9 Mart 2024 Cumartesi

Amouage – Figment Man (2017)

Umman Sultanı Kabus bin Sait’in temellerini attığı Arap parfüm sanatının en önemli niş markalarından Amouage’nin birçok parfümünü kullandım ve çoğu zaman memnun kaldım. Arap ultra lüks parfüm markası anlamında ilkleri gerçekleştiren Amouage’nin mavi şişeye sahip Figment Man’ı bir süre kullandım.

Anladığım kadarıyla üretimi bitirilmiş. Amouage’nin sitesinde parfümü kaldırmışlar. Muhtemelen büyük kitlelere hitap edemedi. Bu durumun sebebini parfümü kullandığım ilk dakikalarda anlıyorum. Yoğun ve güçlü hayvansı notalarla başlayan Figment’in açılışını kimi kullanıcılar kedi idrarına benzetmiş. Ben ise oyumu keçi ağıllarına benzetiyorum. Keskin ve burnu yoran ilk yarım saatten sonra hayvansılık azalıyor ve güçlü odunsu-vetiver tarafına evriliyor. Orta bölüm başlangıcına göre daha kabul edilebilir olsa da çok karakteristik sayılmaz. Sonlarda yüksek kaliteli odunsulukla tenden ayrılıyor.

Figment Man’in mavimsi şişesine aldanıp, deniz esintili, ferah parfüm beklemeyin. Gayet güçlü, sert, erkeksi, zorlayıcı bir kış parfümü karşımızda duruyor. Tarz olarak başlarda Kouros ve Antaeus gibi maskülen klasiklere yakın duruyor. Orta kısımdan itibaren onlardan ayrışıyor.

Bu tür parfümlerin 1980’li yıllarda kaldığını düşünebiliriz. Modern parfümeri dünyasında böylesine hayvansı tonlar artık kullanılmıyor. Figment Man bu anlamda hem geçmişe gönderme yapıyor hem de unutulmaya yüz tutmuş koku profiline selam gönderiyor.

Onun tarzının herkese uymayacağı çok açık. Benim de bu tür kokulardan pek haz etmediğim söylenebilir. Bu yüzden pek sevemedim ve konforlu bulmadım.

Oldukça güçlü yapısı, performans anlamında memnun edici. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı başlarda yüksek. Eau de Parfum formunda. Kokusunu sektörün tanınmış isimlerinden Annick Menardo tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/5

25 Şubat 2024 Pazar

Davidoff – Zino Davidoff (1986)

Bu hikayenin puro, konyak ve kahve üzerine inşa edildiğini söyleyebiliriz. İsviçre merkezli aile şirketi Davidoff’un kurucusu Zino Davidoff gerçek bir dünya vatandaşıydı. Onun için iyi yaşama ustası da diyebilirim. Zino Davidoff’un Doğu Avrupa’dan Cenevre’ye, oradan da Güney Amerika’ya yolculuklarıyla geçen ömrü, yaşadığı güzelliklerin tadını çıkarmasıyla devam etti ve bu ruhu dünyayla paylaşmak için kendi ismiyle markasını oluşturdu.

Davidoff purolarının ünü dünyaya yayılmış olsa da parfümlere oldukça önem verdi. Davidoff’un en popüler parfümü hiç kuşkusuz Cool Water’dır. Oysa parfüm kültü ile yakından bağlantısı olan erkekler bilir ki 1986 çıkışlı Zino Davidoff, kokular aleminin nirengi noktalarındandır.

Zino Davidoff’un korkutucu şişe rengi, içeriğindeki kokunun içeriğini az çok anlatıyor. Zino Davidoff’un açılışı tozlu kuru lavanta, biraz sabunsuluk ve geri planda karanlık paçuliyle gerçekleşiyor. Aromatik balsamsı ilk dakikalardan sonra paçulinin kokuya iyice yerleştiğini düşünüyorum. Açıklanan notalarındaki gül ve gül ağacı parfümün biraz yumuşamasını sağlıyor. Geri plana yerleşen baharatlar da onu erkeksi tarafa biraz daha yaklaştırıyor. Sonlarda şekerli olmayan vanilya ve paçuliyle kapanış yapılıyor.

Zino Davidoff hiç kuşkusuz erkeksi bir eser. Onun sabunsu-pudralı yönü 1960-70-80’li yıllardaki kokusal trendleri anımsatıyor. Tozlu lavantanın nostaljik-retro hissiyata katkısı büyük. Orta kısımda ara ara hayvansı deriyi andıran tema sürpriz yapıyor. Hepsinin birleşimiyle detaylı, katmanlı ve kendine özgü maskülen bir arkadaşa dönüşüyor.

2020’li yılların koku trendlerine hiç benzemeyen Zino Davidoff’un ana yapısı, herkese hitap etmeyecek tarafa yakın duruyor. Puro içen erkekler kulübünün parfümü olma iddiasında gibi davranıyor. Biraz entelektüel, hafiften karanlık, azıcık da zorlayıcı kokusu bağımsız ve başına buyruk. Onun kimseden övgü almak gibi amacı yok. Size saf bir kokusal deneyim yaşatmak istiyor.

Herkesin sevemeyeceği tavrıyla eski tarz kokulara meraklıysanız denemeniz gereken karakterlerden birisi. Onu kullanım döneminde konforlu bulmadım ama etrafa yaydığı aurayı sevdim. Uzun kaşe paltoma onu bol bol sıkıp, soğuk günlerde dışarıda yürürken insanların onu koklarken ne düşüneceklerini hayal etmek, benim için işin eğlenceli tarafıydı.

Eau de Toilette formundaki Zino’nun kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyede. Sonbahar hatta kış kullanıma daha yakın duruyor. Kokusunu Michel Almairac tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

10 Şubat 2024 Cumartesi

Juliette Has A Gun – Miss Charming (2006)

Ünlü tasarımcı ve modacı Nina Ricci’nin büyük torunu Romano Ricci tarafından kurulan Juliette Has A Gun niş parfüm evi, büyümesine devam ediyor. 2006 yılında çıkan ilk parfümler ilgi çekti ama ilerleyen yıllarda büyük ses getiren parfümlere imza atamadıkları görülüyor.

