27 Mart 2012 Salı

Montale – Sweet Oriental Dream


Montale – Sweet Oriental Dream  Markanın unisex parfümlerinden.

Tatlılar ile aranız nasıl? Baklava, profiterol, şekerpare, aşure, sütlaç, irmik helvası, künefe, revani… Bir tatlı sever olarak isimlerini gördükçe bile canım çekiyor bu nefis lezzetleri. Dikkatimi çeken ise kimi insanların tatlılara düşkünlüğü olmuyor. Kimisinin ise gözünde tütüyor. Bu durumun insanların hormonları ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Yani her insanın bünyesi muhtemelen kendi bağışıklık sisteminin gereksinimlerine göre hareket ediyor. Yani bizim sevdiğimiz yemekler bilinçaltımızın bize dayatmaları belki de. Neden olmasın.

Peki koku duygularımızı ne etkiliyor? Neden bir parfümü çok severken diğerinden nefret ediyoruz. Acaba koku sevgimizi de bilinçaltı dünyamız mı yönlendiriyor? Mesela benim tatlıları çok seviyor olmam, tatlı kokan parfümlere karşı da bir ilgimin olmasını gerektirir mi? Acaba tatlı parfümleri bunun için mi seviyorum?

Böyle bir araştırmaya şimdiye kadar rastlamadım. Ama daha derinine inilmesi gereken ilginç bir konu olduğunu düşünüyorum. Peki siz tatlı kokuya sahip parfümleri seviyormusunuz? Eğer seviyorsanız bugün tam size göre bir arkadaş var sırada.

Daha önce bahsetmiş olsam da yine kısaca değineyim. Özellikle son yıllarda parfüm endüstrisi büyük bir iştahla “gourmand-foody” denilen kokular üretmeye başladı. Bunlar daha çok çikolata, kakao, kahve, vanilya, şeker, karamel, kapuçino benzeri parfümler. 1980 ve 1990’lı yıllarda bu tip parfümler neredeyse hiç yokken, 2000’li yıllarda tam bir çılgınlık halini aldı. Gerek ana akım gerekse niche markalar bu trendin gerisinde kalmamak için bol bol bu tür gourmand tarzındaki kokulara yer veriyorlar. Ticari olarak haklılar tabiki. Rekabetin gerisinde kalmak istemiyorlar. Peki ama durum kullanıcılar açısından nasıl acaba? İnsanlar bu tarz parfümleri seviyorlar mı? Yada sevmeye mi zorlanıyorlar.

Bence durum biraz da “moda olan iyidir” algısı. Bir akım yada trend ne kadar yaygınlaşırsa herkes onun peşinden gidiyor. Yani herkes aynı kocaman güneş gözlüklerini takıyor. Yada bir çok kadın aynı çantayı koluna geçiriyor. Hatta aynı tarz pantalonlar. Aslında farkında olmadan herkes birbirinin aynısı oluyor.

Buradan modaya karşı olduğum gibi bir anlam çıkmaz tabiki. Ama sırf bir şeyler popüler diye de körü körüne peşine takılmak anlamsız geliyor artık. Sadece moda değil, parfüm dünyası da bence kısır döngünün içine girmiş durumda. Birçok marka neredeyse birbirine çok yakın tatlı kokan parfümler piyasaya sürüyorlar. Bu akıma niche markalar bile karşı koyamıyor. İşte bugün tamda böyle bir parfüm karşımızda.


Montale aslında bir Fransız markası. Parfümlerinin çoğunu kurucusu Pierre Montale tasarlıyor. Henüz yeni bir marka olmasına rağmen biraz saldırgan bir tarzı var. Sürekli yeni kokular piyasaya sürüyor. Hatta artık yeni çıkardıkları parfümleri takip bile edemiyorum. Asıl büyük çıkışlarını geçtiğimiz haftalarda incelediğim Black Aoud ile yaptılar. Kendilerini Arap kültürüne yakın parfümler üreten bir Fransız markası olarak tanımlıyorlar. Zaten parfümlerinde seçtikleri isimler de bu yönde. Artık bugünkü konuğumuza geçmek istiyorum.

Sweet Oriental Dream, harika ismi ile çok dikkat çekici. Açıkcası bu parfümü sırf ismi yüzünden merak ediyordum. Sonunda tanışma fırsatını yakaladım. Tarz olarak oryantal-vanilya olarak sınıflandırılmış. Parfümün başlangıcı oldukça tatlı bir badem ile gerçekleşiyor. Hatta kremsi bile diyebilirim. Devamında ise çok değişmiyor. Sadece sonlara doğru vanilyalı badem kokusunun yerini amber benzeri vanilya ve gül alıyor. Fakat gül çok derinlerden geliyor. Zaten parfümün açıklanan notaları sadece gül, vanilya, bal ve badem. Aslında bu dörtlü gayet güzel açıklıyor Sweet Oriental Dream’i.

Parfümümüz başlangıcından sonuna kadar neredeyse hiç değişmiyor. Çok durağan ve sabit bir kokusu var. Kremsi badem, bolca vanilya ve yüksek oranda şeker. Tatlılık hissini vermek için sanırım bal kullanılmış. Fakat şeker oranı bence fazla kaçmış. Benim için bile fazla şekerli. Hatta bana yanmış şekerleri anımsattı kokusu. SOD’u anlatmak için sanırım bu kadarı yeter. Çünkü başka bahsedilebilecek bir tarafı yok.


Peki diyeceksiniz ki iyide bir niche marka böylesine basit bir parfüm yapar, şişesini de 170 dolara satar mı? E işte oluyor. Gerçekten şaşkınım. Bakalım daha neler göreceğiz. Çünkü SOD’un kokusu ucuz ve kalitesiz parfümlerden bir farkı yok benim için. Etraftaki bir çok açık parfümcünün birisinden SOD’a benzeyen bol şekerli bir parfüm bulup kullanabilirsiniz. Hiçbir yaratıcılığı olmayan yapısı, vasat kokusu ile pas geçtiğim bir parfüm. Günlük kullanıma çok uyacağını da düşünmüyorum. Zaten bizim ev ahalisi de hiç beğenmedi bu parfümü. Hatta ucuz el kremlerine benzettiler kokusunu.

SOD unisex olarak piyasaya sürülmüş. Bence kadın kullanımına biraz daha yakın. Sonbahar-kış kullanımına uyacaktır. EDP olması hem kalıcılığına hem de fark edilirliğine olumlu katkı yapmış. Aman dikkatli sıkın. Çünkü fazlası geçici şuur kaybı yaratabilir.

Artıları:
+ Bol şekerli parfümleri sevenlerin ilgisini çekecektir.

Eksileri:
- Yapaylık sınırında dolaşan kokusu kalite hissi vermiyor.
- Parfümde tatlılık kullanımına tamam da bu kadarı da fazla olmuş.
- Başından sonuna kadar hiç değişmeyen statik yapısı.
- Yüksek fiyatı.

Koku Güzelliği:10/5

4 yorum:

  1. Parfüm Merakı, diyelim ki çok özel bir akşam yemeğine davet edildin. Ne kullanırdın? Düşünmeden cevapla ama :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi tahmin ettin Volkan.

      Eğer lüks ve şık bir yere davetliysem Dior Homme kullanırdım. Daha egzotik veya etnik bir yere davetliysem Serge Lutens - Ambre Sultan fena olmazdı.

      Sıcak bir yaz gecesi davet edilseydim Penhaligon's - Blenheim Bouquet'i tercih ederdim.

      Sil
  2. Modern talking ben söliyim kesin dior homme:))

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil