değil son kısım. Biraz sıradan kalmış parfümün kapanışı.


Dior Homme, kendi sitelerinde de belirttikleri gibi erkeksi sayılabilecek iris çiçeğinin etkisi altında. Kimileri onu fazlaca kadınsı bulabilir. Ki bu konuda onları eleştiremem. Çünkü Dior Homme gerçekten de ruj-makyaj malzemesi-makyaj çantasının için gibi kokuyor çoğu zaman. Daha doğrusu bu efekti müthiş bir kalite ile etrafa yayıyor. Sanırım onun bu kadar eleştirilmesinin veya aşık olunmasının sebebi iris çiçeğinin böylesine kullanılmış olması.

Eğer Dior Homme'u bir şekilde tanımlamak isteseydim onu çiçeksi-odunsu-pudralı kakao olarak sınıflandırırdım. Tabii hiç bir parfümü böylesine kalıpların içine sokmak doğru değil. Fakat Dior Homme'un bendeki yansıması aşağı yukarı böyle oldu. Pudralı irisin genel kompozisyonda çok büyük yer kapladığı görülüyor. Sürpriz olarak bence ikincil element yumuşak-kremsi odunsular. Orta bölümün sonlarından itibaren beliren odunsu notalar, alt notaları domine ediyor.

Ve kakaodan bahsetmezsem olmaz. Buradaki kakao, daha çok yağlımsı hissiyata sahip. Acı veya çikolatamsı gelmiyor bana hiç bir zaman. Pudralı bir kakao adeta. Yüksek kaliteli değil bence kakao kullanımı. Mis gibi kakao çekirdeği kokusu beklemeyin çünkü oldukça tatlı zaman zaman şekerliliğe kaçan bir kakao kullanımı mevcut. İlk formülasyon Dior Homme'da çok daha fazla beğenmiştim kakao kullanımını.


Geleyim merak edilen konulardan ilkine. Dior Homme gerçekten de ruj-makyaj malzemesi gibi mi kokuyor? Ve bu koku onu erkeğin kullanmaması gerekecek kadar feminen hale getiriyor mu? Kendi açımdan bakarsam evet o meşhur ruj kokusu Dior Homme'da baskın şekilde var. Ve tabii ki bu durum ona kadınsı nüanslar veriyor. Fakat bu onu salt bir kadın parfümü haline getirmiyor. Odunsu notalar ve kakao, erkeksi hissiyatı pekiştiriyor. Yani başarılı bir dengeye oturtulmuş kokusu. Ne çok erkeksi ne de fazlasıyla kadınsı. Bu haliyle erkekler rahatlıkla kullanabilir ama maskülen parfümlerden hoşlanıyorsanız Dior Homme'un size hitap etmeyeceği çok açık.

İkinci merak edilen konu parfümün geçirdiği reformülasyonlar. Tam olarak kaç defa reformülasyon geçirdiğini Dior'un parfüm birimi dışında kimsenin bilemeyeceği Dior Homme'un, son hali biraz sönükleşmiş, eski çarpıcı ve sofistike yanı törpülenmiş, deri azaltılmış ve odunsu notalar arttırılmış. Bilemiyorum belki de yıllar önce kullandığım Dior Homme, tecrübesizliğim sebebiyle bana öylesine harika gelmişti. Bugün daha objektif baktığımda çok ilginç ve yaratıcı bir parfüm görüyorum karşımda. Lüks kokan, inanılmaz bir aurası olan, modern, cazibeli, şık, benzerine kolay kolay rastlanamayacak, fütüristik bir çalışma adeta. Fakat ilk kullandığım kadar heyecanlandıramadı beni Dior Homme. Biraz fazla tatlı, fazla kremsi ve en önemlisi de fazla pudralı geldi kokusu. Sanırım bu kadar tatlı kokular artık ilgimi çekmiyor.

Yine de Dior Homme, her yerde satılan ana akım markalar içinde hala yıldız gibi parlıyor. Böylesi bir eser kolay kolay gelecek gibi görünmüyor. Onun içindir ki muhakkak deneyin, içinize uzun uzun çekin, kendinizi ona yakıştırmaya çalışın ve bu deneyimin tadını çıkarın. Belki de geleceğin parfümleri Dior Homme gibi olacak. Kim bilir...

Luca Turin'in kitabında meyveli iris olarak sınıflandırılmış Dior Homme. Beş üzerinden beş puan alarak en iyi parfümler listesine girmiş. Bay Turin'in bu puanlamasını ilk yani 2005 formülasyonu üzerinden yaptığını belirteyim.