Miss Charming, markanın ilk parfümlerinden ve kadınlar için sunulmuş. İlk saniyelerde koyu ve derin gül teması burnumuza geliyor. Yüksek kaliteli ve gerçekçi gül harika ve kusursuz diyebilir. Nefis açılıştan sonra kırmızı güle bir parça çilek benzeri meyveler eşlik ediyor. Hafiften mayhoşluk katan meyve detayı gayet güzel ayarlanmış. Sonlarda tozlu miskle kapanış yapılıyor.

Miss Charming harika bir gül parfümü. Basit, çok katmanlı değil ama gerçekçi ve leziz. Modern yapıya sahip. Tatlılık var ama iç bayan şekilde değil. Parfümün tek eleştirilecek kısmı alt notaları. Pek numarası olmayan sıradan ve çekingen miskli kapanış, üst ve orta notalardan tamamen farklı denebilir.

Eğer meyvemsi ve pürüzsüz gül parfümü arıyorsanız çok iyi bir seçenek olarak kendisini gösteriyor. Eau de Parfum formuna sahip. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Serin sonbahar-ılık kış günlerinde daha iyi kokacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/7.5

5 Şubat 2024 Pazartesi

Costume National – Scent Intense (2002)

İtalya’nın hatırı sayılır moda markalarından Costume National’ın parfümleri uzun yıllardır ilgimi çeker. Kullandığım çoğu parfümünü sevdim ve kalite anlamında iyi işlere imza attıklarını söyleyebilirim.

Scent Intense’yi uzun yıllar önce kullanmış ama pek beğenmemiştim. Gerçi onun kokusuyla ilgili aklımda hemen hemen hiçbir duygu kalmamıştı. Scent Intense’yi hiç acele etmeden günlerce kullandım. Uzun uzun kokladım. Soğuk günlerde kabanıma bol bol sıkıp, etrafa yayılan kokuyu izledim ve şaşırtıcı sonuçlara ulaştım.

Öncelikle Costume National, kendi internet sitesinde Scent Intense’yi oryantal amber odunsu olarak sınıflandırmış. Parfümün tanıtım yazısında deri ceket vurgusu ve ambergris detayı dikkatimi çekti. Açılışta canlı, neşeli, leziz ekşi meyveler algılıyorum. Açıklanan üst notalarında bergamot, kakule ve yeşil çay var. Burada turunçgillerden ziyade ekşi erik, şeftali ve hatta kirazı andıran meyveler aklıma geliyor. Dinamik ve ağız sulandıran ilk dakikalar çok güzel. Orta kısımda meyveli çayları andıran yapıya geri planda tarçın, paçuli ve amber eşlik ediyor. Sonlarda çikolatamsı hissettiren paçuliye vanilya eklenerek son buluyor.

Scent Intense, modern, tatlı, lezzetli, baharatlı, kalite anlamında sorun olmayan detaylı bir arkadaş. Onun meyvemsiliği bazı niş parfümleri andırıyor. Kokusal anlamda gayet dirençli ve sağlam denebilir. Genel beğeniye uygun. Onu kullanıp, beğenmeyecek pek kimse çıkmayacaktır. Aradan geçen yılların ardından Scent Intense’yi çok sevdim. Onu kullanmaktan zevk aldım. Üstümden yayılan notalarını mutlulukla içime çektim.

Hem kadınlar hem de erkekler için sunulsa da kadın kullanımına yakın buluyorum. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz üstünde. Gün içinde ara ara kendisini size hissettiriyor. Eau de Parfum formunda. Sonbahar-kış mevsimlerinde kullanmak iyi fikir. Kokusunu Laurent Bruyere tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8 

20 Ocak 2024 Cumartesi

Joop Homme (1989)

Almanların büyük sanayi şirketlerine sahip olduğunu ve dünyanın en iyi arabalarını ürettiklerini biliriz. Alman disiplininin sonucu yüksek endüstrileşme ve işini ciddi yapma kültürü muhtemelen Japonlarla birlikte onlara dünyanın en iyi üretim sanayisini sağlıyor. Oysa kaderin cilvesi mi desek Almanların moda sektöründe pek varlık gösteremedikleri sır değil.

Joop moda markası Almanya’dan çıkıp, dünyaya ulaşsa da hiçbir zaman Fransız-İtalyan markalarıyla rekabet edemedi. Wolfgang Joop’un kurduğu markanın ilk erkek parfümü Joop Homme, çıkış yaptığı 1989 yılından itibaren her zaman çok sattı. Yıllar içinde eski popülerliğini kaybetti fakat onun pembe sıvısı her daim modern parfüm klasikleri arasında yerini koruyacaktır.

Bir erkek parfümünün sıvısı neden pembe olur? Çoğunlukla kadın parfümlerinde karşımıza çıkan pembe şişe veya pembe sıvı, Joop Homme’nin en ilgi çekici taraflarından birisi. Joop Homme’nin kokusu genel olarak kremsi, tatlı, vanilyalı, baharatlı, kirazlı sakızlara benziyor. Onun kokusunu bir sınıflandırmaya yerleştirmek pek mümkün değil.

Joop Homme’nin yapay ve zamanının ötesindeki tarzı çoğu yorumcunun iddia ettiği gibi berbat olmasa da tek düze ve garip. Çok katmanlı değil ve herkesin seveceğini sanmıyorum. Yine de özellikle başlangıcı çarpıcı ve sonları fena değil.

Daha önce defalarca Joop Homme’i kullandım ve hakkında iyi şeyler yazmamıştım. Aradan geçen uzun yılların ardından ona biraz haksızlık yaptığımı fark ettim. Bu yazı muhtemelen Joop Homme ile barışma yazım. Onun neredeyse kirazlı-meyveli yapısı bir erkek parfümü için alışıldık olmasa da soğuk günlerde kremsi ve sıcak baharatların iyi iş çıkardığını hissettim.

Joop Homme, uygun fiyatlı ana akım parfümlerin belki de en tuhaf örneği. Seveni çok ve tabii ki nefret edeni de fazlasıyla var. Büyük boy şişesini alıp kullanacağımı sanmasam da onun benzersiz karakterine saygı duymaktan başka çarem yok.

EDT formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ilk saniyelerde oldukça güçlü, ilerleyen dakikalarda sakinleşiyor. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Michel Almairac tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

8 Ocak 2024 Pazartesi

Atkinsons – Amber Empire (2015)

İngiltere merkezli niş parfüm evi Atkinsons’un ismi son yıllarda daha fazla duyuluyor. Parfüm çeşitliliğini arttıran Atkinsons’un Amber Empire’sini deneme sebebim, içeriğinde bulunduğu iddia edilen oolong çayı teması diyebilirim.

İsminden anlaşılacağı üzere amberi önceleyen bir parfümle karşılaşacağımızı düşünürken büyük resimde pudralı, tatlı, hafiften kadınsı vanilya kokusuna sahip.

İtiraf etmeliyim ki daha önce hiç oolong çayı içmedim veya koklamadım. Atkinsons’un hem açıklanan orta notalarında hem de tanıtım yazısında oolong çayından bahsediliyor. İlginç bir durum ise parfüme ismini veren amberin açıklanan notalarda yer almaması. Gerçi tanıtım yazısında ambere yer verilmiş.

Amber Empire baştan sona pek değişmeyen şekerli, pudralı vanilya kokuyor. Geri planda sıcak, baharatı andıran bitkisel tema hissediliyor. Geri plandaki tema oolong çayına mı ait bilemedim.

Amber Empire zaman zaman Montale’nin ağır ve yoğun vanilyalı parfümlerini andırıyor fakat etrafa yayılımı güçlü değil. Kalıcılığı ise idare eder. Performans anlamında iyi iş çıkaramıyor.

Hem erkekler hem de kadınlar için pazarlanan Amber Empire, bu haliyle kadın kullanımına yakın duruyor. Uzun süreli kullanımda sıkıcı olacağını düşündüğüm Amber Empire, koleksiyonunuzda olmasa büyük şey kaybetmeyeceğiniz parfümlerden diyebilirim.

Atkinsons bu eseri uzak doğuya yolculukla ilişkilendirse de bana eski pudralı Fransız parfümlerini anımsattı. Eau de Parfum formundaki Amber Empire’yi sektörün tanınmış isimlerinden Maurice Roucel tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

1 Ocak 2024 Pazartesi

Bentley For Men Intense (2013)

Lüks araba markalarının parfümler çıkarmasına alışmaya başlıyoruz. Ferrari’nin çıkardığı parfümlerden sonra Bentley de koku sektörüne girmiş durumda. Mercedes’in de yakın zamanlarda parfümler çıkardığını görüyoruz ki bu trend ilerleyen yıllarda artabilir.

Ultra lüks araba markası Bentley’in 2013 yılında çıkardığı parfümlerden For Men Intense, oldukça sevildi. Birçok Bentley parfümünü denemiş birisi olarak For Men Intense’nin en başarılı eserlerinden olduğunu düşünüyorum.

Bentley For Men Intense genel olarak amberli, içkimsi, baharatlı bir parfüm. Parfümün kimi zaman ağır ve yorucu olduğunu düşünebiliriz. Burada karanlık ve egzotik amber büyük rol oynuyor. Parfümün resmi tanıtımında labdanumdan bahsedilmiş. Koku karakteri kimi zaman ayakkabı boyasını çağrıştıran garip baharatlar ve neredeyse paçuli-deri-labdanum aksına yakın tavrıyla For Men Intense kendine özgü takılıyor.

Çoğu zaman niş parfümlerde gördüğümüz bu kombinasyon, herkesin sevemeyeceği ve kullanamayacağı yapı vaat ediyor. Onu kullanıp da herkesten övgü almayı düşünüyorsanız hata edebilirsiniz. Üzerimde onu koklayan kimi erkeklerin hiç beğenmediğini, bazı arkadaşların da ismini sorup merak ettiklerini gözlemledim. Ya sev ya nefret et tarzı parfümlerden dersem yanlış olmaz.

Bazen hata yapıp 4-5 fıs üzerime sıktığımda hem kendimi hem de etraftaki insanları rahatsız ettiğini fark ettim. İlk saniyelerde oldukça ağır ve yoğun yapısına dikkat edilmeli. Az uygulamakta fayda var.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı kıyafet üzerinde çok iyi, etrafa yayılımı ilk saldırganlıktan sonra normale dönüyor. Olabilecek en soğuk günlerde kullanmak iyi fikir. Sıcak yaz günlerinde boğucu ve bıktırıcı kokabilir.

Koku Güzelliği: 10/6

10 Kasım 2023 Cuma

Amouage – Opus III (2010)


İnsanlık tarihinin kesintisiz olarak en karmaşık coğrafyalarından Ortadoğu’nun şaşırtıcı derecede istikrarlı ve problemsiz ülkesi Umman çöllerine yolumuz düşüyor. Dünyanın en zengin ülkelerinden Umman’ın niş parfüm sektörüne armağan ettiği Amouage markasının Opus III isimli parfümünü günlerdir kullanıyorum.

Opus serisi yüksek ihtimalle 2010 yılında başlatıldı. İlk üç Opus o yıllarda büyük ses getirmese de Amouage, devamını getirdi. 2023 yılının sonları itibariyle on beşten fazla Opus isimli Amouage parfümü mevcut.

Opus’ların kutuları kitaba benziyor. Amouage, Opus serisini kütüphaneyle ilişkilendiriyor. Opus’ların geneli hiçbir koku trendini dikkate almıyor ve cinsiyetsiz olarak sunuluyor.

Opus III, Amouage tarafından şu cümlelerle tanıtılmış: “Hayal kırıklığının en karanlık anlarından aydınlanmanın ve keşfin parlaklığına kadar, sanat ve bilimin yaratıcı sürecinden ilham alan ışıltılı çiçeksi oryantaldir.”

Opus III’ün ilk saniyeleri yoğun kadınsı çiçekler ve pudralı hissiyatla gerçekleşiyor. Menekşe, ylang ylang ve geri planda portakal çiçeğinin destek verdiği ilk saniyeler yağlımsı Arabik kadın parfümlerine yakın duruyor. Orta kısımda sakinleşen kokusunda pudralı hissiyat azalıyor. Orta bölüm daha unisekse ve genel beğeniye yakın. Orta bölümde kokunun sıcaklığı ortaya çıkıyor. Bu durumun sebebi karanfil ve küçük Hindistan cevizi gibi keskin baharatların kullanılması denebilir. Orta bölüm baharatlar ve çiçeklerin harika uyumunu akla getiriyor. Sonları en güzel yeri. Fazlaca şekerli olmayan vanilya, hafiften çikolatamsı hissiyat veren benzoin, gerilere saklanmış paçuliyle benzersiz kapanış yapıyor.