Dior Homme'un yeni formülasyonlarına artık Francois Demachy imza atıyor. Benim kullandığım da onun elinden çıkmaydı. EDT konsantrasyonuna sahip. Farkedilirliği ilk yarım saat iyi, sonrasında tene-kumaşa yakın kalıyor. Kalıcılığı fena değil. Tam bir sonbahar-kış kokusu. Ten üzerinde beklediğim kadar çarpıcı kokmazken, kumaş üzerinde daha hoşuma gitti. Bunu da küçük bir anekdot olarak vereyim. Ne olur ne olmaz, siz yine de denemeden almayın.

Koku Güzelliği:10/8.5

12 yorum:

  1. Raşit hocam mwrakla beklediğim bir yorumdu. Eskisine 9.5 puan buna 8.5 puan vermişsiniz.aradaki 1 puan senin beğeni kriterin için önemli bir oran. Peki 1 puanı kırman parfümün yeni halimi yoksa zaman içinde değişen tecrübe ve beğeni anlayışı mı?
    Ben eskisini bilmiyorum ama yenisini kullanmış biri olarak dhi nin yeni halinin dh un yeni halinden çok daha güzel olduğunu söyleyebilirm. Bu nedenle dhi yeni formülasyon yorumunuda merakla bekliyorum.
    Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet 1 puan düşürdüm puanı. Yeni Dior Homme'un sonlarını başarılı bulmadım ten üzerinde. Üst ve orta notalar çok iyi. Yani puan kırma sebebim alt notaları oldu yenisinde.

      Tabii 8.5 puanda dediğiniz gibi aradan geçen yıllar içinde onlarca parfüm denemem ve birçok niş marka ile tanışmam etken olmuş olabilir.

      Yeni Dior Homme Intense'de var elimde. Onu da yeniden yazmayı düşünüyorum. Çünkü buradaki inceleme eski Dior Homme Intense'e ait.

      Sil
  2. Yeni Dior Homme İntense vanilya-kakao tatlımsı kokuları seven 18 yaşlarında biri için uygun olur mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence Dior Homme Intense, 18 yaşlarındaki genç arkadaşlara çok uyacak gibi değil.

      Sil
    2. Anladım :) o zaman bu vanilya-kakao ve/veya cool çizgisinde 18 yaş için önerebileceginiz birkaç koku hangileri olur?

      Sil
    3. Ne yazık ki uzun zamandır hiçbir arkadaşımıza öneri veremiyorum :(

      Sil
    4. Makalelerinizi incelemek zaman alacak :/

      Sil
  3. Merhabalar Raşit Bey, is guc kosturmaca derken bi hesap açamadım henüz, onur ben.. Sizi takip ettigimden beri yaklaşık iki ay içinde 15ten fazla parfümüm oldu ki bunları forumunuzda paylaşıcam begenip yuksek puan verdiğiniz kaliteli parfümler bunlar.. Fakat diğer forumlardan ve fragranticadaki yorumlara dayanarak bir kaç parfüm daha edindim.. Bunların arasında Guerlain homme intense, cartier declaration d'un soir, dior homme sport(yeni versiyon) var. Özellikle guerlain markasının parfüm konusunda cok başarılı olduğunu düşünüyorum. Ve en kısa zamanda bu üç parfümün yorumunu bekliyorum sizden.. Malum bahar geliyo ve bu mevsimlere uygun bu kokular:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selamlar Onur bey, Bahsettiğiniz 3 parfüm de ne yazık ki elimde yoklar. Eğer ulaşabilirsem tabii ki yazarım. Zaten benim de ilgimi çeken 3 parfüm onlar.

      Guerlain'in çok önemli bir marka olduğu aşikar. Gerçi son yıllarda o da biraz piyasa işi kokulara yöneldiyse de yine birçok Guerlain parfümünü tavsiye ederim denemenizi.

      Sil
  4. reformule hali hakkındaki yorumunuzu merak ediyordum gerçekten. çok mu abartıldı acaba bu reformulasyon?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanki ilk halinden bazı şeyleri kaybetmiş yeni Dior Homme. Muhtemelen yeni formüldeki azaltılan deri, bu yönde düşünmemi sağladı. Eski yani ilk Dior Homme, inanılmazdı.

      Sil
  5. anladım. teşekkür ederim bilgilendirme için raşit bey

    YanıtlaSil