Opus III, ağır ve zorlayıcı başlayıp, derin ve lüks sona eren sanat eseri gibi. Onu 1-2 defa kullanıp yargılarsanız hata edersiniz. İlk günlerde bıktırıcı Arap kadın parfümü havası veren Opus III, ilerleyen zamanlarda karmaşık bir müzikale dönüşüyor. Onu üzerime giydiğim zamanlar Bentley kullanan orta yaşlı bir Arap soylusu aklıma geliyor. Parfümün detaylı ve her katmanda değişmesi, onun sıradan bir eser olmadığını akla getiriyor.

Herkesin sevemeyeceği ve kullanamayacağı Opus III, kimi zaman fazlaca sabunsu hissettiriyor bazen de eski bir kütüphaneye giden yaşlı Arap hanımefendisini çağrıştırıyor.

Opus III’ün dirençli olduğunu düşünüyorum. Kalıcılığı kıyafet üzerinde günlerce rahatlıkla hissediliyor. Etrafa yayılımı ilk yarım saat oldukça güçlü, sonrasında normale dönüyor. Çok kullanmanız halinde burnunuzu ve etrafınızdaki insanları yorma ihtimaliniz var. Uniseks olarak sınıflandırılsa da yoğun çiçeksi-pudralı yapısı nedeniyle kadın tarafına yakın duruyor. Kokusunu Karine Vinchon Spehner tasarlamış. Eau de Parfum formunda.

Koku Güzelliği:10/8

29 Temmuz 2023 Cumartesi

Lancome – Oud Bouquet (2014)

Lancome’nin 2010’lu yılların ortalarında piyasaya sürdüğü Oud Bouquet, sürpriz olmayan şekilde Oud temasına odaklanmış. Son yılların en popüler içeriği oud, ana akım veya niş fark etmeden çoğu markaya ilham oluyor. Lancome, bu rekabette geri kalmayarak farklı içeriklere sahip oud merkezli parfümleri bize sunuyor.

Oud Bouquet ismi başlangıçta çiçeksi ve kadınsı oud parfümü izlenimi veriyor. Kimi parfüm platformlarında hem kadınlara hem de erkeklere uygun olduğu vurgulanmış.

Oud Bouquet’in başlangıcı bir parça safrana eşlik eden tatlı gül ile gerçekleşiyor. İlerleyen dakikalarda tatlı güle ilacımsı davranmayan oud ekleniyor. Sonlarda büyük değişim olmadan devam ediliyor. Şekerli olmayan vanilya yumuşak ve sakin verilmiş.

Parfümün baştan sona büyük değişim göstermediğini söyleyebiliriz. Ana tema tatlı, lezzetli, neredeyse lokumları andıran gül-oud ikilisi olarak düşünülebilir. Parfümün modern tatlılığı bıktırıcı şekerli hissettirmiyor. Çoğu yeni nesil modern parfümdeki aşırı şekerli yapı, Oud Bouquet’te daha dengeli verilmiş.

Kokusal anlamda çok hoş, basit, yüksek kaliteli bir eser. Onu koklamaktan her daim zevk alıyorsunuz. Pudralı tarafa yakın değil. Gül merkezli olması kadın parfümü tarafına yakın hissettirebilir.

Kimi oud parfümleri ilaç gibi kokar ama Oud Bouquet’te bu hissiyat yok. Eğer güllü lokumları seviyorsanız sizin için iyi seçenek olabilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı gayet iyi. Performans anlamında sizi üzmeyecektir. Sonbahar-kış günlerinde kullanmak daha iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/8

9 Temmuz 2023 Pazar

Coty - Aspen (1989)

Tarihi 1900'lü yılların başlarına kadar giden Coty'nin bünyesinde birçok şöhretli marka bulunuyor. Parfümler dünyasının ilk markalarından Coty'nin kendi ürettiği parfümleri ilgi çekmiştir.

1980'li yılların sonunda piyasaya sürdükleri Aspen, yeşil şişesiyle ve Cool Water'ı andıran kokusuyla bir dönem popüler olmuştu. Cool Water'ın Aspen'den bir yıl önce piyasaya sürüldüğünü biliyoruz. Bu iki parfüme ilham veren Green Irish Tweed'in 1985 yılında çıktığını düşünürsek bu üç parfümün küçük çaplı rakip olduklarını söyleyebiliriz.

Aspen'in açılışı ferah yeşil turunçgillerle gerçekleşiyor. Bergamot ve geri plandaki limonu andıran mayhoş narenciyelerden sonra orta kısımda benzer tema devam ediyor. Orta bölümde lavantayı andıran yeşil çiçeklere sucul meyveler eşlik ediyor. Sonlarda misk, sedir ağacı ve meşe yosunuyla kapanış gerçekleşiyor.

Aspen'in yeşil şişesine bakıp aklıma Polo Green geliyor. Aspen, Polo Green'e pek benzemeyen yeşil sucul meyveli ve erkeksi çiçeksi hissettiriyor. Aspen'de çam ağacı yeşilliği bulunmuyor. Aspen bu haliyle ünlü Cool Water'a benziyor. İki parfümü değerlendirdiğimde Cool Water'ın daha kaliteli ve güzel koktuğunu söyleyebilirim. Aspen biraz daha sıradan ve yapaylık sınırında dolaşıyor.

Bu tür parfümlerin günümüzde pek örneği yapılmıyor. Aspen'de fazlaca tatlılık yok. Yeni nesil şekerli yazlık parfümlere pek benzemiyor. Hoş ve erkeksi Aspen'in performansı yüksek sayılmaz. Kalıcılığı normalin biraz altında, etrafa yayılımı zayıf denebilir.

Eau de Cologne formunda. İlkbahar-yaz aylarında kullanmak iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/6.5

27 Haziran 2023 Salı

Orlov Paris - Sea of Light (2015)

 Fransa merkezli niş parfüm evi Orlov Paris'in kullandığım ilk parfümü Sea of Light ve izlenimlerim genel olarak karmaşık diyebilirim. İsmi pek öne çıkmayan parfüm evlerinden Orlov'un haziran 2023 tarihinde girmeye çalıştığım internet sitesinin çalışmamasının, markanın geneli hakkında iyi izlenim vermediğini söyleyebilirim.

Sea of Light, isminden de anlaşılacağı üzere ferah yazlık, deniz temalı esere benziyor. Parfümün açılışı buruk turunçgiller ve acımtrak anasonu andıran yapıyla gerçekleşiyor. Orta kısımda 1980'li yılların fujerlerini andıran yeşil menekşeli öğeler devreye giriyor. Sonlarda kompozisyona eklenen misk sonucu değiştirmiyor.

Sea of Light, ferah olmaya çalışan ama menekşeli yeşil koyu ve acımsı anasonu çağrıştıran tarzıyla bana oldukça uzak. Buradaki tek düze yapının parfüme ismini veren denizle ilgisi bulunmuyor. Belki bir parça tuzlu deniz yosunlarını çağrıştırıyor olabilir. Hafiften ambroksan bombası Sauvage'yi de çağrıştırıyor.

Kimi kullanıcıların traş köpüğüne benzettiği Sea of Light'ın ciddi reformülasyon geçirdiği söyleniyor. İlk versiyonun başarılı bir yazlık turunçgil koku olduğu vurgulanırken, yeni halinin böylesine değişmesi genel olarak eleştiri almış. Bu haliyle erkeksi ilkbahar fujeri gibi davranıyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı güçlü sayılmaz. Erkek kullanımına yakın duruyor. Serin ilkbahar günlerinde onu kullanmak iyi fikir.

Koku Güzelliği:10/5

18 Haziran 2023 Pazar

Creed - Millesime Imperial (1995)

Creed'in 1990'lı yılların ortalarında çıkardığı Millesime Imperial, özellikle 2000'li yılların başlarında oldukça popüler niş parfümlerdendi. Tabii o zamanlar böylesine büyük niş parfüm rekabeti yaşanmayan yıllardı ve Creed'in her yeni parfümü büyük ilgi uyandırırdı. Tıpkı Erolfa ve Silver Mountain Water gibi.

Millesime Imperial, Creed'in internet sitesinde yumuşak çiçeksi, taze ve sucul olarak sınıflandırılmış. Parfümün resmi tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: "Kokuda altın standart olan bu ferahlatıcı ve canlandırıcı koku, narenciye bahçelerini ve yemyeşil sahil saraylarını çağrıştırır. Zengin olduğu kadar çok yönlü olan Millesime Imperial, güneşte öpülmüş narenciye ve zengin miskin tuzlu-tatlı karışımını takdir eden hem erkekler hem de kadınlar tarafından giyilir. Kraliyet ailesi için uygun olan bu narenciye/taze koku, kendine özgü altın rengi şişe görünümüyle ünlüdür."

Parfümün açılışı ferah bergamot ve menekşeyle gerçekleşiyor. Orta kısımda menekşenin o yeşil havası daha da artıyor. Orta bölümde geri planda deri algılıyorum. Buradaki derinin orris olabileceği de uzak ihtimal değil. Sonlarda miskli orris ve sandal ağacı, parfümün en güzel tarafını oluşturuyor.

Millesime Imperial için yeşil menekşeli bir parfüm diyebilirim. Başlardaki tuzlu turunçgillerden sonra orta kısımdaki parlak menekşe onun uniseks dengede durmasını sağlıyor. Onun hem kadınlar hem de erkekler için pazarlandığını görsek de erkek kullanımına bir parça yakın duruyor. İçeriğindeki menekşe pek kadınsı hissettirmiyor.

Menekşe merkezli parfümlere pek ısınamıyorum ve Millesime Imperial'de bu durumu değiştiremiyor. Kimi Creed severlerin bu parfümde kavun kokusu alması ilginç çünkü bence pek de kavun gibi davranmıyor. Onun yüksek kaliteli olduğunu görüyoruz ve özellikle 1990'lı yılların koku karakterini yansıtıyor. Günümüzün modern bol şekerli turunçgil parfümlerine yakın durmuyor.

Millesime Imperial'i yıllar önce kullanmış oldukça beğenmiştim. Bu sefer ki deneyimimde ona aşık olduğumu söyleyemem. Genel olarak Creed'lerin oldukça yüksek fiyat etiketlerini düşündüğümde Millesime Imperial'in büyük boy şişesini almaya değer mi emin değilim.

Kimi Creed parfümlerindeki her partinin farklı kokması durumu Millesime Imperial'de geçerli olabilir. Denediğim partide yeşil menekşenin önde olması şaşırtıcı çünkü ilk kullandığım partide tatlı kavun temasını algılayabiliyordum.

Millesime Imperial'in metalik kokusu tıpkı sarı metalik şişesini hatırlatıyor. Eau de Parfum formunda. Ne yazık ki performansı yüksek değil. Kalıcılığı normal seviyede olsa da etrafa yayılımı zayıf. Çoğu Creed kullanıcısının bu yüzden Millesime Imperial'i kıyasıya eleştirdiğini görüyoruz.

Kullanıcılar genellikle yazlık dese de bence ılık ilkbahar ve serin yaz akşamları için daha uygun. Kokusunu Olivier Creed ve Pierre Bourdon birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

10 Haziran 2023 Cumartesi

Amouage - Love Tuberose (2018)

Umman merkezli niş parfüm evi Amouage'nin 2018 yılı çıkışlı kadın parfümü Love Tuberose, markanın internet sitesinde çiçeksi olarak sınıflandırılmış. Parfümün resmi tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: "Kremsi ve meyvemsi sümbülteber, şeffaf gardenya ve ballı yasemin çiçekleri, eşsiz pürüzsüzlükteki güneş buketi gibi açar. Bu gurme tarzındaki parfüm, sümbülteberin şiirsel romantizmini, karşılıksız aşkın hikayesini anlatıyor.

Love Tuberose'un açılışı kadınsı, tatlı beyaz çiçeklerle gerçekleşiyor. İlk saniyelerde kremsi gardenya, yasemin ve tabii ki parfüme ismini veren sümbülteber size merhaba diyor. Orta kısımda tatlılık ve vanilyamsı kremsi yapı devam ediyor. Leziz vanilyanın yanındaki tropikal beyaz çiçeklerden kapanışa geçiliyor. Sonlarda bir parça sandal ağacı partiye ekleniyor.

Love Tuberose, baştan sona pek değişmeyen, düz çizgide ilerleyen yüksek kaliteli kadınsı bir eser. Parfümün merkezini kremsi, vanilyamsı, sütsü ve hatta hindistan cevizini andıran tarzda devam ediyor. Yasemin ve gardenya büyük yer tutuyor. Parfümün yıldızı sümbülteber, kuru verilmemiş ki iyi ki böyle yapılmış. Buradaki sümbülteber kullanımı Carnal Flower'daki kadar kuru ve rahatsız edici değil.

Orta kısımdan itibaren üzerimden yayılan kremsi, hindistan cevizli sütleri andıran kısmı çok sevdim. Başlangıcı da güzel. Sümbülteber merkezli kadın parfümleriyle genel olarak pek anlaşamam ama Love Tuberose'u sevdim. Hem kalitesi hem de kullanan çoğu kişinin sevebileceği modern tavrıyla iyi iş çıkartıldığı izlenimi veriyor.

Eğer Versace - Crystal Noir tarzı parfümleri seviyorsanız ve onun daha kaliteli ve niş versiyonunu merak ediyorsanız Love Tuberose sizleri bekliyor. Yine de bu kadar yüksek fiyatlara satılan bir parfümün biraz daha derinliğe sahip olmasını umardım.

Eau de Parfum formundaki Love Tuberose'un kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ilk yarım saat güçlü sayılır. Sonrasında normal yayılımla devam ediyor. İlkbahar-yaz günleri için uygun olacaktır. Hele ki serin yaz akşamlarında harika olacağını düşünüyorum. Kokusunu sektörün önemli isimlerinden Nathalie Lorson tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8

2 Haziran 2023 Cuma

By Kilian - Woman in Gold (2017)

 "Notalar, kokuda, tablonun narin altın varakları ve ışık ile gölge arasındaki oyunu çağrıştırıyor. Parfümör Calice Becker, "dokulu ve parlak, zengin ve şehvetli" olarak tanımladığı tablonun yüzleri arasındaki büyüleyici kontrasttan ilham aldı. Taç yaprağı andıran kalp notaları, gülün tüm yönlerini tasvir eder. Son olarak, özel bir paçuli molekülü olan Akigalawood ile süslenmiş vanilya özütünün saflığı, kuruma aşamasında cömertçe görünür."

By Kilian'ın 2017 yılı çıkışlı kadın parfümü Woman in Gold'un resmi tanıtımı yukarıdaki cümlelerle yapılmış. By Kilian, Woman in Gold'u Narcotics serisinin üyesi olarak lanse ediyor. Kokusunu çiçekli vanilya olarak sınıflandırmış. Parfümün başlangıcı şekerli turunçgiller ve bal benzeri pürüzlü yapıyla gerçekleşiyor. Pek sevemediğim üst notalarından sonra bu sefer şekerli, pudralı, kadınsı çiçekler karşımıza çıkıyor. Gülü anımsatan çiçeklerden sonra kapanışta paçuli-tonka fasulyesi benzeri notalar pek değişim olmasına izin vermiyor.

Woman in Gold, pudralı-şekerli çiçeksi-vanilyalı arkadaşa benziyor. Modern turunçgilli başlangıcı benim için bıktırıcıyken, orta kısımdaki pudralı çiçekler de hiç bana göre değildi. Tatlılık yeni nesil parfümlerdeki gibi fazlaca öne çıkıyor. Vanilya bile parfümü kurtaramıyor.

Bu tanıdık aroma benzersiz ya da ilginç değil. Böylesi niş markanın bu kadar sıkıcı ve ana akım benzeri parfüme imza atması iyiye işaret gibi görünmüyor. Woman in Gold'un kokusunu kimi kullanıcılar bebek pudrasına bazı yorumcular da ıslak mendillere benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Woman in Gold, bana da ucuz ıslak mendillerin kokusunu anımsattı. Bu anlamda böylesine yüksek satış etiketini hak ediyor mu emin değilim.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ilk patlama dışında yüksek sayılmaz. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Calice Becker tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/5

24 Mayıs 2023 Çarşamba

Guerlain - Shalimar Souffle de Parfum (2014)

"Bir zamanlar, dört asır önce, Hindistan'da sınır tanımayan bir aşk yaşanmış. İmparator Shah Jahan, sevgili eşi prenses Mumtaz Mahal için aşklarının ölümsüzlüğü adına Shalimar'ın en lüks bahçelerinin yaratılmasını emretti. Daha sonra tüm dünyanın hayranlık duyduğu bir mucize olan Tac Mahal'i inşa ettirdi. Bu muhteşem hikaye, Jacques Guerlain için son derece baştan çıkarıcı bir koku, dünyanın ilk kehribar kokusu olan Shalimar'ı yaratmasına ilham verdi.

Shalimar Souffle de Parfum parfümlü bir okşama gibidir. Narenciye, yasemin, beyaz miskler ve vanilya notaları içeren efsanevi Shalimar'ı modern şekilde yeniden ziyaret eden hafif ve büyüleyici bir Eau de Parfum."

Guerlain'in efsanevi kadın parfümlerinden Shalimar'ın yıllar içinde birçok aynı isimli devam parfümü piyasaya sürüldü. 2014 yılında mavi şişesiyle karşımıza çıkan Shalimar Souffle de Parfum versiyonu, çok ilgi çekti. Yukarıdaki tanıtım cümlelerinden de anlaşılacağı üzere Shalimar Souffle de Parfum çiçekler üzerine inşa edilmiş kadın parfümü olarak dikkat çekiyor.

Parfümün başlangıcında narenciye kokusu bizi karşılıyor. Mandalina ve portakalı anımsatan ilk saniyelerden sonra kremsi çiçekler kendisini gösteriyor. Tatlı ve modern yasemine sonlarda vanilya eşlik ediyor.

Guerlain'in internet sitesinde Shalimar Souffle de Parfum'un kokusunun sırrı için şunlar yazılmış: "Portakal çiçeğine bal notalarını vermek için Thierry Wasser portakal çiçeği özütü kullandı. Bu özüt, çok özel bir sürecin sonucudur. İlk adım, portakal çiçeği suyunu elde etmek için damıtma, ardından değerli özütleri toplamak için ekstraksiyon. Bu güçlü özüt, kokunun çiçeksi izini vurgular."

Shalimar Souffle de Parfum, turunçgilli, kremsi vanilyalı çiçekleri merkeze almış. Kokunun belirgin oranda kadınsılık hissettirdiğini söyleyebilirim. Etrafa yayılımında hissedilen tema hafiften paçulili kadın parfümlerini de andırıyor. Kokusal olarak benzersiz değil. Kalitesi Guerlain ortalamasının biraz altında. Genele hitap ediyor ve onu deneyen çoğu kadının seveceğini tahmin ediyorum.

Shalimar Souffle de Parfum, biliyoruz ki ünlü klasik Shalimar'ın devam eserlerinden birisi. Kokusal anlamda ilk Shalimar ile Shalimar Souffle de Parfum arasında büyük benzerlik bulunmuyor. Belki başlangıcındaki turunçgiller birbirine benziyordur. Klasik Shalimar benim için fazlaca ağır ve pudralıydı. Shalimar Souffle de Parfum ise daha çiçekli ve kullanması kolay modern bir eser haline gelmiş. Bu bağlamda ilk Shalimar'ın ismi kullanılarak modern zaman kadınları için hoş bir parfüm yaratılmış.

Shalimar Souffle de Parfum, ilkbahar-yaz kullanımına yakın duruyor. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı başlarda fena değil, sonlarda epey zayıflıyor. Eau de Parfum formunda. Kokusunu Thierry Wasser tasarlamış.

Koku Güzellliği:10/6.5

16 Mayıs 2023 Salı

Amouage – Memoir Woman (2010)

Amouage'nin 2010 yılında çıkarttığı Memoir Woman, markanın şipre olarak sınıflandırdığı kadın parfümlerinden birisi. Amouage, kendi internet sitesinde Memoir Woman'ı şu kelimelerle tanımlamış: "Yanan baharatlarla renklendirilmiş siyah beyaz bir şipre olan Memoir Woman, birbirine karışan ve çarpışan parçalanmış anıları çağrıştırıyor."

Parfümün açıklanan notalarının zenginliği, eserin de derinliğine işaret ediyor. Absint, çemen otu, benzoin, kunduz yağı gibi günümüz parfümlerinde pek görmediğimiz ilginç notaların bir araya getirildiği ilk anda dikkatimi çekiyor.

Memoir Woman'ın açılışı bir parça mandalina ve dumansı baharatlarla gerçekleşiyor. Yüksek kaliteli ve zengin başlangıcını oldukça beğendim. Orta kısımda dumanlı baharatlara hafiften hayvansı deri ekleniyor. Sonlarda derinin yanında kendisini gösteren miskle kapanış yapılıyor.

Bizzat Amouage, Memoir Woman'ın şipre merkezli koktuğunu vurguluyor. Burada turunçgilli ferah şiprelerden ziyade daha koyu ve karanlık sayılabilecek baharatlı deri temasına yakın duruyor. Kokusal anlamda fazlaca arkaik değil. Hatta bir parça modern deri parfümlerini bile çağrıştırıyor.

Memoir Woman, Amouage'ye yakışan derinlikte ve zenginlikte diyebilirim. Deri parfümlerini severim ve buradaki hafiften plastiğimsi tatlı deri temasını sevdim. Size garip gelebilir ama buradaki deri kullanımını hafiften Paco Rabanne’nin popüler eseri 1 Million’ın sonlarına benzettim.



Kadın parfümü olarak çıktığını biliyoruz ama erkekler rahatlıkla kullanabilir. Hatta bence erkek kullanımına daha yakın duruyor. Kokusunu Daniel Maurel ve Dorothee Piot birlikte tasarlamış.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/8

8 Mayıs 2023 Pazartesi

Histoires de Parfums – 1740 (2000)

17. yüzyıl Aydınlanma Çağının başlangıcı olarak kabul edilir. 17. yüzyılın sonlarında John Locke’ın kuramlarıyla Avrupa kıtası Işığın Yüzyılı’nı diğer deyişle aklın zaferini yaşıyordu. Rasyonalizmin, otoriterliğe galip gelmesi, 2000 yılında bir niş parfüme ilham verdi.

En başarılı tematik niş parfüm evlerinden Histoires de Parfums’un ilk piyasaya sürdüğü kokulardan 1740, kendi internet sitesinde baharatlı odunsu olarak sınıflandırılmış. Parfümün resmi tanıtımında “Modern hedonist erkek için gerçekten gözü kara bir koku. Deri ve davana notalarının Işığın Yüzyılı’nın skandal özgürlüklerini keşfettiği bir parfüm” cümlesini görüyoruz.

1740’ın başlangıcı eski kokan tütün ve tozlu turunçgillerle (bergamot olabilir) gerçekleşiyor. Orta kısımda dumanlı baharatlar ve tütün yoluna devam ederken geri planda tozlu paçuliyi görüyoruz. Sonlarda amber-labdanum temelinde nokta konuluyor.

Uzun zaman önce kullandığım 1740’ı çok beğenmiştim. Aradan geçen yılların ardından fikrimde değişiklik yok. Dumanlı tütün, tozlu baharatlar, nostaljik paçuli ve egzotik amber harika şekilde birleştirilmiş. Onun şimdiye kadar kullandığım en dumanlı, karakterli, entelektüel parfümlerden birisi olduğunu söyleyebilirim.

1740, yeni nesil parfüm trendlerine uymayan sıra dışı kokusuyla hem eski tarz tütünsü eserlere göz kırpıyor hem de modern klasiklerden birisi olduğunu hissettiriyor. Açıklanan notalarında deri vurgulansa da bana göre tütün-paçuli-amber temasına yakın duruyor.

Bir tütün kokusu sever olarak 1740’a hayran kaldım. Onun detaylı ve yüksek kaliteli dumanlı hali kimi zaman kül tabaklarını andırıyor çoğu zaman erkekler kulübünde deri kaplı ahşap koltuklarda oturan ve puro içen alfa erkeklerin toplantısını düşündürtüyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı yeterli. Performansı tatmin edici. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/9

28 Nisan 2023 Cuma

Blend Oud – Mazyon

Blend Oud’un oryantal odunsu olarak sınıflandırılmış parfümü Mazyon’un resmi tanıtımında şu ifadelere yer verilmiş: “Mazyon özgünlüğün ve yaratıcılığın simgesidir. Heykel ve resim, müzik veya dansla ifade edilen sanatsal dehadan ilham alan bir koku. İlginçlik, ruhundaki neşenin, yaratıcılığın ve güzelliği kendine çekme ve yaratma yeteneğinin işaretidir.”

Mazyon’un açıklanan notalarında yasemin, okaliptüs, kaşmir, gri amber ve beyaz misk bulunuyor. Parfümün ilk saniyelerinde sabunlu kadınsı çiçeklerle karşılaşıyorum. Yasemini andıran beyaz ve yoğun çiçeksiliğin izleri orta kısımda da devam ediyor. Naneyi andıran okaliptüsü orta bölümde yaseminin yanında algılayabiliyoruz. Sonlarda sabunlu yüksek kaliteli sakin çiçeklere misk eşlik ediyor.

Mazyon, baştan sona kadınsı sayılabilecek beyaz çiçeklere eşlik eden mentollü okaliptüs temasına ağırlık vermiş. Uniseks olarak sunulsa da erkeklere pek uyacağını sanmıyorum. Kimi kullanıcıların Mazyon’u Mugler’in ünlü kadın parfümü Alien’e benzettiklerini okuyorum. Muhtemelen haklılar. Mazyon, Alien’in daha rafine hali denebilir.

Benim için fazlaca çiçekli ve aşırı dozda yasemin barındıran Mazyon, kalitesini hissettiriyor ama severek kullandığımı söyleyemem. Doğru kadında güzel kokacağını düşünüyorum.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ilk dakikalarda güçlü, kısa süre sonra normale dönüyor. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/6.5

20 Nisan 2023 Perşembe

Orto Parisi – Megamare (2019)

Versace, Fendi, Helmut Lang gibi önemli markalar için parfümler tasarlayan başarılı burun Alessandro Gualtieri'nin niş markası Nasomatto'nun dünya çapındaki başarısının ardından Bay Gualtieri yeni projesiyle karşımızda. İkinci niş markası Orto Parisi'yi kuran Alessandro Gualtieri'nin ilhamını büyükbabası Vincenzo Parisi'den aldığını öğreniyoruz. Her ne kadar büyükbabasının biyografisini yazmak istese de bu yazım aşamasından sıkıldığını da itiraf etmiş. Kim bu zamanda biyografi okumak ister ki?

Orto Parisi'nin kısa sürede ünü yayılan parfümü Megamare'yi epeydir merak ediyordum. Havaların bir parça ısınmasını bekledim ve Megamare ile sonunda tanıştım. Parfümün resmi basın bülteninde kokusunda deniz notalarının zenginliği ve özgünlüğü vurgulanmış. Ayrıca deniz temasının yatıştırıcı etkiye sahip olduğundan bahsedilmiş. Ek olarak suyu andıran kokuların romantizmi çağrıştırdığından ve bizi mutlu ettiğinden dem vurmuş.

Megamare'nin başlangıcı sabunlu, temiz deniz temasına yakın duruyor. Geri planda hafiften çürümeye yüz tutmuş deniz yosununu andıran yapısıyla orta kısımda biraz burnu zorluyor. Sonlarda miskli yeni yıkanmış çamaşırlar gibi davranan Megamare, baştan sona garip ve tanımlanması zor profil çiziyor.

Megamare şüphesiz ki sucul tarafa yakın duruyor. Onun kokusu Givenchy - Insense Ultramarine ile Bulgari - Aqua Pour Homme'nin tuhaf birleşimini çağrıştırıyor. Parfümün geri planındaki tanımlayamadığım zorlayıcı temayı otellerin bol kloraklı havuzlarına benzetiyorum. Hatta bana göre genel yapısı klorlu havuza atılmış çürümeye başlamış deniz yosunu gibi kokuyor. En azından zihnimde böyle canlandırabiliyorum.

Megamare bir taraftan benzersiz ve enteresan, diğer taraftan sevmesi ve giymesi kolay sayılamayacak bir eser. Sucul parfümleri hepimiz sıcak yaz günlerinde kullanmayı severiz. Basit ve ferahlatıcıdırlar. Megamare ise garip şekilde itici tarafa yakın bir yaz parfümü. Onu severek kullandığımı söyleyemem. Evet kalite anlamında iyi yerde duruyor ama bir şişesini almaya değer mi emin değilim. Oysa ki Alessandro Gualtieri'nin yarattığı parfümleri severim fakat Megamare ile yıldızım pek barışmadı.

Uniseks olarak pazarlandığını düşündüğüm Megamare'nin erkek kullanımına bir parça yakın durduğunu düşünüyorum. Evin ablasının Megamare'yi koklayıp beğendiğini söyleyebilirim. Muhtemelen içerisindeki temizliği andıran sabunsu yapı, kadınların ilgisi çekiyor.

Orto Parisi'nin internet sitesinde Parfum olarak sınıflandırılmış. Kalıcılığı yeterliyken etrafa yayılımı ilk anlarda yüksek, sonrasında normale dönüyor. İlkbahar-yaz günlerinde daha iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/6.5

12 Nisan 2023 Çarşamba

Hermes – Eau d’Hermes (1951)

İkonik lüks ürünler markası Hermes’in şöhretli çantaları kadınlar için arzu nesnesi haline gelmiş durumda. Bu üst düzey markanın oldukça yüksek fiyatlara satılan deri ürünlerinin yanı sıra, 1951 yılında ilk parfümü raflara çıkmıştı.

Hermes’in internet sitesine göre Eau d'Hermes, Edmond Roudnitska tarafından yaratılmış ve "Bir Hermes çantasının içine konulmuş parfüm aromasını" çağrıştırdığı belirtilmiş. Kuru baharatlı olarak sınıflandırılmış. İçeriğinde üç öğe öne çıkarılmış: Petitgrain, kakule ve tarçın.

Eau d’Hermes’in başlangıcı eski-tozlu turunçgillerle gerçekleşiyor. Eski tarz şipreleri andıran nostaljik limon-portakal aromasını andıran açılışından sonra karşımıza kuru baharatlar çıkıyor. Tarçın ve karanfil benzeri baharatların ardından kapanışta hayvansı deri ve vanilyayla nokta konuluyor.

Eau d’Hermes 1950’li yıllardan günümüze geliyor. Doğaldır ki onun koku karakteri 1900’lü yılların ortalarına ait. Bu anlamda yeni nesil tatlı-baharatlı parfümlere pek benzemiyor. Onun eski limon kolonyalarını andıran ilk saatleri ve sonlarındaki hayvansı deri yönü, şimdiki zaman için şaşırtıcı ve nostaljik denebilir. Onun herkese hitap etmeyen yapısını dikkate almanızı öneririm.

Eau d’Hermes, Chanel Pour Monsieur’u hafiften andıran yapısıyla bu tarzın sıkı üyelerinden denebilir. Uniseks olarak sınıflandırılmış fakat bana göre erkek kullanımına yakın duruyor. Kalite anlamında sorunsuz görünüyor.

Eau de Toilette formunda. Parfümün en büyük problemi performansının zayıf olması. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı zayıf. Ilık ilkbahar günlerinde daha iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/7